Konu Başlıkları: Tevhidi Bozan Durumlar
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05 Kasım 2018, 13:22   Mesaj No:5

Mihrinaz

Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.421
Konular: 1272
Beğenildi:11886
Beğendi:9000
Takdirleri:26451
Takdir Et:
Standart

* İslâm Dîni’nden olan şeyleri önemsememek, onlarla alay etmek ve küçümsemek:

Kişiyi îmânsız kılan şeylerin en önemlilerinden birincisi, İslâm Dîni’nden olan şeyleri önemsememek, onlarla alay etmek ve onları küçümsemektir. Bu hükme Allâh’u Teâlâ’yı, meleklerini, kitâblarını, rasûllerini, âhiret gününü ve kaderi inkâr etmek, onlara sövmek ve onlarla alay etmek, Allâh’ın şeriatını küçümsemek, gericilik olarak görmek ve şeriata uyan Müslümanları aşağılamak gibi fiiller öncelikli olarak dâhildir. Allâh’u Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

“De ki: Allâh ile O’nun âyetleri ve Rasûlü ile mi alay ediyorsunuz? (Boşuna) Özür dilemeyin. Çünkü siz îmân ettikten sonra tekrar kâfir oldunuz.” (Tevbe: 9/65-66)

Allâh Teâlâ, âyet-i kerimesinde Allâh ile Rasûlü ile âyetleri ile alay eden kimselerin kâfir olduklarını açık olarak beyân etmektedir. Allâh Azze ve Celle, âyet-i kerîmesinde namaz kılan, oruç tutan, zekât veren ve Rasûlü ile cihâda çıkan kimseler hakkında bu hükmünü beyân etmiştir. Buna göre herkim dînden olan her hangi bir şeyle alay ederse bu hükme dâhildir. Zamanların veya mekânların değişmesi bu ilâhî hükmü değiştiremez.

Şeyhu’l-İslâm İbn Teymiyye rahîmehullâh ise şöyle demiştir: “Kalb ile alay etmek ve (bir başkasını) küçük görmek, tıpkı zıddın zıddına aykırılığı gibi kalbteki îmâna aykırıdır. Dil ile alay etmek de dil ile açıktan îmân etmeye aykırıdır. [İbn Teymiyye, es-Sârimu’l-Meslûl: 370.]

Allâh Teâlâ onların: ‘Biz kalben inanmaksızın küfür sözünü söyledik yalnızca dalmış eğleniyorduk’ demelerine rağmen onların îmânlarından sonra kâfir olduklarını bildirmekte ve Allâh’ın âyetleriyle alay etmenin küfür olduğunu açıklamaktadır. Bu alay etme işi ancak küfre göğüs açan kimselerde olur. Eğer kalbinde îmân varsa onu bu sözü söylemekten alıkoyar. [İbn Teymiyye, Mecmuu’l-Fetâvâ:7/220.]

Âyetler onların kendilerine göre küfür işlemediklerini bilakis bu yaptıklarının küfür olmadığını zannettiklerini göstermekte ve Allâh ile âyetleriyle ve Rasûlü ile alay etmenin, kişiyi îmândan sonra kâfir yapan bir küfür olduğunu açıklamaktadır. Yine bu âyetler onlarda (bu yaptıkları şeyden önce) çok zayıf bir îmânın bulunduğunu gösterir. Onlar haram olduğunu bilerek bunu işlediler; ancak küfür olduğunu bilmiyorlardı. Yaptıkları şey onları kâfir yapan bir küfür ameli idi; oysa onlar bu yaptıklarının caiz olduğuna inanmıyorlardı (yine de kâfir oldular).” [İbn Teymiyye, Mecmûu’l-Fetâvâ: 7/273.]

Allâh Teâlâ, başka bir âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmaktadır:

“Bir şey söylemediklerine dair Allâh’a yemin ediyorlar. Hâlbuki o küfür sözünü söylediler ve Müslüman olduktan sonra kâfir oldular.” (Tevbe: 9/74)

Allâh Teâlâ, bu âyet-i kerîmesinde küfür sözünü söyledikleri halde söylemediklerine yemin eden kimselerin Müslümanlıklarından sonra kâfir olduklarını beyân etmektedir. Âyetteki “küfür sözü”nden maksat ise dîne dair olan şeyler hakkında ileri geri konuşmaktır. Nitekim İmâm İbn Cevzî rahîmehullâh şöyle demiştir: “Küfür sözü: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’e sövmek ve dîne dil uzatmaktır.”..

Alıntı
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla