Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Kasım 2011, 07:46   Mesaj No:3

Kudüs*

Avatar Otomotik
Durumu:Kudüs* isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14777
Üyelik T.: 26 Kasım 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 7
Konular: 2
Beğenildi:9
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: İlahiyat Önlisans 2.Sınıf İslam Düşünce Tarihi 1-6 ünite arası özetler

ÜNİTE 3

İSLAM DÜŞÜNCESİNİN TEMEL SORUNLARI

İslam düşüncesi,genel olarak dinî inancın rasyonel düşünceye yol açması ve rasyonel düşüncenin dinî inancın desteklemesi şeklinde iki boyuta sahiptir.a)dinden düşünceye b)düşünceden dine..


İNANMA EYLEMİ:anlama,itaat,olması gereken,,mutlak neden (Tanrı),değer ve semboller,sosyal algı(gelenek,cemaat),dikey algı,metin.

DÜŞÜNME EYLEMİ:açıklama,soru sorma/sorgulama,olup biten,mutlak neden ve tarihsel nedenler,düşünebilir muhteva,bireysel algı farklılıkları,yatay algı,yorum.
Kur’an insanlardan aynı anda hem inanma hem de düşünme eylemlerini istemektedir.

RASYONEL DÜŞÜNME İMKANI

Kültürel imkanlar:İslam düşüncesi,diğer dünya düşünceleri gibi,kendisine zemin teşkil eden kültürel geleneklerle varlık kazanmıştır.Bu kültürel geleneklerin başında dil gelir.Bir dilde ortaya çıkan orijinal ilmi ve felsefi kavram,şiirsel bir söz,atasözü bir başka dile aynı anlamda çevrilememektedir.

Dini metinler(Kur’an ve hadisler):İslam düşüncesi,Kur’an ve Hz.Peygamberin hadislerinde ifadesine kavuşan İslâm inancının anlam dünyasını açmayı,değişen zaman ve mekanlara göre yeniden yorumlamayı kendisine en asli görev kabul etmiştir.—Hariciler ‘’ALLAH’ın kelamının anlaşılması için gereken şey yine kelamdır.’’demiştir.—Gazzali’ye göre salt bu dünyayı ilgilendiren hususlarda ‘’düşünceden dine’’ ,öte dünyayı ilgilendiren hususlarda ‘’dinden düşünceye’’ yaklaşımları benimsemek gerekmektedir.

Yabancı kültürler:İslam’ın geniş bir alanda yayılması ile birlikte yabancı kültürler sorunu gittikçe genişlemiş ve kökleşmiştir.Bu durum bir bakıma çağdaş filozof Ludgiw Wittgenstein’in geşitirdiği ‘’dil oyunları’’ sorununa benzer sorunlar oluşturmuştur.Tasavvufi dil oyunu içinde meşru gösterilebir bir söylem,fıkhî düşünce açısından tamamen gayri meşru kabul edilebilir.—Bu nedenle Hallac-ı Mansur’un Ene’l-Hak şeklinde bir mistik sözü fıkhî dil oyunu içinde ALLAH’a şirk koşmak olarak ele almştır.—İbn Rüşd,yabancı kültürlere ait hususların tümden reddedilmesinin anlamsızlığına işaret ettikten sonra kısmen yararlanması konusuna söz geitirir.

Bu Özetler İlimdünyası Ailesi İlahiyat Yönetimi Tarafından Hazırlanmıştır.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Lütfen Kaynak Gösteriniz.

RASYONEL BİLİNCİN GELİŞMESİ

Ontolojik Gelişimi

İslam düşünürlerinin rasyonel bilinç bağlamında en önem verdikleri husus ontolojik gelişimdir.Rasyonel bilincin ontolojik gelişimi,en fazla bilincin neleri kavradığına bağlı olarak değişiklik arzedebilir.ALLAH’ı bildikçe,O’nunla ilgili hakikatleri kavradıkça ,O’ndan gelen hakikatleri tecrübe ettikçe insan bilinci erişebileceği en yüksek ontolojik düzeye doğru ilerler.İnsan aklı,olması gereken duruma erişir.Sonuçta,insanın rasyonel bilinci ,hakikatın bir parçası olmaya başlar.

