Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Eylül 2007, 23:20   Mesaj No:13

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.060
Konular: 340
Beğenildi:1344
Beğendi:443
Takdirleri:9797
Takdir Et:
Standart Cvp: tasavvuf hakkında bir soru

Alıntı:
YAĞMUR Üyemizden Alıntı
Değerli NUR kardeşim;

Tasavvuf alanı islamda vazgeçilmez bir yol, Lakin islama en büyük zararı veren yine bu yol.Herkes aklına geleni lastikleştirerek hurafe,şirk-hafi,ile donatılmıştır ;Tasavvuf ki; kanayan yaramız olmuş; İslam adına..Yanlış anlatışılmış ve yanlış anlatılmış.. Ben şahsen Tasavvufu çok kutuplu bir eksen olarak görmekteyim.. Her zaman bıçak_ Ekmek olayı olarak bakarım tasavvuf'a.. Bir avam'ın bilmeden tasavvufa bulaşması, Kuran_ı Kerim'i bir tek kez dahi okumadan, Tasavvuf ile ilgilenmesi o kişinin direkt kendisine zarardır.. Ehil insanlarla birlikte KURAN_SÜNNET çizgisinden şaşmadan yürünen tasavvufi seyir ise, kişilerin bulunduğu kademelere göre bir anlayış tarzı getirmektedir.

Şimdi Muhyiddin_ İ Arabi üstadımızın kişiliğini araştırdığımızda, son derece sırlı bir kişilik olduğunu ve gerek kurani, gerekse tasavvufi alanda, bizlerin aklının ermeyeceği bir seviyede olduğu aşikardır. Ben Arabi'nin sözlerinde ŞAHSİ'LİK olmadığına inanıyorum. Sadece zamanı geldiğinde ANLAYABİLECEK islam ER'leri olacaktır, (ki olmuştur, ÖRN: Fatih Sultan Mehmet )

Tasavvufta sınırımızın ne olması gerektiğine gelince; tasavuf;bir insanın nefsini nasıl teskiye terbiye etmesinin,sofuluk dediğimiz ibadetlere azamı dikkatıin,bir lokma bir hırkanın talebinin,Allaha aşık olmanın yaşantımızla ıspatın,nar nur değil rüyetullah hasretinin,bir mürşidi kamilin(gündüz kalkancı değil) kontrolunde kurumsallaşmasıdır.Şahsi görüşüm : İLİMSİZ TASAVVUF, TASAVVUFSUZ İLİM OLMAZ.. İKİSİ DE BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN BİRER EKSENDİR , AMMMAAA ÖNCE İLİM, SONRA TASAVVUF...

Tasavvuf isee bir mÜrşit ister.. Fakat nasıl olmalıdır o mürşit dersen nur kardeşim ;
1-Bir mürşit; yaşantısıyla,edebiyle ahlakıyla tüm hücreleriyle safsatalardan hurafelerden arınmış saf berrak kuran hadis islamını yaşayacak.
2-Müritlerine emrettiklerinin azamisini kendisi yaparak örnek olacak.
3-Alim olacak(işkembeden sallamayacak,saçma sapan düşüncelerini islam diye yutturmuyacak,kuran derki,hadis der ki diyecek.Rüyamda bunu gördüm,şunu sezdim,kalbime geldi,şeyhim,kerametim,uçarım kaçarımlardan uzak duracak).
4-ilimsiz tasavuf,abdestsiz namaz gibidir.
5-maddi anlamda asla beklentisi olmayacaktır mürşidin.
6-insanların cehaletlerini,saf duygularını kendi emellerine alet etmeyecek.

Syglr..
YAĞMUR

katılmakla beraber eklemek istediğim bir nokta;
arabinin kullandığı o cümle kuran sünnete aykırıdır zahiren,batınen ise doğru bile olsa ,müslümanların kafasını karıştırmak noktasında ulu orta sarfedilecek cümle olamaz.zahiren bunun şirk olduğu tartışılmazdır.yağmurun dile getirdiği nokta ise bizim bilmediğimiz olabilir gibi,acziyeti dile getiren,muğlak kafa karıştırıcı ve en önemlisi küfür sayılan bir cümleyı kamufle etmek mazur göstermek çabası ayrıca düşündürücü olsa gerek..
günümüzde,özellikle ülkemizdeki tasavuf laçkalaşmış,ya bir siyasi partinin oy deposu,ya bir sakal sarık elde etmekle kendisini şeyh ilan etmesi noktasındaki cehaletin doğurdu bir çeşit din,ya menfaat üzeri kurulu,ya kızlarımızı istismar eden bir çeşit kirli emel yuvaları,ya da sadık temiz alim bir insanın etrafında toplanan mürid dediğimiz islamdan habersiz,şeyhinin her dediğini ayet kabul eden ayrı bir dert sorun çıkmazlık...vs vs vs...
istisnalar kaideyı bozmaz..
saygılar..
Alıntı ile Cevapla