Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Alışveriş çılgınlığı mı, market manyaklığı mı? (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/22388-alisveris-cilginligi-mi-market-manyakligi-mi.html)

Esma_Nur 06 Temmuz 2012 16:11

Alışveriş çılgınlığı mı, market manyaklığı mı?
 
Eşinden şikayet eden, "Bu ay falanca miktar kredi ödemesi yaptım, eşim deliler gibi harcama yapıyor." diyen kocalardan;

"Canım sıkılınca kendimi alışveriş merkezlerine atarım, poşetler dolusu alışveriş yaparım, hoppp kendime gelirim." diyen kadınlardan;

Tv ekranlarında ünlülerin evi gezilirken, ayakkabı dolabında bizlere izletilen 200 çift ayakkabıdan;

"İnternetin başına oturuyorum, akşama kadar internetteki alışveriş sitelerinde geziniyorum, neyin fiyatı ne kadar onlara bakıyorum. Acaip hoşuma gidiyor. Fakat vaktimi oralarda harcamaktan evimin işini yapamıyorum, çocuklarımı ihmal ediyorum" diyen bayanlardan;

"İşim gereği çok bakımlı görünmem gerekiyor. Sürekli alışveriş yapmak ve kendime yeni giysiler almak zorundayım. Üstelik sevmiyorum zaten aynı tişörtü birkaç kez giymeyi. Giysim benim kartvizitim. Ne kadar şık ve pahalı giyinirsem, o kadar iyi iş bağlıyorum." bahanesinin arkasına sığınan işadamlarından...vs. biliyorum.

Ben biliyorsam sizler de haydi haydi biliyorsunuz demektir.

Peki bu durumun bir hastalık olduğunu biliyor musunuz?

...

İnsanların "ihtiyaçları" olmaksızın, kendilerini maddi yönden zora sokacak şekilde sürekli alışveriş yapması hastalık olarak kabul ediliyor. Parası olanlar bu kapsamda değil mi? Elbette bu kapsamda. Ana kriter "ihtiyaç" olgusu.

Demek ki normal şartlarda evin, çocukların ve bizim ihtiyaçlarımızın giderilmesi için yapılan alışveriş davranışımız; içimizdeki sıkıntıyı, üzüntüyü, yalnızlığı gidermek için yapılıyorsa ve her seferinde alışveriş yaparak sorunlarımızdan kurtulmaya çalışıyorsak "alışveriş bağımlılığı" dediğimiz hastalığın içine düşmüşüz demektir. Gerçi dünya bunun tam bir hastalık olup olmadığına karar vermeye çalışıyor. Bazı teorisyenler kesin olarak hastalıktır diyor, bazıları depresyon, OKB ve Bipolar bozukluğun semptomu olarak görmeye devam ediyor. Ne denilirse denilsin, psikolojik hatta psikiyatrik rahatsızlıklar grubunda yer alıyor. Kimbilir bir sonraki DSM kriterlerinde kendi şahsına münhasır bir hastalık olarak yer bulacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bu durumun tüm dünyada hızla arttığını ve içsel duygularının zorluklarından bu yolla rahatlayan insanların kişilik yapılanmalarında da sorunlar olduğunu biliyoruz.

Diyeceksiniz ki bu durumu körükleyen sebepler nelerdir? Neden insanlar alışveriş çılgını olup çıktı?

Kapitalist dünya düzeninde sermayenin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Sermayenin, düzenli tüketime ihtiyacı vardır ki para kazansın. Ne kadar çok tüketilirse o kadar çok üretilir ve sermaye sahibi o kadar çok kazanır. Dolayısıyla sistem de! Ancak gözden kaçan önemli mesele şu ki, insan canlısına sürekli tüketimi aşıladığınızda "üretici" olmayı unutabilir. Gelişigüzel beyin üretemez! Düşünen, akıleden, algılayan beyin üretir! Siz ülkenin büyük çoğunluğunu tüketici haline getirirseniz, diğer yandan üretim mantığını elinden almış olursunuz. Derken uzun vadede bumerang gibi kendisini yaralayacak bir döngüsellik oluşturursunuz.

İşte içinde yaşanan hayatın yaşam koşulları, kişilerin bireysel sorunlarıyla buluşunca ortaya yeni hastalıklar çıkıyor malesef. Görsel medyanın reklam sektörüne girerek alışveriş kültürü bombardıman yapması, markaların pazarlama stratejileri alışveriş bağımlısı insanların sayısını artırıyor. Reklamlar insanların alışveriş yapma isteğini körüklüyor. Kampanyalar, marketlerde indirim günleri, mağazalarda önce aşırı artırılan ardından normale getirildiği halde indirim yapılmış gibi gösterilen kampanyalar, alışveriş katologlarının evlere kadar getirilmesi, internet üzerinden uygun fiyata alışveriş yapıldığı iddia edilen yeni internet mağazaları...vs. her şekilde alışveriş yapmamızı sağlıyor.