Kuramsal Gelişimi

Yazılı olan her eser,okuru karşısında yenisen hayata getirilmeye bekler;okurun zihni gücü sayesinde yeniden bir gerçeklik kazanmaya başlar.Daha açık deyişle,okuru sayesinde okuru ile çağdaş hale gelir.’’kuramsal’’ tabirinde de anlaşılacağı üzere,bu gelişim safhasında önemli olan ‘’görebilme,ayırt edebilme,fark edebilme’’gücüne erişmektir.İbn Tufeyl’in Hayy b. Yakzan adlı eserine baktığımızda Hayy,ıssız bir adada büyür ve tabiatı gözlemleyerek kendi teorik ve ontolojik,rasyonel bilicini geliştirir.Kurgusal bir roman olsa da,yine de insan bilincinin kuramsal gelişimi noktasında farklı bir yaklaşımı öne çıkarmıştır.

Pratik Gelişimi

Kuramsal gelişim,bir bakıma ormana üstten bakmak gibidir.Zira açıktır ki,ormanda tek tek ağaçlara bakılarak asla bir çıkış yolu bulunamaz.’’Yön’’ fikri,her zaman tek tek nesneleri aşan,onları belli bir amaç doğrultusunda atılan her adım kuramsal değil,pratiktir.Kuramsal düşüncenin düzenli denebilecek dünyasına nispetle pratik ortamın düzensiz ve belirsiz dünyası karşısında İslam düşünürlerinin en önemli yaklaşım,basiret,sezgi,ince düşünce,öngörü şeklinde anlaşabilecek yaklaşımdır.

Bu Özetler İlimdünyası Ailesi İlahiyat Yönetimi Tarafından Hazırlanmıştır.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Lütfen Kaynak Gösteriniz.

RASYONEL DÜŞÜNCENİN TOPOGRAFYASI

Şehir (Medine)

Şehir (Medine) ,belki İslam süşüncesinin en temel alanı ve sorunudur.Yunan filozoflara göre şehir insanların karşılıklı konuşmaları sayesinde hakikatin tezahür ettiği mekanlardır.İslam düşüncesine ait tüm birikimler ve disiplinler,şehirlerde var olabilen ve gelişebilen birikim ve disiplinlerdir.

Gerçeklik (Ontik ve Ontolojik)

Hakikatin keşfi,her şeyden önce Varlık sorusu doğrultusunda gerçekliğin farklı düzeylerini araştırmakla mümkündür.

Ontik ve Ontolojik=İslam düşünürleri,varlığın dış dünyada kendi başına bir gerçeklik olarak bulunması ile bu varlığın
zihnimizde bir kavram ve imge aracılığı ile farklı bir gerçeklik olarak yer alması arasında ayrım yapmışlardır.Biz bu gerçekliğin ilkine (dış dünyadaki haline) ontik,zihnimizde kendisi açmışlık durumuna ontolojik **** verilir.

Değer (Hak ve Hakikat)

İslam düşünürlere göre,zaten Kur’an vahyinin insanlığa gönderilme amacı hakikat düzeyinde cereyan eden haksızlıkların giderilerek hakkın tecelli etmesidir.

Yorum

Tefsir kavramı daha çok Kur’an metnini dinsel ve tarihsel boyutlarıyla anlamayı ifade ederken,yorum kavramı Müslümanların içinde yaşadıkları tarihsel ortam ile Kur’an metni arasında bağlantı kurma çabasına işaret eder.Tefsir daha ziyade Kur’an metninin kendisine yönelmesine karşın,yorum kelimesi ayrıca Kur’an’ın işaret ettiği dış dünyasındaki hususların araştırılmasını da içerir.

Dil

Filozoflar,İslâm toplumlarında felsefenin genel olarak sevilmemesinin en büyük nedenini felsefe dilin soyut kavramsal yapısına bağlarlar.Bu yüzden İbn Sina ve İbn Tufeyl gibi bazı filozoflar sembolik dil aracılığıyla kendi düşüncelerini halkın dikkatine sunmaya çalışmışlardır.
Alıntı ile Cevapla