Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   İbrahim Gibi "LA" Diyebilmek (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/28696-ibrahim-gibi-vequotlavequot-diyebilmek.html)

İslaminesil 20 Mart 2014 20:36

İbrahim Gibi "LA" Diyebilmek
 
LA; gerçek manada bir saf belirlemedir. Kişinin, Adem (as) ile iblis arasında hangi taraftan olduğunu tespit etmesidir. LA; Habil ile Kabil arasında kimden yana olduğunu seçmedir. LA; İbrahim (as) ile Nemrut arasında tercihte bulunmadır. LA; Musa (as) dan mı, yoksa Firavun dan mı yana olduğunu haykırmadır.

21/07/2012 - 22:12

Peygamberler, insanoğluna kutlu önderler olarak, Âlemlerin Rabbi tarafından bizzat gönderilen ve görevlendirilen kimselerdir. O kutlu önderler ki; görevlerini bihakkın ifa ede gelmişlerdir. Yeryüzünde ALLAH’ın emrettiği hidayet üzere hem yaşamış ve hem insanların aynı şekilde yaşamaları için çırpınmışlardır. Bu uğurda nice engellemelere, zorlamalara, sıkıntılara, zulümlere, işkencelere katlanmaya asla aldırış etmeden; davalarında daim olmuşlardır. Tam bir teslimiyetle katlandıkları bu zorluklara karşı direnç ve direnişleri; aynı zamanda bütün mü’minler için birer örneklik teşkil etmektedir. Başka bir deyişle her mü’min; Onların bu şerefli direnç ve direnişlerini kendilerine mutlak örnek almıştır ve de almaktadır, almalıdır. Her iki cihanda da bahtiyar olmanın gereği de zaten bundan başka bir şey olmadığının bilinç ve şuurunda olanlar; yaşantılarında tarih boyunca tavizsiz bir şekilde bu minval üzere yaşaya gelmişleridir.

‘La İlahe İllALLAH deyin; kurtuluşa erin’ şeklinde buyurduğu rivayet edilen efendimiz MUHAMMED (sav); tam anlamıyla can alıcı bir noktaya parmak basmış bulunmaktadır. Çünkü tarih boyunca zalimler, karşılarında gerçek düşman olarak ‘LA’ yı haykıranları görmüşlerdir. İnsanlık, benliğini ancak gerçek manada bu heceyi haykıranların cehdiyle koruyabilmiştir. Bu kelime ile ALLAH(cc)’ın hakkına tecavüz etmeye kalkışanların önü kesilmiş ve kendilerine gereken ibretlik dersler verilmiştir.

Diğer taraftan ise; insanlığı taru-mar eden haydutlar çetesi, daima kendi mevki, makam; heva ve heveslerinin kulu olarak; aşağılıklarını sergileye gelmişlerdir. Aynı zamanda insanları da bu aşağılığa çağırmışlardır. Daima hakka tecavüz işi ile meşgul ola gelmişlerdir.

………………………………………..

LA; gerçek manada bir saf belirlemedir. Kişinin, Adem (as) ile iblis arasında hangi taraftan olduğunu tespit etmesidir. LA; Habil ile Kabil arasında kimden yana olduğunu seçmedir. LA; İbrahim (as) ile Nemrut arasında tercihte bulunmadır. LA; Musa (as) dan mı, yoksa Firavun dan mı yana olduğunu haykırmadır. Gerçek manada LA demek; haktan yana; batıla karşı tavır belirleme ve bu tavrı sünnetullah üzere geliştirmedir. LA demek; Ebu Cehil’e karşı MUHAMMED (sav)in yanında saf tutmadır. LA demek ‘HENDEK’İN beri tarafında; cahiliye güruhuna karşı kılıç sallamadır.

