Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   AMERİKAN SALDIRISI SONRASI SUDAN'DA DURUM... Sefer Turan .. 21.09.1998 .. Kanal 7 (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/30065-amerikan-saldirisi-sonrasi-sudanda-durum-sefer-turan-21091998-kanal-7-a.html)

Allahın kulu_ 26 Ağustos 2014 00:29

AMERİKAN SALDIRISI SONRASI SUDAN'DA DURUM... Sefer Turan .. 21.09.1998 .. Kanal 7
 



Sefer Turan .. 21.09.1998 .. Kanal 7

İLAÇ FABRİKASI

20 Ağustos’ta, yani bundan tam bir ay önceydi..

Amerika, Sudan’ı bombaladı.. Sudan’daki hedef, Amerikalılara göre kimyasal silah üreten bir fabrika, Sudanlılara göre ise Şifa adlı bir ilaç fabrikasıydı..

Saldırı, başkent Hartum yakınlarındaki fabrikayı yerle bir etti..

Saldırıdan bir ay sonra, Sudan’da, bombalanan fabrikadayız..

Yetkililerden aldığımız bilgilere göre fabrika, özel sektöre ait.

33 milyon dolar maliyetle kurulan fabrikada batı teknolojisi kullanıldı. Fabrikanın kuruluşunun uzun bir geçmişi yok..

Afrika’nın en büyük ilaç fabrikası olarak tasarlanan fabrikanın Açılışı temmuz 1997 de Devlet başkanı ömer Beşir tarafından yapıldı.

Fabrika zaman zaman açlık ve sel felaketleri yaşayan bölgede gerekli ilaç üretimi için son derece önemliydi.

Fabrika faaliyete geçtikten sonra burada her türlü ilaç üretildi. Yetkililerin yaptıkları açıklamalara göre burası sudan’ın ilaç ihtiyacının büyük bir kısmını karşılıyordu.

Sağlık Bakanı bu durumu şöyle açıkladı: “Bu fabrika sudan halkının toplam ilaç ihtiyacının % 50 sini karşılıyordu. Burada hem beşeri hem de veteriner ilaçları üretilirdi. Özellikle de çocuklar için ilaç üretilirdi. Dolayısıyla Amerikanın bu saldırısı çocuklara ve hastalara yönelik bir saldırıdır”

Evet.. Saatte 500 bin kapsül ilaç üreten Afrikanın bu en büyük ilaç fabrikası saldırıdan sonra işte bu hale geldi.

.....

Sudan halkı daha Amerikan saldırısının şokunu üzerinden atamadan, bu kez yeni bir felaketle sarsıldı.

Ülkeye hayat veren Nil suları taşınca ülkede hayat bir anda felç oldu..

Özellikle ülkenin kuzeyinde hayat tamamen dururken Başkent Hartum’da halk perişan oldu..

Ve ilginç görüntüler..

Topraktan yapılmış evler, nil suları altında tamamen eridi..

Evsiz kalan Sudanlılar’ı, sokaklarda son derece zor koşullar bekliyor..

Selle birlikte oluşan yeni durum, şimdi ülkede salgın hastalıkları gündeme getiriyor..

özellikle bataklıklarda oluşan mikroplar Sudanlıların hayatını ciddi anlamda tehdit ediyor..

sağlık bakanı

“ Amerikan saldırı arkasından şimdide sel felaketi yaşıyoruz. Sel baskınları ardından genelde sıtma hazstalığı zuhur eder... Dolayısıyla sıtma ilacına ihtiyacımız var. Halbuki Şifa fabrikası yıkılmasaydı bizim sıtma ilacı ihtiyacımızı karşılardı. “

Dünyanın en fakir ülkelerinden sayılan Sudan’ın bu felaketin altından kalkması çok zor. Ancak Amerikanın baskısıyla dünya ülkeleri de, bir kaç küçük yardımı saymazsak, Sudan hükümetine tavır alarak yardım göndermiyorlar.

Evet... Sel felaketinin ardından, Sudan için şifa fabrikasının anlamı çok daha açık bir şekilde ortaya çıktı.. Ve tabii politik tartışmaların, bombalı saldırıların faturasını, halkın çektiği de Sudan’da bir kez daha kanıtlanıyor..

Amerikan saldırısından önce Sudan’da muhalefetin sert tavrı gittikçe tırmanıyordu. Mısır’ın başkenti Kahirede toplanan Muhalefet liderleri Ömer Beşir yönetimine karşı mücadelede ısrarlı olduklarını açıklamışlardı.

Bu arada Başkent Hartum’da küçük çapta da olsa yönetim aleytarı gösteriler bile yapıldı. Ancak Amerikan saldırısı ile birlikte her şey değişti.

Sudan’ın en güçlü adamı Parlemento başkanı Dr Hasan Turabi Saldırı nın yerel ve uluslararası sonuçlarını şöyle açıklıyordu:

“maddi sonuçları açısından fabrika tamamen tahrip oldu... İlaç ihtiyacımızın %50 sinin üretimi durdu. Bir kişi öldü bir kaç kişide yaralandı.

Ama sizin, hakkınızda şer olarak kabul etiğiniz bir şey, sizin için hayırlı olabilir... Saldırının Sudan da doğurduğu sonuçlara baktığımız zaman şunu görürüz: Sudüan halkı bütün kesitleriyle tepkisini ortaya koydu. Burada Amerikaya öfkeden dahada önemli olan halkın ulusal birliğe sahip çıkmasıydı. Sudan, bağımsızlığını kazandığından bu tarafa hiç bir zaman böylesine bir ulusal birlik göstermemiştir”

Uluslararası sonuçlarına gelince dünya halkları ve medyası bizim yanımızda yer aldı. Hatta Amerikanın bize karşıkışkırttığı ülkelerin medyası bile... Esas kazancımız ise batı medyasının bile desteğini almamız oldu.. Bunlar buraya geldiler ve gördüler, farklı kanaetler taşıyarak ülkelerine döndüler. yani kazancımız büyük oldu”

Allahın kulu_ 26 Ağustos 2014 00:31

Cevap: AMERİKAN SALDIRISI SONRASI SUDAN'DA DURUM... Sefer Turan .. 21.09.1998 .. Ka
 
İlaç Fabrikasını Bombaladığı Sudan’da ABD’nin Açmazı
İSEDAK Ekonomi Zirvesi’ne, Ömer El-Beşir’in de katılacak olmasına ABD’nin tepkisi, bu ülkenin, 1998 yılında bombalayarak yerle bir ettiği Şifa İlaç Fabrikasını akıllara getirdi. Fabrika, ülkenin en büyük ilaç üreten kuruluşu ve bölgenin ciddi sağlık problemlerinden olan sıtma ile mücadelede kullanılan kinin ve verem tedavisinde kullanılan klorokin üreten tek tesisi olması nedeniyle Sudan için son derece önemli bir konuma sahipti. Afrika ilaç sanayisine girebilecek potansiyele sahip olan bu tesisin vurulması ve akabinde ülkeye uygulanan ilaç ithalatı yasağı ülkenin çözümü zor sorunlarla yüz yüze kalmasına neden olmuştur.
22.11.2009


Sudan Şifa İlaç Fabrikasının ABD Tarafından Bombalanması Üzerine Bir Değerlendirme

İslam Konferansı Örgütü‘nün (İKÖ), 7–9 Kasım 2009 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlediği 25. İSEDAK Ekonomi Zirvesi’ne Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir’in de katılacağını açıklaması Avrupa Birliği gibi Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) de tepkisine neden olmuştur. ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu yetkilisi Philip Gordon yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Sudan Hükümetine vereceği mesajın Amerika ve Avrupa ile tutarlı olması gerektiğini belirtmiştir. Bu açıklamayla birlikte iki ülke arasında mevcut problem bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Esasen Sudan ile ABD ilişkileri Cafer Numeyri’nin 1983 yılında ülke genelinde Şeriat’ı ilan etmesiyle bozulmuş, El-Beşir döneminde ise ülkenin daha radikal bir kimlik kazanması ve öte yandan dış politikada özellikle Çin ile sıkı bir işbirliğine gidilmesi ABD’nin Sudan’a askeri müdahalede bulunmasına gerekçe oluşturmuştur. Bu çerçevede, 1998 yılında Sudan’da bulunan Şifa İlaç Fabrikası’nın ABD tarafından bombalanması iki ülke arasında tırmanan gerginliğin en açık göstergesi olarak görülmüştür.

