Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Şubat 2015, 15:01   Mesaj No:12

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: İNUZEM islam ahlak felsefesi der özeti(tüm haftalar)

AHLÂK FELSEFESİNDE İYİ (Hayır) VE KÖTÜ (Şer) KAVRAMLARI
İyi ve kötünün ne olduğuyla ilgili bazı farklı yaklaşım ve tanımlardan söz edilebilir. Bunların bir kısmı kozmik, bir kısmı antropolojik, diğer bir kısmı da din esaslı temellendirmelere dayandırılır.
Birinci anlayışa göre; ona uygun düşen ve onunla bütünleşen her şeyi iyi, uyumsuzluk ve aykırılık gösteren şeyleri de kötü olarak nitelendirirler.
İkinci yol olan iyinin antropolojik temellendirilmesinde ise hareket noktasında insana ait bir takım değerlendirmeler yer alır. Bu değerlendirme, biri doğal, diğeri doğal olmayan iki halde ortaya çıkar: Birinci durumda, insanın ne olduğu veya ne olarak görüldüğünden yola çıkılır ve bu insanın, dıştan konulmuş hiçbir düzen öngörülmeksizin uğrunda çaba harcamaya değer bir "iyi"ye ulaşmaya çalıştığı varsayılır. İkinci durumda ise, iyi ve kötü, temeli tabiat ve tanrısal olana dayanmadan, doğrudan bir akıl varlığı olan otonom insanın "ahlâk yasası" olarak koyduğu yasalarca belirlenir.
Üçüncü yol olan dinî yol ise, Tanrı kavramından yola çıkarak iyinin temellendirilmesi yoludur. Bu yolu seçenler iyiyi, Tanrı'nın iradesiyle uygunluk içinde olmak olarak anlarlar.
İslâm ahlâkçılarında "hüsün (iyi) - kübûh (kötü)" problemi olarak ele alınmış ve bu konuda çeşitli açıklamalara yer verilmiştir. Genel olarak, hüsün ve kübûhun İslâm düşünürlerinde üç manaya kullanıldığını görülür:
a) Hüsün, kendi başına zatı gereği iyi, adalet gibi bir olgunluğa sahip olma; kübûh da zatı gereği kötü, zulüm gibi bir eksikliğe işaret eder.
b)Husûn, kendi başına değil, sadece amaca uygun olmak; kübûh, ise her türlü amaca uygun olmamaktır.
c) Husûn, iyiye yaptığı katkı sebebiyle dünyada övülmeye, ahirette sevaba sebep olan; kübûh ise, dünyada yerilmeye, ahirette de azaba sebep olan şeydir.
Türk İslâm ahlâkçılarından M. Rahmi ise iyi ve kötü mefhumlarının ayırt edilememesini, zaman, mekân ve insanlara göre değişmesinin sebeplerini, cehalet, menfaat ve ihtirasa, insanların tecrübe ve düşünce yönünden denk olmayışlarına bağlamaktadır.
Alıntı ile Cevapla