LA demek; önce yürekten bir redd ve sonrası ise hakka samimane bir teslimiyettir. Batılın her çeşidine karşı bir başkaldırı ve yegâne Rabbe gönülden bağlanmadır. LA, bir hakka sevdalanmadır. Bu Hakk sevdası ki; sevdaların en nezihi, en lezizi, en azizidir. LA demek; aşk dünyasına aşk ile doğmadır. O aşkı, sevdayı iliklerine kadar hissetme; o aşka dalma, o aşkı yaşamadır. An be an dilde bu kelime ile her nefeste Rabbine doğru bir adım daha yaklaşmadır. Bu kelime ile Âlemlerin efendisine; MUHAMMED (sav)’ e bağlılığını an be an tazelemedir. Onun ‘kevserinden’ taa iliklerine kadar kanmadır.

…………………………………………

LA ile işe evvela iç dünyamızdan başlamak gerekir. İçimizi saran, kuşatan, işgal eden, orayı mevki-makam edinen gayrullahtan her ne varsa silip-süpürmek gerekir. Kalp beldemizi her türlü dünyevi istilalardan kurtarmak gerekir. O beldeye sadece ve sadece ALLAH ı mülk sahibi kılmak gerekir. Ancak bu şekilde LA deyişimizin, haykırışımızın bir anlamı, bir değeri olur. Ancak bu şekilde gerçek manada haktan yana saf tutmuş olabiliriz!

LA’yı gereği gibi idrak etmek, yaşamak gerekir. Onun hakkını gereği gibi vermek gerekir. Birer Habbab gibi, birer Yasir gibi, birer Ebuzer gibi, birer Bilal gibi O’na sahiplenmek gerekir. Birer Ali gibi bütün benliğiyle LA’yı yaşamak gerekir. O cehdi, o ahdi, o akdi birebir yaşamak gerekir. Gerektiği zaman İsmail’ce candan geçilebileceğini göstermek gerekir. Gerektiği zaman İbrahimce canandan tam bir teslimiyet ile feragat edilebilmek gerekir… Çağımızın iblislerine, iblisilerine büyük-küçük hiç birine hiçbir şekilde kanmamak gerekir. Onların her türlü oyun ve tezgâhlarını fark edebilme basiretinde olmak gerekir.

Ama ne acı bir durum ki; günümüz iblis ve iblisileri; İsmailin taşladığı iblisten daha da katmerli bir hal almışken; günümüz İsmaililer, tam anlamıyla za’fiyet içinde kalmış bulunmaktadırlar. Bu za’fiyetin en önemli yanı ise; İsmailin sahip olduğu şuur, sadakat, samimiyet ve teslimiyetin olmayışıdır ki; sonucu da seculerleşmek (dünyevileşmiş olmak) ve Rabbin rızasını da arka planda tutmamak olarak karşımıza çıkmaktadır!!! Bu nedenle de söylemlerimiz tabiri caiz ise havada kalmaktadır. Tam da ‘Ey iman edenler, iman ediniz’ emri ilahi, sanki bu gün bizler için ferman buyurmaktadır.

………………………………………….

Müslümanlar olarak, İsmail (as)’in eline taşı aldığı şuur, bilinç ve idealini yeniden kuşanmalıyız. Taşı nereye, nasıl ve ne şekilde attığı konusunu da tam anlamıyla ölçüp, biçmeli ve aynı şekilde hedefi tutturmalıyız. Günümüz iblis(i)leri kim(ler)dir, nerededir, ne yapar-eder, tespit ve teşhisi iyi yapılmalıdır. Dostluklar, ahbaplıklar, ittifaklar (lokal-global) bu temel üzerine bina edilmelidir. Yoksa büyük şeytanın yanında (safında) yer almak asla bu ümmete yakışmaz… Aynı şekilde ümmetin hiçbir ferdine veya halkına da yakışmaz. Eğer İslami bir akide sahibi isek; muhakkak büyük şeytanla ve avenesiyle mesafeli olmak durumundayız… Teferruatına girmiyorum…

