Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Ocak 2011, 17:23   Mesaj No:31

Abdulhamit 1

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Abdulhamit 1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 11167
Üyelik T.: 09 Aralık 2009
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Mesaj: 329
Konular: 17
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

Taberî'nin Mihrân kanalıyla Ebu Mâlik'ten rivayet ettiği bir habere göre Bakîu'z-Zübeyr denilen mahalde bir topluluk alış-veriş yaparlar, Cuma günü cuma ezanı okunmuş olmasına rağmen alış-verişe devam eder, kalkıp namaza gitmezlermiş. İşte bunun üzerine "Ey iman edenler, Cuma günü namaz için nida olunduğunda..." âyet-i kerimesi nazil olmuş.[5]

CUMA 11:"Onlar bir kazanç veya bir eğlence gördüklerinde, seni ayakta bırakarak oraya yöneldiler. De ki: "Allah katında olan, eğlenceden de kazançtan da hayırlıdır. Allah, nzık verenlerin en îyisidir."

Ayetin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Kervanla ilgil rivayetler:
a- Ustaz Ebû Tahir ez-Ziyadî, Ebu'l-Abbas Ali b. İbrahim'den, o Muhammed b. Müslim b. Vare'den, o Hasan b. Atiyye'den, o İsrail'den, o Husayn b. Abdirrahman'dan, o Ebû Süfyan'dan, o Cabir b. Abdullah'tan haber vererek şöyle dedi:
"Rasulullah (s.a.v.) Cuma günü hutbe okurken, Şam'dan dönen bir kafile geldi. (Hutbe dinleyenlerden) on iki kişi hariç herkes Mescid'den çıkıp kafileye gitti. Bunun üzerine Allah Teala bu âyeti indirdi."[6]
Bu hadisi Buhari, Hafs b. Ömer'den, o Halid b. Abdillah'tan, o da Husayn'dan ri­vayet etmiştir.[7]

b- Muhammed b. İbrahim el-Müzekkî, Ebû Bekr (b.) Abdullah b. Yahya at-Talhî'den, o Cafer b. Ahmed b. İmran eş-Şâşî'den, o Abdullah b. Ahmed b. Yunus'tan, o Abser b. Kasim'dan, o Husayn'dan, o Salim Ebi'l-Ca'd'dan, o da Cabir b. Abdillah'tan bize şunu dediğini haber verdi:
"Rasulullah (s.a.v.) ile beraber Cuma'da idik. Yiyecek taşıyan bir kafile geldi. On iki kişi hariç herkes mescidden çıkıp kafilenin yanma gittiler. Bunun üzerine Cuma âyeti indi."[8]
Bu hadisi Müslim, İshak b. İbrahim'den, o da Cerir'den rivayet etmiştir. Buhari de bu hadisi "Kitabu'l-Cumua"da Muaviye b. Amr'dan, o Zaide'den, Husayn'da bu son iki raviden rivayet etmiştir.[9]

c- Müfessirler şöyle dediler:
"Medine halkına açlık ve pahalılık isabet etti, Dihye b. Halife el-Kelbî, bir ticaretle Şam'dan döndü. Onun dönüşünü halka duyurmak için da­vul çalındı. O anda Rasulullah (s.a.v.) da Cuma hutbesini veriyordu. Herkes çıktı gitti. Mescidde sadece on iki kişi kaldı. Ebû Bekr ve Ömer de bu on iki kişi arasındaydı. Bunun üzerine Allah Teala bu âyeti indirdi." Peygamber (s.a.v.) de buyurdu ki:
"Eğer hepiniz onlara tabi olup gitseydiniz ve sizden hiç biriniz burada kalmasaydı üzerinize bir vadi dolusu ateş, sel gibi gelirdi."[10]
d- Ebu Mâlik'ten gelen bir rivayette bu ticaret kervanının zeytin yağı yüklü olduğu ayrıntısı vardır.[11]
e- Câbir ibn Abdullah'tan gelen bir rivayette Hz. Peygamber (sa)'le birlikte sadece 12 kişi ve bir kadının kaldığı; Hz. Peygamber (sa)'in:
"Şayet sonuncularınız ilklerinize katılsaydılar vadi ateşle dolacaktı." buyurduğu ve bu âyet-i kerimenin bunun üzerine nazil olduğu ayrıntılarına yer verilmekte­dir.[12]

f- Katâde'den rivayete göre ashabın, Hz. Peygamber (sa)'i bu şekilde minberde iken kervan geldi haberiyle dışarı çıkmaları ve Efendimiz (sa)'i hutbede ayakta bırakmaları üç kere vukubulmuştur.[13]

2- Düğünle ilgili rivayet:
Câbir ibn Abdullah'tan gelen bir rivayete göre bir kız evlendirilmiş ve onun çalgıcılar eşliğindeki düğün alayı Mescid-i Nebevî'nin yanından geçerken orada bulunanlar, Hz. Peygamber (sa)'i minberde iken terkedip düğün alayına yönelmişler de bunun üzerine Allah Tealâ: "Onlar, bir ticaret veya bir oyun gördüklerinde seni ayakta bırakarak oraya yöneldiler..." âyet-i kerimesini indirmiş.[14]
Suyûtî, her iki rivayeti verdikten sonra ticaret kervanının gelmesi ile Mescid-i Nebevî'nin yanından düğün alayının geçmesi olaylarının aynı zamanda olduğunu ve dolayısıyla her iki olayın birden bu âyetin nüzul sebebi olduğu görüşünü tercih eder.[15]

=======================
[5] Taberî, age. XXVIII,66. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/880.
[6] İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 357.
[7] Buhari, Salat: 8, Cumua: 38 (996), Tefsîru'l-Kur'ân, Cum'a, 62/2, Buyu: 2058, 2064, Tefsir: 4899, Müslim; K. Cuma: 36/863, Tirmizi; Tefsîru'l-Kur'ân, Cum'a, 62/2, hadis no: 3311. Tirmizi bu hadis için hasen ve sahihtir dedi. Nesai; Tefsir: 615. 820 İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 357. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/880. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 427; Rûhu'I-meânî, 28/104; Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 6/434. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/451.
[8] Buhari, Salat: 8, Cumua 996, Buyu: 2058, 2064, Tefsir: 4899, Müslim; K. Cuma: 36/863, Tirmizi; Tefsir: 3311. Tirmizi bu hadis için hasen ve sahihtir dedi. Nesai; Tefsir: 615. 820
[9] İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 357. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/664-665. Vahidî, age. s 306. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/881.
[10] Suyuti; ed-Dürr: 6/221. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 357. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 427. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/451-452.
[11] Taberî, age. XXVIII,67. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/881.
[12] Taberî, age. XXVIII,68. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/881.
[13] Râzî, age. XXX,11. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/881.
[14] Taberî, age. XXVIIl,68. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/881.
[15] Suyûtî, Lubâbun-Nukul, II168. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/881. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/665.
__________________
Ne mutlu müslümanım diyene, En büyük Allah başka büyük yok.
Alıntı ile Cevapla