Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10 Ocak 2013, 22:28   Mesaj No:42

Yitiksevda

Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart Cevap: Kemalist Rejimin İnkar-İmha Siyaseti

İlahiyatçı Kardeşim. Kuran'ı anlayamayız anlayışı/önyargısı, Kuranı anlamanın önündeki en büyük engellerden biridir. Kur'an a karşı, böyle bir anlayışa sahip olmaktan daha büyük bir yanlış olamaz. Adeta, Kuranın bütün işlevini sıfıra indirgeyen, insanla Kuran arasındaki bütün ilişkileri koparan, aklı donduran ve Kuran anlaşılmamaya mahkum eden bu anlayış değişmedikçe Kuran'ı anlamak mümkün olmayacaktır. Yıllarca Kur'anı en biz anlarız bizden öğrenin diyenler Kur'anın abdestsiz okunamaz dokunulamaz hükmünü din olarak bizlere lanse ederek bizleri Kur'ansız yaşama mahkum ettiler.

Onu, düşünüp kavrayabilmeniz için Arapça bir hitabe yaptık.
(Zuhruf-3)

Onların «Bu Kur'an'ı, Muhammed'e biri öğretiyor» dediklerini kesinlikle biliyoruz. Bu asılsız yakıştırmayı ileri sürerken kastettikleri kişinin dili yabancıdır, Arapça değildir; oysa Kur'an'ın dili fasih bir Arapça'dır.
(Nahl-103)

(ve çevrendekileri) apaçık Arap diliyle (uyarasın).
(Şuara-195)

Kur'anın dili fasih (dilin bütün kaidelerine uyularak doğru, güzel ve açık şekilde konuşup yazılması, ifadenin anlam ve ahenk bakımından kusursuz olması)..arapçadır bu nedenle diğer dillere yapılan tercümeler tam anlamı ile Kur'an kelamı olarak kabul edilmemektedir.Hangi dile çevrilirse çevrilsim aslının aynısı değildir.Allah tarafından hem lafız hem de mana olarak indirilmiştir.Her iki yöndede benzersiz bir mucizedir,Allah herr elçiyi kendi toplumunun dili ile göndermesi onun değişmez yasalarındandır.Çünkü farklı bir dilde gönderilmesi Elçiye düşman olanların bu yabancı bir dildir itirazına neden olacaktı.

Eğer bu (ilahi kelamın) Arapça dışında bir dilde (indirilmiş) bir hitabe olmasını dileseydik, onlar, (şimdi onu reddedenler,) bu defa, "Neden onun mesajları anlaşılır bir şekilde ifade edilmemiş? Hayret! Arapça dışında bir dil(de indirilmiş bir mesaj bu) ve (tebliğ eden de) bir Arap (elçi)?" diyeceklerdi. De ki: "Bu (ilahi kelam,) iman edenler için bir rehber ve bir şifa kaynağıdır; ona inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir sağırlık var ve bundan dolayı (Kuran) onlara kapalı, anlaşılmaz gelir. Onlar çok uzaklardan seslenilen (insanlar gibi)ler."
(Fussilet-44)

İnsanlar tarafından anlaşılabilsin diye Mubin (apaçık)
Anlamak,hidayete ermek isteyen Muttakiler için kolaylaştırılmıştır Müyesser'dir.
Bölüm bölüm açıklanmıştır. Mufassal'dır
Mesajlar çok yönlü olarak dile getirilmiştir. Musarraf'tır.

De ki (ey Peygamber): "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin; zira Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır."
(A’li İmran-31)

İlahi kelam ile Allah Resulü arasındaki bağ etle kemik gibidir. İkisi birbirinden koparıldı mı anlamsızlaşır. İkisi bir biri ile ele alınmalıdır, sözde evrenselci okuma tarzı bu bağı kopararak tefrit boyutunda hatalara düşmüştür. Nüzul ortamını kabullenmeyerek, Allah resulünün örnekliğini anlamak için Hıristiyanların aşırı yüceltme tanrılaştırma ile düştükleri hataları bilmeli, Yahudileşenlerin peygamberlerine en zalimce davranışlarını ve öldürmelerinin tanıklığı ile her ikisinden öte orta dengeli ümmet görevini bilerek yaklaşmalıyız.

Bizler Kur’an=Sünnet’i birbirinden ayırmadan, Allah resulünün hayatı boyunca her daim ilahi denetimin olduğunu bilerek, Allah resulüne itaatin farz olduğu Kuran’ı ilk önce hayatına aktaran tebliğ eden açıklayan ümmet olarak onu takip etmenin idrakinde olarak bakmak lazım. Resulsüz bir Kur’an anlayışı nasıl sakat ise Kur’ansız bir sünnet anlayışıda o derece sakattır. Sünnet Kur’anın canlı örneğinin hayata aktarılmış şeklidir.

