Cvp: tasavvuf hakkında bir soru kaynaklarıyla tasavvuf.. makalat..ve üzerinde düşünmeye sevk eden bir kaç yapıt.. tasavvuf ve mevlana..mevlana ve halvet..halvette açılan gönül.. muhabbette incelik.. insan ve manası üzerine bir yol olduğuna inancım sağlam..çünkü basamak basamak bir açılmadan bir sıyrılmadan bahseden sukut yolculuğu..ama aklı karışık olan ve ruhunu maneviyat ile belirli bir kıvama ve olgunluğa getirmemiş gönüller için bir çıkmaz sokak gibi gelir bana..yer belirliyor kişiye tasavvuf..okuduğumuz bir kaç eserde bu yolun yolcusundaki bazı hallerin yazı ile anlatılmasıyla kişi kendini bir arayışa sürüklüyor..şahsen biz, bir aralar okuduğumuz eserlerin yansımalarını acizliğimizle kendimizde aramaya ve görmeyi istedik..çünkü tasavvufta duyular,yaşam ve algılar arasında manevi bir enginliğin izlemini hissetmek başlı başına bir gidişin ve oluşun habercisidir.. önce hal.. hal ve dili..halin dillenmesi..kendini bir eminliğe teslim edip seyre koyulman..işte bir an koyulduğunuz bu dinleyiş ile bir irkilme ile yüzleşiyorsunuz..acaba benzemeye mi çalışıyorum ..yoksa olduğumdan mı ibaretim..tasavvuf..derin bir konudur..çünkü derin olan, bir halin vecde ve aşka gelip kişiyi kendin sıyırması..sadece yaşanır.. ilim ile bir bütünlük arz ettiği oldukça doğru..ama tasavvufun mertebesini kişi an be an hayatındaki değişim ile fark edebilir.. bu kendini öncelikle vücüt, duyular ve algılamaların farklığıyla gösterir.. tat..duyu..görme..temas..hepsinde farklı bir netlik, farklı bir algılama süreci başlar..halin ilk mertebeleri olarak bunlar ile yüzleşmekten bahsedilir.. sonra bu hal ile gönül ve manevi alem aynı anda kişiyi ,ruhunun enginlikleriyle farklı bir boyutta yaşıyormuş izlenimiyle kendini hayat ile sıyrıldığının kanısına vardırır...çünkü bu dönem ile bir yabancılaşmanın içine düşmüştür..benziyenler..kendine benzeyenlerir arar..kendi gibi olmayanların içinde.. bu arayış daima devam eder..çünkü tasavvufun mertebesi O na ulaşmak..O nun ile olanlarla halleşmek ve varlıkta yokluğun tadını yaşamaktır.. uzun ve meşakatli bir yoldur..herkesin harcı olmadığına inanırız..günümüz ile yaşanılan tasavvuf artık manandan sıyrılıp bir şekle bürünmektedir..bunu geçenlerde bir program açılışında fark ettik..mevlanayı anma şölenlerinde..şaaşalı bir gösteriden bize yansıyan günümüz ile tasavvufi yaşam arasındaki uçurumun nedenli renklendirildiğiydi..şölen havası ile bir mekanda dönen bayan semazenler ve alkışlar ,ıslıklar bir an bize mana nerde dedirtti.. tasavvuf ehli bir çok gönül insanın eserleri en güzel hali ile bu yolun derinliğinden bahsetmektedir..inşşallah manası ile buluşurda bizlerde nasiplenenlerden oluruz... son olarak şunu ifade etmek isterim ki bu bilme işi ,sadece ilmi herşeyi kuşatanın sınırları ile insana manevi derinliğindeki mertebeye göre aslı ile sunulacaktır..bir nevi hayal alemi ile yüzleştirdiği doğrudur..çünkü bu yolun yolcusu olan şayet gerçekten engin bir gönül dostunun gözetimi altında değil ise neyin ne olduğunu tamolarak bilemeyip ,bir şaşkınlıkla başbaşa kalacaktır.bu inanmış ve aşkını dilemiş her kişiye Allah ın izniyle sunulur..sadece dilemek ve istemekle, kendini teslim etmekle alakalı bir şey olsa gerek..bir şey diyorum..çünkü bunun muhabbetini bulabilmek muhabbete aşk olmakla kişiyi kendinden sıyaracaktır..ister dört duvar arasında olsun..kişiyi daima gören bir Allah ın açmayacağı kapı ve gösteremeyeceği hal yoktur..inşaallah.. ama günümüz ile tasavvuf arasındaki bağlamı belirleyen ve bu yolu anlatmaya çalışan bir çok yayın,kuruluş ve kişiler varlığını aklı ve ruhu karışık insanlar üzerinde gösterip ,kendi çekimalanlarına alamaktadırlar..magazinleştirilmiş bir halin dili olmaz.. ilim ile kişinin buluşması ve bunu algılaması en doğru olanıdır..niyet ve akıbet hayır ile buluşur.. inşaallah..bu konu maneviyat ile açıklanan bir sır olduğı için sadece bu zamanda yaşanmakla hissetmekle insana yansıyan bir yol olduğuna inanıyorum...ama anlatmak bizlerin ve bir çok anlatmaya kalkanın harcı değil.. arayanlar inşaallah bulanlardır.. acizce yorumda bulunduk..paylaşımlar oldukça güzel.. |