Konu Başlıkları: Kim bu Allah dostları?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 Aralık 2014, 17:07   Mesaj No:4

muallime

Medineweb Sadık Üyesi
muallime - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:muallime isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14876
Üyelik T.: 01 Aralık 2011
Arkadaşları:13
Cinsiyet:Anne
Mesaj: 874
Konular: 134
Beğenildi:137
Beğendi:67
Takdirleri:484
Takdir Et:
Standart Cevap: Kim bu Allah dostları?

........

''Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. (Yunus 62.ayet)

''Onlar öyle kimselerdir ki, görüldükleri zaman Allah'ı hatırlatırlar" Hadisi Şerif

''Bizden öncekiler Allah dostlarını ve salihleri bulabilmek için yeryüzünde şarki ve garbı dolaşırlardı.Allah dostları ve salihler ,din hayatını ve kalpleri iyileştiren ve ahlaki yönden sıhhate kavuşturan tabiblerdir,doktorlardır.''A..Geylani


Müslümanların çoğunluğuna göre -Ehli Sünnet vel Cemaat-Allahın velileri vardır,Haktır.

Lakin vasıfları( -Allah dostları kimlerdir ?-)Sizin yukarda alıntı yaptığınız yazıdaki gibi değildir?Yazıda tarif edilen kişi olsa olsa Şarlatandır.Onlara uyan da cahillerden başkası değildir.
O yüzden ,Kuranda bahsedilen Allah dostu kimdir?Bunu araştırın ,bu kadar ilimden bihaber olmayın.Heva ve hevesinize uymayın.Şeytanın tuzaklarına düşmeyin.Alimleri inkar yoluna gitmeyin .Yukardaki yazıya bakarak Allah dostlarını ve velilerini inkar ederek kendinizi tehlikeye atmayınız.


Allah Dostlarının vasıfları

*Kuran ve Sünnetten ayrılmaz,
*Farzlarla birlikte nafile ibadetlerle Rasullullahın ahlakıyla ahlaklanmış olmalıdır.
*Kendinden önceki şeyhin terbiyesinde ,nefis terbiyesi ve kalp tasfiyesi yapmış olması gerekir.
*Ehl-i Sünnet vel-Cemaattir
*Haram ve bidatlerden kaçar.
*Sohbet ehlidir.
*Müridlerinden para,mal talep etmez.
*Kendini övmez,mütevazidir.
*Malayani ile vakit geçirmezler.
*İnsanları Şeriat,takva,zikir,istikamet,ihlaslı olmaya irşad eder.
*Allahu Tealanın yasakladıklarından da müridlerini men eder.Allahın yasakladığı işlere razı olmaz.

* Mürşid, ehli keşifden ise, kalblerin kemalatını ve adabını, nefsani hastalıkları ve afetlerini bilmesi gerekir. Şayet ehli keşif değilse müride arız olan hallerden veya görünüşünden bunu bilmelidir. (Esad Erbilli-k.s-)


Allah Dostlarına Hürmet konusunda kendileri ne yazmışlar bakalım


''Bir Veli kula velayet makamını kullar değil,Allah Teala verir.Allahu Teala bir kulunu sevdim mi diğer kullarına da sevdirir.Allahın bu sevgisi ona sevgi ve saygıyı gerektirir.

''İman edip yararlı işler yapanlar ise, muhakkak Rahman, onlar için bir sevgi verecek, gönüllere sevdirecektir.'' (Meryem Suresi /96)

Herkes kalbindeki iman ve takva kadar Allahın sevdiklerini sever,onun dinine hizmet eder,emanetlerini korur.

Bununla birlikte Allah dostları da Allahın bir kuludur.Ölçüsüz yüceltmek tehlikelidir.Rasulullah Efendimizin şu uyarısı tehlikelerin önünü kesmektedir.

“Ey İnsanlar! Sözünüzü dikkatli söyleyin sakın şeytan sizi basit ve boş şeylere sevketmesin. Ben, Abdullah’ın oğlu Muhammedim ve Allah’ın Rasûlüyüm. Vallahi, sizin beni, Allah’ın yücelttiğinden daha yükseğe çıkarmanızı sevmem.” (Ahmed b. hanbel Müsned)

Bu uyarı, ümmetin önünde bulunan bütün imam ve mürşidlerin,cemaat ve müridlerin temel anlayışı olmalıdır.

İbadet edilmeye yüceltilmeye ,övülmeye ve sevilmeye sadece cenabı Hak layıktır.

Herhangi bir mürid,önündeki mürşidi övme ve yüceltme adına esasen anlamadığı, bizatihitecrübe ve müşahede etmediği hâl ve makamları, yetki ve tasarrufları ona ait göstermekle uğraşmamalıdır.Buna gerek yoktur.

* Bir şeyhin, Allahu Teâlâ gibi herşeyi bildiğini söylemek küfürdür.

*Onun bütün alemi elinde tuttuğunu iddia etmek haramdır. Mürşidi adına asılsız keşif ve kerametler anlatarak onu insanların nazarında yücelteceğini sanmak, koyu bir cehalettir.

* İlmi, edebi, takvayı, taatı, hizmet ve cihadı hafife alıp, gördüğü rüyalarla şeyhini tanıtmaya, tasavvufu anlatmaya çalışmak yanlıştır, bu nurlu yola ihânettir.

*Görünen hallerden ve yaşanan fiillerden birşey anlamayıp rüyalarda hikmetler aramak, ferâset değil gaflettir. Asıl hürmet ve edep sadece mürşidin huzurunda değil, onun bulunmadığı yerlerde de muhafaza edilmelidir.

Aşağıdaki hadîs-i şerîf buna ne güzel bir delildir.

Rasûlullah efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem abdest aldığında,ashâb-ı kirâm Rasûlullah’ın abdest suyunu kapıp, yüzlerine ve vücutlarına sürüyorlardı. Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem : “Niçinböyle yapıyorsunuz?” diye sordu. Dediler ki: “Bereketlenmek ve sevap kazanmak için!” Bunun üzerine efendimiz: “Kim Allah ve Rasûlü’nün kendisini sevmesini istiyorsa konuştuğunda doğru söylesin, emânete ihânet etmesin ve komşusuna eziyet etmesin.”buyurdu.
(Hadis Heysemî, Kurtubî )

Demek ki müridin mürşidine olan saygı ve sevgisi, sırf şekilde kalan hareketlerle değil; kalbteki samimiyet, haldeki istikâmet, ve insanlara Allah için hizmetle isbat edilebilir.

Allah dostlarını, yâni kamil mürşidleri seven ve her fırsatta sevdiğini söyleyen müridler, evliyaullaha ve bu yola yani tasavvufa halel getirecek hal, söz ve davranışlardan, ifrat ve tefritten kaçınmalıdırlar. Aksi takdirde bu kimseler haksız itham eden kadar haksız itham ettirmeye sebebiyet vermekten mes’ul olurlar. ''
************

Vesselam
__________________


Alıntı ile Cevapla