Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10Haziran 2018, 11:38   Mesaj No:11

Abdulkadir Seven

Medineweb Acemi Üyesi
Abdulkadir Seven - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Abdulkadir Seven isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 59513
Üyelik T.: 01 Mayıs 2018
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 44
Konular: 31
Beğenildi:55
Beğendi:1
Takdirleri:214
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Doktor:Bak kızım vücudumuza darbe aldıkça kan azalmaya başlar,nefes alış verişimiz hızlanır, çünkü pompalanan kan miktarı kanama nedeniyle azaldığından beyne yeterli oksijen sağlamak için akciğerler hızlı çalışmaya başlar.Derimizin-dudaklarımızın-tırnaklarımızın hafif kırmızımsı rengini veren deri altındaki damarlarda dolaşan kandır. Kanama arttığında beyin kendini beslemek için derideki kanı içeri doğru çeker, derideki damarlarda dolaşan kan azalır, bu durumda ilk önce dudakların rengi soluklaşmaya/morarmaya başlar, kanama devam ederse tırnaklarda, daha sonra kulak memesi ve burun ucunda morarma başlar. Deri azalan kan dolaşımı nedeniyle soğur, kişi üşümeye başlar. Kanama artar ve beyin çok etkilenirse kişinin bilinci bozulmaya başlar daha sonra da bilinç kaybı olur.
Bu belirtiler kanayan damarın cinsi ve çapına göre birkaç dakikada da ortaya çıkabildiği gibi birkaç saat sonra da görülebilir… Kan kaybı yavaşsa belirtiler de yavaş yavaş belirir. Çünkü kalp ve beyin belirli miktara kadar kansız kalmaya tahammül gösterebilir ve dengesini korur, tahammül sınırı aşıldığında ise artık iflas ederler; sırasıyla şok, koma ve ölüm gelişir. Eğer kanama kısa sürede (birkaç dakikada) büyük miktarda olursa vücuttaki kanın %10 ndan fazlası beyin ve kalp bu ani kayba tahammül edemez yani yavaş kanamadaki dengeleme sistemlerini devreye sokamaz ve şok oluşur.

Bak kızım aneniburda yatıracağız. Polis amcana neler olduğunu anlatırsan hem annene hemde bizlere yardım etmiş olursun.





Hikmet beyin gözlerine bakan sevde bir an babasını ve içinde bulunduğu durumu düşünür. Babamı içeri atarlarsa bizim halimiz nice olur diye derinden iç çekerek;

Ben hiçbirşey görmedim doktor amca. Okuldan geldiğimde annemin etrafı kanlar içinde yatıyordu. Hikmet amcaları yardıma çağırdım. Bütün gördüklerim bunlar.

Doktor kızın korktuğunu çoktan anlamış onun daha fazla travma yaşamaması için''tamam kızım sen huzurlu ol! Biz annenle ilgileniriz.''

Gece yerini fecre bırakmış ezan sesleri hastanenin koridorlarında aks ediyordu. Rüveyda serumdan almış olduğu vitaminle yarı baygın vaziyettegözlerini açarken karşısında emine hanımı görür.

-Emine hanım bizim ne işimiz var burda. Bana ne olduki. Kolumdaki serumda nedir? Kızım sevdem nerde? İsmail?

Namaz, Namazımı kılmadım. Emine hanım bana yardım edermisiniz abdestimi alıp namazımı kılayım.

Emine hanım hemen dışarıya koşarak bankta uyuyan sevdeyi ve hikmet beyi uyandırır.

Müjdeler olsun annen kendine geldi. Sevde kalk annene abdest aldıracağız. Namaz kılacakmış.
Sevde bu müjdeli haber karşısında sevinç çığlıklaı atarak annesinin yanına koşar.

-Anne! Canım annem! ALLAH'a şükürler olsun dualarımı kabul etti. Bu kulunu Yalnız başına bırakmadı.

Rüveyda: Kızım sevdem!

Şu havluyu ıslatıpda abdest aldırır şekilde yap. Yatağımın başını biraz yükseltte Rabbime kulluk yapayım.

Bu durum sabaha kadar rüveydanın yanından ayrılmayan emine hanımı çok etkiler. Düşünceleri alabora olmuş. Kendini Rüveydanın tavırlarından alamamıştı. İçindeki ses ona'' ben nasıl Müslümanım şu hale bak. Bende namaz kılıyorum ama vakit buldukça. Namaz vakitlerini kaçırdığımda kazaya bırakıyorum. Rüveyda ise düne kadar ALLAHı inkar ediyordu. Hem onun ailesinde islamı yaşayanda yok. Bizlerin büyükleri ibadetlerine oldukça düşkünler.'' Rüveydanın namazdaki huşusunu seyrettikçe içten içe eriyor ve kendinden utanıyordu. Bir an bütün hayatı film şeridi gibi gözünün önünden geçmeye başladı. Eşiyle birlikte Restorantve gazinolardaki rahat tavırları, düğün ve eğlencede açılıp saçılması,yüzüne sürdüğü makyajı, yılbaşı vs. hayatın tüm alanlarında alabildiğince rahat olduğunu hissetti.
Gök neden kızıl Rüveyda-4-


Rüveyda

-Emine! emine!

Emine hanım uykusuz ve bitkin halde bir anda sirkilir.

- Hı! ney!

Rüveyda! sana ne kadar teşekkür etsem azdır.

Rüveyda
- Hayırdır emine rengin solmuş. Asıl ben sana teşekkür etmem gerekirken sen mi bana teşekkür ediyorsun?

Emine hanım
- Evet rüveydam! evet. Ben namaz kıldığımı, ALLAH'a ibadet ettiğimi zannediyordum.Namazlarım kaçtığında ise sudan bahaneler üretip kaza yapıyordum. ''Vur patlasın çal oynasın''
Şatafat ve rahatın içinde kendimi dindar zannederdim. Sen bana neleri öğrettiğini bir bilsen rüveydam! Sahi sen nasıl örtünmeye karar verdin. Bizimle olduğunda dinden ne zaman bahs etsek sıkılır ve bizi gericilikle suçlardın. Bırakın bu boş işleri der namaz kılmamdan bile nefret ederdin.


Rüveyda
- Haklısın kardeşim. Rabbim günahlarımı af eylesin. Onun yolunun hizmetkarlarından eylesin. Bugüne akdar insanları ALLAHın yolundan alı koymak için elimden geleni yaptım. Birçok insanı ateizmin kucağına attım. Şimdi bu pisliğimi temizleme zamanı. Çektiğim insanların herbirini arıyacak,izlerini bulacağım. Bu suçla ALLAH'ın huzuruna nasıl çıkarım.
Alıntı ile Cevapla