Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 Eylül 2010, 11:27   Mesaj No:11

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Değerli arkadaşım alıntı yazınızın sünnetle ilgili büyük kısmına katılıyorum. Peygamberimiz İslam ı yayma çabasında iken dahi, ona birçok iftiralar attılar, bugünde onun adına uydurulan sözleri, ona isnat ederek iftiralar atılmaktadır. Peygamberimizi anlatırken şu sözler zaten peygamberimizin kur’andan ayrı bir söz söylemeyeceğini, yaşamayacağının da göstergesidir.

(Çünkü Rasulullah’ın tüm eylemleri, onu yaratan Allah içindir. Onun gayesini yaşatmak için mücadele etmiştir. Sadece onu has kılmak ve onu birlemektir.)

(Rasulullah’ı anlamak, onun getirdiğine iman etmek ve getirdiklerini tebliğ etmek bizim görevimiz ve misyonumuz olmalıdır.)


Peygamberimizin yolunda gittiğimizi söylerken yazıda da bahsedildiği gibi, ne yazık ki ideolojilerin, kısır çekişmelerin sen ben kavgasının içinde, İslam ı yaşamayı seçmişiz. Yazıda katılmadığım bir düşünce var. Yazıdan önce bir alıntı yapalım.

(Ne yazık ki; başımızdaki en büyük risk, faktör, kanun SECULARİZM(LAİKLİK), bizim insanlığımızın benliğine, ruhuna, kalbine, yüreğine nüfuz etti ve orada kökleşmeye başlayıp, filizlendi. Buna sebep olan bizim irademiz ve takva yetersizliğimizdir.)

Bu sözleri ve laiklik konusunu sizlerle konuşmak istiyorum. Laiklik dinsizlik demek değildir. İnsanlar laik olamaz, laik devletin topluma din adına davranış şeklidir, daha başka bir ifadeyle DİN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR. Peki, bu davranış şekli günümüzde ülkemizde nasıl uygulanıyor, Dünya da medeni ülkelerde nasıl uygulanıyor, işte bu sorunun cevabını bu yoldan gidersek doğru buluruz.

Laik yönetim demek Devlet olarak, Ülkesinde yaşayan tüm insanların, dini inançlarına aynı seviyede yaklaşması demektir. Medeni Laik ülkelere bakalım. Bu Ülkede İster Hıristiyan ol, ister Müslüman ol ya da bir başka din mensubu ol, din konusunda devlet hiçbir zaman tek tip bir kanun çıkarıp, bir diğer inancı zor durumda bırakmaz. Daha doğrusu insanların inançlarına karışmaz, fakat onların inançlarını istedikleri gibi özgürce yaşamalarını sağlayacak ortamı hazırlar. Bir dinin, diğer bir dine hükümranlığını, baskısını önler. Kendi inançlarında özel günleri geldiğinde, hepsi ayrım gözetilmeden tatillerini de yaparlar, gitmeleri gereken yerlere de giderler. Örneğin Avrupa ve Amerika da laik yönetim şekli olmasa, orduları içindeki farklı dinlere, aynı derece de yaklaşmaları da mümkün olmazdı. Hepsinde papaz, haham ve Müslümanlar içinde hoca, ibadet yeri tahsis edilmiştir. Bizler eğer bu ülkelerde doğmuş ya da yaşıyor olsaydık, sizce dinimizi özgürce yaşadığımız halde, bu yönetim ve davranış şekli kötü bir yönetim şekli diyebilir miyiz?

Şimdi de Ülkemize bakalım gerçekten Laik yönetim ülkemizde, bahsettiğimiz diğer ülkelerde yaşandığı gibimi yaşanıyor? İşte bunu söylemek hiç mümkün değil. Ülkemizde bizi yönetenler onlarca yıldır, ne yazık ki Laik yönetimi kendi kafalarına göre değiştirmişler, şekillendirmişler daha sonrada bu laik yönetimdir diye bizlere sunmuşlardır. Tabi bozulan bir yönetim şeklini de toplum yanlış algıladığı için de, bir türlü kabullenememiş ve düşman olmuştur. Düşünün lütfen laik yönetimi olan Tüm Avrupa ülkesinde bizim insanımız başını örterek, Üniversite de okuyabiliyor, ama Ülkemizde okuyamıyor. Şimdi soralım kendimize, Avrupa da neden başını örterek okuyabiliyor, çünkü orada Laik devlet yönetimi varda ondan okuyor. Peki, bizde neden okuyamıyor? Çünkü bizde sulandırılmış, kişilere göre ayar edilmiş bir laik yönetimi varda ondan okuyamıyor. Bu durumda Laik yönetimin tamamına mı düşman olmak lazım, yoksa ülkemizde yanlış uygulanan kısmına mı karşı çıkmak gerekir?

