Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Yürekler Tutuşmadan Denizler Tutuşmaz. // Yavuz Bahadıroğlu (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/22466-yurekler-tutusmadan-denizler-tutusmaz-yavuz-bahadiroglu.html)

enderhafızım 12 Temmuz 2012 00:16

Yürekler Tutuşmadan Denizler Tutuşmaz. // Yavuz Bahadıroğlu
 
Bazen bunalırsınız.Çözümsüz problemlere yüreğiniz dolaşır hiç kurtulamayacağınızı çözümsüzlükte yitip gideceğinizi düşünür karamsarlığa düşersiniz...


Biliniz ki umutsuzluk insana yaraşan bir şey değildir. Müslüman ise asla umutsuzluğa düşmeyen insandır. Çünkü musibetlerden bile saadet çıkacağını her Müslüman bilir; bilmek zorundadır.


Hz. Yusuf`u kuyuya attıklarında onun için her şeyin bittiğini düşünenler bir süre Mısır`ın en önemli kişisi olarak ortaya çıktığını görünce kim bilir nasıl şaşırmışlardı!


Hz. İbrahim`in günler sonra gülümseyerek ateşten çıktığı Nemrud`a söylendiğinde kim bilir nasıl saçını başını yolmuş duyduklarına inanmak istememişti!


'Görelim Mevla n`eyler
N`eylerse güzel eyler.`

İslam Dünyasının bugünkü haline bakıp dövünmeyin! Dün Hıristiyanlık Alemi İslam Dünyası karşısındaki geriliği sebebiyle dövünüyordu
Gün doğmadan neler doğar.Elinizden geleni yapın ve rahmetin tecellisini bekleyin.


İstanbul`un Topkapı semtinde sur dışında eski Edirne yolu üzerinde 1591`de (Sultan 3. Selim zamanı) yapıldığı sanılan bir cami var: Arakiyeci İbrahim Ağa Camii ... ( Takkeci Camii yahut İbrahim Çavuş Camii olarak da bilinir)


Camiyi yaptıran Arakiyeci (keçeden takke yapan) İbrahim Ağa (Bu ismi bir yerde yanlışlıkla `Saraç Doğan` olarak yazdığımı hatırlıyor ve herkesten özür diliyorum) eski İstanbul`un Topkapı`sında yaşayan bir garibandı. Kendisi ne kadar fakirse gönlü o kadar zengindi. Ördüğü takkeleri serpuşları çarşı pazar dolaşarak satar karısıyla birlikte zar-zor geçinirdi. Zar-zor geçinirdi ya yine de ebedi bir emeli bir büyük hedefi vardı: Surların kıyısına bir cami yaptırmak istiyordu...

Hep bunu konuşuyor bunun hayalini kuruyordu. Hangi parayla cami yaptıracağını soran ve büyük emelini alaya alan tanıdıklarına ise şu cevabı veriyordu:

`İhtimaldir padişahım belki derya (deniz) tutuşa!` (Denizin yanması bile ihtimal dahilindedir) `Deniz tutuşur mu be sen bu kafayla daha çok sürünürsün!`


Takkeci garibi çevresine aldırmıyor çok çalışıyor üçü-beşe katıp biriktiriyor umutsuzluğa düştüğü zamanlarda ise `Nemrud ateşini gülistana çeviren isterse deryaları da tutuşturur` diye söyleniyordu. (Tabii bu gerçeği idrak için insanda Takkeci İbrahim sabrı lazım)


Bir kandil gecesi bağlı bulunduğu tarikatın şeyhi rüyasına (şeyh rüyası yani) girdi ve hemen Bağdat`a gitmesini emretti: `Derhal Bağdat`a git gel.`


Sebebini düşünmek gönül işinin akıl ve mantıkla bağlantısını bulmaya çalışmak gönül erlerinin derdi değildir: Onlar ihlas ile buyruğa koşarlar.


