Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 Mayıs 2012, 10:25   Mesaj No:3

HıFz

Avatar Otomotik
Durumu:HıFz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 18740
Üyelik T.: 18 Mayıs 2012
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 4
Konular: 1
Beğenildi:2
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Yaşayan Dünya Dinleri İlk 4 Ünite


YAŞAYAN DÜNYA DİNLERİ ÜNİTE 3 BUDİZM- SİHİZM
Hint Dinleri 2
Budizm- Sihizm


TARİHSEL SÜREÇ

1) Budizm, kurucusunun vefatından sonra Hindistan'ın doğusunda, kuzeyinde ve güneyinde kalan ülkelere yayılmış ve yerel kültlerin katkısıyla farklı nitelikler kazanarak bulunduğu ülkelerin ya hakim dini ya da önemli dinlerinden biiiri haline gelmiştir...


2)Budizmin tarihi Goutoma Siddhartaya kadar gider..

3) Arhat (Aziz)yani siddhartanın geyik parkında vaaz verdiği beş kişi Sangha cemaatinin çekirdeğini oluşturur...

4) vinaya ve dhamma, Budizmdeki bütün okullardaki temel öğreti...

5) Maurya hanedanlığının kralı aşokanın budizme büyük faydaları dokunmuş, seksendört bin stupa inşa etmiştir...

6) Aşokanın koruyuculuğu altında üçyüz yılda Pataliputrada Buddha'nın öğretisinin hakiki doğasının belirlendiği Budist kutsal metin külliyatının tripitaka(üç sepet) olarak tanımlandığı üçüncü konsil gerçekleştirildi..

7)Hindistanda milyonlarca budist vardır...Ortodoks hinduizmden büyük sıkıntılara maruz kalmış bastırılmış sınıflar(dalit) Budizmde kendilerine yer buldular ve liderleri Ambedkarın başkanlığında büyük bir kısmı budizmi kabul etti...

8)Budizm Seylan olarak da bilinen srilankaya Srilanka Kralı Devanampityatissa zamanında gelmiştir...

9)Aşokanın oğlu mahinda tarafından Theravadin şeklinin getirildiği Budizm, o zamandan beri srilankada çok güçlü olmuştur...

10)Budist Kutsal metinleri, Hindistanda şifahi olarak nakledilirken ilk olarak burada pali dilinde olmak üzere yazıya geçirilmiş ve Pali Kanon olarak bilinmiştir...

11) Hristiyanlığın etkisi altında kalan Protestan Budistler ise erken dönem metinleri ön plana çıkaran laikler için daha çok rolü ve keşişler için daha çok sosyal faaliyeti savunurlar...Örneğin Srilanka'da gelişen Savordaya Shamandana Köy Gelişim Hareketi...

12)Sinhale sangha olarak bilinen burma sanghası özel meditasyon teknikleri geliştirme ve bunları öğretme özellikleriyle tanınırlar

13)Kamboçya ve Laosta halkın tamamı budisttir...

14)ikibinbeşyüz yıldan daha uzun bir süredir Budizm Asya medeniyetinin gerisindeki birinci itki ve onun kültürel başarılarının ana kaynağı olmuştur

15)1980'den itibaren Çin'de bir budist uyanış oldu ve birçok budist mabedi bu gün aktif haldedir..

16)Koreye budizm 4. yy.dan sonra çinden gelmiştir...

17)Budizm Japonyayı yöneten prens Stoku tarafından da desteklendi...

18) Zen Budizm, japonya'da bulunan ana dillerden biri olarak varlığını devam ettirdi..


KURUCUSU

19)Buddha sasana= Buda disiplini

20) Buddha bilen, aydınlanmış, uyanmış demektir...Bu onun sıfatıdır...Gerçek ismi Siddhartha

21) Buddha, Dört Aryan hakikatini ve Sekiz yolu tebliğ etti.Seksen yaşında iken öldü..Ölümünün arkasından şakirtleri "aydınlanmış olanın sözlerini" bir araya getirdiler ve bunlardan bir yüzyıl boyunca PAli Kanonun bütünü ve yogun mahayana sutralar külliyatı ortaya çıktı...

22)Buddha, herbir çağda yeni bir bedenle yeryüzüne inen aydınlanmaya hazır bodisattvalardan biridir...Tarihsel buddha bedeni onun bu şekilde gidip gelişindeki yedinci bedenidir...Onu Maitreye takip edecektir..

23)Yeryüzüne son gelişinden önce Bodhisattva Tuşita Göğünde ikamet etmekteydi...

24)Siddhartha'nın eşi, kuzeni olan Yosatharaydı...

25)Siddharthanın vasiyeti üzerine cesedi yakılmış, külleri sekize bölünmüştür...bir kısmı kşatriya kastında Malla'lara verilmiştir..Buddhanın üzerinde yakıldığı odun yığını ve küllerinin bulunduğu kaplar üzerinde sonrada ilk on stupa inşa edilmiştir...

KUTSAL METİNLERİ
26)Sangha, budanın öğretisini ezberlemişti...