1970’den İtibaren Sudan-ABD İlişkileri

1969 askeri darbesiyle Sudan’da yönetimi ele geçiren Cafer Numeyri, iktidarının ilk yıllarında Sovyetler Birliği ile yakın bir işbirliği geliştirmiştir. Ancak ordu içerisindeki komünist subaylarla arasının açılması üzerine Numeyri, söz konusu subayları tasfiye sürecine giderek(1) İngiltere, ABD ve bu ülkelerin açıkça destek verdiği Suudi Arabistan ile ilişkilerini geliştirmeye başlamıştır. Bu çerçevede Numeyri ABD, IMF ve Suudi Arabistan’dan muazzam krediler almış ve pek çok yatırım taahhütleri edinmiştir. Ancak, ülkede yaşanan ekonomik bunalım ve Numeyri’nin halkına karşı antidemokratik tutumu kendisine karşı büyük bir muhalefetin doğmasına neden olmuştur. Yönetimine karşı yükselen muhalif sesleri bastırmak amacıyla sert bir politika izleyen Numeyri, 1982 yılında Sudan Parlamentosu’nu ve Güney Sudan’ın bölge parlamentosu olan Yüksek Yürütme Konseyi’ni kapatmış ayrıca İran tarafından desteklenen Hasan el Turabi’nin de etkisiyle 9 Eylül 1983 tarihinde ülke genelinde Şeriat ilan etmiştir.

Şeriat hükümlerinin yürürlüğe girmesiyle radikal bir kimlik kazanan Sudan’ın bu durumu gerek özerk yönetime sahip Güney Sudan’ın, gerek kuzeyde yaşayan muhalefetin gerekse ABD’nin büyük tepkisine yol açmış ve bu döneme kadar Amerika tarafından Sudan’a yapılan yardımlar bir anda kesilmiştir.

ABD’den aldığı desteği yitiren Numeyri 6 Nisan 1985 yılında gerçekleştirilen bir askeri darbe sonucu iktidardan uzaklaştırılmış ve 1986 yılının Nisan ayında yapılan seçimle askeri döneme son veren Sadık el Mehdi başkanlığında bir koalisyon hükümeti kurulmuştur. Ancak Numeyri iktidarında başlayan ve Mehdi döneminde devam eden 1983 iç savaşında, isyancılara karşı fazla müsamahalı davrandığı gerekçesiyle bozulan koalisyon hükümetinden doğan boşluk Turabi’nin desteği ile 30 Haziran 1989 tarihinde Ömer el-Beşir tarafından yapılan bir darbe ile doldurulmuştur. İktidara geldiği andan itibaren Beşir, ülkede ciddi bir İslamlaştırma politikası izlemiş, ayrıca ABD yerine AB üyesi ülkelerin yanısıra, Çin, Malezya, Suudi Arabistan, Rusya ve Türkiye ile yakın ilişki kurmuştur. Öte yandan, Sudan’ın 1991 Körfez Savaşı’nda açıkça Irak’ı desteklemesi ve ABD’nin 1994 Somali denemesinin başarısızlıkla sonuçlanması ABD’nin yeni bir Afrika açılımını gerekli kılmıştır. Sudan’da yaşanan bu gelişmelerin diğer Arap Devletlerine model olmasından çekinen ABD yönetimi diğer Batılı Devletleri yanına alarak ülkede iki büyük ekonomik krizin yaşanmasına neden olan ekonomik ambargo uygulamış ve Arap Ülkelerince Sudan’a verilen kredilerin kesilmesini sağlamıştır. Ancak ABD’ye karşı takip ettiği politikadan geri adım atmayan Beşir’in direnişçi Hamas, Hizbullah, İslami Cihat gibi hareketlerle diyalog kurması ve 1993 yılında Uluslararası Müslüman ve Arap Halkları Kongresi düzenlenmesi ABD’nin Sudan’ı teröre destek veren ülkeler listesinde ilk sıralara yerleştirmesine ve ülkeye Afrika ve İslam ülkelerinden izole etmeye yönelik ambargo başlatmasına neden olmuştur. (2)

