![]() |
Tek çözüm savaşmaktır Neden hâlâ “ateşkes sağlansın”, “ambargo kalksın”, “çocuklar ölmesin” gibi cümlelerle meşgulüz biz? Bu ponçik dil asla işe yaramayacak. Tek çözüm savaşmaktır. Evet, bu cümleyi kurarken ürkmüyorum. Çünkü barış isteyenlerin çocuk cesetleri karşısında nasıl sessizleştiğini, uluslararası hukuk denilen şeyin güçlü devletlerin imzaladığı, zayıf halkların kanıyla yazılan bir komediye dönüştüğünü gördükten sonra teslimiyetin, kötülüğün oksijeni olduğunu görüyorum. Çünkü diplomasi masalarında mürekkep kurumadan yeni bombaların düştüğünü, "insan hakları" kavramının sadece güçlünün elinde bir pazarlık aracına dönüştüğünü gördükten sonra sessiz kalmanın, zulmün en büyük destekçisi olduğunu anlıyorum. Çünkü uluslararası kuruluşların kınama açıklamaları yaparken bile titrek seslerle konuştuklarını, barış görüşmelerinin sadece güçlünün zamanını genişletmek için yapıldığını, adaleti savunma iddiasındaki kurumların menfaat hesaplarıyla suskunlaştığını gördükten sonra pasifizmin, zalimlerin en sevdiği politik duruş olduğunu fark ediyorum. Çünkü savaşmadıkça konuşma hakkın yok. Savaşmadıkça tanınmıyorsun. Savaşmadıkça acın anlaşılmıyor. Ve çünkü yazılan bütün tarih, savaşanların kaleminden çıkıyor. İsrail gibi bir organizmanın karşısına hâlâ diplomasiyle çıkanlar, hâlâ uluslararası hukuk ile meseleyi çözeceğini zannedenler, hiç anlamadı: Bu dünyanın kuralları zalimler için değil, zalimin adını anmamaya yeminli sistemler için yazılmıştır. O yüzden uluslararası hukuk diye bağırmak, hukuk tanımayana “elindeki satırı biraz daha düzgün kullanır mısın?” demekle eşdeğer. Bu çağın gerçeği nettir: Güç kullanmayanı kimse dinlemez. Tek çözüm savaşmaktır. Evet, bu cümleyi kurarken ürkmüyorum. Ezgi Akgül |
Savaşın tek çözüm olduğu iddiaları, her ne kadar çaresizlik ve öfke anında dile gelse de, bizi insanlığımızın özünden uzaklaştıran bir çığlıktır. Unutmayalım ki savaş, doğanın en vahşi canlılarına özgü bir hayatta kalma mücadelesidir; saf bir gücün ve vahşetin eylemidir. Biz ise insanız. Bizi diğer canlılardan ayıran en temel özellik, merhamet, vicdan ve adalet duygusudur. İnsan olan, masum çocukları, kadınları, yaşlıları katletmeyi hiçbir gerekçeyle haklı gösteremez. Bu, insanlık tanımının dışına çıkmaktır. İslam gibi evrensel değerleri barındıran dinler bile, en acımasız savaşlarda dahi masumların dokunulmazlığını emretmiştir. Bu kural, sadece dini bir emir değil, aynı zamanda insanlığın binlerce yıldır biriktirdiği ortak bir vicdanın yansımasıdır. Elbette bu kural, bu evrensel değerleri benimsemiş, vicdan sahibi insanlar için geçerlidir. Ancak ne yazık ki, bugün bu değerlerden tamamen kopmuş, insanlık dışı bir zihniyetle karşı karşıyayız. "Çocukları eze eze seyretmek, Paris'te 5 yıldızlı tatilden öte zevk verir," diyebilen bir baş hayvanın sözleri, bu zihniyetin en korkunç ifadesidir. Bu sözler, sadece bir bireyin sapkınlığını değil, topyekûn bir ideolojinin ne denli çürümüş olduğunu gösterir. Bu vahşeti savunanlar, ne barıştan ne de insanlıktan söz edebilir. Onların dünyasında, acı bir zevk, yıkım ise bir eğlencedir. Böylesi yılanların başı ezilmedikçe, bu zihniyet tüm dünyanın başına bela olmaya devam edecektir. Adaletsizliğe sessiz kalan, zalimin zulmüne seyirci kalan her birey ve her toplum, bilmelidir ki bu sessizlik onlara bir gün pahalıya mal olacaktır. Çünkü zulüm, sınır tanımaz; bir yerde baş gösterdiğinde, er ya da geç herkese ulaşır. Gerçek bir insanlık sınavından geçiyoruz. Ya merhametin ve vicdanın sesi olacak, masumların yanında duracağız ya da sessizliğimizle zulme ortak olacağız. Savaş, çözüm değil; insanlığın vicdanı, merhameti ve adaleti tek gerçek çözümdür. Siyasetin sahnesi yalanlarla dolu. Ön saflarda "Kahrolsun İsrail!" diye haykıran, Filistin için gözyaşı döken, "lanet olsun" diye slogan atanlara bakıyorum. Sonra perde arkasına dönüp, ticari anlaşmaların, el sıkışmaların sıcaklığını görüyorum. Allah'ı da, şeytanı da aynı anda memnun etmeye çalışan, namazlı abdestli profillerle oy avcılığı yapan bu asalaklara ne demeli? Ne kutsal kalmış, ne vicdan, ne de samimiyet. Sloganın arkasına sığınıp kankalığını bozmayan bu riyakarlar, asıl zulmün ta kendisi. (M.Arslan) |
SAAT: 09:07 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.