Konu Başlıkları: islam'da NİKAH AKDİ
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Ağustos 2010, 16:14   Mesaj No:36

kawakeb31

Medineweb Acemi Üyesi
kawakeb31 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kawakeb31 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 12645
Üyelik T.: 19Haziran 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:urdun
Mesaj: 47
Konular: 4
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

konuyu okuyunca bir yanlis anlama meselesi oldugunu ve konunun yanlis anlama uzerine bina edildigini farkettim.
once sunu soralim: islam nikahi? diye ozel bir kavram kullanimi var midir? yoksa nikah mi vardir? eger islam nikahi diye bir nikahin varligindan sozedecek olursak, bu durumda bati toplumlarindaki evlilikleri, aileleri, bunlardan dogmus cocuklarin neseblerinin mesrulugunu vs hicbirini tanimayan, hepsini yok sayan bir din var gibi algiliyoruz demektir ki bu yanlis bir algidir.
aslolan nikahtir, nikah akdi ile taraflar, oncelikli olarak kendisini taniyanlara sunu deklere etmis olurlar: ey falanca falanca kimseler, beni bir evi ve bir hayati bir kadinla paylasiyorken goreceeksiniz bundan boyle ve bilin ki bu paylasim bir sozlesme ile yapilmaktadir, bir hak ihlali soz konusu degildir, mesru bir iliskidir.
iste bunu duyurmus olmakla o kadin veya erkegi artik bir karsi cinsi ile gorecek olanlar, flort mu ediyor, dost hayati mi yasiyor, bir sevgili mi edinmis gibi fitrata uygun olmayan eylemlerin odagindan bu ikisini cikarmis olacaktir. nikahin duyurulmasi, nikah akdina konu olan taraflari taniyanlara karsi yapilan bir duyurudur zaten, bu kisileri uzaktan yakindan hic tanimayan kisilere bu duyuruyu yapmanin zaten bir anlami yok, eger gerekiyor olsa idi o zaman bunu tum topluma yapmak gerekirdi ki bu gunumuzde mumkun olmayacak birsey. ve bunun gerekmiyor olmasinin nedeni de,
1- nikahli iki kisiyi disarida goren ama bunlari tanimayan kimselerin bu iki kisinin iliskisinin mesruiyetini sormak yada sorgulamak gibi bir haklari yok
2- ille de goren kisiler yorum yapacaklarsa, oncelikle kari-koca olduklarinin varsayimi zorunlulugu
gerekmektedir. iste bu nedenle, kisileri tanimayanlara bunun duyurusunun yapilmis olmasi sarti ve gerekliligi yoktur.

efendimiz aleyhisselam, mekke doneminde hatice annemiz ile ORFI kurallar uzerinden yani nikahin yapilis ve amaci o toplumda o zamana kadar ne idiyse, efendimiz de ayni sartlar icerisinde nikah yapti ve evlendi. peki biz efendimizin risaletinden sonra soyle dedigini gorduk mu: aaaa, ben sirk toplumunun anladigi kurallar uzerinden yapmisim nikahimi, simdi ise islam nikahi diye bir sey var ortada, o halde bu nikahi yeni kurallara gore yenileyeyim. hayir bunu dedigini duymadik, cunku nikahtan kasit ne nikahi olmasi degil, kadin ve erkegin bir sozlesme ile birbirlerine erisim hakkini vermeleridir.

dolayisiyla, nikah adinda bir sozlesme ile aile kurmus herkesin ailesi mesru bir ailedir.
bizim dini nikah, islam nikahi ya da imam nikahi diye bildigimiz nikahin, resmi nikah dedigimiz nikahtan, kanuni gecerliliginin oldugu donemde ele alarak kiyaslarsak hicbir farki yok. dini nikah nedir: osmanli doneminde, nikah hukuki bir sozlesme oldugu icin nikah akdini yapma yetkisi mahkemelere ve kadiliklara verilmis bir yetki idi. evlenecek kisiler sehirde ise kadiliklara gider ve nikahlari yapilir, kadilikca aile mazbatasi duzenlenir, resmen de kayit altina alinmis olurdu. sehir disinda olanlar ise, kadiliklarca imamlara da taninan ayni yetkiden istifade ederek mahalle ya da koyun imaminca bu nikah yapilir ve yine aile mazbatasi duzenlenir, baskadilikca ve daha sonra adalet islerinin en yuksek mercisine intikal ettirilerek devletin aile kutugune islenirdi. ama bugun bakilinca soyle zannediliyor: insanlar imam efendiyi cagirirlar, o da kiyar ve giderdi, ortada bu sozlesmenin ne bir belgesi, ne bir kaydi hicbirsey yok, tamamen sozlu bir akit. hayir, bu kayit altina alinan bir islemdi. iste imam nikahi ordan kalma bir uygulama, yoksa bu imamin meslegine ozgu birsey degil. gunumuzdede biliyorsunuz koylerde muhtarlar devlet adina bircok belgeyi duzenleyip tasdik edebilme yetkisine sahip, ayni bunun gibi. dolayisiyla ortada imam nikahi yada kadi nikahi degil, sadece nikah vardir. nikah da bizzat devgletin adalet mercilerinde kayda alinir bir islemdir. hangi toplumda olursa olsun, kayit altina alinmis aile muessesesi mesru aile muessesesidir. eger boyle olmayacak olsaydi: misal ingiltere, simdi burdaki insanlar aile kurmus olmalarina ragmen cocuklari nesebsiz yada gayri mesru mi diyecegiz? boyle bir mantik olabilir mi hic?