ABD ile Sudan arasında yaşanan bu derin ayrılık dönemini takiben 1995 yılında Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e Etiyopya’ya gerçekleştirdiği bir ziyaret sırasında suikast girişiminde bulunulması ve suikastı gerçekleştiren eylemcilerin Sudan’a kaçtığının iddia edilmesi Sudan ile Amerika’yı bir kez daha karşı karşıya getirmiştir. Olaydan Sudan’ı sorumlu tutan ABD, Birleşmiş Milletlerde Sudan’a yönelik ekonomik, askeri, siyasi, sağlık ve gıda alanında yaptırım kararı alınmasına neden olmuştur. (3)

Tüm bu gelişmelerin arkasından 1998 yılında Amerikan askerlerinin Körfez bölgesine girişinin ve Irak’a BM ambargosunun sekizinci yıldönümünde Kenya’nın başkenti Nairobi ve Tanzanya’nın başkenti Darusselam’da bulunan ABD elçiliklerine 257 kişinin hayatını kaybettiği ve 5000’ne yakın kişinin ise yaralanmasına neden olan bombalı saldırılar düzenlenmiştir. Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton bombalama olaylarının arkasında Usame bin Ladin’in olduğunu ve Ladin’in 75 cruz füzesi ile söz konusu saldırıları gerçekleştirdiğini ayrıca saldırılarda kullanılan füzelerin Kuzey Hartum’da bulunan ve Suudi Arabistan kökenli Sudan vatandaşı Salahaddin Ahmed İdris’e ait Şifa İlaç Fabrikasında üretildiğini iddia etmiştir. Clinton Yönetimi söz konusu tesiste ayrıca kimyasal silah üretildiğini de (sinir gazı üretimi yapıldığını) savunmuştur. Bu iddialarla harekete geçen Amerika 20 Ağustos 1998 tarihinde Şifa İlaç Fabrikasını bombalayarak söz konusu tesisi yerle bir etmiştir. Saldırı sonucu onlarca sivil hayatını kaybetmiş ve ülkede meydana gelen ilaç sıkıntısının ardından çoğu çocuk pek çok Sudanlı hayatını kaybetmiştir. Ancak fabrikanın bombalanmasının hemen ardından açıklama yapan Sudan Hükümeti, fabrikada Amerika’nın iddia ettiği gibi herhangi bir kimyasal silah üretimi yapılmadığını ve tesiste tamamen Sudan halkının ihtiyaç duyduğu ilaç üretiminin gerçekleştirildiğini belirtmiştir.

Almanya’nın Sudan Büyükelçisi Werner Daum’da bombalama olayının yaşandığı gün yaptığı bir açıklamada hiç kimsenin Şifa İlaç Fabrikasını bir kimyasal fabrika olarak tanımlayamayacağını belirtmiştir.(4) Ayrıca fabrikanın Avukatı Ghazi Suleiman tarafından yapılan başka bir açıklamada ise, fabrikanın diyabet, ülser, tüberküloz, romatizma ve hipertansiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçların yanı sıra antibiyotik ve sıtma tedavisinde kullanılan tablet ve şurupları da içeren farmasötik ilaçların yüzde 60’ını ürettiği belirtilmiştir.(5)

Öte yandan 25 Ağustos 1998 tarihinde, Şifa İlaç Fabrikasının bombalanmasına ilişkin bir Amerikan İstihbarat görevlisi tarafından basına verilen bir brifingde, Ladin ile Şifa Fabrikası arasındaki bağlantının belirsiz olduğunu açıklanmış ayrıca, konuya ilişkin Reuters haber ajansına bir istihbarat görevlisinin yaptığı açıklamada ise söz konusu fabrika ile bin Ladin arasında doğrudan bir bağın bulunmadığı belirtilmiştir.(6)

