Konu Başlıkları: Ey Osmanlı!
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22 Nisan 2009, 13:14   Mesaj No:3

KuM TaNeSi

Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 886
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart RE: Ey Osmanlı!

O gözlere sürme Sakal-ı Şerifleri cam ampullere bir bir koydurarak Güzeller Güzelini’nin bu mübarek hilyelerini her insan görsün diyerek dünyanın dört bir tarafına dağıtmıştın. Sadece mübarek sakallar mı? Sen O’na ait her şeye düşkündün. Hz. Peygamber’in Kab Bin Zübeyr’e hediye ettiği mübarek hırkası dönüp dolaşıp senin ülkene geldiğinde heyecanlanmış onu muhafaza etmek için hemen bir cami yaptırmıştın. Hırka-i Şerif’in adıyla anılacak bu camide koruncak olan Peygamber Hırkası bundan böyle halka buradan sergilenecek sen muhafaza edecektin.
Sen O’nun adına da müştaktın. Bu nedenledir ki her yerde O’nun adını anmış O’nun türkülerini söylemiştin. Çocuklarını bile O’nun adıyla uyutmuştun O’nun adıyla büyütmüştün. Tarihte kaç sülale vardır senin kadar Peygamber adını nesillerine çok koyan. Sen çevreni Ahmetlerle Mahmutlarla Mehmetlerle süslemiştin. Topkapı Sarayı avlusunda Güzeller Güzelin’nin sancağını selamlamadan hiçbir sefere çıkmamıştın. Avrupa’da O’nu alaya alan bir oyun sergilendiğinde hasta halinle kükremiş ve: “Tiz o oyunu kaldırın yoksa tüm Alem-i İslam’ı aleyhinize ayaklandırırım” diyerek vefanın en güzel örneğini sergilemiştin. O’nun beldesinden demiryolu hattı geçirirken bu mübarek toprakları gürültüye boğmamak için tren raylarına keçe döşemiştin. O'nun ümmetidir diyerek her sene Süme Ayları ile Hicaz bölgesinin halkına altın ve mücevher dağıtmıştın. Süme Aylarına o kadar çok önem veriyordun ki kervanların İstanbul’dan ayrılma zamanı geldiğinde bütün işlerini bir yana koyuyor onları uğurlamak için bizzat yollara çıkıyordun. Süme Alaylarını uğurlama vazifesinden seni en ağır döneminde Süme Alayının çıkış gününü bir gün öncesine aldırarak onları uğurlama törenine katıldığını tören bitiminde de daha Topkapı Sarayı avlusundan ayrılmadan bir köşeye yığılarak Hakk’ın rahmetine kavuştuğunu hatırlıyor ve sendeki vazife şuurunun hassaiyeti karşısında hayretler içinde kalıyoruz.
Alıntı ile Cevapla