Bu yönetim şeklinin acaba kur’ana, İslam a uygun olup olmadığına bakalım şimdide. Çünkü bu bizim için çok önemli. İslam dini, dinde zorlamanın olmadığını söyler bizlere. İslam ı anlatmak istiyorsan zorla değil akılla, mantıkla ve güzellikle yapmamız gerektiği uyarısını yapar rabbim. Hatta peygamberimize de, sen güzellikle onlara yaklaşmasaydın, seni terk ederlerdi diyerek, bizlere nasıl bu dini anlatmamız gerektiği yolunu da gösterir. Peygamberimizin devrini düşünelim. Peygamberimiz aynı zamanda devlet başkanıydı hatırlayınız. Yönettiği toplumun içinde her inançtan insanlarda vardı, hepsi Müslüman değildi. Çünkü ona bir olay için gelen, diğer dinlerden olan insanların danıştığını, hatta onun karar vermesini istediklerini hepimiz çok iyi biliyoruz. O devirden o kadar bilgi bizlere ulaşmıştır, bir tanesinde peygamberimizin diğer inançlara karşı tavır aldığını, hatta Müslüman ile diğer dinlere mensup olan kişiler arsında ayrım yaptığını duyan var mı? Peygamberimizin yönetiminde diğer insanların inançlarını yaşamalarında zorluk çektiğini kimse söyleyemez, hatta her inanç özgürce dinini yaşamıştır. İşte dostlar bunun adı laikliktir. Bir yönetimin her inanca aynı seviyede yaklaşması ve onlara kolaylıklar sağlamasıdır laiklik. İnsanlar laik olmaz, devletlerin yönetiminde geçerlidir. Osmanlı devletini ve azınlık dinlerine tavrını düşünün lütfen. Bugün laik yönetim şekli, o gün Osmanlının da azınlık dinlere karşı tavrının aynısıdır. Hiçbir zaman dinlerine karışmamış, onları özgür bırakmış, dini kanunlar çıkarıp Osmanlıda yaşayan tüm insanları uyması için mecbur etmemiştir.

Bizler Ülkemizde yaşanan laik yönetimin yanlışlığına, hep birlikte karşı çıkalım, ama bizim dinimizin de özü olan din özgürlüğünü sağlayan bir yönetime, asla düşman olmayalım. Bugün Avrupa da Laik bir yönetimin olmasındandır ki, orada çalışan Müslüman işçilere, iş vaktinde namaz kılmak isteyenlere izin vermektedirler. Yine orada laik yönetim olduğundan, Müslüman âleminin dini bayramlarında onlarda izinli olmaktadırlar. Bu yönetim şekli Ülkemizde yanlış uygulanıyor diye, ona düşman olmak yerine, bizim ülkemizde de doğru uygulanmasını sağlayalım. Örneğin başını Üniversite de örtmek isteyen kardeşimiz, Avrupa da örterek okuyabiliyorsa bizde de örtebilmeli. Cuma namazına gitmek isteyen bir Müslüman, devlet memuru ya da işçi, ne olursa olsun gidebilme kolaylığı sağlanmalı. Buna benzer yanlışların yapılması bizleri doğru bir yönetim şekline düşman yapmak yerine, tüm medeni ülkelerde uygulanan şeklinin Ülkemizde de uygulanması için çaba göstermek olmalıdır.
Dilerim bir gün bu yanlışlıklar, Ülkemizde de sona erer. Her insan özgürce dinini yaşar. Din özgürlüğü olmayan toplumlar, asla ayakta kalamaz.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
Alıntı ile Cevapla