Şurası gerçektir ki; günümüz iblis(i)leri, oyun(bazlık)larıyla, İsmail (as) zamanındaki İblisin oldukça ilerisindedirler. Ama günümüz İsmaililer, İsmail’in çok gerisinde bir konum-seyir sahibidirler. Gerek konum olarak ve gerekse seyir olarak İslam ümmeti, kendine yeniden bir çeki-düzen ve yön verme durumundadır. İblisin bütün oyun(bazlık)larını İslami feraset süzgecinden; nebevi bir yöntemle geçirmek durumundadırlar. Yeniden İsmaili şuur, irade ve dirayet ile işe yeniden koyulmanın yol ve yordamını aramak durumu hâsıl olmaktadır. Bizler, ‘Putkıran’ İbrahim (as)’in dini üzerinde olduğumuzu iddia ederken; ne hazin ki çoğumuz yaşantımızla ‘Putyapan’ Azer’e benzemekteyiz. İman edenler olarak bizler; imanımızın neresindeyiz? Tekrardan-yeniden iman etmek durumu ile karşı karşıya mıyız ( ki kanaatimce böyle bir durumla karşı karşıyayız), değil miyiz noktasına yoğunlaşmak durumundayız. Yanlışlarımız, hatalarımız, eksikliklerimiz, aksaklıklarımız, gediklerimiz nelerdir; nasıldır; izalesi nasıl olabilir gibi konuları acilen ele alıp çözüme kavuşturmak durumundayız.

………………………………….

Bu gün İslam’ın pek çok kavramı gibi; ‘LA’ da yalnız kalmış, öksüz kalmış, yetim kalmıştır. Hem de milyarı aşan Müslüman nüfusa rağmen böyle olunmuş. Bir de darbe üzerine darbe vurmuşuz. Çünkü sadakatle LA İLAHE dedikten sonra; aynı sadakat ve aynı samimiyet ile İLLALLAH demek, inanmak ve yaşamak gerekir. İlahlık iddiasında bulunan gerçek dışı, sahte her ne varsa hiçbir ayırım ve farklılık gözetmeden, yerin dibine göndererek; ALLAH’ın mutlak ilahlığını haykırmak gerek. Bu haykırışı dilimizle, kalbimizle, aile içi yaşantımızla, insanlar arası ilişkilerimizle, ticaret ve alış verişlerimizle, hukuk ve düzenimizle, duruşumuzla, oturuşumuzla, yürüyüşümüzle, yatmamız ve kalkmamızla… el hasıl hayatımızın her noktası ve anıyla yaşamak gerekir.

“Göklerin ve yerin gaybı-sırrı yalnız ALLAH’a aittir. Her iş O’na döndürülür. Öyle ise yalnız, O’na kulluk et ve yalnız O’na dayan. Rabbin yaptıklarınızdan asla gafil değildir.” (Hud 123). “Ey iman edenler! ALLAH’tan korkun. O’na yol arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.”(Maide 35).

Ferdi ve toplumsal hayatımızın öncelikleri, eğer ALLAH’a yol aramak değil ise; akıbetimizin hiç de sevindirici olamayacağını söylemek kehanet olmasa gerek. Zira dünyaya geliş-getiriliş amacımızın ne olduğunu azıcık bir sorguladığımız zaman; Kur-an ölçülerine vurduğumuz zaman; harap halimiz tüm çıplaklığıyla gözlerimizin önüne serilmektedir. Zira bir taraftan fert olarak iç dünyamızda nice canavarlar beslemekteyken; diğer taraftan da toplumsal hayatta Rabbani ölçüleri bir tarafa iterek; birbirimizle didişmekteyiz. Hem de iman ölçülerimize tam anlamıyla tezat teşkil edecek şekilde bu uğraşıları vermekteyiz. Ayetleri okuyoruz; yapın dediklerini arkamıza atıyoruz, yapmıyoruz; yapmayın dediklerini önümüze alıyoruz ve birebir yapıyoruz. Diğer taraftan da mangalda kül bırakmıyoruz.

