Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Mayıs 2015, 17:38   Mesaj No:5

nurşen35

Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14253
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kelama Giriş 6. 7. 8. 9. ve 10. Ünite Özetleri

10. Ünite KELAMIN KONUMU ve KELAM ELEŞTİRİSİ



İslam felsefecileri ilimleri üçe ayırmıştır.

1. İlmin ele aldığı varlık sahası
2. İlimlerde kullanılan yöntem
3. Gaye ölçütüdür ve buna göre ilimlerin varmak istediği sonuç esas alınır.

İslam felsefecisi Farabi kelamı siyaset , fıkıh gibi pratik ( ameli ) ilimler içerisinde değerlendirir.

* Filozof Amiri , ilimleri dini ve felsefi olarak ikiye ayırmıştır. Dini ilimler içinde külli olduğuna dair gerekçeleri şöyledir ;

1. Kelamın Allah'ın zatı sıfatları ve fiilleri gibi şerefli meselelerle ilgilenmesi.
2. Dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek gibi en üstünü hedeflemesi.
3. Kullandığı delillerin akıl tarafından kabul görecek hem ayet ve hadislere uygun deliller olması
4. Bütün peygamberler inanç konularında ittifak etmiş ve günümüze kadar değişikliğe uğramadan hakiki ilim özelliğini kazanmış olması
5. Allah'ın varlığı ispat edilmedikçe tefsir , hadis , fıkıh gibi ilimlerin kelam ilmine dayanması
6. Kelam ilminin dini ilimleri araştırma ve inanç esaslarını ispat ve savunmada söz söyleme imkan vermesi

* Kelam ilmiyle ilgilenmek farz-ı kifayedir.

* Kelamda felsefe de Allah'ın zatından ve sıfatlarından başlangıç ve son itibariyle yaratılmış varlıkların durumlarından bahseder. Felsefenin hareket noktası '' AKLI''dır. Kelamın hareket noktası ise vahiydir , nakildir...

* Kelam ilmini temel kaynakları Kur'an ve Hadis'dir. Hadis ilmi haber ve rivayete dayanır.

* Ebu Hanife , fıkıh '' kişinin ebedi mutluluk açısından lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir olarak tanımlamıştır. Fıkhın inançla ilgili olan kısım fıkh-i ekber tabirini kullanır.

* Kelam ilminde ele alınan bilgiler ya doğrudan doğruya dini esasları oluşturan konular kelamın temel meselelerine mesail ve makasıd denir. Temel meseleleri açıklama ve ispat etmede aracı olan bilgilere vesail denir...

* Kelam ve kelamcılara yönelik ilk eseri Ebu İsmail Hace Abdullah b. Muhammed el- Herevi'nin '' Zemmü'l-kelam ve ehlihi''

Selef ve Selef çizgisinde olanların eleştirileri;
1. Dini anlama ve yorumlama noktasında nakil denilen bu kaynak dışında geliştirilen her yöntem dinde aslı olmayan ve değer ifade etmeyen bir bi'dattır. Kelam da bu kapsamda değerlendirilmelidir.

2. Kelam bir hakikat araştırması olmaktan çıkıp , yanlış görüşleri yayma şüpheleri çoğaltma toplum içinde husumet ve fitneyi körüklemeye yönelik bir kisveye bürünmüştür.

3. İtikada ilişkin bir meselede sadece Kur'an esas alınmalı ve bir husus anlaşılmadığı , şüphe arız olduğunda çözüm yine Kur'an'dan araştırılmalıdır.

4. Kelamın konusu Allah'ın zat ve sıfatlarıdır. Kelamcılar bu konularda gelen rivayetlerle yetinmeyip yoruma gittikleri için doğru yoldan ayrılarak sapıklığa düşmüşlerdir.

5. Dinin esası olan nasları aklın ortaya koyduğu ve kesinlikle arz etmeyen nazariyeler doğrultusunda yorumlamak veya rededmek kabul edilemez.

6. Ortaya çıkan siyasi kargaşa her fırka tarafından kendi menfaatleri doğrultusunda kullanılmış

* Sufiler , nazar ve istidlale dayanarak açıklamalar yapma ve hüküm vermeye karşı çıkmaları açısından kelam eleştirilerinde Selef ile aynı düşüncede yer alır. Buna karşılık kelamcılar sufilerin bilgi elde etmenin gerçek yolu olarak gördükleri keşf ve ilhamı hakikate ulaştırır bir bilgi vasıtası kabul etmezler. Çünkü ; ilham herkes tarafından kullanılması ve kontrol edilmesi mümkün olan bir bilgi elde etme yolu değildir.
Müslümanlar arasında akli tefekküre doğru bir temayülün başlaması toplum ve düşünce hayatında meydana gelen değişimin tabii bir sonucudur.

* Allah'ü Teala insanlara hakikati bulabilmeleri önlerini aydınlatabilmeleri ve gereğince davranıp kurtuluşa erebilmeleri için Kur'anı indirmiş ve onlara Peygamberi aracılığıyla mesajını ulaştırmıştır.

* Kelama yönelik köklü ve sistemli eleştiriler İbn Rüşd tarafından ortaya konulmuştur. İbn Rüşd felsefesinin temel özelliklerinden birisi felsefe ile din arasında bir uzlaşma arayışıdır.

* Dinin kaynağını teşkil eden vahyin merkezinde insana yer verilmişken , kelamcılar bunu Allah'ın merkezli hale getirmişlerdir. Dolayısıyla kelamın asli konusu Allah'ın zatı değil, insan olmalıdır. Kelam insanların sorunlarının incelenmesi , araştırılması şeklinde en geniş anlamıyla bir antropoloji insan bilimi haline getirilmelidir.
( Hasan Hanefi) Bu iddia kelamın sadece dinin esaslarını akli ve nakli delillerle açıklayan bir uğraşı olmaktan çıkıp, siyasi ve toplumsal alana dair bütün problemleri çözmeye yönelen bir ilim olması gerektiğini ifade eder.

* Modern dönemde kelama yöneltilen eleştiriler;
1. Kelamın güncelden koparak yeni düşünce ve ideolojiler karşısında İslam'ı yeterince savunamadığı

2. Kelamcıların alem anlayışının İslam dünyasının pozitif ilim alanında ilerlemesini engelediği

3. Zaman içerisinde belli yorum biçimlerinin mutlaklaştırıldığı ve yeni fikirler üretilmediği

4. Soyut bir felsefi bakış açısı düzeyinde kalarak insan davranışlarını biçimlendirmeye yönelik pratik bir etki ortaya koyamadığıdır....



medineweb.net



hazırlayan nurşen35
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla