![]() |
BAYRAMDA AYASOFYA AYASOFYA'DA BAYRAM Toplam 1 Eklenti bulunuyor. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Aziz İstanbul, Osmanlı’nın hedefi değildi, Osmanlı İstanbul’un hedefi idi aslında. Peygamber Efendimizin işareti olan, şehirlerin şehri İstanbul ve Şehri İstanbul’un nişanesi olan Ayasofya. O müjdeli günde Batıl zulmünden kurtulan mabet, İslam ışığı ile nurlanıp kara geçmişini yıkıp, Ümmeti Muhammed’i aydınlatan pencerenin açıldığı kutlu mimber. Dünyaya insan ayağının değmesi ile beraber dünyaya taşınan zulmün, insanlığın içinde katliam katliam dolaştığı binlerce yıllık zindan misali kötülük kalesinin yıkılışının simgesi haline gelen ve batılın Anadolu yurdundan atılmasının nihai adımı, İstanbul’un fethi ile sevinen Ayasofya. Küfrün kol gezdiği şehirleri bir bir fetihler ile aydınlatan Osmanlı sancağının baş şehri olan İstanbul ve onun kutlu tacı Ayasofya, tekbirler ve ezanlar ile buluşunca dindi acıları ve Ümmeti Muhammed’i sardı ferahlığı. Bir barış, huzur, adalet ve kardeşlik ikliminin doğudan batıya, kuzeyden güneye bilinen tüm toprakları sardığı ve İslam Sancağını elinde tutan Osmanlı saltanatı ile adaletli bir duruşa ve devamında hilafete dönüşen kutlu yürüyüşün mühür taşı Ayasofya. Osmanlı bir adaletti yeryüzünde yayılan ve insanlığın adalet özlemi idi hızla büyüyen. Toprakları alan zalimler o toprakları mazlum kanları ile sularken, mazlumların gözlerinin yaşını silen, kanlarının dökülmesine izin vermeyen Osmanlı barışı dünyayı daha mutlu döndürüyordu sanki ve toprakların değil gönüllerin fatihi Osmanlı vardı yeryüzünde ve Ayasofya vardı onların gözünde. İşte bu adaletli duruş ve yiğit haykırışın minarelerinden yükseldiği Ayasofya, bedende bir kalp misali güç ve umut dağıtıyordu Ümmeti Muhammed’e. Eski dünyadan yeni dünyaya geçilirken Osmanlıyı kendine hedef alan zalimlerin hedefinde yine Ayasofya vardı elbet ve Ayasofya üzerine gölgeleniyordu geçmişin karanlığı ile Batıl dünya. Minarelerden yükselen ezan Batıya büyük bir acı verirken, uykusuz gecelerinin sebebiydi o Hilal Ayasofya üzerinde parlayan. İstiklal uğruna verilen savaş kazanılmış da olsa kaybedilenleri geri getiremezdi aslında hiçbir savaş ve kaybedilenlerin ardından dinmesi mümkün değildi Ümmeti Muhammed’in gözünden akan yaş. Aziz İstanbul’un kutlu tacı karartılmış, ezanlar susturulmuş, secdeler yasaklanmış halde iken hep bir yanımız eksik hep kalbimiz sızlar ve dinmesi mümkün olmaz içimizi yakan acılar. Bugün Yeni Türkiye yine umut olmuş iken, ümmeti Muhammed diriliş ile haykırıyorken yine ahdimiz, akdimiz ve hakkımız olan Ayasofya mü’minleri bekler tekbirler ve dualar ile açılacağı o mutlu güne hazırlar kendini. Çok kurbanlar verdik istiklal uğruna, Din, Bayrak, Vatan uğruna. Millet İsmail olmuş adamışken kendini düşünmeksizin ve İbrahim olup adamışken erini yiğidini, bu bayram değmeli alınlar secdeye, minarelerden ezan yankılanmalı ve güç verirken Ümmeti Muhammed’e biz Ceddimizin mirasına sahip çıkmışken Salat-u Selam ulaşmalı Ceddimizden Peygamber Efendimize. VEYSEL ÇELİK |
SAAT: 12:31 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.