Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08 Mart 2021, 23:42   Mesaj No:3

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:7
Cinsiyet:Erkek
Yaş:49
Mesaj: 2.988
Konular: 339
Beğenildi:1172
Beğendi:346
Takdirleri:7784
Takdir Et:
Standart

Konu güncelliğini koruyan ve kanayan yara haline dönüştü. Kadınlar hakkında Allah ve Resulünün çizmiş olduğu kriter ve sınırlar dışında, Allah ve resulüne söylettiğimiz çok çok zulümler mevcuttur. Erkek egemen kabulü insanlık tarihi kadar eski olup, Gelen-ek Gören-ek törelerinde ekleri yetmezmiş gibi bunu din haline getirilmesi tabiri caiz ise "Allaha din öğretme" çabası en vahim olan kısımdır...

Kuranı kerim iki kavramı sıklıkla kullanmaktadır;"adalet ve zulüm". adalet her şeyin yerli yerinde hak hukuk ile tarif edilirken,zülüm hukuksuzluğun haksızlığın yerli yerinde olmayışı olarak tarif edilebilir...vahy adaleti insanlığın hakkın hukukun mülkün devletin toplumun ayakta kalmasının temelli olarak görürken zulmü tam aksine yıkılışın vahşetin insanlıktan çıkışın barbarlığın behimilerin sıfatı olarak görmektedir...

bu ön vahy kabulünden sonra konuya geçelim...ve şunun altını kalın çizgilerle çizerek "terör şiddet barbarlıktır acizliktir insanlık suçudur" denilmelidir.
başlığı şu maddeler ile izah edebiliriz;

1-Herkes yerini bilmeli görevini işini yapmalıdır. Aksi takdirde kaos olması kaçınılmaz olur. Erkek kadını adaletten ayrılmadan korur kollar, iffetini nafakasını barınmasını kıyafetini her türlü ihtiyacını karşılamakla yükümlüdür. Kadında yükümlülüklerini yerine getirmek itaat etmek zorundadır.

2-proplem çıktığında Allah ve Resulünün çizmiş olduğu sınırlar çerçevesinde her iki taraftan adil insanların gözetiminde adilane çözülmelidir.

3-üstünlük takvada olup karı kocanın bir birine herhangi bir üstünlüğü yoktur. Sadece alanları görevleri mükellefiyetleri farklıdır.

4-vahyin adaletin insanlığın devre dışı bırakılması cehaletin devreye girmesi kaosun ta kendisidir.

5-erkek olsun kadın olsun görevini aksatan aykırı sorumsuz davranan adaletten ayrılan kaosa sebebiyet veren taraf cezalandırılmalıdır. Kanun ile değil hukuk adalet ile çözüm mümkündür.

6-zalime ve mazluma yardımcı olunuz emri ile iki tarafın ıslahına çalışılmalıdır. Zalim kanunlarla yasalarla korunmamalıdır. İnsanları çaresiz bırakmamalı kendi kanunlarını kendilerine uygulatmak zorunda bırakılmamalıdır. Erkeğin zulmüne fiziği gücüne kadının nuşuzuna serkeşliğine sorumsuzluğuna bağlı olduğu aile kurumuna aykırılılıklara fırsat verilmemelidir.

7-aile kurumunun evrensel kuralları tatbiki zorunlu olmalıdır. Bu kuralların altına dinamit yerleştirmek, ben yaptım oldu, ben yaparım kime ne, ben buyum işine gelirse gibi çıkışlara asla müsamaha edilmemelidir.

8-"anlaşamıyorlarsa boşasınlar canım" gibi çıkışlar savunmalar ucuzluktan acizlikten ibarettir ve zulmün ta kendisidir. Hiç kimse boşanmak için evlenmez. hiç kimse yuvasının yıkılması çocukların perişan edilmesini mazur göremez. Tabi ki zorunlu ise en son noktada bu seçenek seçilmelidir.Bu sözleşmeye imza atmışsan uymak zorundasın.

9-kadını erkeğin aleyhinde (veya tam tersi) güçlendirip adeta zalimleştirmek zulmün ta kendisidir. Ailenin temeline atom bombası yerleştiren İstanbul sözleşmesi,kadının ifadesi yeterlidir,ömür boyu nafakan ve benzer saçmalıklar acilen kaldırılmalıdır.

10-taciz tecavüz sarkıntılık konusunda müstehcen kıyafetler ile toplumun ahlakını alabora eden uygunsuz profillerle sokağa çıkmalar hürriyet saçmalığı adı altında desteklenmesi terkedilmelidir. Bir banka yada kuyumcu düşünün kapısı açık kasalar ortada sahipsiz korumasız sorumsuz davranması ve hırsızı suçlaması ne kadar adilane olur? tüm tedbirini alacaksın buna rağmen hırsız arsızlığını yaparsa cezalandırılır. Tüm suç hırsızda aranmamalıdır. Hırsız masum değil tabi ki ama hırsıza o fırsatı vermek davetiye çıkarmak hiç de masum ve adil değil.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla