Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03 Aralık 2014, 08:52   Mesaj No:2

EyMeN&TaLhA

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Edinerek öğrenmenin temel ilkesi: Biyolojik ritme saygı (2)

çok yakın zamanda benzer bi olay bizim başımızdan geçti.oğlum cuma günü eve geldiğinde çizgi çalışması kitabını da eve göndermiş öğretmeni.çocukların okulda arkadaşlarıyla yapması gereken çizgi çalışmasını eve göndermenin tek bir gerekçesi olabilirdi.. bizim kontrol etmemiz....eksikliklerini bilmemiz.ama gerekçeyi kitabın sayfalarını kurcalayınca daha iyi anladım.oğlum okulda yapılan çizgi çalışmasında bu hafta 8 sayfa geride kalmış.

oğlum çizgi çalışmasını seviyor musun diye sordum.
-''seviyorum ama çok uzun sürüyor'' cevabını aldım.

tam 1 sayfa çocuğa aynı şeyi yazdırmak ve çoğunlukla el yazısına hazırlık amaçlı bu şekillerin amacını hala kavramış değilim aslında...

öğretmenini aradığımda yapılan çalışmalardan geri kaldığını söyledi.ve ekledi ''oğlunuz sağdan başlıyor çalışmaya''...subyan okulunda kur'an harflerini öğrendiği şekliyle yazı çalışmalarına devam ediyormuş.''LÜTFEN SOLDAN YAZDIRMAK İÇİN TEŞVİK EDİN OĞLUNUZU'' dedi öğretmenimiz.asıl sorunun tabiki geri kalması olduğunu,evde ek çalışma yapmamız gerektiğini hatırlattı..

ertesi gün başladık baskı kurmaya.oğlumun tatil gününü zehir ettik resmen.babasıyla nöbetleşe oğlumun ödevini bitirmesi için baskı kurduk.her seferinde oğlum bir çizgi çekiyor 10 dakika sohbet ediyordu.

çok bunalmıştık.pazar günü akşamı gelip çattı.tam 4 sayfa yapmadığı ödev vardı.
hem oğlumun tatil günü kabusa dönmüştü hem de biz çok yıpranmıştık...

pazartesi sabahı oğlum yataktan kalkar kalkmaz yapmadığı ödevlerini hatırladı başladı ağlamaya.kahvaltı sofrasında hem bi iki çizik atıyor hemde bize kızıyordu.''niye başımda durup,bitirmemi beklemediniz'',''okulu sevmiyorum'',''bıktım şu ödevlerden''...

söylenerek çıktı evden babasıyla.bana o bakışını unutmuyorum hala.5 yaşında masum bi çocuk ve öfkeli bakışlar...

oğlumun cümlelerini duyunca çok üzüldüm.bir yandan zorlu bir eğitim süreci geçirceğimizi düşünüyor,diğer yandan da harıl harıl ders çalışma yöntem ve tekniklerini araştırıyordum..

derken telefonum çaldı.

arayan öğretmeniydi..eyvah dedim içimden.eksik ödevi geldi aklıma.

''oğlunuzda dikkat dağınıklığı var mıdır?'' diye sordu.o an kaynar sular boşaldı üzerimden.biz anneler biraz evhamlıyız.her türlü olasılık geldi aklıma..disleksi,dikkat dağınıklığı,zeka sorunları...

kendimi toplayıp ''hayır'' dedim,sadece anne gözüyle..
evet dedi öğretmenimiz bende öyle tahmin ettim.

sonucunda bizi bazı kuruluşlara yönlendirdi.farkındalığı yüksek bi çocuk benim oğlum.o yüzden her gören farklı bi teşhis koyuyor...

bu teşhisleri önceleri çok düşünürdüm.saatlerce araştırma yapardım..artık bıraktım...farkettim ki bunların benim düşüncemde bile yer alması oğlum için baskı oluşturuyor...

sonuç olarak öğretmenimizle veli-öğretmen işbirliğine karar verdik.öğretmenimiz oğluma baskı kurduğunu ve bu baskıdan dolayı motivasyonunun düştüğünü itiraf etti.

şu kısacık süreçten şunu öğrendim...

çocuklarımızı yavaş olduğu için uyarmak yerine, bu yavaşlığın onun fıtratı olduğunu kabul etmek gerekiyor..

ve onu kendimize uydurmak yerine ona uyup biraz yavaşlamalıyız kanımca...
Alıntı ile Cevapla