27)Budist kutsal metinleri üç kategoriye ayrılır...Birincisi; içeriklerinin genel olarak Buddhanın ağzından geldiği kabul edilen Pali dilindeki Tipitakada...Korunmuş olan erken dönemdeki kanonik metinler...İkincisi;Kanonik olanlara benzemeyen metinler, üçüncüsüSahte kanonik ya da kanonik olmayan metinlerdir...Bunlar tarihçi bakış açısından Mahayana'nın Sutraları, Vajrayananın tantraları ve kanonik metinler etrafında oluşan geniş yorum edebiyatını oluştururlar...

28)Buddhanın faaliyeti genel olarak Magadha bölgesinde vuku bulduğundan magadhi dilini kullanır

30)Budizmin sembolleri:Buddhanın ilk vaazını verdiği geyik parkını sembolize eden geyikler, bu vaazla döndürdüğü söylenen ve onun öğretisini sembolize eden dharmacakra (Yasanın Tekeri) ve lotus çiçeği...

31)Budizmin ahlaki yaşam kurallarını oluşturan bu sekizli yola ilave olarak tipitakanın ikinci sepetini oluşturan Sutta Pitakada bulunan Panca Silada söz konusu seçkin sekiz yolun dördüncü safhasının bir genişletilmesi olan başka ahlaki davranış kuralları da yer alır.Bunlar beş budist emir olarak bilinirler ve şunlardan oluşurlar: Yaşayan canlıları öldürmemek, verilmeyen şeyi almaktan kaçınma, duyusal yanlış davranıştan kaçınmak,yalan söz söylemekten kaçınmak ve uyuşturuculardan uzak durmaktır...

32) Budist Drahmanın 3 Önemli özelliği:1-Geçicilik(anicca)2- Acı(dukkha)3- ruhun yokluğu(anatman)yani canlı varlıklar beşe ayrılabilecek olan, sürekli değişen, skhanda(bir araya toplanma) olarak adlandırılan zihni ve fiziki şeylerin toplamından ibarettir...

33)karma, fiil, eylem anlamlarına gelir

34)Buddhaya göre insan acıya dair dört seçkin gerçek hakkındaki cehaletinin üstesinden gelinceye ve sekiz dilimli yolu tatbik edip kurtuluşa erinceye (nirvanaya) ulaşıncaya kadar bu dünyaya gelip gidecektir...Hint düşüncesine göre insanın geçmiş karmasına uygun olarak bu dünyadaki yeni doğumlarında aldığı bedenler değişse de değişmeyen bir özün bulunduğu, bunun da ruh olduğu kabul edilir...Oysa yukarıda gördüğümüz gibi Buddha, değişmeyen bir öz anlamında ruhun varlığını kabul etmez...bu yüzden de hinduizmde olduğu gibi bu anlayışı reenkarnasyon/tenasüh olarak adlandırmak uygun olmaz..Onun yerine yeniden doğum ya da yeniden olma diye adlandırmak budist anlayışa daha münasip bir adlandırma olacaktır...

35) Hiriyanna'ya göre fail olarak adlandıracağımız yeniden doğum mümkündür...

36)Bağımlı ortaya çıkış olarak çevrilen pratitya samutpada Buddha tarafından öğretisinin anahtar unsurlarından biri olarak kabul edilir..Bu öğretiye göre herşey birbirine bağlı olarak ortaya çıkar var olur..Nirvana hariç hiçbirşey bağımsız değildir.Herşey başka birşeyle ilişkilidir ve birbirine bağlı oniki zincir halinde başka birşey tarafından belirlenir...Bu oniki sebeplilik zinciri şunlardır:Manevi cehalet, inşa edici eylemler,bilinç, zihin ve beden,altı temel duygu, duyusal uyarım, his, arzu, tamah,varlık doğum, yaşlanma ve ölüm.Böylece yaşama, ölüm ve onlarla bağıntılı olan acı çekme, nihai olarak manevi cehaletten kaynaklanır...bu cehaletin de herhangi bir başlangıcı yani onun bulunmadığı bir andan söz etmek mümkün değildir...Manevi cehaletin sona ermesiyle de onlar yaşlanma ve ölüm sona erecek, nirvanaya ulaşılacak...
37) Vinaya pitaka, buddhanın şakirtlerinin yanlış davranışları karşısında düzenlenmiş olan 227 davranış kuralını ve kadın (bikkhuni) ve erkek (bikkhu) keşişlerin manastır hayatında uygulayacakları sıkı eğitimin ne ve nasıl yerine getirileceğine dair bilgileri içerir...Ve vinaya pitaka, 3 ana bölüme ayrılır...1) keşiş ve keşişelere yönelik pathimokka kurallarını içeren sutta vibhanga,2) pathimokka emirlerini tamamlamaya yönelik yeni vinaya kurallarını içerir...3) üçüncü bölüm olan parivara ise buddhanın vefat etmesinden sonraki yüzyıllarda vinaya etrafında oluşan farklı tarihlerdeki yardımcı çalışmalardan meydana gelir...

