Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   ...Birini Kendine Aşık Etmek... (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/24805-birini-kendine-asik-etmek.html)

Nesli_Nur 24 Şubat 2013 08:52

...Birini Kendine Aşık Etmek...
 
Birini kendine âşık etmek

O bildik hikâye. Âşık olmuş, gönlünü kaptırıvermiş birine. Hayat “o” olmuş artık. Varsa da yoksa “o”. Sabah akşam “o”. Hakkında konuşmak istediği tek konu “o”.

“Nasıl oldu?” diye soracağım tutuyor. Sorunun önemine kendim de inanmadan, aslında cevabını en çok bildiğim bir şeyi soruyorum, bile bile. Sanki âşık olmanın “nasılı” varmış gibi.
Ellerini iki yana açarak, “Oldu işte,” diyor. “Ben de bilmiyorum. Göz göre göre âşık oldum.” Bir kibrit çakar gibi aniden, birden def’i bir şekilde gelişmiş her şey. Bir an gelmiş, artık sadece onu düşünür bulmuş kendini. Cevabında öyle gizemli, sıra dışı bir yan yok. Tahmin ettiğim şeyi söyledi. Ya ilk görüşte âşık olur insan; ya da adım adım, göre göre ama nihayetinde yine ani ve def’i bir şekilde.
Yok, sıradan bir cevap gibi göründüğüne aldanmayın. Ben de aldandım gerçi ilk anda. Öyle bir şey söyledi ki, vakti gelip de idrak ettiğimde, zihnimde bir şimşek çaktıracak, karanlık bir noktayı aydınlatacaktı sözündeki bir ayrıntı.
Bir kutu mendilin neredeyse yarısını bitirdi. “Hepsini kullanma, başkalarını da düşün,” diyorum. Hem ağlıyor hem gülümsüyor. “Güzel işte âşık olmuşsun. Birini seviyorsun. Gönlünü kaptırdın ona. Bunda ağlayacak ne var ki?” diye yarı takılarak soruyorum. Yok, sen beni hiç anlamıyorsun, der gibi bakıyor yüzüme.
“O beni sevmiyor ama.”
“Sevmesin, ne olacak ki, sen onu seviyorsun ya, yetmez mi?” diyorum üzerine giderek. Gıcık bir cümle olduğunun farkındayım. Ortamı biraz germek istiyorum nedense?
“İnsan sevilmek istiyor ama. Benim de sevilmeye ihtiyacım var.”
Doğru söze ne denir? İnsanın sevilmeye ihtiyacı var. İşin aslına bakılırsa canlı cansız her varlık sevilmek istiyor ama insanınki bir başka.
“Çok kızgınım,” derken sesinde kızgınlığın titreşimi hissediliyor. Kime kızgın acaba, ona mı kendine mi? Kendine niye kızgın olsun ki, elbette ona kızgın olacak. O beni sevmiyor, dedi ya. Yine de soruyorum.
“Kime çok kızgınsın?”
“Kendime tabii ki.”
“Tabii ki”yi öyle bir tonda söylüyor ki, bu soruyu sorarak ayıp etmişim sanki. Bu soru da sorulur mu şimdi dercesine. Oysa iyi ki sormuşum. Yoksa ben ona kızgın olacağını sanıp yaşadığı karmaşanın esasını kaçırmış olacaktım.
“Kendine kızgınsın, çünkü...” Çok sevdiğim bir teknik bu. Cümle tamamlama testi gibi. Cümlenin sonunu karşıdaki tamamladığında kendiyle ilgili çok önemli bir bilgi vermiş olacak.
“Kendime niye kızgın olmayayım ki, siz olsaydınız kendinize kızıp suçlamaz mıydınız? Onu kendime bir türlü âşık edemedim.”
Soru okkalı. Biraz düşünüyorum ama uygun bir cevap gelmiyor aklıma. Madem öyle ben de soruya soruyla karşılık veririm. “Onu kendine âşık edememek kendinle ilgili ne hissettiriyor sana?”
Şimdi de düşünme sırası onda. “Çok yetersiz olduğumu hissettiriyor. Kendimi sevdirmeyi beceremedim bir türlü. Bu yüzden kendimi çok suçluyorum. Bazı arkadaşlarım başarıyor bunu ama. Âşık olduklarını etkileyip sevdiriyorlar kendilerini.”
İşte bu kötü oldu, başka arkadaşlarının bunu başardığını sanması yani. Öyle bir şey söylemeliyim ki, bu onu ikna etmeli. Başım çatlayacak neredeyse zihnimin kıvrımlarında ona söyleyeceğim şeyi aramaktan.. İşte tam o anda masada kimin koyduğunu bilemediğim kibrit kutusu çarpıyor gözüme. Konuşmasının başında, “Kibrit çakar gibi bağlandım ona,” dememiş miydi o da?
“Şu kalemi kibrit kutusunun kavına sürterek yakar mısın?”
“Kalem yanmaz ki,” diyor, bir yandan da ne ne yaptığımı anlamaya çalışıyor yüzümü inceleyerek.
“Bir kalemi yakamadın ne kadar beceriksizsin diye kendine kızıp suçlamazsın yani?” Başını oynatmadan gözleriyle evet diyor. Kutudan bir kibrit çöpü çıkarıp yakmasını istiyorum. İsteksizce uzanıyor kibrit kutusuna. “Lütfen, gerçekten yapmanı istiyorum,” diyorum. Kibrit çöpü kolayca alev alıyor.
“Muhteşem bir iş başardım, bravo bana, der misin kendine şimdi?” diye soruyorum.
“Bunun neresi muhteşem yahu, kibrit çöpünü kutunun zımparalı kenarına sürttüm, o kadar, herkes yapabilir bunu.”
“O zaman ne demek istediğimi anladın.”
Evet anlamında başını sallayarak konuşmaya katılıyor. “Yani âşık olduğum çocuk demir ****l gibi, ne yaparsam yapayım ateş almayacak, öyle mi?”
“Evet öyle. Ne yaparsak yapalım birini kendimize âşık etme gücümüz, kudretimiz yok. İşte bu yüzden, birisini niye kendime bağlayamadım demek haddi aşan bir ifade.”
“Ama arkadaşlarımdan yapan var.”
“Hayır, yok. Onların yaptık dedikleriyle senin kibriti yakman arasında fark yok. Kendini düşünsene, âşık olmak için ne yaptın, koca bir hiç. Kendin dedin ya kibrit çakar gibi oldu diye. Birisinin kalbi kibrit çöpünün o kavlı ucu gibi yanma yani âşık olma kıvamına gelmişse, ki bu Mutlak Varlığın iradesiyledir, insan sadece bu sevginin ortaya çıkmasına vesile olabilir. Birisi sana âşık olup sevdiyse bu senin başarın olmadığı gibi âşık olmaması da başarısızlığın değildir.”
“Kalpleri evirip çeviren O’dur yani?”
Evet, bütün mesele budur.

şehadet gülü 24 Şubat 2013 12:24

Cevap: ...Birini Kendine Aşık Etmek...
 
çok anlamlı...


SAAT: 01:33

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306