Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Bu Hissettiğim Aşk mı? (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/31672-bu-hissettigim-ask-mi.html)

EzelinNur 31 Mayıs 2015 14:07

Bu Hissettiğim Aşk mı?
 
Toplam 1 Eklenti bulunuyor.
“Aşk ciddi bir ruh hastalığıdır.” En azından Platon’un ifadesi böyle. Hayatında bir defa ‘aşık’ olmuş herhangi biri bu cümlede doğruluk payı bulabilirse de, aslında burada kritik bir hata var. Aşk değildir ruh hastalığı olan; şehvettir.
Eğer ‘aşık’ olmak hayatımızın parça pinçik olması, bizim tamamen kopuk, perişan, tükenmiş, neredeyse hiçbir işi eli tutmayan, her şeyden vazgeçmeye hazır biri olmamız demekse, muhtemelen o aşk değildir. Popüler kültürde bize öğretilenin aksine, gerçek aşkın bizi uyuşturucu bağımlısına benzetmesi gerekmez.
Ve yine filmlerde izleyerek büyüdüğümüzün aksine, bu türlü, insanı tüketen bir takıntı aşk değildir. Ona başka bir şey denir: heva.
Heva, Kur’an’da kişinin düşük seviyeli, boş heveslerine ve arzularına istinaden kullanılan kelimedir. Allah körü körüne bu arzularının peşinden gidenleri en sapkınlar olarak niteler. “Eğer sana cevap veremezlerse, bil ki onlar, sırf heveslerine uymaktadırlar. Allah’tan bir yol gösterici olmaksızın kendi hevesine uyandan daha sapık kim olabilir! ” (28: 50)
Allah’ın yol göstericiliği karşısında hevamıza uymayı seçtiğimizde, işte bu arzularımıza kulluk etmeyi seçmiş oluyoruz. Kendisi için yanıp tutuştuğumuz şey, Allah’a olan sevgimizden daha ağır bastığında, o şeyi kendimize efendi (“rab”) edinmiş oluyoruz. Allah (c.c.) buyuruyor ki: “İnsanlardan bazıları Allah’tan başkasını Allah’a denk tanrılar edinir de onları Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır.” (2: 165)
Eğer bir şeye olan sevgimiz, ailemizden, vakarımızdan, kendimize olan saygımızdan, bedenimizden, aklıselimimizden, iç huzurumuzdan, dinimizden, hatta bizi yoktan var eden Rabbimizden vazgeçmeyi göze aldırıyorsa, bilmeliyiz ki ‘aşık’ falan değiliz, ancak bir köleyiz.
Böyle bir kişi hakkında Allah (c.c) “Gördün mü o kimseyi ki kendi hevasını kendisine tanrı edinmiş ve onu Allah (kendi katındaki) bir bilgi üzerine şaşırtmış ve kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış ve gözü üzerine bir perde kılmış?” buyurmaktadır. (45: 23)
Durumun vahametini bir hayal edin: gözlerine, kulaklarına, kalbine mühür vurulması… Heva haz ve memnuniyet değildir; bir esarettir. Aklın, bedenin ve ruhun esareti. Aynı zamanda bağımlılık ve tapınmadır. Bu gerçeğe dair güzel örnekler edebi eserlerde görülebilir. Mesela Charles Dickens’ın Büyük Umutlar ’ında Pip, Estella’ya olan saplantısını şöyle tasvir eder: “Onu sevmenin mantıksızlık, huzursuzluk, ümitsizlik, mutsuzluk olduğunu her an biliyor, aklınıza gelebilecek her türlü caydırıcıya rağmen seviyordum.” Yine aynı eserde Bayan Havisham: “Gerçek aşkın ne olduğunu söyleyeyim sana. Körü körüne bağlanmak, kayıtsız şartsız kendini vermek, yerlerde sürünmek, her şeye, herkese rağmen inanmak, güvenmek, karşındaki zalime bütün kalbini, bütün varlığını vermektir. Ben böyle sevdim işte!”
Burada Bayan Havisham’ın tarif ettiği şey aslında gerçek. Ama gerçek aşk değil; gerçek heva. Gerçek aşk, Allah’ın bizden beklediği, bir hastalık yahut bağımlılık değildir;
muhabbet ve merhamettir. Mübarek Kitabında buyrulduğu gibi: “İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, O’nun varlığının belgelerindendir. Bunda, düşünen bir kavim için ibretler vardır.” (30: 21)
Gerçek aşk iç huzuru getirir, azap değil. Gerçek aşk, Allah’la ve kendinle barışık yaşamanı sağlar. Bu yüzden Allah “huzura kavuşasınız diye..” diyor. Heva bunun tam tersi; sizi perişan eder. Uyuşturucu gibi, her daim onun için yanıp tutuşur, ama asla tatmin olmazsınız. Kendinizi paralama pahasına onun peşinden gider ama asla ulaşamazsınız. Ve tüm benliğinizi ona da adasanız, size hiçbir zaman mutluluk vermez.
Kısacası, nihai mutluluk herkesin amacı olsa da, genellikle yanılgının ötesini görmek, hevayı aşktan ayırt etmek zordur. Garantili yollardan biri kendinize şu soruyu sormanızdır: Bu ‘sevdiğim’ insanla yakınlaşmak beni Allah’a da yaklaştırıyor mu, yoksa O’ndan uzaklaştırıyor mu? Başka bir deyişle, kalbimde bu kişi Allah’ın yerini alıyor mu almıyor mu?
Gerçek veya safi aşk asla Allah sevgisiyle ters düşmemeli, onunla rekabet etmemelidir. Aksine, onu kuvvetlendirmeli, sağlamlaştırmalıdır. Bu nedenle de gerçek aşk ancak Allah’ın helal kıldığı sınırlar çerçevesinde mümkündür. Bunun dışındakiler, bizim ya boyunduruğuna girdiğimiz veya elimizin tersiyle ittiğimiz hevadan başka bir şey değildir. Ya Allah’a kul oluruz veya hevamıza. İkisi aynı anda olamaz.
Gerçek hazza ise ancak yalan zevklerle mücadele ederek ulaşılabilir. Zıtlıkları adı üzerinde olan bu iki husustan dolayı, arzularımızı kontrol altına almak cennete girmenin ön şartıdır. Allah (c.c.) buyuruyor: “ Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştıran için ise şüphesiz cennet yegâne barınaktır.” (79: 40-41)
Yasmin Mogahed


SAAT: 00:58

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321