Konu Başlıkları: -Neden EHLİBEYT?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 Şubat 2009, 00:18   Mesaj No:2

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: -Neden EHLİBEYT?

Kardeş ehlibeyt'i gündemde tutmamız gerekiyor.
Hadislerde Ehlibeyt'in (a.s) Faziletleri
Ehlibeyt hakkında nakledilen, onların kendilerine has özelliklerini ve hiç kimseyle ortak olmadıkları faziletlerini beyan eden sahih ve mütevatir hadislerin bir benzeri hiç kimse hakkında rivayet edilmemiştir. Onlar, Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih'in hadislerinde net olarak açıklandığı gibi kurtuluş gemileri, hakkın önderleri, doğruluk dilleri, ümmetin güvenceleri, insanların tutunacağı sağlam kulp, dinin direkleri, ilmin kapılarıdır ve...
Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih'in bu özellik ve sıfatları vurgulaması, onun duygusallığından ve şefkatinden kaynaklanan bir şey değildir; o hazret, bu buyruklarıyla kendisinden sonra ümmetin önderliğinin temellerini atmak istiyor; bunu, hadis naslarının zahirinden çok kolay bir şekilde anlamak mümkündür; örneğin: Resul-i Ekrem sallallah'u aleyhi ve âlih'le Ehlibeyt aleyhisselam'ın yakınlığı, Kur'an-ı Kerim'le Ehlibeyt'in yakınlığı, onlara sarılmanın, onların gidişatını izlemenin gerekliliğinin vurgulanışı, onları sevmenin ve onlara sevgi beslemenin önemle tekit edilişi, onların diğerlerinde olmayan seçkin konumlarının beyan edilişi gibi; nitekim bunu Sekaleyn hadisi, Sefine hadisi, Kesâ hadisi, Menzilet hadisi ve diğer hadislerde görmek mümkündür.
Aşağıda, her iki fırka tarafından ittifak edilen bu hadislerden bazılarına değiniyoruz:
1- Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih buyuruyor ki: "Ben sizin aranızda iki paha biçilmez emanet bırakıyorum; bu ikisine sarılacak olursanız benden sonra asla sapmazsınız. Bunlardan birisi diğerinden daha büyüktür. Onlar, gökten yeryüzüne sarkmış sağlam ip olan Allah'ın Kitab'ı ve İtretim Ehlibeyt'imdir. Bu ikisi -Kevser- havuzunun başında bana ulaşıncaya kadar birbirinden ayrılmazlar; benden sonra bunlara nasıl davranacağınıza bakın."[43]
2- Resul-i Ekrem sallallah'u aleyhi ve âlih buyurmuştur ki: "Sizin aranızda Ehlibeyt'imin misali (konumu) Nuh'un gemisi gibidir; ona binen kurtuldu ve ondan ayrılan ise boğuludu."[44]
3- Yine Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih şöyle buyuruyor: "Yıldızlar, yeryüzündekilere boğulmaktan güvencedir. Ehlibeyt'im de ümmetime ihtilafa düşmekten güvencedir; dolayısıyla, Arap kabilesinden birisi Ehlibeyt'ime muhalefet edecek olursa ihtilafa düşer ve İblis'in partisi olur."[45]
4- Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin aleyhimasselam'a hitaben şöyle buyurmuştur: "Ben sizinle savaşanla savaş halindeyim ve sizinle barış içinde olanla barış içerisindeyim."[46]
Başka bir lafızda ise şöyledir: "Ben sizinle savaşanla savaş halindeyim ve sizinle barış içerisinde olanla da barış içersindeyim."[47]
5- Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih bir gün Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'le aleyhisselam oturduğu bir sırda buyurmuştur ki: "Allah'ım! Bunlar benim Ehlibeyt'imdir. Allah'ım! Onlarla düşman olana düşman ol; onlarla dost olana dost ol."[48]
6- Resul-i Ekrem sallallah'u aleyhi ve âlih buyurmuştur ki: "Sizin aranızda Ehlibeyt'imin misali İsrail oğullarındaki Hıtta kapısı gibidir; kim o kapıdan içeri girmişse bağışlanmıştır."[49]
7- Yine Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih şöyle buyurmuştur: "Biz Ehlibeytle hiç kimse mukayese edilmez."[50]
8- Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih vasiyetinde şöyle buyuruyor: "Ehlibeytim konusunda sizi Allah'a and veriyorum."[51]
9- Resulullah sallallah'u aleyhi ve âli buyurmuştur ki: "Kim Ehlibeytim konusunda beni korursa, Allah indinde bir ahit almış olur."[52]
10- Resul-i Ekrem sallallah'u aleyhi ve âlih buyuruyor ki: "Kim ecelinin mübarek olmasını ve Allah Teala'nın, bahşettiği şeyle onu faydalandırmasını istiyorsa, benden sonra Ehlibeytime iyi davransın."[53]
11- Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih buyurmuştur ki: "Ehlibeytim konusunda bana iyi halef olun."[54]
12- Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlih buyuruyor ki: "Ehlibeytimin iyiliğini isteyin; yarın ben onlar hakkında sizinle mühaseme (mücadele) edeceğim; ben kimin hasmı (takibi, davacısı) olursam, ona hüccet getireceğim; kendisine hüccet getirdiğim kimse de cehenneme girecek."[55] İnşaallah bu verdiğimiz kaynaklar ehlibeyti neden gündemde tutmamızı açıklamıştır.ALLAH'a (c.c) emanet olun

