Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22 Ocak 2011, 19:30   Mesaj No:10

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek.....

Değerli arkadaşım bakın cevabınızın en sonunda şu sözleri yazmışsınız?

(Peygamber şefaat konusunda aracı değildir. Ancak gelecekteki kuşaklar için de yani muminler için dua etmiş olamaz mı? Yalnızca tanıyıp, tanıdığı muminler için mi dua etmiştir. Af dilemiştir. Ayet hükmü. Sadece o zaman tanıdığı insanlar için miydi? )

Peygamberimizin şefaat konunda aracı olduğunu Diyanet İşleri Başkanlığı sorduğum soruya cevaben söylemişti. Elbette aracı değildir. Çünkü Allah ne diyordu? Benim ile yarattığım kulum arasından çekil. Tebliğ etmek sana, hesap sormak bana düşer.

Daha sonraki cümlenizde şöyle bir soru sormuşsunuz. (Ancak gelecekteki kuşaklar için de, yani muminler için dua etmiş olamaz mı? Yalnızca tanıyıp, tanıdığı müminler için mi dua etmiştir. Af dilemiştir.) Bakın bu sorunun cevabını hiç birimiz bilemez. Zaten sizde soru olarak sormuşsunuz. Ancak bizler tahmin edebiliriz ve şunu söylemiştir, ya da bunu söylemiştir diyebiliriz. Önemli olan söylediklerimizin kur'an ayetinden onay almasıdır.


Bu konu ile ilgili size bir örnek versem ve desem ki, siz kendi soyunuzdan gelen ve gelecek tüm kadın ve erkek, hepsine kefil olur musunuz? Hepsi doğru ve dürüst insanlardır, hiç birisi yanlış yapmaz, onların hepsine kefilim diye bir hükümde bulunabilir misiniz? Sanırım bunu hiç kimse yapmaz, daha doğrusu yapamaz. Ama nasıl bir dilekte bulunursunuz? Rabbim benim soyumdan gelen tüm yakınlarımı doğruya ilet, onları koru ve kolla dersiniz değimli? Zaten bunu Allah ayetinde söylüyor. Peki, sizin bu dileğinizin sonucunda tüm soyunuzdaki insanlara bu dileğiniz yararlı olur mu? Elbette siz Rabbin sevgili kulu iseniz, soyunuzdan gelen doğru yolu bulan yakınlarınıza, bu duanız işe yarar, ya yanlış yapanlar için durum nedir? İşte peygamberimizin durumu da aynen böyledir. Peygamberimizin yaşadığı zaman için zaten açıklık getirerek, Rabbim ikaz ediyor ve diyor ki, cehennem hak olmuş insana sakın dua etmeyin, hatta onların cenaze törenlerine bile gitmeyin diyor. Demek ki peygamberimizin sağlında bile duasının bir sınırı var. Daha önce örnek vermiştim. Bazı iman etmeyen kişiler için peygamberimiz dua ediyor, ama Rabbim ne diyordu? Yetmiş kez onlara dua etsen onları affetmem diyordu.


Tüm bu bilgiler ışığında şefaat ve dua konusunu birbirinden ayırmak gerekir. Şefaat yetkisini Allah meleklerine bile vermiyor. Ama dua kapısını tüm iman edenlere açık bırakıyor. Elbette Allah elçisi ben inanıyorum ki, kendi ümmeti için her namazında rabbim e dua edip, onlara yardımcı olmasını istiyordur, bunda hiç şüphem yok. Bunun hepimize aynı oranda fayda sağlayacağını düşünebilir miyiz? Ama kur’an ayetlerini bir bütün düşündüğümde ne yazık ki korkum çok fazla artıyor. Hesap günü peygamberimiz ümmeti için, benim ümmetim kur’anı devre dışı bıraktılar diyecekse, sanırım işimiz çok zor arkadaşım. Peygamberimizin ümmeti, acaba onun duasını hak etti de mi bizler bunu söylüyoruz? Açıkça bizlere tebliğ ettiği emaneti bizler devre dışı bıraktık. Benim korkum ve bütün çabam, o çetin günde yüzümün ak olması için çaba göstermektir. İşin kolayına kaçmak değil.

Allah kendinizi temize çıkarmayın diyorsa, ben işimi sıkı tutmam gerektiğini düşünüyorum. Gerçek doğruyu Rabbim bilir. Bizler elimizdeki kitaptan imtihan oluyoruz. İmtihan olurken bence Allahtan başka kimseden yardım beklemek yerine, kendimiz çaba göstermenin yolunu bulmalıyız. Çaba gösteren, emek sarf eden karşılığını mutlaka alacaktır. Saygılarımla Halukgta
Alıntı ile Cevapla