İnsanlar mutlu mesut alışveriş yaparlarken sorun yok gibi görünür. Ancak zaman içinde gelir/ gider dengesinde bozulmalar devreye girer. Alınan eşyalar evdeki yaşam alanını sıkıştırmaya başlar. Ayakkabı dolabı tıka basa doluyken hala ayakkabı almaya çalışan kadına birileri hesap sormaya veya dolaplar tıka basa takım kıyafet doluyken hala alışveriş yapan kocaya, eşi isyan etmeye başlar. Derken aile içinde sorunlar başgösterir. Danışmanlık merkezimize aile içi anlaşma sorunu diye gelen pek çok çiftte, alışveriş hastalığı şikayetleri duyuyoruz sevgili okurlar.

Bu hastalık, alışverişten hemen sonra kişiye rahatlama duygusu yaşatıyor. Ancak alınan ve lüzumsuz olduğu farkedilen ürünler kişide kısa süre sonra suçluluk duygularına neden oluyor. Sinirlilik, mutsuzluk, hayattan keyif almama, işe yaramama duyguları oluşturuyor. Kişi bunlardan kurtulmak için yine alışveriş yapıyor, kısa vadede mutlu olurken uzun vadede suçluluk, sinir, mutsuzluk duyguları geri geliyor. Derken sarmal döngü! Tıpkı uyuşturucu, alkol ve madde bağımlılığında olduğu gibi.Maddeyi kullan kısa sürede rahatla; ancak uzun vadede kendini yok et! Ne kadar korkunç değil mi?

Neyse ki çözümü var!

İçinizi karartmış gibi olmayayım diye her zaman olduğu gibi tedbirler sayacağım merak etmeyin.

1. Öncelikle kendinize çok iyi bir göz atın. Sıkıntı ve üzüntü yaşadığınızda, bununla başetmek için kendinizi alışveriş merkezlerine atıyorsanız veya internet başına oturup falanca mağazalardan ürün seçiyorsanız, toparlanmanın daha farklı yolları olabileceğini düşünün.

2. Unutmayın! Alışveriş çılgınlığı, illaki alışveriş yapacağınız anlamına gelmiyor. Alışverişmağazalarının önünde uzun zaman geçirmek, internet sitelerinde bir şeyler almasanız bile ürünlerle gereğinden fazla haşır neşir olmak anlamına geliyor. Para harcamıyorsanız bile, kendinizi oyalayacak veya dikkatinizi dağıtacak başka bir yol bilmiyor olmanız da bu hastalığın içine düştüğünüz anlamına gelmektedir.

3. Kendinizi oyalamak için dışarıya çıkmanız gerekiyorsa, yürüyüş yapabileceğiniz yerler tercih edin. Veya güzel bir cafeye oturup kendinize çay ısmarlayın.

4. İnternet başına oturarak kendinizi yatıştırabiliyorsanız eğer, alışveriş sitelerine girerek değil, güzel yazılar okuyacağınız, günlük haberleri takip edebileceğiniz siteleri tercih edin. Kişisel gelişiminize katkıda bulunacak çok değerli siteler var. Arayan buluyor merak etmeyin.

5. Alışveriş tutkunuz olduğunu düşünüyorsanız, nakit para kullanmayı tercih edin. Çünkü kredi kartı, para harcandığını hissettirmiyor insana.

6. Dışarı çıkarken yanınıza fazla para da almayın. Kredi kartınız varsa evde bırakın ve nakit para da almayın yanınıza. Sadece dışarıda çay içmenize yetecek ve eve gelip gitmenizi sağlayacak kadar para alarak çıkın.

7. Yakın arkadaşlarınızdan, komşularınızdan borç alma alışkanlığınızı bırakın. "sen ver, ben sana eve gidince öderim" çok tehlikeli bir yöntemdir alışveriş bağımlıları için.

8.Beyninize komut verin! Ne almak için çıktıysanız dışarı, sadece o ürünü alarak eve gelin! Akıllı insanlar vardır, alışveriş tutkunu da değildirler. Öylesine gezerlerken, ihtiyaçları olan bir ürünle karşılaştıklarında, kenarlarında bulundurdukları bir parayla hemen alırlar. Hem uygun hem de kullanışlı olacak biçimde. Bu güzel bir alışkanlıktır. Bahsettiğim durumu anladınız değil mi? Alışveriş çılgını olan insanlara diyorum, bir ürün için çıkın ve onun dışında kesinlikle bir şey almayın, diye. Lütfen ikisini birbirine karıştırmayalım.

9. Beğendiğiniz bir ürünü almadan önce kendinizi frenleyin ve içinizden 100'e kadar sayın. Hatta mümkünse mağazadan dışarı çıkın. Gezinirken, o ürüne gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını düşünün. Sadece beğendiğiniz ve sizin olmasını istediğiniz için mi alıyorsunuz, yoksa cidden ihtiyacınız olduğu için mi?