Irak’ın Sudan’a kimyasal silah ve bilgi transferi yaptığına dair diğer bir Amerikan yönetimi iddiası, yine bir Amerikan istihbarat servisi görevlisinin bu yönde bir kanıtın bulunamadığına dair açıklaması ile yalanlanmıştır.(7)

ABD tarafından bombalanarak yerle bir edilen Şifa İlaç Fabrikası ülkenin en büyük ilaç üreten kuruluşu olması ve bölgenin ciddi sağlık problemlerinden olan sıtma ile mücadelede kullanılan kinin ve verem tedavisinde kullanılan klorokin üreten tek tesisi olması nedeniyle Sudan için son derece önemli bir konuma sahipti. Afrika ilaç sanayisine girebilecek potansiyele sahip olan bu tesisin vurulması ve akabinde ülkeye uygulanan ilaç ithalatı yasağı ülkenin çözümü zor sorunlarla yüz yüze kalmasına neden olmuştur.

Sonuç:

1986 yılında ABD tarafından terörü desteklediği ve kimyasal silah ürettiği gerekçesiyle Libya’da bulunan bir ilaç kompleksinin vurulması, Libya’nın uluslararası arenada daha düşük profilli bir politika izlemesine neden olmuştur.(8) Ancak aynı beklenti Sudan konusunda gerçekleşmemiş ve Sudan Amerika’nın kıtaya yönelik dış politika çıkarlarının önünde engel olmaya devam etmiştir. Öte yandan, düşük sülfürlü, kolay işlenebilir petrole sahip ve yeni keşiflerle beraber petrol üretimini artıracak olan Sudan’ın başta enerji kaynaklarının kullanımı olmak üzere pek çok alanda Çin ile yakın işbirliğine girmesi kıtanın önemli enerji koridorlarını kontrol altına almak isteyen ve bu amaçla kıtada güvenlik eksenli politika yürüten ABD’nin hedefinde yer almasına neden olmuştur.

Öte yandan, iki kutuplu dünya sisteminin ortadan kalkmasının ve Soğuk Savaş döneminin sona ermesinin ardından ABD, ortaya çıkan uygun uluslararası ortamda, kendi çıkarları doğrultusunda küresel anlamda ciddi değişiklikler yapma fırsatını yakalamış ve bunu değerlendirmeye çalışmıştır.(9) Bu bağlamda ABD kimyasal silah ürettiği gerekçesiyle Sudan’ın gerek kendi halkının ilaç ihtiyacını karşılayabileceği gerekse diğer kıta ülkelerine ilaç ihracatında bulunabileceği bir ilaç fabrikasını kesin kanıtlara sahip olmadan yerle bir edebilme cesaretini gösterebilmiştir. Halbuki çokuluslu ilaç firmalarının devasa pazar payına sahip olduğu Afrika kıtasında, kendi üretimini yapabilecek düzeye gelmiş bir fabrikaya sahip olan ve fakat alt yapı tesisleri ile teknolojik imkanların yetersiz olduğu bir ülkeye kimyasal silah üretildiği iddiasıyla müdahalede bulunulması elbette dünya kamuoyunun dikkatlerinden kaçmamıştır.

(Müberra Coşar)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

1 TIĞLI İbrahim, “Sudan-ABD İlişkileri”, [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]. Erişim Tarihi:09.11.2009

2 TIĞLI, “Sudan-ABD İlişkileri”…

3 TIĞLI, “Sudan-ABD İlişkileri”…

4 The Al-Shifa Bombing: September 1998 A Tımeline of Some of the Events Following the American Missile Strike On the Al-Shifa Factory in Sudan, [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Erişim Tarihi:11.11.2009

5 Amerıcan Claims About The Al-Shıfa Factory Put To The Test, [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...], Erişim Tarihi:11.11.2009

6 The Al-Shifa Bombing: September 1998…

7 Amerıcan Claims About The Al-Shıfa Factory…

8 Kemal İnat, Burhanettin Duran ve Muhittin Ataman, “Dünya Çatışma Bölgeleri”, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 2004, s.71.

9 Hatem Cabbarlı, “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi: Kavramı, Anlamı, Amacı ve Türkiye’ye Yansımaları”. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] - 59k Erişim Tarihi:5.11.2009


SAAT: 13:57

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320