peki gunumuzdeki dini nikahi da yaptiralim anlayisi nerden geliyor? bu, aslen bir gereklilik olmayip (cunku resmi nikah ile taraflar aile olusumunu beyan edip kayit altina aldiriyorlar), zannimca sadece kavramlarimizin curumeye terkedildigi gunumuzde sahip cikilmasi gereken bir uygulama olmasi nedeniyle, bana koklerimi unutturmaya calisanlar, asla bunu yapamayacaksiniz ve goruyorsunuz iste ben kulturume, aslima ihanet etmeyip sahip cikiyorum bildirisi mahiyetinde yapilmalidir. mutlak gereklilik yoktur.
iranda olsun arabistanda olsun, nikahlar taraflarin bizatihi adalet bakanligina muracati ile orada bir memurun (ki memur dini bir vasfi olan kisi de dedil, sadece bir memur. cunku burada mesru otoritenin yetkilendirmis olmasi ve akdi yapanin sadece musluman olmasi yeterli) nikahi yapmasi ile aile belgesi verilmekte ve kayit altina alinmaktadir.

tabi ki su var: diyeceksiniz ki mihr konusunda resmi nikah duzenleme getiriyormu: hayir getirmiyor, iste dini nikahla taraflar arasinda bu duzenlemeyi de yapmis oluyorlar. ama burada sunu sormak lazim, herkes elini vicdanina koysun: varlikli bir adam ila bir hanim evlendiler, resmi nikahin yaninda dini nikahi da yaptilar. adam mihr olarak 10 bilezik veya 20-30 farketmez.. vermis olsun. zamanla da anlasamadilar ve bosandilar. bu durumda, aman mihrimizi de duzenleyelim diye yaptiklari dini nikaha bagli kalarak kadin sunu diyebilecekmi: e napalim, bosaniyoruz ve mihr ne ise onu alirim ancak. hayir demiyecek, resmi nikahtan kaynakli tum haklarini kullanip bosandigi kisiden varlik anlaminda pay almaya calisacak. demekki bunu savunuyor olmaya ragmen, buna riayet edilemiyor cogu zaman.

peki o halde miras ayeti neden var? cuku nikah devreye girdigi anda verasetin de hukumleri dogmus oluyor.
bu sunun icindir: icinde yasadiginiz toplumda, zorunlu yada istekli olarak idaresini tanidiginiz otoritenin miras konusundaki hukumlerine uymak zorundasiniz.
eger ki hukuki duzenlemeler acisindan kendi hukukunuzu yani islam hukukunu islettiginiz bir durum sozkonusu ise, yani muslumanlar olarak bagimsiz bir devlet kurup devletin duzenini de islami yasalarla olusturmussaniz, o zaman miras hukuku bizi baglar.
veya diger yol da sudur: bosanma veya olum sebebiyle miras birakilacak yada maldan kendisine birseyler verilecek taraflar, mevcut kanunlar altinda da olsalar anlasip bunu yazili bir metne dokerler, mahkemeye derler ki biz miras yada paylasimda bu sekilde anlastik. mahkeme onu reddetmiyor zaten. bu anlamda islamin mal paylasimi ve miras hukumlerini de uygulayabilmek mumkun.
kisacasi, otoriteniz islami degil ise, orfi olana yani mevcut uygulanana tabi olmakta beis yok. peki ne sartla beis yok? bu bir zorunlu kabul surecidir, toplum degistiginde otorite elbet degisir, o zaman islamin onerdigini zaten uygulamaya koyarsiniz.
aksi halde ozellikle bayanlara sormus olayim: dini nikah mutlak bir gereklilik ise, soylermisiniz sirf dini nikah ile kaciniz evli kalmayi goze alir ve kabul edersiniz gunumuzde? peki bu dini nikahin yanlis olusundan kaynakli bir kabullenmeyis mi? hayir, otorite nezdinde gecerlilikle alakali bir konu bu. yani is geliyor yine hukuki baglayicilikda bitiyor.
Alıntı ile Cevapla