Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Nisan 2009, 18:38   Mesaj No:2

Seher Yeli

Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seher Yeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 778
Üyelik T.: 02 Şubat 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:54
Mesaj: 421
Konular: 138
Beğenildi:14
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kalbin amelinin dilin ameline üstünlüğü

Kalbin amelinin dilin ameline üstünlüğü

Kalbin ameli dilin amelinden üstündür çünkü, hikmet sahiplerinin ve basiretli kimselerin kalplerinin iyiliği kazanmaları, İblis’in de, hafaza meleklerinin de bilmediği gizli amellerdir. Onlar, fesattan arınmış, temiz, kolaylıkla meydana gelmiş ve sahibine getirisi olan, karşılığı bol, düşmanlık hallerinden ve nefsin hevasından kurtaran amelleridir. Çünkü kul onlara ayakta iken, otururken, yatarken dahi ulaşır. Zira bu kullar akıl sahibi kimselerdir. Akıl sahibi kimseler ise ayakta iken, otururken ve yatarken Allah’ı zikrederler.

Amelden önce ameli bozan kötülüklerden arınmanın önemi

Arınma; kötülükten, üzerine iyiliğin bina edildiği temelde intikal etmektir. Binanın yıkılması ve temelin kalması mümkün olabilirken, temelin yıkılması ve binanın kalması mümkün değildir.

Kim amelden önce arınmazsa, kötülük, kulu iyiliğin faydasından alıkoyar. Kulun kötülüğü terk etmesi ve daha sonra iyiliği talep etmesi daha evladır. Nefs, arınmaktan sıkılır ve arınmanın kendisine ağır gelmesinden dolayı amellere, temizlenmeksizin ibadet etmenin kolaycılığına kaçar.

Kim nefsine özen gösteriyor ve onu helak etmekten korkuyorsa, zeka incelikleri ve derin kavrayış ile sebeplerin nüktelerine varmak ister ve varır da… Ona ulaştığı zaman ona tutunur ve onunla amel eder. Çünkü ameli bozan kötülükleri bilmek, amel etmekten; yolu bilmek, yola çıkmaktan öncedir. Kul eğer akıllı biri ise, nefsini, nefsin hevasını, düşmanını ve kötüyü bilme ihtiyacı daha şiddetlidir; zeki ve nefsine özen gösteren biri ise bunları bilmeye daha çok muhtaçtır.

Çünkü bütün iyilikleri yapmak kul için gerekli değildir, kötülüğün tamamını terk etmek ise kul için gereklidir. Kim kötülüğü terk ederse, iyilik yapmış olur. İyilik yapan her kimse ise iyilerden değildir.

Kulun kötüyü bilmesinde, iyinin de kötünün de bilgisi vardır. Halbuki iyinin bilinmesinde iki bilgi birlikte bulunmaz. Çünkü iyiyi kötüden ayıran her kimse kötüyü terk eder. Bundan sonra kalan şey bütünüyle iyidir. İyiyi bilmek ve fakat iyiyi bozan ve iptal eden felaketlerin, kötünün bulunduğu şeyleri güzelce ayırt edememek mümkündür. Çünkü iyi, kötüye karışmış haldedir, kötü ise bütünüyle kötüdür.
Alıntı ile Cevapla