38) Sutta pitaka, buddhanın öğretisinin ana kaynağıdır...5 nikaya ya da derlemeden meydana gelir...1) digha-nikaya, buddhaya atfedilen uzun sözler derlemesidir34 suttadan oluşur...suttalardan birçoğu buddhanın biyoğrafisi hakkında başka yerlerde bulunmayan bilgilerini içerir2) Majjhima-nikaya:orta büyüklükteki sözler derlemesidir..150 suttadan oluşur...3) Samyutta- nikaya:kısa derlemeler, 3000 tartışılan konuların ele alındığı suttadan meydana gelir4)Anguttara- nikaya: ele alınan konuların sayısal olarak düzenlenmesiyle karakterize edilen suttalar derlemesidir...5) Khudda- Nikaya: Şüpheli bir sahihliğe sahip olduğu için dört nikhayanın dışında bırakılır...

39) Abhidhamma-Pitaka:İlk ikisinden farklı olan bu külliyat, yedi ayrı abhidhammadan oluşur..Felsefi çözümlemenin yapıldığı sistematik metinlerdir..Keşişlerin bilimsel faaliyetlerinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır...

40)Popüler Mahayana suttaları da vardır..Bunlar1)Prajnaparamita sutta..Hikmet, mükemmellik sutrası..Mahayana derlemelerinin en eskisi ve en etkilisidir. bin yılda tamamlanmıştır..boşluk öğretisini(sunyatta) açıklar...japonyada ve çinde en önemli sutra olarak kabul edilir...2) vimalakirtinirdesasutra:Hristiyan döneminin başlarında telif edilen bu metin, laik bir bodhistavalığa ulaşılabileceğini açıklar..3)Sukhavati sutra:buddha amidanın ülkesinin bütün inanlara açık olduğunu gösterir...

41)Tantrik Budizm’in gelişimiyle, onların yeni düşünceleriyle ilişkili olan
yeni metinler ortaya çıktı. Bunlar törenler ve ritlerle ilgili olan Kriya tantra;
Yoga tantra ve üst düzey mistisizmle ilgili olan Anuttarayoga tantradır.
Tantraların en batini içerikli olanı budur.

42)Sankritçe’den Tibetçe’ye çevrilen
metinler iki grupta kümelenir. Bunlardan birincisi Buddha’nın sözlerinin
tercümesi olan Kanjur’dur. Vinaya, Sutra, Abhidhamma ve Tantrik metinlerden
oluşur. İkincisi yorumların tercümesi olan Tanjurdur. Temel metinler
üzerine yapılmış olan yorumları, ilahileri ve tıp, gramer gibi konular üzerine
kaleme alınmış olan metinleri içerir.


43)Triratna (üç mücevher). Budistlerin her eyleme
kendileriyle başladıkları üç mücevher, “Buddha’ya (aydınlanmış olana)
sığınırım, Dharma’ya (öğretiye) sığınırım ve Sangha’ya (cemaate) sığınırım”
şeklinde dile getirilen, Buddha, dharma ve sanghadan oluşur. Bunlar aynı
zamanda bir kimseyi Budist yapan esaslardır ve bu yüzden de Budist
âmentüsü olarak kabul etmek mümkündür.

44)İki tür Buddha
vardır, bunlardan Pacceka Buddha, hakikate ulaşan ancak onu insanlara
öğretmeyen; ikincisi olan Samma Sambuddha ise, hem hakikate ulaşan hem
de onu insanlara öğreten Buddha’dır.

45)Mahayana Budizm’i Buddha’yı aşkın bir varlığa dönüştürmüş ve onun her
yerde hazır olduğunu ve aydınlanma yolunda insanlara yardım için bu
dünyada Buddha olarak doğmuş olduğuna inanır. Gautama Buddha bu aşkın
Buddha’nın tezahürü olarak kabul edilir. Mahayana’ya göre Buddha üç
bedene/görünüşe sahiptir. Nirmankaya, evrensel aşkın buddha’nın dünyevi
tezahürü olan beden; Sambhogakaya, Buddha’nın semavi bedenidir. Buddha
bu bedeni, boddhisattvaları öğretmek için giyinir; Dharmakaya, Buddha’nın
şekilsiz, tanımlanamaz hakiki bedenidir. Mahayana Budizm’inde mutlak
hakikat düzeyinde yalnızca bu bedeni gerçektir. Diğerleri onun şekil aldığı,
Dharmakayaya gönderme yapan geçici yollardır.


46)Theravada
Budizm’de kendi aydınlanmasını gerçekleştirmiş ve nirvanaya ulaşmış kişiyi
ifade etmek için, arhat sıfatı kullanılır.

47)Üç Budist mücevherin ikincisini oluşturan ve Hint düşüncesinde
“yanlışın” zıddı olarak “doğru”, “kozmosun yasası”, “eşyanın doğası”,
“zihin, iyi hayat ve manevi yolun yasası” gibi anlamlarda kullanılan
dharmadır.


