Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Ibadetlere ruhaniyet bürüme hastalığı! (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/30121-ibadetlere-ruhaniyet-burume-hastaligi.html)

umut628 29 Ağustos 2014 23:58

Ibadetlere ruhaniyet bürüme hastalığı!
 
İbadet denilince çoğunluğun aklına gelen şey, Allah’ın emrettiği birtakım şekilsel unsurlardır. Namaz, oruç ve hac gibi. İbadet elbette bunlarla sınırlı değildir. İbadet; Hududullah çerçevesi içerisinde erdemli bir yaşam sürmektir.

Kur’an’da çoğunluğun anladığı şekliyle ibadetlerin anlatılış biçimine baktığımızda çok yalın ve sade bir dil kullanıldığını görürüz. “Namazı kılın”, “zekâtı verin”, “orucu tam tutun”, “O’na ibadet edin”, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyin” gibi. Kur’an; emir vurgularını gayet net ve herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmaktadır. İbadetle ilgili ayetlerde ruhani bir hava sezmek neredeyse imkânsızdır. İbadet etmek için mucize beklemeye gerek de yoktur.

Ruhaniyet bürümekten kasıt nedir?
Tabi ki; işi sulandırmak ve konuya arabesk bir boyut katmaktan başka bir şey değildir.
Birkaç örnek verecek olursak. Şöyle ki:

“Tut bizi ey oruç”, “Kıl bizi ey namaz”, “gözümün nuru namaz”, “başımın tacı hac”, “kandilli mehtaplı geceler”, “ruhun gıdası namaz”, “dinin direği namaz” (Şayet din için bir direk aranacaksa bu elbette şirk koşmamak olmalıdır) gibi başlıklar ve bu başlıkların alt metinleri.

Yukarıdaki örnekleri çoğaltmak mümkün

Türbecilerin türbeleri kutsaması, oralara çaput bağlayarak, anahtar sürerek, yalanarak, sürtünerek ruhaniyet bürümeleriyle, namaz ve oruç gibi ibadetleri bu şekilde kutsamak ve ruhanileştirmek arasında pek bir fark olduğu söylenemez.

Bu farkı anlamak için illaki, seccadenin önüne çaput bağlamak, ya da iftar açmak için kapı kirişlerini yalamak gerekmez.

Peki, böyle bir ruhaniyet bürümenin ne gibi bir tehlikesi olabilir

Bu düpedüz bölücülüktür. Hududullah içinde hududullah oluşturmaya çabalamaktır. Din içinde özel bir alan oluşturmak ve o alana insanları hapsetmeye çalışmaktır. Tıpkı toplumun camilere hapsedildiği gibi, tıpkı Ramazan ayının bir tarafa, diğer 11 ayın da öbür tarafa ayrıştırıldığı gibi…

Tıpkı namazın bir tarafa, yoksullara yardım etmenin, sosyal dayanışmanın, yalan söylememenin, zina etmemenin, gıybet etmemenin, büyük günah işlememenin öbür tarafa olduğu gibi.

Bu ayrıştırmanın sebebi elbette Allah değildir, yorumculardır. Bazen insanlara ibadetleri sevdirmek gibi safiyane bir niyetle, bazen bilgi birikiminin ne derece üstün olduğunu kanıtlamak gibi kötü niyetle, bazen de bir takım oluşumların etkisinde kalarak (tasavvuf, felsefe, edebiyat) böyle bir çaba içerisine girmektedirler.

Sonuç her ne olursa olsun, sadece ibadetlerden bir ibadet olan, hududullah sınır içerisindeki herhangi bir olguyu ön plana çıkarıp, ona cicili bicili ambalajlar giydirip, o ibadeti insanlara, olduğundan farklı pazarlamak düpedüz kandırmacadır.

Evrakta sahteciliktir, hayali ihracatçılıktır

Bu çaba; Samiri’nin buzağıyı süslemesi ve ona mistik bir hava katmasına benzer bir çabadır.

İşte bizler, bu yorumcular yüzünden sadece Ramazan ayında Müslüman olduğumuzu zannederiz, diğer aylarda ise Müslüman rolü yaparız. Yine bunlar yüzünden sadece namaz eşittir ibadet zannederiz, hesaplama cetvelleriyle 40 yıllık kazaları eda ederiz. Yine bunlar yüzünden hacca gitmekle vaftiz edilmek arasında herhangi bir fark yokmuş gibi davranırız. Hacca gider, pürü pak geliriz, ta ki bir dahaki hacca kadar kirlenmek güzeldir anlayışıyla hareket ederiz. (Tabi hırsızın da kabahati yok değil)

Oysa peygamberler arasında ayırımcılık yapmamak, en az namaz kılmak kadar önemli bir ibadettir. Ana babaya itaat etmek ve onlara “öf” bile dememek en az oruç tutmak kadar önemli bir ibadettir.