Şunu bilmemiz gerekir ki; toplumda adaletin tecellisi için; ‘La İlahe İllALLAH’ kelime i Tevhidin ferdi ve toplumsal hayata yön ve şekil vermesi yegâne şarttır. Bu hususun bütün yönleriyle dile getirilmesi ve hayata yansıtılması için gerekli çalışmalar geciktirilmeden yapılmalıdır. Bu çabaların gösterilmesi; mü’minler olarak her birimizin üzerindeki ilahi sorumluluğumuzdur. Çünkü pek çok ayeti celilide belirtilmektedir ki; her kavme gönderilen elçiler bu sorumluluk ile sorumlu tutulmuşlardır. Aynı şekilde bu elçilerin takipçileri de aynı misyonu üstlenmişlerdir. Keza, Resulullah’ın miras olarak bizlere bıraktıklarından Müslüman olarak her birimiz istisnasız sorumluyuz.

Vesselam ….
turabihaber

ali70 20 Mart 2014 20:48

Cevap: İbrahim Gibi "LA" Diyebilmek
 
Usta çırağına seslenir:
- İçeri gir, rafta duran gülyağı şişesini getir.
Çırak içeri girer ve içeriden ustasına seslenir:
- Usta hangisini getireyim?
Usta şaşırır, çünkü rafta sadece bir tane gülyağı şişesi vardır:
- Kaç tane var ki soruyorsun?
Çırak içeriden bağırır:
- İki tane var...
Usta hemen çırağın şaşı olduğunu anlar ve çırağa seslenir:
- Birini kır, diğerini al gel...
Çırak şişenin birini kırınca diğer şişede kaybolur...


Kıssadan Hisse:
La, şişenin birini kırıp diğeri gibi kendin de O'nun yolunda yok olabilmektir.

İslaminesil 10 Nisan 2014 23:07

Cevap: İbrahim Gibi "LA" Diyebilmek
 
LA demek; önce yürekten bir redd ve sonrası ise hakka samimane bir teslimiyettir. Batılın her çeşidine karşı bir başkaldırı ve yegâne Rabbe gönülden bağlanmadır. LA, bir hakka sevdalanmadır. Bu Hakk sevdası ki; sevdaların en nezihi, en lezizi, en azizidir. LA demek; aşk dünyasına aşk ile doğmadır. O aşkı, sevdayı iliklerine kadar hissetme; o aşka dalma, o aşkı yaşamadır. An be an dilde bu kelime ile her nefeste Rabbine doğru bir adım daha yaklaşmadır. Bu kelime ile Âlemlerin efendisine; MUHAMMED (sav)’ e bağlılığını an be an tazelemedir. Onun ‘kevserinden’ taa iliklerine kadar kanmadır.

İslaminesil 10Haziran 2014 20:23

Cevap: İbrahim Gibi "LA" Diyebilmek
 
İman bir meydan okuyuştur, bir başkaldırıştır tuğyana.
"La" bilinci ile;
Sahteliklere,
Sapkınlıklara,
Sömürülere karşı duruştur...
alıntı

GÖKCEN_AZRA 11Haziran 2014 00:06

Cevap: İbrahim Gibi "LA" Diyebilmek
 
Alıntı:

ali70 Üyemizden Alıntı (Mesaj 323830)
Usta çırağına seslenir:
- İçeri gir, rafta duran gülyağı şişesini getir.
Çırak içeri girer ve içeriden ustasına seslenir:
- Usta hangisini getireyim?
Usta şaşırır, çünkü rafta sadece bir tane gülyağı şişesi vardır:
- Kaç tane var ki soruyorsun?
Çırak içeriden bağırır:
- İki tane var...
Usta hemen çırağın şaşı olduğunu anlar ve çırağa seslenir:
- Birini kır, diğerini al gel...
Çırak şişenin birini kırınca diğer şişede kaybolur...


Kıssadan Hisse:
La, şişenin birini kırıp diğeri gibi kendin de O'nun yolunda yok olabilmektir.

Çok güzel bir örnek olmuş
ArO*

GÖKCEN_AZRA 11Haziran 2014 00:17

Cevap: İbrahim Gibi "LA" Diyebilmek
 
LA demek;
tek olan , yaratan, yaşatan, yoktan var eden
yüce yaratıcıyı hayatının merkezine yerleştirip
geri kalan herşeyi elinin tersiyle itmek...


SAAT: 01:02

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306