Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Bir Soru? Bir tefekkür ! (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/35154-bir-soru-bir-tefekkur.html)

Nebevi Sevda 14 Eylül 2018 20:25

Bir Soru? Bir tefekkür !
 
Bizleri hayra sevkedecek soru- cevap ve cevapdan sonra kendi cikarimlarimizla cevap uzerine tefekkur edecegiz.

Ilk sorumuz.
1) Türkiye Kabe'nin hangi cihetine bakar?
Baktığı yön üzerine hayalinizi kursanız nasil bir hayal kurar ve bizi nasil bir tefekküre sevk ederdiniz?

Ömer.asaf 15 Eylül 2018 00:46

Altın oluk tarafına bakar kabeden gelen rahmet ve bereket manevi olarak türkiye ye aksın manasına geliyor

Nebevi Sevda 15 Eylül 2018 11:17

Allah razi olsun asaf.
Evet Kâbe nin altınoluk tarafina bakıyor. Şöyle düşünüyorum
Düşünün kâbe de tavaftasınız. Bolca yağmur yağıyor ve siz tavafin son sayinfadiniz.
Altınoluk altına geçiyorsunuz. Uzerinize bolca rahmet yağmuru yağıyor. Yaninizda eşiniz ve çocuklarınız. Kalbiniz,gönlünüz, yüreğiniz itminan olan bir imanla dolu.
Hac farizasını yerine getirdiğinde tevbeler kabul olurken sen arinmisdirsin günaha dair ne varsa sende.

ÂlâLeyl 15 Eylül 2018 14:04

TaHa 15. Ayet:

"Çünkü kıyamet vakti elbette gelecektir, her nefis yaptığının karşılığını görsün diye Ben onu gizliyorum."

TaHa sondan 15. ayet:

"Bunun üzerine her ikisi de ondan yediler. Derhal ayıp yerleri kendilerine açılıverdi. Üzerlerini cennet yaprağıyla örtmeye çalıştılar. Adem, Rabbine asi oldu, şaşırıp kaldı.




Sizce bu iki ayet birbirini hangi açılardan tamamlar?

Nebevi Sevda 15 Eylül 2018 21:08

Önemli bir soru. Bu konu üzerine uzunca bir ders yapmıştık.Bir tez hazırlığı olan çalışmayı hazırlayıp buraya atacağım inşallah.
Iki ayeti birbirinin bağlamından koparmak gerek. Cennet hangi cennet konusu devreye girecek günah ve ceza kavrami kelami bir tartismaya yonlendirmeden mufessir ve muhaddislerden yola cikarak inşallah dilimiz döndükçe anlatmaya çalışacağız

ÂlâLeyl 15 Eylül 2018 22:35

Teşekkürler, okumayı isterim yazacaklarınızı lakin benim sorumun tam tersi istikametinde bir yorumda bulunmuşsunuz. Diyorsunuz ki:

"Iki ayeti birbirinin bağlamından koparmak gerek."

Hayır. Taha süresi belagatın muhteşem, olağanüstü bir örneğidir. Taha süresinde Rabbimiz ayetleri baştan ve sondan birbirlerine bağlamlandırmıştır. En azından benim gördüğüm budur. Dilerseniz örneklendireyim.

İlk ayette Rabbimiz Kur'andaki her bir harfin önemli olduğunu öğretir bize ve hemen ardından "Maaaa enzelna" diye bir ayete başlar. Her bir harf önemli ise ve cümleye olumsuz başlıyorsa Rabbimiz bu konu üzerinde tefekkür etmeliyiz demektir. Ne diyor Rabbimiz?

İndirmedik sana Kur'an'ı zorluk olsun/sıkıntı olsun/ yük olsun diye.

Kuranın indirilmemiş olması üzerinde düşünelim.

Sondan 2 ayet:

Diyanet İşleri: Eğer biz onları o Kur’an’dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık” derlerdi.


Pekala teşka nedir? İnsanın sıkıntısı, derdi nedir?

Para? Hz Süleyman zengindi ve derdi en doğru yolda yürümekti.

Sağlık? Hz. Süleyman dünyaya hükmederken Hz. Eyüp kendi vücuduna bile hükmedemez haldeydi ama onun da sıkıntısı, derdi doğru yolda yürümekti.

İnsanın ilk duası nedir Kur'an'da? İhdinas sıratel müstakim'dir.

Son ayete bakalım:

Elmalılı Hamdi Yazır: De ki hep beklemekte, bekleyin bakalım çünkü yakında bileceksiniz: doğru yol sahibleri kimler? ve doğru giden kim?


3. Ayette Rabbimiz huşu duyana tezkir der. Huşu duyan kişi için her şey ayettir. Göktekiler, yerdekiler... Her şey... Huşu duyan kişinin ayete değil, tezkire/öğüde ihtiyacı vardır. Peki huşu duymayan kişiler?

Sondan 3. Ayet:

Diyanet İşleri: İnanmayanlar, “Doğru söylediğine dair bize Rabbinden açık bir delil (bir mucize) getirse ya!” dediler. Önceki kitaplarda olanların apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi?

4. Ayette Yaratıcılığından bahsediliyor Allah'ın. Bu öğüdün/tezkirin tabakalar halinde yüksek gökleri yaratandan geldiği belirtiliyor. Peki biz tabakadan tabakaya nasıl yaratıldık? Aileden değil mi. Allah bize öğüt veriyor peki biz kime öğüt vereceğiz?

Sondan dördüncü ayet:

Diyanet İşleri: Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınmanındır.

Hadi ileri saralım biraz:

20. Ayet: Elmalılı Hamdi Yazır: Bıraktı ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor

Sondan 20. Ayet: - Elmalılı Hamdi Yazır: Ve düşün o vaktı ki: Melâikeye «Âdem için secde edin» dedik, hemen secde ettiler, ancak İblîs dayattı

66. ayet: Elmalılı Hamdi Yazır: Haydin siz atın dedi, ne baksın onların ipleri ve sopaları sihirlerinden ona öyle tahyil olunuyor ki cidden bunlar koşuyorlar

Sondan 66. ayet: Elmalılı Hamdi Yazır: Binnetice bütün sihirbazlar secdeye kapandılar, Harun ile Musânın Rabbine iyman ettik dediler



Baştan ve sondan ayetler birbirini tamamlamaktadır. Ve huşu duyanlara, gönlü korkuyla dolup taşanlara öğüt verdiği bu güzel sürenin tam ortasındaki 68. ayette Rabbimiz şöyle buyurmakta:


Dedik ki: «Korkma, Çünkü Sensin Üstün!







Yukarıda sorduğum iki ayet ise birbirlerini şu şekilde tamamlamaktadır.

Kıyamet saati insanlığın dünya hayatındaki yolculuğunun sonudur. Son duraktır.

Hz. Adem ve Hz. Havva'nın ondan yedikleri an ise bizim dünya hayatındaki yolculuğumuzun başladığı, tabiri cazise biletmizin kesildiği andır.

Biri yolculuğumuzun başlangıcı, diğeri bitişitidir.

Velhasıl gel bu bağlamdan ayırmayalım. TaHa süresine ayrı bir güzellik ayrı bir bakış açısı katıyor. :)

Sevgiler, selamlar.

Nebevi Sevda 15 Eylül 2018 22:44

Kısaca ifade edilmesi gerekirse Hz. Peygamber (s.a.s ) bir hadîslerinde
‚Şu üç şeyden kalem kaldırılmıştır. Unutma, hata ve zorlama‛buyurmuşlardır. Hz. Âdem de unutmuş, unutma veya hata ile yasak ağaç veya mey￾vaya dokunmuş, kadında bu konuda ona yardımcı olmuştur. ‚...ne var ki o
ahdi unuttu, onda bir azim bulamadık‛
101 âyetinde açıklandığı üzere yasak ağa￾ca veya meyvaya yaklaşmak unutma neticesinde gerçekleşmiştir. Hadîste de
ifade edildiği gibi nisyan/unutma halinde vuku bulan bir şeyden insan so￾rumlu tutulmayacaktır. Bundan dolayı söz konusu davranışa günahtan zi￾yade zelle denilmesi ya da hata denilmesi uygun düşmektedir.

Müfessir ve mütekellimlerin çoğunluğu Hz. Âdem’in yasak ağaca yaklaşma
meselesinin nübüvvetten önce vuku bulduğunu söylemişlerdir. Matürîdî ve
Eş‘arîler kısmen peygamberlerin risâletten önce zelle işlemelerini
nadirattan olarak ve akabinde de tevbe etmeleri şartıyla caiz görmüşlerdir.

Ehl-i sünnet akâidinde peygamberlerin günahsızlığı esas olmakla beraber
şu durumlarda insan olmanın bir sonucu olarak, onların da bazı hata ve
zellerinin olabileceği ifade edilmiştir. Bunlar;
1. İşlenen hatanın bisetten önce olma durumu,
2. Daha uygun olanı terk (terk-i evlâ),
3. Yanılarak küçük günah işleme.1 . Bu durum, peygamber dahi olsa beşerî olarak onun kudretinin sınrlı olduğunu ve herkesin Allah’ın af ve mağfiretine muhtaç olduğunu ortaya çıkarır.2
.
4. Kerîh bir şey işlenmişse, ümmete bunun caiz olduğunu ve bu takdirde
kendilerine Allah’ın kolaylık gösterdiğini açıklama gayesi. Bu durumda
onlar, mubah olan bir şeyi yapmış gibi ecir kazanırlar.
5. Günah işlemekle alâkalı şartlı sîgaların kullanılması. ... /le in eşrakte... ‚İyi dikkat et! Şirke düşersen‛
3 ifadesinde olduğu gibi şarta konu ola￾nın mutlaka gerçekleşmiş olmasını gerektirmez.4
6. Günah fiili peygamberlere nisbet edilerek, ümmeti ve muhatabı terbiye
etme,
7. Onların hata veya zellelerinde yalnız ümmetin hitaba muhatab olması.
Yani kinayeli anlatım nüktesi melhuzdur.5

1 Râzî, Muhassal, s. 223.
2 Ali el-Kârî, Şerhu’l-fıkhı’l-ekber, Dâru’l-kitâbi’l-İslâmî, İstanbul 1955, s. 57.
3 Zümer 39/65.
4 Zemahşeri, el-Keşşaf, IV, 144.

Sonuç
Hz. Âdem ve eşine cennette her şeyden yemelerine müsade edilmiş ancak
bir ağaçtan yemeleri şöyle dursun ona yaklaşmaları dahi yasaklanmıştır.
Onlar da gaflet gösterip bu ağaca yaklaşmışlar ve onun meyvesinden yemişlerdir. Bizim için burada önemli olan yenilen ağacın cinsinden ziyade
Allah’ın yasağının çiğnenmiş olmasıdır. Hz. Âdem ve eşi bu yasağı işledik￾ten sonra derin pişmanlık duyup tövbe etmişlerdir. Allah da onların tövbe￾sini kabul etmiştir. Daha sonra Allah’ın emriyle cennetten indirilip yeryüzü-
ne gönderilmişlerdir(1). Yeryüzüne gönderilme kısaca,
1. Dünya hayatına düşüş,
2. Dünya hayatına düşmanlık ve adavetin girmesi,
3. Maişet meselesi, geçim derdi gibi dünyevî tarzda yaşama şekline ma￾ruz kalma olarak değerlendirilmelidir.(2)
Hz. Âdem’in cennetten çıkarılmasının pekçok hikmetleri vardır. Hikmet￾lerin başında ‚ilahî bir görevlendirme‛ gelmektedir. Beşeriyetin bütün fikri
ve manevî terakkileri ve her türlü kabiliyetlerinin gelişmesi ve insanlığın
mahiyetinin Allah’ın isimlerine mükemmel bir ayna olması, o görevin so￾nuçlarındandır. Şayet insan cennette kalsaydı, melekler gibi makamı sabit
kalırdı. Çok sayıda melek zaten vardı. Allah’ın hikmeti, dünyanın mâmur
edilmesini ve nihayetsiz makamlara çıkabilecek insanın istidatlarını geliş-
tirmeye elverişli bir imtihan diyarına gitmesini gerektiriyordu. Neticede öyle
olmuş ancak bu bir sebebe irca edilmiştir.
İkinci olarak, Hz. Âdem ve eşi’nin önce cennete konması, sonra da yer￾yüzün indirilmesi, insanlara ebedî ve ana yurdun cennet olduğu duygu ve
düşüncesini vermesi, insanların Allah’ın emirlerine uymada teşvik unsuru
olmasıdır. Diğer yandan insanların ataları gibi gaflete düşmemeleri, Allah’a
ezelde verilen söze riâyet etmeleri, şeytana ve nefse uymamaları salık veril￾mektedir. Kısaca, cennette yasağın çiğnenmesi, Allah’ın emrinin ihlal edil￾mesi, insanlığın atasını ordan çıkardı ise bu dünyada ilahî emirlerin yerine
getirilmemesi ve yasakların da işlenmesi, insana imtihanı kaybettirecek, onu
ebedî saadet yurduna dönüşünü engelleyecektir.

1-Bakara 2/38; A‘râf 7/24; Tâhâ 20/123.
2- Bakara 2/36; A‘râf 7/24; Tâhâ 20/123.

Nebevi Sevda 15 Eylül 2018 22:55

Kıymetli kardeşim insanoğlunun başlangıcı ve kıyametle yeryüzünde olan imtihan sonlanmasını güzel özetlemişsin. Mevlam razı olsun sizden.
Peygamberler günah işlemeyen ismet sifatlariyla zelle'yle bizlere insanlık bilincimizi hatırlatan kullardır.
Rabbim bizlerin kalplerini dini üzere kavii eylesin.
Tekrar teşekkür ederim


SAAT: 18:15

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306