İşte bir kısım ibadetleri önemsiz gibi gösteren, hatta ve hatta yok sayan, bir kısım ibadetleri de kutsal ilan eden, onlara ruhaniyet bürüyen bu zihniyet, hayatın her alanında İslam dini’nin yaşanılmasını imkânsız hale getirmişlerdir.

Allah’ın dediği gibi; “Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp diğer kısmının üstünü mü örtüyorsunuz?”. (2/85). Yani bütünü bölüyorsunuz, parçalıyorsunuz. Bir kısım ibadetleri gündem maddesi yapıp, diğerlerine sırt çeviriyorsunuz
Sonuç itibariyle İslam kemale ermiş bir dindir. Bölünmesi, parçalara ayrılması, bir takım ibadetlerin ön plana çıkarılıp, diğer ibadetlerin geri plana itilmesi gibi bir durum söz konusu değildir.

Bu çabalar; bilerek ya da bilmeyerek, fantezi-arabesk karışımı, duygu yoğunluğu aşırılaşmış, müşriklerin el çırpma hareketlerine benzer dinde bir takım ritüellerin oluşmasına sebebiyet vermektedir.

Öyle ki, namaz kılarken tasavvuf musikisi veyahut ta güzel bir enstrümantal parçanın dinlenip dinlenemeyeceği bile fıkhın ilgi alanı haline gelmiştir.

Bir Müslüman için, namaz, oruç, hac sadece ibadetlerden bir ibadettir. Herhangi bir kutsallığı söz konusu değildir. Müslüman hayatının bir parçasıdır.

Bu din yorumcularının;

Toplumun batağı olan fuhuş üzerine topyekûn bir çalışma yaptıklarına şahit oldunuz mu? Sokaklarda fuhşa karşı herhangi bir gösteri yaptıklarına?

Hırsızlık/kapkaç gibi sosyal sorunlara çözüm bulmak için topyekûn bir gayret sarf ettiklerini gördünüz mü? Duydunuz mu? (Sorun bulmak yerine el kesmek tercihleridir)

Memlekette eften püften sebeplerle adam öldürülürken bu yorumcuların bu soruna parmak bastığını gördünüz mü? (Taşlaşmak –recm- dururken ne gerek var çözüm üretmeye)

Huzurevleri (neresi huzurluysa) bu memlekette her gün çoğalırken, “ana-baba sevgisini aşılamak” konusunda topyekûn adım attıklarını gördünüz mü? (F-tipi gibi ideolojik bir yaklaşım söz konusu olduğunda önüne gelen yazar-çizer kesilir. Huzur-tipi olunca hiçbir önemi yok)

Esirgenip korunacak, kimsesiz, bakıma muhtaç yetimler için var mı elle tutulur bir projeniz? (Meydanlara çıkıp çok sevdiğiniz peygamberinizin “yetimlerin başlarını nasıl okşadığını” salya sümük timsah gözyaşları dökerek anlatmasını da pek seversiniz.)

Adalet olgusu ayaklar altındayken, namaz hocası yazmaktan, taharetin üç taşla mı beş taşla mı yapılması gerektiğinden başlarını kaldırıp, adaleti diriltmek için çaba sarf ettiklerine şahit oldunuz mu?

Karanlıkta ortaya çıkan yarasalar gibi, 11 ayın sultanı ilan ettikleri ramazanda ortaya çıkarlar. Namaz kılmak için duran şoföre ceza haberi duyduklarında ortaya çıkarlar. Diyanet hac ücretlerine zam yaptıklarında ortaya çıkarlar. (Gırtlağına kadar pisliğe batmışken başkasının üzerindeki lekeyi görmeyi de pek severler. )

Kısacası; İslam’ın yorumlanmaya, birtakım ibadetlerin ruhanileştirilmesine değil, İslam’ın en kısa zamanda bu yorumculardan kurtarılmaya ihtiyacı vardır. Bu da ancak bilinçlenmeyle ve sorgulamayla mümkün olabilir.

Ey bu yorumcuları popüler hale getiren halkım! Bu yorumculardan kurtulmadığınız müddetçe, dosdoğru yola ulaşamazsınız, dosdoğru yola ulaşamadığınız müddetçe Allah’a ulaşamazsınız, Allah’a ulaşamadığınız müddetçe de cenneti unutun!
uğur Erzincan


SAAT: 06:39

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320