![]() |
İman Özgürleştirir İnsan, imanın zarfı, âlemin mazrufudur. Âlemde insanın büyüklüğü, insanda sahih imanın büyüklüğü orandadır. İman insanda azalırsa, insan âlemde azar. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] NESİP HİÇYILMAZ “İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sine de yüktür” (Mehmet Akif Ersoy) İmanın varsa neyin yok? İmanın yoksa neyin var? Bireysel ve toplumsal yaşamın üzerinde belirleyici ve yönlendirici güce sahiptir iman. Yol gösterir, yön verir; eğitir ve öğretir. Sosyal, siyasal, ekonomik, hukukî, ahlakî ve uluslararası ilişkiler onun ekseninde şekillenir. İmanda eylem, eylemde iman var. Eylem, imanı güçlendirir; iman ise eyleme süreklilik kazandırır. Salih eylem sahih imanın neticesidir. Eylemin salih olabilmesi için imanın sahih olması gerekir. İmanla tezat teşkil eden eylem, imanı tahrip eder; hayatın ahengini bozar, itici ve incitici bir hal alır. Ruh ve beden gibi iç içedirler iman ve eylem. İman, eylemin ruhudur… İman eylemin “anası”, eylem imanın “ayna”sıdır. Eylemsiz iman makul, imansız eylem makbul değil. Tasdik ve tatbikin arasında interaktif bir ilişki var: Beslerken beslenir, beslenirken beslerler birbirlerini… Tasdik tatbikten, tatbik tasdikten bağımsız değil. Birbirlerine bağlı ve bağımlıdırlar. Tasdik gülse, tatbik onun kokusudur. Gül kokusuz olur mu? İman sorumluluk ister. Özgürleştiren imanın statikleşmeye tahammülü yok. İnsanda iman dinamikse, âlemde insan nasıl statikleşebilir? İnsanda iman atıl kalırsa, âlemde insan batıla girer. Dinamizmini yitirir… Yılgın ve yorgun düşer… Silikleşir… Düşünceleri geliştiren, toplumları değiştiren bilimsel derinlik, kavramsal zenginliklerden uzaklaşır. Yeterli ve geçerli olmayan mazeretlere sığınır. İmana zindan olan insan için dünya zindan kesilir. “Şaşılacak şey şu ki, zindanın anahtarı insanın kendi elindedir de insan zindanda mahpustur.” (Mevlana) İnsanlar dörde ayrılır: 1-İnanıyor fakat yaşamıyor(günahkâr Müslüman) 2-Yaşıyor ama inanmıyor (münafık) 3 Ne inanıyor nede yaşıyor (kâfir) 4 Hem inanıyor hem de yaşıyor (mümin) İnsan, imanın zarfı, âlemin mazrufudur. Âlemde insanın büyüklüğü, insanda sahih imanın büyüklüğü orandadır. İman insanda azalırsa, insan âlemde azar. İmanla değer bulan insan, âleme değer katar. Dünyaya mimar olabilmek için imana imar olmak gerek. İmana imar olmayan insanlar dünyaya mimar olamazlar. Dik yürüyen her beşer insan değil. Her beşeri insan kabul etmek insanlığa hakarettir. İnsanlık ulvi bir ufuktur; her beşerin kavuşup buluştuğu bir makam değildir. Beşer insanlık ufkuna yükselebildiği gibi kimi insanlar da insanlık denen ufuktan beşeriyet derekesine yuvarlanabiliyor. Beşeriyet cebrî, insanlık iradîdir. Beşer olarak doğmak akıl ve iradeyle taçlanan insan için eksiklik değil; eksiklik beşeriyet zemininde paslı çivi gibi çakılıp kalmaktır. İnsanlık makamına imanla yükselme iradesini göstermemektir. “İnsan kutsiyeti olandır.” (Cemil Meriç) İnsanın kutsiyeti Hak’la olan ünsiyetten gelir. Hakla olan ünsiyetini yitiren insan hakkın nezdinde kutsiyetini de yitirir. Gençse şehvetin, yaşlıysa şöhretin esiri olur. "Muhakkak ki iman edip Salih amel işleyenler, yaratıkların en hayırlısıdırlar."(el-Beyyine, 98/7) (FITRAT.COM Arşivinden..) |
Cevap: İman Özgürleştirir Failetin başıdır haya.. De ki: Rabbim ancak hayasızlıkları, onların açığını, gizlisini, günahı, haksız yere tecavüzü, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyi ALLAH'a ortak koşmanızı, ALLAH'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır." (7 Araf, 33) "Hayanın hepsi hayırdır." (Keş'ul Hafa, 1/369) Dünya ve ahiret saadetine kavuşmak isteyen kişi edep ve haya sahibi olmalıdır. Edep ve hayası olmayan bir kimseden hayır beklemek mümkün değildir. "Haya ile iman birbirini tamamlar, biri gidince diğeri de gider." (Hakim> Çirkin ve ahlLiksız bir manzara ile karşılaştığında utanan, başını öne eğen ve yüzü kızaran bir insan utanma duygusu taşıyan (haya sahibi) kimsedir. Çünkü insanlık şerefiyle bağdaşmayan bu ınanzaradan kalbi sıkıntı duymuş, duyguları incinmiş, vicdanı rahatsız olınuştur. Haya sahibi bir insanı, kötü bir işten caydırmak için, ona "Utanmıyor ınıısıtn?" demek yeterlidir. Büyüklerimiz "İnsandan utanmayan ALLAH'tan da utanmaz." clemişlerdir. Utanma duygusu taşıyan bir kimse, sadece~ insanların gördüğü yerde değil, insanların görmediği yerde de kötülükten kaçınan kimsedir. Böyle kimselerin ruh sağlıkları yerinde. vicdanları rahattır. Onları daima güleryüzlü. mütevazi ve güvenilir insanlar olarak görürsünüz. Haya sahibi bir insanda hile, yalan, sahtekarlık, hırsızlık, kovtıculuk, rüşvet, km, iftira gibi kötültikler olmaz, insan haya perdesini yitirince de yaptığının hesabından korkmaz, fakir-fukaranın malını talan etler, mtısibetzede ve mustazafların göz yaşlarından yüreği sızlanmaz. Haya, kalbi bozan günahlara karşı bir engeldir. Haya, insanın iman kuvvetini ve edep miktarını belirler. Haya, hayrın direği, karıştığı her iyiliğin temel unsurudur. Bütıla göz yuman haya sahibi olamaz. Haya sahibi, hakk'a cephe açmış olanlarla düşüp kalkmaz. Müslüman dilini, batıla dalmaktan ve konuşmaktan; gözünü avret yerlerine şehvetle bakmaktan; kulağını başkasınin sırlarını dinlemekten ve insanların ayıp yerlerini ortaya çıkarmaktan korumalıdır. İslarnsız haya ve faziletsiz bir insan, kendi şahsiyetini silmiş, şerefini yıkmış ve kötü arzularının esiri olmuştur. Rabbiııı bizleri haya ve faziletten ınahrum etmesin... |
SAAT: 00:39 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.