Konu Başlıkları: 28 haftanın misafiri fecr abimiz
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23Haziran 2009, 15:13   Mesaj No:20

FECR

Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.107
Konular: 546
Beğenildi:1003
Beğendi:221
Takdirleri:9161
Takdir Et:
Standart RE: 28 haftanın misafiri fecr abimiz

3: Sizce selefiler ve tasavvufçular arasında tespit ettiğiniz en önemli farklar nelerdir ? Bunlar toplumumuza nasıl lanse ediliyor ? Toplumu bu ikilemden kurtarıp doğru bir algıya oturtmak için başlangıç noktası neresi olmalıdır ? Ve sonraki adımları hangi yönde atmalıyız ?
Selefiler ile Tasavvufçular'ın kendi aralarında bir çok franksiyonları vardır.Genelleme yapmak doğru olmayabilir.Fakat gerek selefiler gerekse tasavvufçular çok önemli bir fark yoktur.
Birisi(Selefiler),Allah Rasulu a.s'den ne gelmişse uyacağız diyerek,Kur'anın akletme, fıkhetme, iradeyle hükmetme kavramlarını bir kenara iterek, sünneti yaşıyoruz diyerek arap örfünü din edinmiştir.Rasulullah'ın insani olarak yaptıkları şekilsel şeyleri din kabul etmişler ve şekilselliği farz saymışlardır.
Tasavvufçular ise, menkibelerini, şeyhlerinin pirlerinin erenlerinin hikayelerini kendilerine din edinmişlerdir. Onlar da aklı, muhakemeyi, düşünmeyi kapının dışında bırakarak dergaha girmişlerdir.
Selefiliğin ve tasavvufçular pratiğin özünde aynıdır.Sadece kaynakları farklıdır.
Selefilerle tasavvufçuların hayata yaklaşım biçimi, tahkiksiz taklitten ibarettir.
Onun için aralarında tek ciddi fark vardır. Kaynak farkı..
Selefiler, sorgusuz, yorumsuz, sünnet diye hadisleri taklit ederler.
Tasavvufçular tasavvuf önderlerini taklit ederler.
her ikisi de Kur'anı raflara kaldırır... Her ikisinde de, kur'an anlaşılmaz.
her ikisinde de, insanın kur'ana aklıyla, düşüncesiyle, iradesiyle yaklaşması reyciliktir.
Her ikisinde de reycilik şeytan işidir. İman dışındadır.
Allah her ikisini de ret ederek, insanlara Akıl etmeyi, düşünmeyi, özgür iradeleriyle seçerek hidayet etmeyi önerir.
Hidayet sadece külli değil, yani sadece dini tümden kabul değil, aksine hem külli hem cüzidir.
"Onlar Rablerinden kendilerine bir ayet geldiğinde işittik ve itaat ettik"derler..
"Onlara gönderdiğimiz her ayet onların imanını artırır"
İmanın külli olmadığını her ayetle güçlendirilerek aynı zamanda cüzi olduğunu gösterir.

Selefilerin ve tasavvufçuların topluma lanse edilmesi arasında da fazla bir fark yoktur.İkisi de kendi anladıkları/yaşadaklarının en iyi ve Allahın istediği yaşam olduğunu söylerler.Selefiler kendi gibi düşünmeyenleri tekfir etmekten çekinmezler,Tasavvufçularda tasavvufa girmeden ve şeyhe bağlanmadan hidayette olunmayacağı inancı vardır çoğunda."Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" sözü tasavvufun temel sözlerindendir.

İnsanlar çevrelerinde ifrad ve tefrit hareketleri gördükleri için ikilem içerinden kurtulamıyorlar.Bu ikilemi çözmek için örnek bir Kur'an neslini oluşturmak gerekir.