Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Elmalılı Tefsirini Kim Yaptırdı (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/34078-elmalili-tefsirini-kim-yaptirdi.html)

nurşen35 22 Eylül 2017 20:25

Elmalılı Tefsirini Kim Yaptırdı
 
Elmalılı tefsirini kim yaptırdı



Hayrettin Karaman






“Atatürk kendi cebinden parasını vererek Kur’an-ı Kerim’i Elmalılı M. Hamdi Efendiye tercüme ettirmiş, böyle bir kişi Kur’an’ı yasaklar mı?” diyorlar.


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Demir perde gerisinde bir zamanlar Kur’an’ın bulundurulması da yasaklanmıştı. Perde yıkılınca ilk ziyaretimizde bolca Mushaf götürmüştük. Bunları Mushafsız kalan Müslümanlara dağıtırken gözyaşlarımızı tutamadığımız hatıralar yaşadık.
Türkiye’de ise Mushaf (Kur’an-ı Kerim) bulundurmak yasaklanmadı, ancak Kur’an’ı okutmak ve öğretmek yasaklandı. 1940’lı yıllarda mahallelerde bazı kadın hocalar ablalarımıza Kur’an okumayı öğretirlerdi, ama bu yasaktı, ikide birde o evler basılır, suç aleti Mushaflar ve cüzlere el koyulur, hoca kadınlara da eziyet edilirdi. O yıllarda çocuk yaşta iken ben bunları gördüm ve yaşadım.


1950’den önce Arapça öğrenmek üzere Kur’an kursu hocama müracaat ettim, “Arapça dersi vermek yasaktır, ben memurum, ekmeğimden olurum, filan hoca bakkallık yapıyor ve gizli olarak da Arapça okutuyor, ona git” dedi. O hocaya gittim, “Bir sarf cümlesi (Arapça gramer kitabı) bul da gel” dedi, üç gün Çorum’u altüst ettim, yaşlı veya vefat etmiş hocaların çocuklarına başvurdum, böyle bir kitap bulamadım. “Sizin babanız, dedeniz medrese hocası idi, onun kitapları nerede?” diye sorduğumda, “Korkudan gömdük, yok ettik” diye cevap verdiler.
Yasağa rağmen ezanı aslına uygun olarak okumaya devam eden köylere bir memur geldiğinde korkudan ezan Türkçe okunur, Mushaf ve din kitapları da saklanırdı.



Peki genel durum böyle iken Elmalılı M. Hamdi Yazır’a Kur’an tefsiri, Mehmed Akif’e de Kur’an tercümesi vazifesini kim, niçin verdi?
Elmalılı Hamdi Yazır’ın Kur’an-ı Kerim Tefsiri, Buhari-i Şerif’in ve dini kitapların Türkçeye çevrilerek yayınlanması; 1. Meclis’in “sarıklıları” arasında sayılan Eskişehir Mebusu Abdullah Azmi Efendi’nin meclise verdiği 21.02.1341 tarihli takrir ile mümkün olabilmiştir.
10 Ekim 1925 tarihini taşıyan orijinal belgeye göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nca, Mehmed Akif ve Elmalılı Hamdi Yazır’a, hizmetlerine karşılık biner lirası peşin olmak üzere 6 bin lira ödeme yapılacağına dair Beyoğlu 4. Noteri’nde yapılan, altında Mehmed Akif ve Elmalılı Hamdi Yazır’ın yanı sıra Diyanet İşleri Riyaseti adına Aksekili Ahmed Hamdi Efendi’nin imzaları bulunan sözleşme vardır. Yani parayı Diyanet ödemiştir. (Kadir Çandarlıoğlu, Belgelerle Gerçek Tarih).
M. Kemal’in Kur’an’ı başkalarına tercüme ettirmek istemesinin asıl sebebini ise iki tanıktan dinleyelim:
1932-1933 yıllarında Ankara’da görev yapan ABD Büyükelçisi Charles H. Sherrill’in hazırladığı ve Atatürk’ün kendi ağzından dinle ilgili görüşlerini içeren rapor ilk kez Toplumsal Tarih dergisinde araştırmacı yazar Rıfat N. Bali’nin hazırladığı yazıda yayımlandı. Konumuzla ilgili kısım şöyle:


“Bu sözlerim Kur’an’ın Arapçadan Türkçeye tercüme edilmesi için nasıl ve neden telkinde bulunduğu konusunda konuşmasına sebep oldu ve bu mevzuda yepyeni bir ufuk açtı. Türk halkının uzun zamandan beri ezberden okuduğu bazı Arapça duaların gerçek manasını anladığı zaman tiksineceğini söylüyor. Kur’an’dan alınan bir Arapça bölüm okudu (Tebbet suresini okumuş). Bu duada (surede) Hz. Muhammed amcası ile amca kızının yaptıkları bir şeyden ötürü cehenneme gitmeleri için beddua eder. ‘Düşünen bir Türk’ün böylesi bir duayı okumaktan elde edeceği dini ilhamı veya dine ilgi göstermesini tahayyül edebilir misin?’ dedi. Bu fikrini geliştirdikçe ben de gitgide Kur’an’ın Türkçe okunmasını teşvik etmesinin sebebinin Kur’an’ın Türkler arasında gözden düşmesi olduğu neticesine varıyorum” (Radikal, 06/09/2006).
Kâzım Karabekir Paşa’dan:


“…Ziyafete M. Kemal Paşa da, ben de davet edilmiştik. Vekillerden kimse yoktu. Hayli geç gelen M. Kemal Paşa Heyet-i Ilmiye’nin şimdiye kadarki mesaisi ile ilgili görünmeyeni ‘Kur’ân’ı Türkçeye aynen tercümeettirmek’ arzusunu ortaya attı. Bu arzusunu ve hatta mücbir (zorlayıcı) olan sebebini başka muhitlerde (çevrelerde) de söylemiş olacaklar ki, o günlerde bana Şeriye Vekili Konya Mebusu Hoca Vehbi Efendi vesair sözüne inandığım bazı zatlar şu malûmatı vermişlerdi:


“Gazi M. Kemal, Kur’an-ı Kerim’i bazı İslâmlık aleyhtarı züppelere tercüme ettirmek arzusundadır. Sonra da Kur’an’ın Arapça okunmasını namazda dahi men ederek bu tercümeyi okutacak. O züppelerle de işi alaya boğarak aklınca Kur’ân’ı da İslâmlığı da kaldıracaktır. Etrafında böyle bir muhit kendisini bu tehlikeli yola sürüklüyor.”
(Yani M. Kemal’in bir meal -tefsir değil- yaptırmak istemesiyle, Meclisin de ondan bağımsız olarak bir tefsir/meal yapımı için takrir vermesi ayrı şeylerdir.)


“Bazı yeni simalardan da bahsettikleri gibi bu akşam da bu fikre mumaşaat eden (beraber olan) bazı kimseler görünce bu tehlikeli yolu önlemek için M. Kemal Paşa’ya şöyle cevap verdim:
“Devlet reisi sıfatıyla din işlerini kurcalamaklığınız içerde ve dışarıdaki tesirleri çok zararımıza olur. İşi alâkadar makamlara bırakmalı. Fakat rastgele, şunun bunun içinden çıkabileceği basit bir iş olmadığı gibi kötü politika zihniyetinin de işe karışabileceği göz önünde tutularak içlerinde Arapçaya ve dinî bilgilere de hakkıyla vakıf değerli şahsiyetlerin de bulunacağı yüksek ilim adamlarımızdan mürekkep bir heyet toplanmalı ve bunların kararına göre tefsir mi, tercüme mi yapmak muvafıktır, Ona göre bunları harekete geçirmelidir.
M. Kemal, “Din adamlarına ne lüzum var? Dinlerin tarihi malûmdur. Doğrudan doğruya tercüme edivermeli…” fikrini ortaya atınca buna karşı şöyle konuştum:


“Müstemlekeleri (sömürgeleri) İslâm halkıyla dolu olan bu milletler kendi siyasî çıkarlarına göre Kur’ân’ı dillerine tercüme ettirmişlerdir. İslam dinine ve Arap diline hakkıyla vakıf kimselerin bulunamayacağı herhangi bir heyet bu tercümeyi, meselâ Fransızcadan da yapabilir. Fakat bence burada Maarif (öğretim ve eğitim) programımızı tespit etmek için toplanmış bulunan bu yüksek heyetten vicdanî olan din bahsinden değil, ilim cephesinden istifade hayırlı olur. Kur’an’ın yapılmış tefsirleri var, lazımsa yenisini de yaparlar. Devlet otoritesini bu yolda yıpratmaktansa millî kalkınmaya hasretmek daha hayırlı olur.”
M. Kemal Paşa, beyanatıma karşı hiddetle bütün zamirlerini (içyüzünü) ortaya attı: “Evet Karabekir! Arap oğlunun (haşa Peygamberimizin) yavelerini (saçmalıklarını/ yalanlarını) Türk oğullarına öğretmek için Kur’ân’ı Türkçeye tercüme ettireceğim. Ve böylece de okutacağım. Ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler…”


Kaynaklar:
Kâzım Karabekir, Kâzım Karabekir Anlatıyor, Yayına Hazırlayan: Uğur Mumcu, Tekin Yayınevi, Ankara 1993, sayfa 93, 94. M. Armağan, Karabekir’in Gözüyle Kurtuluş Yılları (1922-1933) Kızıl Pençe, İst. 2013, s. 101-103)
Hayrettin Karaman


SAAT: 11:13

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306