Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Ey Mü’minler, Allah’ın Dinine Yardımcı Olunuz! (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/32111-ey-mu%92minler-allah%92-dinine-yardimci-olunuz.html)

KardelenGül 06 Ağustos 2015 13:26

Ey Mü’minler, Allah’ın Dinine Yardımcı Olunuz!
 
Ey Mü’minler, Allah’ın Dinine Yardımcı Olunuz!


Rabbimiz biz mü’minlere şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Allah’ın yardımcıları olunuz! Nitekim Meryem oğlu İsa havarîlere; ‘Kimler, Allah’a doğru giden yolda benim yardımcılarım olmak ister?’ demişti. Havarîler de ‘Bizleriz, Allah’ın yardımcıları’ demişlerdi...”17

Demek oluyor ki istinasız iman ehli olan herkes, tıpkı Hz. İsa’nın (as.) ashabı olan havarîler gibi dîn-i İslâm’a hizmetle vazifelidir;

O halde her mü’min, îlâ-yı kelimetullâha çalışmalı; dinî hakikatleri yaymalı, tebliğ etmeli, savunmalı; emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmalı, İslâm’ın hasım ve düşmanlarına karşı maddeten ve mânen canla başla cihad etmeli; malını Allah yoluna hayırlara sarf eylemeli; müslümanlara her yönden yardım etmeli, onların dertleriyle dertlenmeli, elemlerinden muzdarip olmalıdır.

Ama müslümanlar bu şuurda mıdır? Maalesef hayır!

Müslümanların bir kısmı fakirdir; geçim derdine düşmüş, âhiretini unutmuş, dünya telaşına dalmış, feleğini şaşırmıştır. Allah’ın vermeyi vaat buyurduğu, tekeffül ettiği, rızkının peşinden koşup durmaktadır; garantilinin peşinden koşmakta, istenilen hizmetleri ihmal etmektedir. Halbuki Hz. Peygamber şöyle buyurmuş:

“Her kimin ki niyeti (hedefi, gayesi) âhiret olur; Allah onun dağınığını toparlar; gönlüne zenginlik verir; dünyalık da peşinden burnu sürte sürte (mecburen) gelir, ulaşır.”18

“Aksine, her kimin ki niyeti dünya olur; Allah onun işlerini dağıtır, fakirliği iki gözü arasına getirir; dünyalıktan da ona ezelde ne takdir edilmişse ancak o gelir (fazlası değil).”19

Diğer bir kısım müslümanlar ise varlık içinde yüzmektedir, zengindir, dertsizdir, keyfi peşinde koşar, şatafata yönelmiş; vazifelerini, borçlarını, âhireti, hesabı unutmuştur; hasta olmaz, zora gelmezse Allah’ı anmaz. Malını hak yola harcamaz, dindaşlarının ıstırabını duymaz, fakir ve mazlum müslümanların perişanlığından duygulanmaz; ölenden, ölümden ibret almaz. Hak sözden, öğütten sıkılır; dindardan, alimden kaçar...

Halbuki Mevlamız böylelerini şiddetle tehdit eylemiş ve “Altını, gümüşü istifleyerek biriktiren, onları Allah yolunda (cihada, hizmete, hayra) sarf etmeyenleri elim bir azap ile müjdele!”20 buyurmuştur.

Diğer bir grup müslüman ise güya hak yolda gayrettedir ama asıl din düşmanlarını bırakmış, müslümanlarla cenge girişmiştir. Müslümanın müslümana kanı, canı, malı, ırzı, şerefi haram iken; birbirlerine üç günden fazla dargın kalması bile caiz değilken; gözünü kırpmadan canına kıyar, kanını döker, yuvasını yıkar... Buna da şer’î bir mesnet bulur, dinî bir gerekçe uydurup yakıştırır.

Ele silah alıp karşı karşıya gelenler kadar olmasa da yine aynı zihniyetle çalışan bir başka grup daha var; gayretli ama ters doğrultuda; bir hizmet yapmak istiyor ancak yön sapık, bilgi sathî; karşısındaki müslümana hüsn-i zannı, sevgisi, müsamahası, şefkati, acıması yok. İşleri kıyasıya tenkit, mü’minleri tekfir edip kâfirlikle suçlamak; ulemayı, selef-i sâlihîni beğenmemek, dinimizin üzerine titrediğimiz ahkâmını kendi kısa reyleriyle tağyire kalkışmak, mezhebimize ve itikat esaslarımıza laubali hücum etmek; asılsız, temelsiz, mantıksız, hikmetsiz reformlar peşine düşmek; felsefeye, fikre, ilme doyamıyor gibi görünüp içtihatlar ortaya atmak, ortalığı ve zihinleri teşviş etmek... Ama bütün bu sakametlerine rağmen kendilerini doğru yolda sanıp bütün diğer müslümanları hatada görür, 1400 yıllık ulemayı hiçe sayar, tasavvufa çatarlar.

Bu kardeşler, kardeş olduğumuzu ne zaman anlayacaklar; eskilerin, yenilerin hukukuna riayeti ne zaman öğrenecekler; zaten bin bir maddî mânevî derdi olan dindaşlarına ezayı, hücumu ne zaman bırakacaklar?

O halde değerli müslümanlar, sizler aslî vazifenizi unutmayınız. Allah’ın dinine gerçek yardımcılar olunuz, dünya hayatının zenginliği veya fakirliği, telaşı ve tasası sizi iyi kulluktan, salih amelden, güzel hizmetten alıkoymasın. Gayretlerinizin Allah’ın kitabı ve Resûlü’nün sünneti istikâmetinde olup olmadığını sık sık inceleyip, irdeleyip kontrol ediniz. Müslüman kardeşlerinizle uğraşmayınız, onları incitmeyiniz ki onların zaten yeterince dertleri ve düşmanları var.

Yâ Rab, bize hakkı hak olarak gösterip ona uymayı nasip eyle, batılı batıl olarak tanıyıp ondan uzak olmayı müyesser kıl ve bizi bir göz yumup açıncaya kadar bile kendi nefs-i emmârelerimizin eline bırakma!

*
M.Esad Coşan R.aleyh

Dipnotlar
1. 61/Sâf, 14.
2. İbn Mâce, “Zühd”, 2, hadis no: 4105; Ahmed b. Hanbel, V, 183, hadis no: 21630; Dârimî, “Mukaddime”, 24, hadis no: 229; Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, V, 143, 154, hadis no: 4891, 4925; a.mlf., el-Mu’cemü’l-evsat, VII, 201, hadis no: 7271; İbn Hibbân, II, 454, hadis no: 680.
3. Ahmed b. Hanbel, V, 183.
4. 9/Tevbe, 34.


SAAT: 03:17

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306