[42] - Bkz. Şevahid-ut Tenzil -Hakim Haskanî-, Tefsir-i Hibrî, Hasais-ul Vahy-il Mubin -İbn-i Bitrik-.
[43] - Bu hadis, bu şekilde ve diğer lafızlarla anlamı mütevatir olarak şu kaynaklarda tahriç edilmiştir: Sahih-i Müslim, c.4, 1873/2408 ve c.5, s.663/3786 ve 3788; Müstedrek -Hakim-, c.3, s.148; Müsned-i Ahmed, c.3, s.14, 17, 26, 59 ve c.4, s.371 ve c.5, s.182, 189; Fezail-us Sahabe -Ahbed b. Hanbel-, c.2, s.603/1035; Hasais -Nesaî-, s.21; Mesabih-us Sünne, c.c.4, s.185/4800 ve s.190/4816; Mecma-uz Zevaid, c.c.9, s.163-164; Câmi-us Sağir -Siyutî-, c.1, s.244/1608; es-Savaik-ul Muhrika -İbn-i Hacer-, s.75 ve 89; Hasais-ul Kubra -Siyutî-, c.2, s.266; Tefsir-ud Durr-ul Mensur -Siyutî-, c.2, s.60; Tefsir-ur Razi, c.8, s.163; Hilyet-ul Evliya, c.1, s.355; Sünen-i Beyhaki, c.2, s.146 ve c.7, s.30; Usd-ul Gabe, c.2, s.13; Tarih-u Bağdad, c.8, s.442; Mu'cem-ul Kebir -Taberanî-, c.3, s.201/3052 vs.
[44] - Müstedrek -Hakim-, c.2, s.266, Câmi-us Sağir -Siyutî-, c.2, s.533/8162; Ruh-ul Meani -Alusî-, c.25, s.32; Tefsir-u İbn-i Kesir, c.c, s.123; Tarih-u Beğdad, c.12, s.91, Hilyet-ul Evliya, c.4, s.306; Savaik-ul Muhrika, s.184 ve 234; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.168, Zehair-ul Ukba, s.120, Kifayet-ut Talib, s.378, Nur-ul Ebsar, s.104 vs.
[45] - Müstedrek-ul Hakim, c.3, s.149 ve Sahih-u Müstedrek-il Hakim, Hasais-ul Kubra -Siyutî-, c.2, s.266; Fezail-us Sahabe -Ahmed b. Hanbel-, c.3, s.671/1145; es-Savaik-ul Muhrika, s.111 ve 140; Zehair-ul Ukba, s.17; Kenz-ul Ummal, c.12, s.96/34155 ve s.101/34188 ve s.102/34189; Câmi-us Sağir -Siyutî-,c.2, s.680/9313; Mecma-uz Zevaid, c.c.9, s.174; Feyz-ul Kadir, c.6, s.297 vs.
[46] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.699/3870; Müstedrek-ul Hakim, c.3, s.149; Sünen-i İbn-i Mâce, c.1, s.52/145; Müsned-i Ahmed, c.c.2, s.142; Usd-ul Gabe, c.7, s.225; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.169; Mesabih-us Sünne, c.4, s.190; Savaik-ul Muhrika, s.187; er-Rıyaz-un Nezire, c.3, s.154; Şevahid-ut Tenzil, c.2, s.27; Menakıb-i Harezmî, s.91; Mu'cem-ul Kebir -Taberani-, c.3, s.30/2619; Kenz-ul Ummal, c.6, s.216; Sünen-i İbn-i Habban, c.7, s.102 vs.
[47] - Müsned-i Ahmed, c.2, s.442; Müstedrek-u Hakim, c.3, s.161; Tarih-u Bağdad, c.7, s.137; Mu'cem-ul Kebir -Taberani-, c.3, s.31/2621; el-Bidayet-u ve'n Nihaye, c.8, s.36; Siret-u A'lam-in Nübelâ, c.2, s.122 ve 125; Tarih-ul İslam, c.3, s.45 vs.
[48] - Tarih-ul Kebir -Buhari-, c.2, s.69-70; Müsned-i Ebi Ye'lâ, c.12, s.383/6951; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.166-167 ve demiştir ki: Bunun senedi güzeldir.
[49] - Mu'cem-ul Evset -Taberanî-, c.6, s.147/5870, yine Mucem-us Sağir -Taberanî-,c.2, s.22; Savaik-ul Muhrika -İbn-i Hacer-, s.152; Kifayet-ut Talib, s.378; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.168 vs.
[50] - Firdevs-id Deylemî, c.4, s.283/6838; Zehair-ul Ukba, s.17; Kenz-ul Ummal, c.6, s.218; Kunuz-ul Hakaik -Abdurrauf Menavî-, s.153, Beyrut-Dar-u Kutub-il İlmiyye; Feraid-us Simtayn, c.c.1, s.45.
[51] - Mu'cem-ul Kebir, c.5, s.183/5027; Kenz-ul Ummal, c.13, s.640/37619; İhkak-ul Hak -Nurullah Hüseynî Tusterî-, c.9, s.434.
[52] - Zehair-ul Ukba, s.18; Yenabi-ul Mevveddet, c.2, s.114/323; İhkak-ul Hakk, c.9, s.418.
[53] - Kenz-ul Ummal, c.12, s.99/34171.
[54] - Savaik-ul Muhrika, s.150; Mecma-us Sağir, c.1, s.50/302; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.163; Yenabi-ul Mecedde, c.1, s.126/62.
[55] - Savaik-ul Muhrika, s.150; Zehair-ul Ukba, s.180.
Alıntı ile Cevapla