Konu Başlıkları: Orucun Âdâbı
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Ağustos 2008, 11:33   Mesaj No:1

MERVE DEMİR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Orucun Âdâbı

Orucun Âdâbı

Orucun belli başlı edebleri şunlardır:
1 - Sahura kalkmak.
Resûl-i Ekrem (asm) bir hadîs-i şerîflerinde: "Sahur yemeğini yeyiniz. Zira sahur yemeğinde bereket vardır" buyurmuştur.
Diğer bir hadîs-i şerîfte ise şöyle buyurulmaktadır:
"Bizim orucumuzla ehl-i kitabın orucu arasındaki ayırıcı fark, sahur yemeği yemektir."
Sahur yemeği oruç için insana kuvvet verir. Böylece oruç tutmak daha kolay hâle gelir.
2 - Sahuru geç yemek, iftarı ise acele yapmak, yani, güneş batar batmaz hemen orucu açmak.
Hadîs-i şerîf'te, "İnsanlar iftar etmeyi acele yaptıkları ve sahuru da geciktirdikleri müddetçe daima hayır ile yaşarlar" buyurulmuştur. Bir hadîs-i kudsîde de, "Kullarımın en sevimlisi, iftar yapmakta son derece acele davranandır" buyurulmaktadır.
* Resûlüllah Efendimiz iftar etmedikçe akşam namazını kılmazlardı. Önce bir-iki hurma tanesi yiyerek veya bir yudum su içerek iftar ederler, sonra namaz kılarlar, asıl yemeği de namazı kıldıktan sonra yerlerdi.
* İftarda acele edilmesinin sebebi, Yahudi ve Hıristiyanların, iftarı, yıldızlar görününceye kadar te'hir etmeleridir. Onlara benzememek için, iftarda acele davranılması müstehab olmuştur.
* Namazdan önce, iftarı açmak için yenilen lokma veya içilen suyun, mideyi uyarıcı ve asıl yemeğe hazırlayıcı bir rolü olduğu da söylenir.
* Sahurun ne zamana kadar geciktirilebileceği hakkında Zeyd bin Sâbit'ten gelen şu rivâyet, bize bir ölçü vermektedir.
"Biz Resûlüllah ile beraber sahur yemeği yedik. Sonra sabah namazına kalktık. (Enes sordu):
- Sahur ile sabah namazı arasında ne kadar zaman vardı?
- 50 âyet okuyacak kadar."
Bu süre, ortalama bir okuyuşla 5-10 dakika eder. Bir abdest alacak kadar zamandır. Bâzıları el-Hâkka, diğer bâzıları da Mürselât sûresini misâl verirler. Hâkka sûresi 52, Mürselât sûresi ise 50 âyettir.
3 - İftarı açarken şu duâyı yapmalıdır:
"ALLAHümme leke sümtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rizkıke eftartü."
Meâli: "Ey ALLAHım, Senin için oruç tuttum. Ve Sana îman ettim. Ve Sana dayanıp güvendim, tevekkül ettim. Ve verdiğin rızıkla da (şu anda) orucumu açtım."
4 - İftarı hurma gibi tatlı bir yiyecekle, yoksa su ile açmak.
5 - Orucun mühim bir âdâbı da, mide gibi, bütün duygulara da bir nevi oruç tutturmaktır.
İnsanda mideden başka, göz, kulak, kalb, hayâl, fikir gibi pek çok duygu ve cihazlar vardır. İnsan oruçlu iken, bütün bu duygularını mâlâyânilikten ve haramlardan çekerek, herbirini kendine mahsus ubudiyet ve kulluk vazifesine sevk etmelidir.
Meselâ, dilini yalandan, gıybetten, galiz ve çirkin sözlerden uzak tutmak ve onu Kur'an tilâveti, zikir, tesbih, salâvat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmek.
Gözünü nâmahreme bakmaktan ve kulağını fena şeyleri işitmekten men'edip gözünü ibrete ve kulağını hak söz ve Kur'an dinlemeye sarf etmek.
İşte bunlar gibi sair duygu ve cihazlara da bir nevi oruç tutturmak mümkündür. Oruçtan beklenen kemal ve fazilet de ancak bu şekilde tahakkuk eder.
Resûlüllah Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
"Kim ki yalan söylemeyi ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa, Cenâb-ı Hak o kimsenin yeme ve içmeyi terk etmesine hiç kıymet vermez, iltifat etmez."
Diğer bir hadîs-i şerîfte ise şöyle buyrulur:
"Beş şey orucu bozar (yani sevabını ve faziletini giderir) : Yalan konuşmak, gıybet etmek, kovuculuk (arada lâf götürüp getirme), yalan yere yemîn etmek ve harama şehvetle bakmak."
Görüldüğü gibi hadîs-i şerîflerde, ALLAH katında makbûl bir oruç için, mide gibi sair âzalara da oruç tutturulması lüzumu üzerinde durulmaktadır. İbn-i Hacer, "Tam ve kâmil olan oruç; bütün günahlardan ve ALLAH'ın yasakladığı şeylerden uzak durmaktır" der.
6 - İftar ve sahurda aşırı derecede yememek, mideyi tıka-basa doldurmamak da orucun edeblerindendir.
Çünkü oruçtan bir maksad da, beden ve ruhumuza dinlenme, rahatlama, vücut fabrikamıza baştan sona yıllık bir temizlik ve bakım fırsatı vermektir. Akşama kadar yemeyip de ezanı duyar duymaz bütün hız ve hışmıyla sofraya kapanmak, sofrada tıka-basa yemek, edebe aykırıdır. Hattâ beden sağlığı açısından da zararlıdır. Çünkü sindirim organlarımız, bu hücum ve baskın karşısında son derece zorlanır, ıztıraba düşer.
Şu halde sahurda ve iftarda mal kaçırır gibi sofradakileri mideye doldurmaya çalışmamalıdır. Az ve öz yiyerek, oruçlu olmanın hikmet ve gayesine uygun hareket etmelidir.
7 - Oruç ayı olan mübarek Ramazan ayında, bütün mü'minler, daha çok ibâdet etmeli, verdiği sonsuz nimetler sebebiyle bütün ruhuyla ALLAH'a şükretmeli, daha çok iyilik ve ihsanlarda bulunmalıdır. Bu ayda Kur'an okumanın, Kur'an dinlemenin sevabı çoktur. Binaenaleyh, Kur'an okumasını bilenler bol bol Kur'an okumalı, hiç olmazsa Ramazan boyunca bir hatim indirmeye çalışmalı; bilmeyenler ise, camilere gidip güzel sesli hâfızların ağzından ALLAH'ın âyetlerini dinlemelidirler.
Ramazan-ı şerîf gibi mübarek bir aya, lâyık olduğu ihtiram
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2769 22 Ağustos 2013 23:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3393 26 Ocak 2013 21:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3117 06 Aralık 2012 09:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 7065 03 Kasım 2012 22:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6514 02 Ekim 2012 20:16