Dindarlık Nedir? /Muhsin Arslan
Din muteber/geçerli olsun olmasın her bir din bir insanın yaşam biçimidir.
Nasıl yaşıyorsanız öyle inanıyorsunuzdur, nasıl inanıyorsanız öyle yaşıyorsunuzdur. Sizin yaşantınız dininizdir.
Bu dinin adı ne olursa olsun, ister "
vahy dini" olsun ister "
la" dışında kalan dinler olsun, inancınızın yaşantınıza yansıması kadar dindarsınız.
Eğer seçtiğiniz din "
vahy" dini ise, vahy eden Yüce Allah'ın kapsama alanında yaşamak zorundasınız. Yap dediğini yapar, yapma dediğini yapmazsınız.
Yani Her İşinizi Allah'lı kılarsınız.
La diyerekten Allah'sız bir yaşantıyı ret edersiniz. Zaten besmelenin temel mesajı da budur.
"
neden yap" ile "
neden yapma"..... bir başka deyimle dinin DNA'sına müdahale edemezsiniz.
Beğenmezlik, bana görecilik yoktur vahy dininde.
yap yada
yapma konularına zam ve ıskonto yapamazsınız. Zam ve ıskonto yaptığınızda o din
Allah'ın değil sizin
heva dininiz olur.
Allah'ın son ve evrensel dini islamdır.ve Allah indinde gerçek din
"kaynağı Allaha ait olan İslam'dır." Kaynağını Allah ve Resulünden almayan her "
öğreti/yaşantı" heva-heves-uydurma-hurafe ve ataların dinidir. Bu din İslam olamaz.
İslam inanç konusunda berrak, amel konusunda şeffaf, yap ve yapma(haram-helal) alanı nettir.
Bunun anayasası
"kuran" pratiği
"sahih sünnettir."
Bu iki kaynaktan beslenmeyen her inanç, her amel, her yaşantı "
İnne dine indellahil İslam" ayetinin kapsama alanı dışındadır ve merduttur.
ibadetler nettir. Buna zam veya ıskonto uygulanamaz.
Örneğin Sabahın farzı 2 sünneti 2'dir.bunu ikişer rekat zam veya birer rekat ıskonto uygulayamazsınız.
Uygulamaya kalkarsanız iki tehlikeli seçenek önünüze çıkar: birincisi Allah'ın dinini Allaha dinini öğretme ukalalığını yapıyorsunuz. İkincisi dokunulmaz olan vahy dinini tahrif ediyorsunuz : "
ikisi de küfürdür. "ikisi de kelime-i tevhid'deki
illa ihtarına aykırıdır.
Allah'ın dinine zam veya ıskonto yapmak, niyet ne olursa olsun dalalettir.
Resulullah'ın şu ihtarı manidardır :"
iman ve ibadet alanında her bidat dalalettir".
Bidat ve hurafe bazen iyi niyet eseri, bazen art niyet, bazen ibadetlerden kurtulmak, bazen de daha fazla dindarlık adına Allah'ın dinine kattığımız veya iskontoladığımız düşürdüğümüz, Allah'ın dininin kimyası ile oynadığımızın tek adı:"
haddi bilmezliktir."
Şu duayı okuyan, şu zikri yapan, şu kadar şehit sevabı, bu kadar Bedir'e bedel, şu kadar Uhud'a bedel gibi gülünç safsatalar
avam tabakasındaki İslam'ın kimyasını bozmuştur.
Kuran ayetlerine taban tabana zıt olan bir çok konu İslam adına! amel edilmektedir.
Canlar yarenler bu yanlıştır ikazlarına aforoz ile saldırılmaktadır. Sütü bozuk, kanı bozuk, mürted gibi yakıştırmalarla dışlanmaktadır.
Müslümanlar ciddi olmalıdır. Allah'a saygılı Kuran'a ve Resulullah'a teslim olmak zorundadır. Allah'ın gör dediği şekilde görmek,inan dediği şekilde inanmak, yaşa dediği şekilde yaşamak bu dini kabul edişimizin gerekçesidir ve ciddiyet gerektirir.
Müslümanlar hissi/bindirilen/uydurulan din değil kaynağı sabit olan vahymerkezli indirilen İslam'a dönmelidir.
Yaşantısını/Bakışını Kuran'a ve pratik sünnete uyarlamalıdır. Yap ve yapma alanında
ciddiyet vakar şuur ve sağlıklı bilgi sahibi olmalıdır. Bu din Allah'ın dinidir. Koca karı ilaçlarından mamul derme çatma din değildir.
Müslüman inancının gereğini ameline dökmelidir. İnanırım ama amel-ibadet konusunda ehhh sonra yaparım mantıksızlığını terk etmelidir.
Hem evli hem Katolik papaz olmak çelişkisinden kaçınmalıdır. Ya evlisin ya Katolik değilsin ciddiyetine vakıf olmalıdır.
bize: "
kesin gerçek" diye sunulanlar Kuran'a arz edilir, Kuran'ın onaylamadığı sahih sünnetin kabul görmediği konuyu
hormon-hurafe-bidat olarak kabul etmek imandandır.
Her sakallıyı dedemiz görmekten vazgeçelim. Her hıyarım var diyene tuzluğumuzu kapıp peşine düşmeyelim.
saygılar...
Muhsin Arslan 15.04.2013 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]