Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Mayıs 2022, 14:16   Mesaj No:5

Mihrinaz

Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Mihrinaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.406
Konular: 1270
Beğenildi:11863
Beğendi:8994
Takdirleri:26311
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

DÜNYEVİLEŞMENİN ARTTIĞI BİR DÖNEMDEYİZ

Türkiye’de demografik dağılım açısından nüfusun yüzde 55’i Y ve Z kuşağında. Özellikle gençleri konuşursak Z kuşağı internet çağının çocukları. Youtube’a girin ne izlediklerini görürsünüz. Onların bizim tartıştığımız konularla hiç ilgisi yok. Genelde bu kuşağın egoist, başına buyruk, dikkatleri dağınık, sabırsız, eğlenmeyi seven, hiyerarşiyi sevmeyen ama yaratıcı ve teknolojiyi kullanan bir nesil olduğu söyleniyor. Dolayısıyla babalarının İslamcılığından, Milliyetçiliğinden ve solculuğundan uzak olacaklar hatta ideolojilerden kaçacaklar. Farklı giyinecekler, makyaj yapacaklar, kadın-erkek ilişkileri daha ligth olacak. Dinle daha gevşek ilişki kuracaklar. Dünyevileşmenin ve sekülerleşmenin hızlanacağını düşünüyorum. Z kuşağı gençlerin din algısında DEAŞ ve FETÖ sonrası travma var. Bugün bizi endişelendiren Y kuşağından Z kuşağına doğru çok hızlı bir değer, tutum ve davranış değişimi görmemiz. Bunu kabullenmekte zorlanıyoruz ve çoğu kez bir sapma olarak yorumluyoruz. İlahiyatlarda İmam Hatiplerde gördüğümüz Z kuşağı. Sorun sanırım buna hazırlıklı olmayışımız. Z kuşağı ne cemaat ve tarikatların ne de mevcut şartlarda İlahiyat ve İmam Hatiplerde verdiğimiz eğitimi talep edecek. Bu travmanın yarattığı tutum ve inanç krizlerini çalışacak ne saha uzmanlarımız var ne de bunu önemseyen kurumlarımız. Çoğumuz yangından mal kaçırır gibi pay toplama telaşındayız. ‘İlahiyatlar deizmi yayıyor, imam hatipler deist yetiştiriyor, cemaatler zaten gitti’, peki ne kalacak elimizde? Aklımızı başımıza alıp meseleleri ciddi ciddi düşünmemiz lâzım.


Erkekler yozlaşmayı kadınlar üzerinden, yetişkinlerde gençler üzerinden değerlendirmeyi terk etmeli. Bu yaklaşımlar, bir metodoloji içermiyor, çözüm sunmuyor, sadece suçlama hakkını elinde tutanı rahatlatıyor. Bence bahsedilen “yeni neslin” değil, bu çağda yaşayan herkesin sorunu. Sorun, farklı yaş ve eğitim profillerinde farklı şekillerde tezahür ediyor. Ancak gençler, sorunlarını, şüphelerini, çelişkilerini yetişkinlere nazaran daha açık seçik söylüyor, tartışıyor. Bu ise, sorunun gençlere özgün olduğu algısına sebep oluyor.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla