Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   ihtilaflar,tefrika ve fitneye dönüştürülmemeli (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/7216-ihtilaflartefrika-ve-fitneye-donusturulmemeli.html)

Muhteşem 29 Ekim 2008 12:55

ihtilaflar,tefrika ve fitneye dönüştürülmemeli
 

Tefrika ve fitne öyle bir ateştir ki, sadece o ateşi tutuşturanları değil bütün bir toplumu yakar ve o ateşin açtığı yara asırlar boyu kanayıp durur. Zaman zaman o yaranın yüzü kabuk bağlasa bile çok küçük bir kurcalama neticesinde yeniden kanamaya başlar. Yemenli bir Yahudi olan Abdullah bin Sebe’nin Hz. Osman radıyallahu anh zamanında tutuşturduğu tefrika ve fitne ateşi zamanımıza kadar tesirini göstermiş ve halen mevcut bir kısım tefrika ve fitnenin temelini teşkil etmiştir. O bakımdan tefrika ve fitneye, tefrikacı ve fitnecilere asla fırsat verilmemeli, bu hususta çok uyanık olunmalıdır. Onların yalan yanlış propagandalarına ve gerekçelerine asla iltifat edilmemelidir.

Bu gibi kişileri önemsemek, zehirlerini akıtmalarına fırsat vermek, propagandaları ve faaliyetleri karşısında suskun kalmak, beşeriyet icabı yapılan bazı kusurları, hataları delil göstererek haklılığını isbata çalışmaları karşısında onlara haklılık payı vermek gibi davranışlar, fitne ve fitnecilere, yardımcı olmak, müslümanların birlik ve beraberliğine, İslamî hizmet ve çalışmalarına darbe indirmek demektir ki, bunun vebali çok büyüktür. Hatta kişinin sadece şahsını ilgilendiren, zararı sadece kendi şahsına dokunan büyük günahlardan daha büyük bir günahdır. Toplumsal bir cinayettir.

Yukarıda zikrettiğimiz şu ayeti kerimeyi burada bir daha hatırlayalım: “... Fitne adam öldürmekten daha büyük bir günahtır...” (Bakara/217)

Şu ayeti kerimeler hususunda da daha ciddi bir şekilde tefekkür edip düşünelim, söz ve ahvalimizi bir daha kontrol edelim: “Allah’a ve O’nun Rasülüne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin. Sonra korku ile zaafa düşersiniz de kuvvetiniz, devletiniz gider.” (Enfal/46)

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azab vardır.” (Enfal/105)

“Hepiniz O’na dönün. O’ndan korkun. Namazı dosdoğru kılın. Müşriklerden olmayın. (O müşriklerden) ki onlar dinlerini darmadağınık etmişler. Bölük bölük olmuşlardır. (Bunlardan) her zümre kendi yanlarında olanla böbürlenmektedirler.” (Rum/31-32)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem de, bırakınız kasıtlı olarak müslümanlar arasına ihtilaflar sokmak, tefrika ve fitne çıkarmak, hiçbir kasıt, kötü bir niyet olmaksızın yerli yersiz her konuda, Kur’an üzerinde, bilinmeyen konularda tartışmayı bile şiddetle menetmiştir.

Bu hususta Abdullah b. Amr radıyallahu anhden rivayet edilen şu iki hadisi şerifi dikkatle okuyup, ibret alalım:

“Bir gün erkenden Rasulullah’a geldim. Rasulullah bir ayet hakkında ihtilaf ederek tartışan iki adamın seslerini işitti. Derhal yanlarına geldi. Yüz hatlarından çok öfkelendiği belli oluyordu. Sizden öncekiler de, kitapda ihtilaf etmeleri sebebiyle helak oldular, diye seslendi.” (Müslim)

Diğer hadis-i şerifte şöyle:

“Allah Rasulü itişip kakışarak tartışan bir topluluğun seslerini işitince yanlarına gelerek onlara şöyle dedi: Sizden öncekiler de bu yüzden helak oldular. Allah’ın kitabının bir kısmını, diğer bir kısmıyla çarpıştırıyorlardı. Allah kitabı, bir kısmı diğer bir kısmını tasdik eder bir halde indirilmiştir. Onun bir kısmını diğer bir kısmıyla yalanlamayın. Ondan bildiklerinizi söyleyin. Bilmediğiniz şeyleri de BİLENLERE BIRAKIN.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)