48)Buddha’nın öğretisinin iki yönü vardır: Birinci yönü, Buddha Isipatana’da
bulunan Geyik Parkındaki ilk vaazında dharmanın özü olarak ortaya
koyduğu Dört Seçkin Hakikattir.bu Dört Seçkin Hakikat (arya-satya), orijinal metinlerde
özlü bir şekilde yer alır: Dukkha, Samudaya, Nirodha ve Maggha.
Dharmanın ikinci yönü ise, Dukkha, anicca (her şeyin geçici oluşu) ve
anatman (her zaman var olan, değişmeyen bir ruhun yokluğu) oluşturur...1.Dukkha. “acı çekme” anlamındaki bu kelime, bütün Hindistan için ortak
ve uzun bir geçmişi olan bir problemi ifade eder...2.Samudya (acının kökeni). Acının varlığını tespit eden Buddha, Budist
sebeplilik yasına uygun olarak, bir şeyin yani acının var olması için onun bir
sebebinin olması gerektiği sonucuna ulaşır3.Nirodha (Acının kaldırılması).4.Maggha (Sekiz Seçkin Yol) İnsanı, yaşadığı acıdan kurtulacak hale
getirecek olan, kendi kendini disipline etme yolu, Budizm’in sembolü olan ve
sekiz parmaklı tekerlekle gösterilen sekiz dilimli yoldur: bunlar doğru
anlama, doğru konuşma, doğru eylem, doğru yaşam, doğru çaba, doğru
düşünme, doğru yoğunlaşma


49)budistlere göre, İnsan,
acıya dair Dört Seçkin Gerçek hakkındaki cehaletinin üstesinden gelinceye ve
Sekiz Dilimli yolu tatbik edip kurtuluşa (nirvana) ulaşıncaya kadar bu
dünyaya gidip gelecektir. Hint düşüncesinde insanın geçmiş karmasına uygun
olarak bu dünyadaki yeni doğumlarında aldığı bedenler değişse de,
değişmeyen bir özün bulunduğu, bunun da ruh olduğu kabul edilir. Oysa
yukarıda gördüğümüz gibi Buddha değişmeyen bir öz anlamında ruhun
varlığını kabul etmez. Bu yüzden de, Hinduizm’de olduğu gibi bu anlayışı
reenkarnasyon/tenasüh olarak adlandırmak uygun olmaz. Onun yerine
yeniden doğum ya da yeniden olma, diye adlandırmak Budist anlayışa daha
münasip bir adlandırma olacaktır.

50)Nirvana hariç hiçbir şey bağımsız
değildir. Her şey başka bir şeyle ilişkilidir ve birbirine bağlı on iki zincir
halinde, başka bir şey tarafından belirlenir. Bu on iki sebeplilik zinciri
şunlardır: Manevi cehalet, inşa edici eylemler, bilinç, zihin ve beden, altı
temel duyu, duyusal uyarım, his, arzu, tamah; varlık, doğum, yaşlanma ve
ölüm.


51)Nirvana;Budizm’in nihai hedefi olan kurtuluşu ifade etmek için kullanılan nirvana
(Palice=nibbana), ateşin sönmesi için kullanılan bir kelime olup “sönme,
“sakinleşme” anlamına gelir.

52)İhtirastan, arzudan, nefretten ve yanılsamadan kurtulma yani,
cehaletin ortadan kalkması nirvana halidir.Bu yüzden insanlar yaşarken
nirvanaya ulaşırlar (arhat olurlar)

53)Yaşarken kurtuluşa
ulaşmanın kabulü, Budizm’e has olan bir şey olmayıp, Hinduizm’de yaşarken
mokşaya ulaşan civan-mukti anlayışının bir devamıdır.,

54)Budistleri kendisine sığındıkları üçüncü mücevher, sanghadır. Sangha, erkek
keşişler (bhikkhus), kadın keşişler (bhikkhunis), erkek laik takipçiler
(upasakas) ve kadın laik takipçilerden (upasikas) oluşan Budist cemaatini
ifade eder.

55)Kararlı bir şekilde nirvanaya ulaşmak isteyenler erkek ya da kadın keşiş
olmaya çalışırken laik durumundan memnun olanlar, yaptıkları iyi işler
sayesinde kendilerini nirvanaya ulaştıracak yeni doğumlar kazanmayı ümit
ederler. Laiklerden beklenen daha önce zikrettiğimiz beş ahlaki yasağı
(panca-sila) yerine getirmeleridir. Onların asıl görevleri, getirisi olan
herhangi bir iş yapmaları yasak olan keşiş ve keşişeleri desteklemektir.

56)Sanghaya giriş, ayrıntılı bir dini ve sosyal tören olan takdisle/atanmayla
olur.

