Konu Başlıkları: Yaş Farkı Ne Kadar Önemlidir?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Şubat 2009, 10:02   Mesaj No:24

AŞK'ÜL İSLAM

Medineweb Sadık Üyesi
AŞK'ÜL İSLAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AŞK'ÜL İSLAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38
Üyelik T.: 30Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 984
Konular: 245
Beğenildi:29
Beğendi:0
Takdirleri:146
Takdir Et:
Standart Cvp: Evlilikte Tahsil Farkı Önemli midir?

)) ÖNCE Bİ FIKRA YAZAYIM GÜLÜMSEYELİM ;


VARAN-1


Massachusetts Yaşam Sigortası Şirketinin genel müdürü olan Thomas Wheeler
ve karısı, otobanda arabaları ile yol alırken, benzinlerinin bitmek üzere olduğunu fark eder. Otobandan çıkar ve servis alanına girer. Servis alanında sadece bir benzin pompalayıcısı vardır. Pompacı benzin koyarken o da ayaklarım açılsın diye yürümeye başlar. Arabaya geri döndüğünde; karısı ile pompacının koyu bir sohbete daldıklarını görür. O gelince konuşmayı bırakırlar. Arabaya binince pompacı onlara el sallar ve karısına dönerek;
- Seni yeniden görmek güzeldi, der.
Servis alanından ayrılırlarken kocası:
- Tanışıyor musunuz?
Karısı, iç çekerek:
- Evet, tanıyorum, hem de çok iyi. Bir zamanlar aynı lisede okuduk, hatta bir yıl da birlikte çıktık,
Kocası:
- Şanslıymışsın ki karşına ben çıkmışım!, Onunla evlenseydin, genel müdür değil de pompacı karısı olacaktın!
Derince bir soluk alan kadın, kocasına dönerek:
- Hayır sevgilim! Onunla evlenseydim, o genel müdür, sen pompacı olurdun!


VARAN-2

EVLİLER OKUYUN... BEKÂRLAR DERS ALIN... )) (Can Dündar yine üstatlığını konuşturmuş...) Evlilik, inanmadığım halde içerisinde 17 seneyi bitirdiğim bir kurum benim için. 17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son verdiği kurum ayni zamanda da... Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belkide kuruma inanmamaktan geçiyor.

Evliliği toplumun dayattığı şekilde yasamamaktan... Nedir bu dayatmalar?

Erkeğin muhakkak kadından yasça büyük olması, eğitim seviyesinin erkeğin lehine ya da en azından eşit olması bunların sadece ikisi...



Olmaz, yürümez diyor toplum... Erkek yasça büyük olmalı ki, kadına 'hot' dediğinde oturmalı kadın... Yâda yumuşatıyorlar;

-Efendim kadın erkekten önce çöktüğü için (hani doğum falan) küçük olmalıymış yaşı...

Eğitimde de böyle... Kadının çok okumuşu bilmiş olurmuş, evde kalmakmış layıkı... ))))))))))

EŞİM BENDEN 2 YAS BÜYÜK; ne 'hot' dememe gerek kaldı 17 senede, ne de benden önce çöktü...

Yıllar içinde ben yaşlandıkça o gençleşti,

-'Ooo Can bey kapmışınız çıtı rı' esprilerine muhatap dahi oldum.

EŞİM 3 ÜNİVERSİTE BİTİRDİ; ben bi taneyi 9 senede bitirdim..

Ne o bana bilmişlik tasladı, ne ben ona ezik baktım... Kulağa gelen müzik tekse de, onu oluşturan notalar farklıdır der Halil Cibran...

Bunu unutmadık biz.

Ben konuşurken o dinledi, ben dinlerken o konuştu 17 sen e.

O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o 'haklisin bitanem...' dedik,

Öfke bitip fırtına durulduğunda 'ama bi de böyle düşün' de dedik fikrimizi savunurken.

Farklı insanlar olarak görmedik birbirimizi, ayni amaç içi n savaşan neferlerdik bu hayatta...

Asla bilmedik ne kadar para kazandığımızı, ortak cüzdanımızdan gerektiği kadar aldık..

Ne kadar çalarsa çalsın masanın üstünde telefon, kim bu saatte arayan karşı cins diye sorgulamadık da ama...

Sevginin en büyük dostuydu bizim için 'güven'... Ve güvenin ardına saklanmış bir 'saygı' vardı daima...

Ne kavgalar, ne badireler atlattık 17 senede...

Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi sütliman yaşayacaktık...

Bir gün öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez odamın dışında yattım bi gece, misafir odasında...

Gece yarısı kapı açıldı esim;

-'Ne yapıyorsun burada?' diye sordu kapının eşiğinden, 'uyuyorum' dedim buz gibi bi sesle... Gitti, gelmesi 1 dakikasını almıştı elinde yastıkla... 'kay yana' dedi daracık yatakta. 'ne yapıyorsun?' dediğimde 'benim yerim senin yanın, sen gelmezsen ben gelirim' dedi...

Anladım ki o gece, en uzun kavgamız yat saatine kadar sürecek...

Ve bence doğrusu da bu...

Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde kavga ettik, yatak odamız hariç.

Kırsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadık birbirimize...

Toplum kurallarıyla oynasaydık bu oyunu belki de 41 inci çift ol acaktık o listede...

Ama oyunun kurallarını biz koyduk... Nede olsa bizim oyunumuzdu oynanan...

Evlilik; hesapsız içine dalınması gereken bir oyun bence...

Topluma kulaklarını tıkayarak hem de... Ne benim, ne de bizim sözlerimizle...

Sadece gönlünüzden geçtiğince...

Dediği gibi Ataol Behramoğlu'nun;

'...Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına. Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır. Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insan a...

CAN DÜNDAR

Hayat kısa gelen bir battaniye gibidir.

Yukarı çekersin ayak parmakların isyan eder.

Aşağı çekersin omuzların titrer. Ama yine de, neşeli insanlar dizlerini karınlarına çeker, rahat bir uyku uyumayı başarır...


NOT : SEVGİLİ TILSIM...

HAKLI OLABİLİRSİN AMA , BEN HAYATA BU GÖZLÜKLE BAKIYORUM....
TOPLUMSAL BASKILARLA YAPILAN EVLİLİKLER BİR PSİKOLOG OLARAK AÇIKÇA İFADE EDİYORUM Kİ, YÜZDE 90 ÇÖKMEYE MAHKUMDUR..
ER YA DA GEÇ...

SYGLR..
Alıntı ile Cevapla