10. Almak istediğiniz üründen evde kaç tane daha olduğunu hatırlamaya çalışın! Alışveriş çılgını kişiler, dolaplarında aynı üründen pekçok olmasına rağmen hala hiç yokmuş gibi almaya çalışırlar. Alınınca etiketini bile çıkarmadan dolapta aylarca beklettikleri olur. O anda almak istediğiniz ürünü, eve geldiğinizde almadığınız için mutlu olabilirsiniz. Kendimden de biliyorum, bazen bir şey almak istiyorum, sonra vazgeçiyorum. Eve geldiğimde "iyi ki almamışım" duygusuna kapılıyorum.

11. Sizi yakından tanıyan ve ihtiyaçlarınızı ortalama bilen birileriyle alışverişe çıkın. Böylece gelişigüzel her şeyi sepete doldurmaya çalışırken sizi frenlesin! Ona gücenmeyin. Onu sevin...

12. Alışveriş hastalığından kurtulmak için egzersiz yapabilirsiniz. Diyelim ki her çıktığınızda mutlaka bir şeyler alıyorsanız, evden çıkmadan önce kendinize komut verin. "Şimdi falanca alışveriş merkezine gideceğim, orda yarım saat gezeceğim. Kesinlikle hiçbir şey almadan eve geleceğim." Deyin. Ve öleceğinizi bilseniz kesinlikle almayın. Eve geldiğinizde eliniz boşsa kendinizi ödüllendirin. Sevdiğiniz biriyle telefonla görüşün, bir bardak çay/kahve için, müzik eşliğinde zaferinizi kutlayın. Bu tür egzersizleri artırın.

13. Elinizi attığınız her ürünün fiziksel ihtiyacınızı değil, duygusal ihtiyaçlarınızı doyurduğunu bilin! "Bu elimdeki ürün, içimdeki hangi boşluğu karşılık geliyor acaba?" diye düşünün.

14. En çok aldığınız ürünlerden (ayakkabı, bluz, makyaj malzemesi, tencere, tabak,...vs) uzak durun. O mağazaların önünden bile geçmeyin. Aldığınız ürünlerin tamamen "Kompulsif bir hastalık" olduğunu düşünerek elinizden bırakın.

15. Mağazalarda yanınıza gelen satış elemanlarının "Size çok yakıştı" cümlelerine inanmayın.

16. Bir ürünün çok işe yaraması, çok nadiren bulunması, çok kişi tarafından tercih edilmesi gibi gerekçeler o ürünü almanız için yeterli sebep değildir. Yeryüzünde öyle çok işe yarayan eşya ve ürün var ki! Hangi birini alıp, hangisini evimizde nereye koyacağız Allah aşkına! Aklımızdan istifade etmek en iyisi diye düşünenlerden olalım.

17. Yeryüzünde açlık çeken binlerce insanın olduğu bir dünyada, ihtiyaç olmadan aldığımız her ürünü, bizim için insani değerlerimizi yitirmenin tavan noktası olarak algılamaya çalışalım. İnsani melekelerin bitmeye başladığı yerdir aslında alışveriş çılgınlığı. Bir insanın, öteki insanın halini hiçe saymasıdır.Alışverişe giderken sosyal düşüncelerinizi de yanınızda götürün. Kendi adıma ben öyle yapıyorum doğrusu. Gerekli gördüğüm bir nesneyi alırken, aklıma yeryüzündeki aç insanlar geliyor. Hemen rafa geri koyuyorum. Eve geldiğimde de eksikliğini hissetmiyorum bile! Demek ki çok da önemli bir ihtiyaç değilmiş, diye düşünüp almadığıma seviniyorum.

...

Özetle... alışveriş çılgınlığının tıpkı alkol ve madde bağımlılığı gibi kompulsif davranış biçimi yani bir hastalık olduğunu söylemiş oldum.

Dört-beş ayda bir ayakkabı alıyorsanız alışveriş hastası sayılmazsınız. Alışveriş yapmayı seven ve ayakkabılara karşı ilgisi olan birisi denilebilir size. Fakat hiç ihtiyacınız olmadığı halde "Benim ayakkabıya düşkünlüğüm var. Farklı bir model görünce dayanamaz alırım. Evde 50 çift ayakkabım var yine de alıyorum." demek durumun hastalıklı olduğunu gösteriyor.

Arkadaşlarınızla zaman geçirmek, farklı sosyal aktiviteler yapmak, kendinizi geliştirecek, yaşam kalitenize katkıda bulunacak faydalı işler yerine, sürekli alışveriş yapmayı tercih ediyorsanız lütfen kendinize dikkat edin. Kendi kendinize yardım edemiyorsanız, size yardım edecek uzmanlara başvurun.

Psikoterapilerle içinizdeki boşluğu keşfedebilir. Günlük sorunlarınızla başa çıkmayı öğrenirseniz, alışverişi hastalık olmaktan çıkarır, keyifli faaliyete çevirebilirsiniz.

Sevgiler...





Psikolojik Danışman&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu


SAAT: 21:58

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306