57)Keşişler ve keşişelerin hayatlarını daha önce de
söylediğimiz gibi Vinaya Pitaka düzenler


İBADETLERİ

58)Budist ibadetler dışsal ibadet ve içsel ibadet;
dışsal olanları da evlerde yapılanlar ve mabette yapılanlar olarak ayrılabilir

59)evde Bazı aileler, dolunay
ya da hususi günlerde
evde günlük olarak kısa hususi bir ibadet icra ederler.
İbadet, lotus pozisyonunda, yatar durumda, ayakta ya da yürür şekilde yapılmış
olan Buddha heykeline yüz dönük olarak yapılır. Burada yapılan ibadet
mabette yapılana benzer ancak ondan daha kısadır

60)Budizm’de ibadet bireysel olduğundan, toplu ya da cemaat şeklinde
ibadetler normal olarak mabetlerde (pagoda) yapılmazlar.

61)Ancak
mesela Kandy’deki Kutsal Diş Tapınağı gibi büyük mabetler ve bir takım
manastırlar hususi günlerde ya da dolunay günlerinde günlük ibadet
aktiviteleri düzenlerler.

62)Dünyanın varlığını hala devam ettiren en eski manastır hayatına sahip
olan Budistlerin, mabetleri olan pagodaların yakınında ya da etrafında inşa
edilen manastırların da, düzenli ibadet zamanları vardır. Haftalık tatil günü
olan uposatha, bir araya gelmek ve oruç tutma anlamına gelir.Sangha’nın
hususi toplantıları o zaman yapılır. Erkek keşişler için 227 ve kadın keşişler
için 311 olan ve Pathimokkha olarak bilinen manastır kurallarını ihlal eden
keşişler itirafta bulunurlar ve bunlardan manastırdan atılmayı gerektirenler
dışındakiler, bir takım kefaretlerle tedavi edilirler

63)Mahayanistler daima var olan manevi
bir Buddha anlayışı geliştirmişlerdir: Amida ve Mahavairochana gibi göksel
Buddhalar ve Avolokitaşvera, Manjushri ve Tara gibi boddhisattvalar.
Buddha’nın heykeli kadar bu buddhalar ve boddhisattvaların heykelleri de
Mahayana ibadetinde kullanılır. Bunlar, yaşayan ilahları temsil ederler; bu
yüzden Mahayanist ibadeti, kendisine ibadet ya da dua edenlere karşılık
verebilecek kudrette bulunan söz konusu varlıklarla bir iletişim olarak kabul
edilir.

64)Budist mabetlerini ifade etmek için kullanılan ilk kelime stupadırÇin ve Burma’da onlara pagoda, Seylan’da
dagoba Tayland’da ise wat denilmektedir.

65)Meditasyon zihnin şekli olarak eğitilmesini,
konsantrasyonu ve derin anlayışı içerir

66)Budizm’de iki türlü meditasyon vardırBirincisi,
zihnin dingin, sakin ve yoğunlaşmış hale gelecek şekilde, her şeyi dışlayarak
belli bir nesne üzerinde zihni yoğunlaştırma olan, samhatadır. Bu nesneler
ateş, ölü bedenler, Buddha vs. olabilir. Bununla bilinç yükselir ve meditasyon
yapan daha yüksek mistik durumları gerçekleştirir. Bu tür meditasyon,
niravanayı anlamaya götürmez. Buddha tarafından keşfedilen ikinci tür
meditasyon ise, eşyanın ve nirvannın doğası hakkında bir anlayış sağlayan
vipassanadır. Bu meditasyon tipi, düşünceli olmayı, gözlemi, dikkati ve
analitik idrakin artışını içerir.

67)Budistlerin hac yerleri;Nepal’da bulunan ve Buddha’nın doğduğu
yer olan Lumbini koruluğu; Buddha’nın aydınlanmaya ulaştığı Bodhgaya;
Buddha’nın ilk vaazını yaptığı Benares yakınındaki İsipatana ve öldüğü yer
olan Kuşinara’dır.


68) en önemli bayram: en önemli olanı Vesakdır. Bu bayram,
Buddha’nın doğumu, aydınlanması ve ölümü olaylarının anısına kutlanılan
bir bayramdır.ikinci bayram ise, yağmur mevsiminin arkasından yapılır.
Yağmur mevsimi, Buddha’nın gökte ikamet ettiği ve orada dharma’yı
toplanmış olan tanrılara tebliğ ettiği zamandır

MEZHEPLERİ
69)ayrılık noktaları,
Sthaviravadinlerin manastır disiplinindeki herhangi bir değişikliği kabul
etmemeleri ve Mahasanghikaların arahata daha düşük bir statü vermeleri ve
Buddha’yı aşkın konuma yükseltmiş olmalarıdır

