Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26Haziran 2014, 20:27   Mesaj No:2

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kur’an’ın anlamıyla ilgili ilimler

B. HURÛF-I MUKATTAA
Kur’an’daki bazı sûrelerin başlarında yer alan harflere mukattaa harfleri (kesik harfler) denir. Zâhirî itibariyle herhangi bir manaya delâlet etmediklerinden dolayı ‘hakîkî müteşabih’ olarak kabul edilen söz konusu harfler hakkında İslâm’ın ilk yıllarından itibaren bazı yorumlar yapıla gelmiştir.
Genel Bilgiler
Mukattaa harfleri, 29 sûrenin başında yer almıştır. Bu harfler tek oldukları gibi ikili, üçlü, dörtlü ve beşli kompozisyon da oluşturmaktadırlar. Tamamı, 14 farklı harf olup, 13 ayrı şekil altında görünmektedir. Müfessirlerin beyânına göre vahiy geldikçe Hz. Peygamber bunları insanlara tebliğ ederdi. Ancak Kur’an’ın meydan okuması karşısında âciz kalan müşrikler ve gayr-i müslim unsurlar diyorlardı ki, “...Sakın çu Kur’an’ı dinlemeyin, okundukça gürültü edin, belki bastırır galip gelirsiniz.” (Fussilet;26) Ancak hurûf-u mukattaanın yer aldığı sûreler nâzil olunca bu harfler, kâfirlerin de dikkatlerini çekmiş böylece gürültü etmekten vazgeçerek Kur’an’a kulak vermeye başlamışlardı.
Hurûf-u mukattaanın müstakil âyet olup olmadığı konusunda farklı iki görüş vardır. Kûfeliler bazılarının müstakil bir âyet olduklarını bazılarının da kendilerinden sonra gelen âyetin cüz’üdür demişlerdir. Basralılara göre ise bu harflerin hiçbirisi müstakil âyet değildir.
Hurûf-u Mukattaanın Yorumu
Hurûf-u mukattaanın yorumlanıp yorumlanamayacağı konusunda iki görüş vardır:
  1. Selefin görüşü: Selef âlimleri, mukattaa harflerini Kur’an’ın özü ve sırrı kabul etmektedirler. Onlara göre bu harflerin mutlaka manaları vardır, ama onları Hz. Peygamber’den başkası kavrayamaz. Çünkü bu hususta tek selahiyetli odur. Allah katında bulunan bilgilerden resûllerine lüzumu kadar verilmiştir. Bu sebepten dolayıdır ki, peygamberler âlimlere, onlar da insanlara tahammül edebilecekleri kadar bilgi sunmuşlardır. Her grup kendisine verilenden fazlasını kaldıramaz. Çünkü akıl tam ve mükemmel değildir. Göz, güneş işiğina tahammül edemediği gibi akıl da sırlara dayanamaz.
  1. Halefin görüşü:İkinci görüş de halefin yani Müteahhirûn Ehl-i Sünnet kelâmcıların görüşüdür. Onlara göre de, Allah Teâlâ’nın muhatapları için anlamı olmayan şeyleri inzal etmesi uygun değildir. Hurûf-u mukattaaların hangi anlamlara gelebilecekleri hakkında 20 kadar görüş vardır ve bir kaçını sıralayacak olursak:
  1. Allah’ın isim ve sıfatlarından bir kısmına işaret etmektedir. Delil olarak kullandıkları bir rivayet ise İbn Abbas’a nispet edilmektedir: Elif Lam Mim’i oluşturan harfler, Allah, Latîf ve Mecîd isimleri gösterir. Kelamcılardan bazılarına göre de, mukattaa harfleri, Allah’ın aynı harfle başlayan bütün isim ve sıfatlarına delalettir. Yani mesela Elif; Ehad, Evvel, Âhir, Ezelî ve Ebedî isim ve sıfatlarına delalet eder.
  1. Allah Teâlâ bu harflerle yemin ederek söze başlamaktadır. Bu görüş, el-Ahfeş’e nispet edilmektedir. Ona göre Allah nasıl kendi şerefi, yüceliği ve kâinattaki bazı varlıklar üzerine yemin etmişse, hurûf-u mukattaa ile de aynı şekilde yemin etmiştir. Bu yemin, söz konusu harflerin değerini yükseltmekte ve söze ayrı bir güzellik kazandırmaktadır. Ancak bu durumda bazen peş peşe iki yemin söz konusu olmaktadır ve bu hoş karşılanmayan bir durumdur.
  1. Mukattaa harfleri, başında bulundukları sûrelerin isimleridir. Ancak bu görüş de tenkit edilebilir mahiyette. Şayet bu harfler başlarında yer aldıkları sûrelerin isimleri kabul edilirse, o takdirde aynı harflerle başlayan birden fazla sûreyi birbirinden ayırmak nasıl mümkün olabilir?
  1. Mukattaa harfleri inanmayanların dikkatini çekmek için konulmuştur. Onlara göre Allah teâlâ, bazı sûrelerin başına koyduğu bu harflerle hem inanmayanların dikkatini çekmekte hem de onlara üstü kapalı bir şekilde meydan okumaktadır. Yani Yüce Allah bir anlamda müşriklere, söz konusu harfler sizin de çok iyi bildiğiniz gibi hecâ harfleridir. Kur’an’ın tamamı da bu harflerle nâzil olmuştur. Eğer güç yetirebilirseniz, o Kur’an’ın bir benzerini getirin, demiş olmaktadır. Bu görüş, İslâm âlimlerinin çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir. Psikolojik bakımdan insanları, ilgilenmedikleri şeylere yönelten bir metod olması bakımından oldukça enteresan görünmektedir.
Peki, Hz. Peygamber bu harflerin manalarını neden açıklamadı?
Bu konuda Hz. Peygamber’den nakledilen tek bir hadis mevcuttur o da harflerin manalarıyla ilgili herhangi bir mana vermemektedir. Bu durumda üç ihtimal var; Ya Allah Teâlâ bu harflerin Resûlü ile kendi arasında birer sır olarak kalmasını istemiştir, ya sahâbîler bu konuda Peygamber’e birşey sormadıkları için oda herhangi bir açıklama yapmamıştır yahut da esasen sahâbîler de kendi bilgi ve zekâ seviyelerine göre bu harflerin manalarını anlıyorlardı, o yüzden de Hz. Peygamber bu harflerin manalarıyla ilgili olarak herhangi bir beyânda bulunma ihtiyacı hissetmemişti. En doğruşu Allah bilir...
Alıntı ile Cevapla