Kişinin kendi düşünce ve fikirlerini doğrulamak için ayeti kerimeleri tevil etmesi, şarii mübinin o ayetle beyan ettiği hükmü asıl maksadından saptırmaya çalışması çok tehlikeli bir davranıştır. Hatta kişinin imanına bile zarar verebilir. Müslümanın ve gerçek bir ilim adamının Kur’an’a bakışı, Allah Teâlâ’nın ayetlerdeki asıl kastının ne olduğunu anlamaya çalışmak kendi düşünce ve fikirlerinin doğru ve yanlış olup olmadığını Kur’an’dan veya sünnetten anlamaya sa’yü gayret göstermektir. Bu konuda yeterli ilme sahip olmayan kişilerin yapması gereken ise, ilmiyle âmil, salih, muttaki alimlere uymak, onların görüşlerine tâbî olmaktır. Asırlardır Ashab-ı Kiram ve onları takip eden muttakî, salih müctehid alimler, Kur’an ve sünneti anlamak, yorumlamak için büyük bir şevkle gece-gündüz durmadan dinlenmeden çalışmışlar, bütün imkanlarını kullanmışlar, büyük fedakârlıklar yapmışlar, yorucu ve yıpratıcı seyahatlara çıkmışlar, mülhidlerle, sapık ve bidatçılarla büyük mücadelelere girişmişlerdir. Müslümanları kâfirlerin, münafıkların, mülhidlerin, bidatçıların şerlerinden, sapıtmalarından korumak, saf ve temiz imanlarını muhafaza etmek için kütüphaneler dolusu kitaplar telif etmişlerdir. Bu iman dolu, aşk dolu, ihlas dolu, büyük tetebbular, araştırmalar ve büyük ilmi çalışmaların mahsulü olan bu eserleri görmemezlikten gelmek, o gerçek âlimleri göz ardı etmek kadar büyük bir gaflet ve hatta ihanet olamaz. Bu kaynaklara ulaşmadan, o eserlerle tanışmadan ve onları anlamadan Kur’an ve sünnetten sağlıklı bir şekilde yararlanmak çok zor bir iştir. Bu zoru başarmak ise her kişinin kârı değildir. Bunun için asrımız müslümanları, zamanımızdaki çeşit çeşit sapıklık, dinsizlik, ahlâksızlıklardan, İslam’ı gerçekleri saptırmak, müslümanların saf ve temiz inançlarını bulandırmak için yapılan bayağı çalışmalardan, müslümanların arasına sokulmak istenilen türlü türlü ihtilaflardan, tefrikalardan, fitnelerden korunmaları için dinlerini yukarıda işaret ettiğimiz gerçek âlimlerin ihlasla kaleme aldıkları o kitaplardan, o ana kaynaklardan öğrenmeleri gerekir. Bu eserde anlayamadıkları hususlar olduğu takdirde o hususların izahını da ilmiyle amil, muttaki alimlere sormalı, anlayamadıkları ve bilmedikleri hususları onlardan öğrenmelidir. Ancak bu surette imanını, İslamî değerlerini, İslam kimliğini muhafaza edebilir ve kendini her cihetten kuşatan tehlikelerden, fitnelerden koruyabilir.

Elbette bu, son asırlarda ve zamanımızda yazılan eserlerden hiç istifade etmeyelim. Onları okumayalım, kütüphanelerimize koymayalım demek değildir. Son zamanlarda da çok kıymetli, çok değerli eserler telif edilmiş ve ümmetin istifadesine sunulmuştur. Öte taraftan İslamî gerçekleri saptırma, geçmişimize karşı savaş açma konusunda da çeşitli çalışmalar yapılmakta, Kur’an’a yeni yorumlar getirme bahanesiyle Kur’an hakikatlerini tahrif edici bir sürü kitap neşredilmektedir. Onun için bu kitaplardan hangisini okuyacağımız, hangisinden faydalanacağımız konusunda da yine bu hususta hassasiyeti olan ilim adamlarına müracaat etmeli ve onların tavsiye ettiği kitaplar alınıp okunmalıdır. Böylece İslamî kitap adı altında, İslamı tahrif etmek için kaleme alınmış kitapların saptırmalarından ve fitnelerinden korunmuş olunur.


SAAT: 17:08

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306