Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Aralık 2011, 01:34   Mesaj No:20

Mihraç

Avatar Otomotik
Durumu:Mihraç isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14838
Üyelik T.: 29 Kasım 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 9
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: İslam mı, tasavvuf mu; Tevhid mi, şirk mi_?

Alıntı:
mdm1 Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Kıymetli Mihraç kardeşim , görüşünüze katılmakla beraber saygı konusunda, tepkimin karşıdaki saygısızlıktan kaynaklandığını ve böylelikle sürecin içsel detaylı bir genel değerlendirmesini de sunmuş oldum. Görüş ve değerlendirmelerimizin bizleri hakka ulaştırması dileklerimle.

Selam ve dualarla...
Sevgili kardeşim,
Evvela karşı tarafı kin ve nefret kusmakla suçlamışsınız ama kendinizin kustuğu kin ve nefretin hiç farkında değilsiniz herhalde. Yazılarınızdan bu öyle bir belli oluyor ki. İnsanın ister istemez Alevi kesimin kendilerine yapıldığını ima ettikleri zulme ve işkencelere insanın acaba mı diyesi geliyor...

Alevi arkadaşlarımın sıkça dillendirdiği sözlerden biri olan "Her ne ararsan kendine ara" şeklindeki Pirlerinin bu sözü aslında çok önemli bir söz biliyormusunuz...

Çünkü tarihe baktığımızda aslında kendi içimizde de öz eleştiri yapmamız gereken çok acı olaylar olmuştur.Eskileri sürekli irdeleyip kin nefret kusuyorlar şeklinde imada bulunuyorsunuz ancak daha düne kadar 33 alevi insanını diri diri Allah-ü Ekber naraları atarak yakan insanlar ne yazık ki sünni insanlarıydı. İşte bu yüzden birazda kendimizde bazı şeyleri arayalım diyorum...

Kendinize göre bir sürü tarihi bilgiler vermişsiniz. Ancak bugün o kadar islam tarihi ile ilgili değişik birbirini tutmayan bilgiler var ki.Sizin yazdıklarınız size göre doğru olabilir. Ancak ben kendi araştırmalarımda sizin aksine bilgilere sahibim. Ayrıca dediğim gibi ben yanlızca kitaptaki okuduklarıma göre hareket etmem. Bunun için insanlarını da tanımak gerektiğine inandığım için bir sürü alevi arkadaşlarım olmuştur. Ve emin olun sizin yazdığınızın tam tersine insan sevgisi üzerine dayalı bir inanç sistemleri var. "Düşmanın dahi olsa karşındakinin de insan olduğunu unutma" "İncinsen de incitme" şekline bir sürü Pirlerinin kendilerine verdikleri öğütlerini daima hatırlarlar ve de buna çok dikkat ederler. Geçmişe ait yaptıkları eleştiriler her toplumda vardır. Hiç bir toplum geçmişte kendilerine yapılanları unutmazlar ben olsam ben de unutmam...


Ayrıca islamı kabul etmezler demişsin. Yine önyargılı bir fikirle yaklaşmışsın. Oysa Zöhre anaya inanan alevi arkadaşlarım islamı ilk kabul eden Türkler olarak kendilerini kabul ederler. Peygamberimize karşı büyük bir sevgi ve saygı beslerler...

Ayrıca Hz. Ali ile muaviye akrabadırlar demişsin. Kesinlikle buna katılmıyorum. Muaviye bahsettiğin emevi saltanatını kurup zamanında bir sürü alevi insanlarını katletmiş bir kişidir. Zaten islamiyet içerisine ayrılık tohumlarının ekilmesi tamamen muaviye zamanında başlamıştır. Bugün ki ayrımcılık tamamen emevi zamanına ait olup muaviye tarafından başlatılmıştır. Dediğim gibi islam tarihini çok değişik şekillerde yorumlayan kaynaklar var. İslam tarihini yanlızca kendi kabuğumuza çekilerek değil de başka ağızlardan da dinlemekte her zaman fayda vardır. Ancak o şekil çeşitli yazılmış islam tarihinden hangisinin gerçeğe yakın olduğunu anlayabiliriz...

Sürekli islam gericidir, yobazdır, katıdır diye yakıştırmalar yapanlara karşı önce kendimizde bazı şeyleri görmemiz lazım. Bugün islam ülkelerine baktğımızda acaba bizlere yobaz gerici diyenler mi suçlu, yoksa islamı o derece yozlaştırıp, bugün ileri ülkelere karşı bilimsel olarak kafa tutmak yerine her türlü hurafeyi, eskimiş adetleri bir türlü bırakmayarak bilimden, teknolojiden, bilgiden uzaklaşmayı müslümanlık zannedenleri mi suçlamak lazım? yani özeleştiri yapmayıp sürekli bizim gerçeklerimizi yüzümüze vuran insanları düşman ilan ettiğimiz sürece varacağımız nokta yine birilerinin gelip bizleri esir alıp, aşağılayarak Irakta afganistanda olduğu gibi yoketmelerini beklemek olacaktır.Yobazlık, gericilik kavramları zorumuza gidiyorsa, çağdaş, bilimde ileri gitmiş müslümanlar olmayı başarıp bu görüşlerini ortadan kaldıracağız. Başka bir yolu var mı?

Daha önceki yazımda Zöhre ana ile ilgili bildiklerimi yazmıştım. Ancak siz tanımadan bilmeden yine çok değişik önyargılı fikirlerle olmadık yakıştırmalar yapmışsınız. Ondan sonra da bizlere kin besliyorlar diyorsunuz. Biri çıkıp da size kendi inançlarının penceresinden bakarak, siz gerçek islamı yaşamıyorsunuz, siz müslüman değilsiniz dese, size değişik kabul edemeyeceğiniz yakıştırmalar yapsalar, siz ne yapardınız? Alkış mı tutardınız...

Oysa saygı duymak lazım. Tanımadan yargılamamak lazım. Dediğim gibi adamlar orucunu tutuyor namazını kılıyor. Sırf bizim ile şekil olarak aynı şeyleri yapmıyorlar diye bu ayrımcılık, bu önyargılı yaklaşımlar neden? Hatta arkadaşlarımın bana dediklerine göre sünni olup da onların arasında onlarla aynı ibadetleri yapan insanlar da varmış. Beni de davet ettiler. Ancak İstanbulda olduğumdan gitme fırsatım olmadı. İlk fırsatta da gidip yerinde görmeyi düşünüyorum. Çünkü Zöhre ananın bilgeliğini çok methediyorlar. Bu tür meziyetli insanları tanımaya çok meraklı bir insanımdır. Bu yüzden ilk fırsatta gideceğim...

Diyeceğim odur ki insanlara önyargılı olarak yaklaşmak yerine tanıyıp hoşgörülü bir şekilde daha kardeşçe daha insancıl bir yaklaşım sergileyebiliriz. Ne demiş Mevlana:"Muhabbet ve merhamet insanlar için, hiddet ve şehvet hayvanlar için vardır."
Alıntı ile Cevapla