70)Bugün bunlardan üç ana okul varlığını devam ettirmektedir;
Theravada; bu okulun öğretisi Sthaviravadinlerin öğretisidir..Bu
okul aynı zamanda, güney Budizm’i olarak da adlandırılırBoddhisattva teorisini kabul etmemekle biraz sonra göreceğimiz
Mahayanadan ayrılırlar. Onların nihai hedefi, “mükemmel bir aziz”, arhat
olmaktır.
Mahayanacılar Theravadinlere küçük
kurtuluş yolu anlamında Hinayana yani, “küçük araba” adını vermişlerdir.
Mahayana(BÜYÜK ARABA):Boddhisatvayana (Boddhisattva yolu)
diye de atıfta bulunulur.
Mahayanacılığın
temel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz: Boddhisattva, herkesin bir
Buddha haline gelmesi ideali, trikaya (Buddha’nın üç farklı bedene sahip
olduğu) anlayışı, merhamet ve hikmet, ibadet, laik kişilerin önemli oluşu,
felsefedeki yeni düşünceler, nirvana ve samsara ilişkisi ve yeni sutralardır.
Vajrayana:Vajrayana, Budizm’in erken şekillerinden daha
fazla gizem, büyüsel dönüşümlerle ve mucizelerle ilgilenmeyi zorunlu kıldı


71)BUDDHA,Yalnızca kendisinin bulduğu sekiz katlı yolu takip edenlerin yani, Budist
cemaatin/sanghanın kurtuluşu gerçekleştirebileceklerine inanır...


SİHİZM

1) Sihlerin mensup oldukları dini gurubu ifade eden, Sanitçe, “talebe,
öğrenci” anlamına gelen şisya ya da “öğreti” anlamına gelen şikşadan türeyen
Sihizm, on beşinci yüzyılda güney Asya’nın Pencap bölgesinde ortaya çıkan
ve dünyanın farklı yerlerindeki bağlılarıyla dünyanın ana dinlerinden birini
oluşturan bir inanç sistemidir.

2)Sihizmin bir inanç grubu olarak ortaya çıkışı bugün Guru Nanak olarak
bilinen kişinin, otuz yaşlarında yaşadığı, kendisinin dini bir lider olmasıyla
sonuçlanan dini tecrübeden kaynaklanır

3)
Ravi nehrinin kenarındaki Kartarpur kasabası
inşa eden ve etrafında kendisini takip etmeye başlayan bir sihler grubu
oluşturan Guru Nanak 1539’da vefat etti. Ölmeden önce Guru Nanak yerine,
ikinci Guru olarak talebelerinden biri olan Lehna’yı “benim kolum/kanadım”
anlamına gelen Angad adıyla varisi olarak seçti

4)Cemaati Guru Nanak’tan başlayarak 1708 yılına kadar yöneten on
guru
kabul edilir.

5)Guru Nanak (1469-1539); Guru Angad (1504-1552); Guru Amar Das
(1479-1574); Guru Ram Das (1534-1581); Guru Arjan1563-1606; Guru
Hargobind
(1593-1644); Guru Har Rai (1630-1661); Guru Har Krişna (1656-
1664); Guru Tegh Bahadur (1621-1675); Guru Gobind Singh (1666-1708)

6)Bütün gurular Sihler tarafından, kşatriya kastına mensup tüccar bir alt
gruba mensupturlar

7)Sihler her
bir guruyu, eşit olarak kabul ederler.

8)İkinci guru olan Angad, cemaatin
varlığının devamını sağlamak için, Guru Nanak’ın ilahilerini, bir metin haline
getirdi.Guru Nanak’ın doğum
hikâyelerinden oluşan Janam Sakhinin derlenmesini teşvik etti.

9)Sikh Panth’ın gelişimi ve yayılışını kendi kontrolü altında olmasını
isteyen Guru Amar Das, Beas nehri üzerinde Goindwal kasabasını kurdu...Şivacı bir bayram olan Magha-shivatri, Rams Chandra ile ilişkilendirilen
Diwali, yeni yılın başlangıcı olan Baisakhi ve Pencap’taki ilkbahar hasadında
olmak üzere yılda üç kez huzurunda toplanmalarını istedi...Ayrıca cemaatini,
her birinin bir masand tarafından gözetildiği yirmi iki alana ayırdı. Kast
ayırımlarını lağvetmek için ortak mutfaklar uygulamasını başlattı.

10)Guru Ram Das, Amritsar şehrinin inşasına başladı ve tüccarları ve iş
adamlarını buraya yerleşmeleri hususunda teşvik etti. Beşinci guru olan
Arjun, başka kasabalar da kurdu ve buralar büyük ölçüde çiftçi bir sosyal
grup olan jatiler tarafından iskân edildi. Bu durum. Arjan’a bölgede siyasi ve
askeri bir taban sağladı. Sihleri hususi bir elbiseyle tanıştıran Arjun,
Amritsar’da bir ibadet mekânı inşasına başladı ve Adi Granth’ı derledi. Daha
sonra bu metni, Harimandir (Tanrı’nın Evi) ya da Darbar Sahip olarak
adlandırılan yeni ibadet mekânına yerleştirdi. Bu alan bugün Altın Tapınak
olarak bilinir.

11)Yedinci ve sekizinci gurular Guru Har Rai ve Guru Har Krişna

12)Liderliği daha çok geleneksel bir şekle
dönüştürmüş görünen, dindar bir şair ve güçlü bir şahsiyeti olan dokuzuncu
guru, Guru Tegh Bahadur

13)Onuncu ve son Guru Gobind Singh

14)Guru Gobind Singh iki
bakımdan Sih dini tarihi için önemlidir. Birincisi Anandpur’daki Baisakhi
toplantısında, Sihlerin silahlı gücü olan Khalsa (saf, temiz) tarikatını kurdu
(1699). Su ve şekerden oluşan iki uçlu kılıçla karıştırılan kılıç vaftizini uyguladı
ve bu şekilde vaftiz olanların isimlerinin sonlarına, kendi adının sonunda
olduğu gibi aslan anlamına gelen singhi ekledi. Sihlere kendilerine özgü ve
onları başkalarından görünüş bakımından da ayrı olmalarını ve kimlik olarak
farklı olduklarını gösterecek, beş kutsal sembolden oluşan bir giyim tarzı
geliştirdi. Ekim 1708’de suikasttan aldığı yaralardan dolayı ölmeden önce,
oğulları arasında guruluk kavgasına engel olmak maksadıyla yerine Adi
Granth’
ı guru olarak tayin etti ve o zamandan sonra Sih kutsal kitabı Guru
Granth Sahib
olarak adlandırılmaya başlandı. Manevi önderlik ve yol
göstericilik Guru Granth Sahib’e geçince siyasi ya da dünyevi otorite de Guru
Gobind Singh’in doktrininde kendisiyle özdeşleştirilen khalsada kaldı.

15)1708 Sihizm’in kanonik döneminin sonuna işaret eder. On sekizinci
yüzyıl Sihlerle Moğollar arasında uzun bir savaşa tanıklık etti.


KURUCUSU

16)Sihizm’in kurucusu ve ilk guru kabul edilen Guru Nanak

17)On iki yaşında, Sulakhani ile evlendi ve iki erkek çocuğu oldu.

18)dört yıl boyunca Sultanpur’da eyalet yöneticisi Nevâb Devlet Han’ın kilercisi
olarak çalıştı.

19)ibadet merkezi olarak
bir dharmasâlâ kurdu.

20)Sih kutsal metni olan Guru Granth Sahibde bunların yanı sıra onun hem çocukluğunda hem da daha Tanrı
tarafından görevlendirildikten sonra gösterdiği mucizelere Janam-sakhilerde
yer verilir
KUTSAL METİNLERİ

21)Sihlerin kutsal metinleri, Guru Grant Sahib olarak bilinen kitaptır..Guruların
öğretileri yüzyıl kadar şifahi olarak dolaştıktan sonra dördüncü Guru olan
Arjan tarafından 1604 yılında bir araya getirildi

22)Guru Gobind Singh’in
guruluk makamına Adi Granth’ı atamasından sonra kitap Guru Granth Sahib
olarak adlandırıldı

23)Kitaba verilen
ismin anlamı (Granth=derleme, Sahib=efendi, üstat)

24)Metnin ana dili Pencapca

25)Guru Granth
Sahib’ın başında bulunan ve Sihlerin sabah duasını oluşturan Japji Sahibde:
“Tek Tanrı vardır/O en yüce Hakikattir/O, yaratıcıdır….O doğmamıştır/bir
kez daha doğmak için ölmez…”

26)Guru Granth Sahibte Tek Tanrıya ibadet, aile hayatı, beşeri varlıkların
eşitliği; putlara tapınmanın, dünyayı terk etmenin ve kehanetlere ve
mucizelere inancın reddi; şekilciliği, taassubu, manastır hayatından caydıran,bira, şarap ve uyuşturucu kullanımını mahkûm eden; karmayı, ruh göçünü ve
tanrının inayetine inancı kabul, öne çıkan düşünceler yer alır.

İNANÇ ESASLARI


27)Sihizm’in inanç esasları başlığı altında hem tanrı anlayışlarını hem de
Sihizm’i, içinde doğduğu Hindu toplumundan ve Müslüman toplumdan
ayıran öğretilerine yer verilecektir.

28)Sihler monoteist bir inanca sahiptirler

29)Nam’ın, nitelikleri olan bir tanrı oluşunun yanı sıra aşkınlığı da
vurgulanır

30)Sih guruları, Müslümanlar, Hindular ve yoga uygulayıcıları arasında yaygın
olan Tanrı isimlerinin birçoğunu kullanırlar. Ancak bunlardan Guru Nanak
tarafından tercih edilen Sat Nam (Ebedi Gerçek) ismidir ve Sihler arasında en
popüler olan ise Waheguru’dır (Mükemmel Rab).

31)Sihler de karma inancını esas alırlar ve insanların iyi işlerinin onların
manevi gelişimine yardımcı olacağını, başka şekilde daha fazla
ilerleyemeyeceğini kabul ederler.

32)Geçici cennet ve cehennem bölgeleri yoktur; onlar bu
dünyadaki hayat şartları olarak kabul edilirler

33)Tanrının sürekli olarak anılması, onun
inayetinin ve kurtuluşun yolunu hazırlar. Bunları gerçekleştiren Tanrı
hakkında tam bir bilince sahip olur bu da onun Tanrı’yı tam olarak idrak
etmesiyle sonuçlanır. Bu hale ulaşan kişilere jivan mukti, yaşarken kurtulmuş
kişi denir. O aynı zamanda bir Brahm Gyani, yani Tanrının bilgisine sahip
olan kişidir. O artık karma yasasına tabii değildir ve başkalarına maneviyat
yolunda liderlik eder.

34)sih panthı (sih cemaati/toplumu) içinde herhangi bir ayırım söz
konusu değildir.

35)Hinduizm’deki gibi manevi rehber ve öğretmen anlamında ve bu özelliğe
sahip olduğu düşünülen herkes için kullanılan guru sıfatı Sihizm’de yalnızca
on Guru için kullanılır.

36)Hinduizm’de gurular mevcut kutsal metin temelinde olmak
üzere insanlara tanrı bilgisini aktarırken Sih guruları hakikatin yani Tanrı
bilgisinin vahyedicileri olarak faaliyet gösterirler. Dahası gurular kendilerini
Tanrının tezahürü; tanrının sözlerini aktardıkları elçiler olarak görürler.

İBADETLERİ


37)Sih ibadetinin merkezini Guru Granth Sahib oluşturur.Sih ibadeti onun
huzurunda yapılır.

38)Sihlerde herhangi bir günde bir defa
yapılabilecek olan cemaatle ibadet, gurdwara (guruların kapısı, ya da
guruların ikametgâhı) olarak adlandırılan mabetlerde icra edilir.

39)Mabetlerdeki ibadette belli bir sıra vardır:
Granth’ın açılması, müzik, kutsal metnin yorumlanması, vaaz, Guru Amar
Das’ın “İsme Sevinç Şarkısı”nin söylenmesi, bir dua edilmesi, Granth’tan bir
paragraf okunması, tereyağı, şeker ve undan yapılmış olan bir komünyon
yiyeceğinin dağıtılması.

40)Bir Sihten, evinde Guru Granth Sahib’in bulunduğu bir odanın olması ve
her gün ondan belli bir parçayı okuması ve bunu her akşam yapması beklenir.Tehlike
anlarında kutsal metnin tamamı okunabilir.

41)Ana mabet olan Amritsar’daki Altın Mabet’te günlük
kutsal metin okumaları şafaktan önce başlar ve gün batımından sonrasına
kadar devam eder.

42)Guru Gobind Singh sihler içinde seçkin bir
savaşçı azizler tarikatı kurdu. Arapça hâlis=saf kelimesinden türeyen khalsa
diye adlandırılan bu gruba, amrit sanskar (pahul) denen bir törenle girilir.
Girmek isteyen adayın ve beş iyi sihin hazır bulunduğu bir mecliste, iki ağızlı
bir hançerle karıştırılmış olan şekerli su (amrit) adayın saçlarına, vücuduna
serpilir ve ondan içirilir. Sih adabı (raht) açıklanır. Bu içecek adayı bir aslana
döndürdüğü, onu bir savaşçı haline getirdiği için nektar olarak da adlandırılır.
Bu törenden sonra aday, khalsanın bir üyesi olur ve isminin sonuna singh
(aslan)
lakabı eklenir. Khalsanın bir üyesi olduğunun bir göstergesi olarak
beş şeyi taşıması gerekir. Bunların her biri “k” ile başladığı için beş ks
anlamında kakka olarak adlandırılırlar. Kesh: Kesilmemiş, uzatılmış saçlar;
kanga, küçük bir tarak; kacca, dizlere kadar olan beyaz don; kara, çelik
bilezik ve kirpan kılıç, bugün hançer.
Bunların her birinin sembolik anlamları
vardır. Saçların uzatılması, azizliğin doğal görünüşünü; tarak düzeni; beyaz
don iffeti: bilezik itidali ve guruya adanmışlığı/bağlılığı, asaleti, gücü ve
cesareti sembolize eder
.

43)Sihlerde bütün dinlerde görülen hac, oruç ve kurban gibi ibadetler
yoktur.

44)Sihlerin
tarihlerindeki bir takım olayların yıl dönümleri kutsal günler (gurpurb) olarak
kabul edilirler.

45)Ölmekte olan insana, Vahe Guru, Vahe Guru (Muhteşem Guru)
kelimesini birkaç kez söylemesi teşvik edilir.

SİH MEZHEPLERİ

46)Modern dönemlere kadar iki önemli sih grubu vardı. Kesadhariler ve
Sahajdhariler
olan bu iki grubun ortaya çıkışı Guru Gobind Singh tarafından
khalsanın kuruluşuna kadar geri gider.

47)Sih olmayanların da kurtuluşa ulaşacağını kabul ederler

Bu kadar arkadaşlar... Sıra 4. ünitede onu da ekleyeceğim inşaallah en kısa zamanda..İyi çalışmalar...

Berra İsimli Üyeden Alıntıdır
Alıntı ile Cevapla