Resulullah’a tabi olmamızı emreden birçok ayet vardır. Resullullah Allah’ın Kulu’dur ama seçilmiş bir kuludur. Çünkü Allah’ın elçisidir.

İlahi kaynak kendisinin nasıl okunması gerektiği hususunda en ince detayına kadar örnekler sunmuştur..

Kur'an, Mevdudi’nin ifadesiyle “yeryüzünde kendi türünde tek kitaptır” dolayısıyla kendine özgü bir yöntemle okunmalıdır.

“Bilge Kral” Aliya Izzetbegoviç'in dediği gibi, “Kur'an, edebiyat değil hayattır” dolayısıyla sürekli değişen hayatın içinde(n) okunmalıdır.


Dehlevinin tesbit ettiği gibi, Kur'an Rabbimizden bize gönderilen “mektuplar mecmuasıdır” dolayısıyla o, canlı ve dinamik bir gözle okunmalıdır.

Kur'anın ilk inen ayeti Yaradan Rabbinin ile oku Bu okuma normal bir okumadan ziyade Kainat kitabını okumak En güzel şekilde yaratılmış olan İnsanı okumak İnsi ve Cinni Şeytanlardan Rabbe şığınarak okumak,Kur'anın manasını,hükümlerini sindire sindire okumak,dosdoğru düzenli olarak okumak,dura dura anlamını kavrayarak okumak,Kur'an'ı sadece sevap kazanmak, manevi bir haz duymak, ölülerin ruhuna bağışlamak için değil yaşayan ölülerin diriltilmesi için okumak,Kur'anı kendi bütünlüğü içerisinde düşünerek anlamını idrak ederek okumak,Kur'anı ders kitabı yaparak istişare ederek birlikte düşünerek okumak.

Kuran, Allah Sözü'dür, Kelamı'dır,Yaradan Rabbimizin bizlere ilahi buyruğudur, İlahi buyruğunun açıklaması insan mantığına bırakılmadan yine ilahi kaynka tarafından çeşitli örnekler ile açıklanmıştır.

İmdi, Kuran okuyacağın zaman, hemen o kovulmuş şeytana karşı Allah'a sığın.
(Nahl/98)

Kendilerine verdiğimiz kitabı gereğince okuyanlar var ya, işte onlar ona inananlardır. Onu inkâr edenler ise hüsrana uğrayanlardır.
(Bakara/121)

Ey örtülere bürünen (insan)! Gece biraz ilerleyince (namaz için) kalk;gece yarısı -biraz önce ya da sonra- (kalk) ve ağır ağır, duyarak Kur'an oku.
Biz sana (sorumluluğu) ağır bir mesaj tevdi edeceğiz; (ve) gerçek şu ki, gece vakti zihin daha zinde ve güçlü olur ve okuma daha da berraklaşır,
(Müzemmil.1/2/3/4/5 )

(Ey Muhammed!) Sana indirdiğimiz bu kutsal ilahi kelam(da her şeyi açıkladık ki) insanlar onun mesajı üzerinde iyice düşünsünler ve akıl iz'an sahipleri ondan ders alsınlar.
(Sad/29)

Daha bir çok ayeti kerimede Düşünerek anlayarak hayata yansıtarak Kur'anın gör dediği yerden bakarak okumalı anlamalı/anlatmalıyız.

Telmiha Kardeşim:

Allah'ın indinde hak din islamdır. İslam dışında bir din aramak icat etmek din sınıfı oluşturmak boş uğraştır. Alimler olarak her daim zalim otoritelere boyun eğmeyenler sebat edenlerdir. Ebu Hanife İmam Şafii Ahmed Bin Hanbel İmam Malik İmam Cafer İmam İbni Teymiye Seyyid Kutup Hasan El Benna Mevdudi İmam Humeyni Ali Şeriati M. Hüseyin Fadlullah Alleme Zemahşeri Kadı Abdulcebbar ve benzeri Allah'ın dini uğrunda mücadele edip bizlere Kur'ani metodu miras bırakanlardır.

Tasavvufi anlayışta olanlardan Mevlana, Muhyiddini Arabi, Şemsi Tebrizi ve benzerlerinin söylemlerini dikkatle inceler daha sonra kabullenirim. Kur'an ve Sünnete aykırı ise reddederim Yok eğer uygun ise Sözün güzeline uyar hitabına binaen alırım. Karpuz ile değerlendirelim bir yanı çürük ise tamamını atmaya değmez çürüğü elenir kalanı değerlendirilir.

Yukarda vermiş olduğum maddeler genel itibari ile geçmiş İnsanlara yönelik değildir asrımızda Şovmenlik yapan dini oyun ve eğlence haline getiren Şebekeleredir isimler etrafında gidip gelmem lakin kim oldukları aşikardır.
__________________
Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır .

-İmam Ali- (a.s)
Alıntı ile Cevapla