Takkeci İbrahim Ağada öyle yaptı. Hemen o gün Bağdat yoluna düştü. Bin türlü zahmetten sonra şehre girdi.Yorgundu bitkindi ama ümit doluydu. Hanın avlusundaki tahta peykeye kıvrıldı. Gözlerini kapatmak üzereyken yaşlı hancı dikildi başına:


'Hayrola yolcu nereden gelip nereye gidersin?`
`Darülhilafe`den` diye cevap verdi Takkeci `Asitane`den Dersaadet`ten (İstanbul`un isimleri) geliyorum.`

`Hayırdır inşa geliş sebebin nedir?`

Önceleri söylemek istemedi ama hancı o kadar ısrar etti ki rüyasını anlatmak zorunda kaldı. Rüya üzerine İstanbul`dan kalkıp Bağdat`a geldiğini duyan yaşlı hancı kahkahayı bastı:


`Hay akılsız! Hiç rüyaya ümit bağlanıp bunca zahmete girilir bunca masarıf yapılır mıı Ben dahi geçenlerde bir rüya gördüm. Rüyama giren nur yüzlü bir ihtiyar `İstanbul`a git Topkapı`daki kulübesinde Takkeci İbrahim Ağa diye biri yaşar onu bul odunluğunda bir küp Bizans altını gömülüdür al keyfince yaşa` dedi. Ama rüya ile amel edilmez dedim hiç üstünde durmadım.`


Hancıyı dinlerken Arakiyeci İbrahim Ağa`nın gözleri parlamış tüm yorgunluğu geçmişti. `İşte şimdi derya tutuştu!` diye düşünüyor tatlı tatlı gülümsüyordu.


Gece demeden gündüz demeden yağmurdu güneşti dinlemeden İstanbul`a döndü. Evinin odunluğunu kazdı. Altın dolu küpü topraktan çıkardı. Camiini inşa etti...


`Arakiyeci İbrahim Ağa Camii ` hedefe kilitlenmenin sabrın ve sebatın sembolü olarak hala duruyor.


Düşünüyorum da Arakiyeci İbrahim Ağa şartların elverişsizliğine imkanlarının azlığına bakıp cami yaptırma emelinden vazgeçseydi... Bağdat`a kadar gitmese bu zahmeti göze almasaydı da köşesinde yalnızca dua ederek bekleseydi emeline nail olabilir miydi?


Eğer imkanlarınızı hatta dünyanızı aşan büyük hedefleriniz kalıcı emelleriniz varsa...


Eğer sizi hedefinize ulaştırıp emellerinizi gerçekleştirecek sabra sebata ihlasa gayrete sahipseniz...


Ve eğer bu uğurda bazı çilelere dertlere yorgunluklara güçlüklere sıkıntılara katlanmayı göze alabiliyorsanız...


Rahmet tecelli eder ve hedefinize ulaştırılırsınız.



Yavuz Bahadıroğlu

İnceSızı 12 Temmuz 2012 00:38

Cevap: Yürekler Tutuşmadan Denizler Tutuşmaz. // Yavuz Bahadıroğlu
 
Alıntı:

enderhafızım Üyemizden Alıntı (Mesaj 185330)


Hancıyı dinlerken Arakiyeci İbrahim Ağa`nın gözleri parlamış tüm yorgunluğu geçmişti. `İşte şimdi derya tutuştu!` diye düşünüyor tatlı tatlı gülümsüyordu.


Bi gün derya tutuşacak batın zahir olacak bu gülümseme gerçek olacak...

suhtem 12 Temmuz 2012 02:07

Cevap: Yürekler Tutuşmadan Denizler Tutuşmaz. // Yavuz Bahadıroğlu
 
"yürekler tutuşmadan denizler tutuşmaz !.. evet000"
ewett!.. delice istemek lazımm a canım "delice istmk"!!.


SAAT: 11:29

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306