Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL,Açılış Tarihi:  05 Ocak 2015 (22:40), Konuya Son Cevap : 02Haziran 2021 (12:01). Konuya 5 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı2Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen Mevlüt HÖNÜL
  • 1 Beğenilen Kara Kartal
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme: Değerlendirme: Toplam 1 oy almıştır,  ortalama Değerlendirmesi 5,00 puandır.
Alt 05 Ocak 2015, 22:40   Mesaj No:1
Medineweb Aktif Üyesi
Mevlüt HÖNÜL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Mevlüt HÖNÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 18779
Üyelik T.: 20 Mayıs 2012
Arkadaşları:6
Cinsiyet:
Memleket:Malazgirt
Yaş:47
Mesaj: 151
Konular: 93
Beğenildi:17
Beğendi:0
Takdirleri:32
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Bu Namazı Kim Kılacak?

Bu Namazı Kim Kılacak?

İslam’ın dinamikleri arasında başı çeken namaz ibadetini “destek vermek/desteklemek” olarak sunan zihniyetin asıl amacı, hem nassla hem de yaşanarak -canlı şekilde- bize ulaşmasına rağmen kendi nefislerine ağır geldiği için iptal etmek, böylece namazı dinin -dolayısıyla hayatın- dışına çıkarmaktır.

Namaz, kul ile Allah arasında kesintiye uğraması mümkün olmayan bir bağlılığı ifade eder, günlük yaşam içerisinde arınma, kulluğu ifade etme, alçak gönüllü olma, serkeşlikten uzak durma, Rab karşısında acziyeti kabul anlamı taşır. Gerçek manada idrak edilerek kılınan namaz, zalimlerin karşısında eğilmeyen başı Allah’ın huzurunda tevazu ile eğmektir.

Kur’an’da namaz tehire dahi izin verilmeyecek derecede kuvvetli bir farzdır. Allah Resul’ünün ve sahabelerin hayatlarının her safhasında en canlı örnekliği ile eyleme dökülmüştür. Savaş esnasında dahi tehir edilmeyen bir ibadeti bugün basit bir algı ile sadece “desteklemek” şeklinde tanıtanlar, tıpkı ifrat ve tefrit hususunda eleştirdikleri kesimler gibi kavramları yozlaştırıyorlar.

Namaz ibadetinin zihin dünyasında ve hayat içerisinde yansıması nasıl olmalıdır, bunu izah etmemiz gerekir. Din adına sahih-mevzu ayrımı yapmaksızın “hadis” olduğu öne sürülen her sözü baş tacı yapan, yığınla uydurmayı dinden saymakta ısrar eden muhafazakârlığın hâkimiyeti altındaki bir ülkede yaşamaktayız.

Bu ortamda öncelikle namazı küfür ideolojilerinin karşısında dertlenmeyen, kıldığı namazın sosyal boyutunu oy vereceği parti kadar önemsemeyen, zengin ile fakir arasındaki uçurumu görmeyen, ailesinin, evladının, komşusunun derdi ile dertlenmeyen, bol abdestli-namazlı profesyonellerin propagandasını yaptığı ibadet anlayışından tenzih etmek zorundayız.

Kılınan/kıyılan namazlarda Fatiha’nın mesajından bihaber, bol şeddeli ayetler okuyan ve Kur’an’ın ne dediğinden habersiz olan kafalar İhlâs Suresi’ni okuyup “Qul hu vallahu ehad” derken sosyal yaşamda “ehad”ın ne anlam ifade ettiğini düşünme zahmetine girmiyorlar. Serbest piyasa ekonomisi üzerinde düşünmeyen zihin, namaz ile ekonomik adalet arasında bağ kurmuyor, felaha ermek için kendince uygun gördüğü bir cemaate dâhil oluyor lakin “ehad”ın sosyal, siyasî, ekonomik alandaki karşılığı üzerinde kafa yormuyor.

Oysa namazın kazandırdığı yetileri elde etmiş olsa milli eğitimi, ekonomiyi, hukuk sistemini, iktidarı vs. sorgulamak zorunda kalacak, adaletsiz gelir dağılımından, taşeronluk sistemine kadar her şeyi sorgulaması gerekecek. Ne var ki, saati kurup sabah namazına kalkıyor, soğuk suyla abdest alıyor, uzun uzun secdede kalıyor, ancak gündelik hayatta sistemin kıblesine dönerek yaşıyor.

Eğer namaz dinin direği ise, öncelikle namazın şuuruna varmak gerekiyor, zira şuuruna varılmayan namaz dinin direği değildir. Dolayısıyla bu ezberi bozmak lazım, namazın ehemmiyetini küçümsemeden onun sosyal hayatta ifade ettiği anlamı idrak etmek ve bunu anlatmak gerek.

Zorlayıcı yaklaşımlar ise ayrı bir dert. Yıllarını yurtlarda geçiren gençlerin ilk fırsatta maruz kaldıkları baskılardan yakınmaları yabana atılacak gibi değildir. Birtakım yurtlarda ve öğrenci evlerindeki uygulamalar gençleri namazdan soğutmaktadır, bununla birlikte yerleştirilmeye çalışılan namaz anlayışının sosyal yaşamda karşılığı yoktur, aksine söz konusu anlayış hem namaz kılan hem de yaşam içerisinde sistemin kıblesine yönelen, rejime methiyeler dizen bireyler var etmektedir. Bu yolla tevhid mesajı ölülerin kitabı haline getirilmekte yaşayanların dünyasından uzak tutulmaktadır.

“Namaz dinin direğidir” diyebilmemiz için öncelikle namazın içini doldurmamız gerekmektedir. Siyasî ideolojilerin hâkim olduğu bölgelerde sistemin zalimliğini, iktidarın ikiyüzlülüğünü, söz konusu ideolojilere mensup gençler kadar anlayamamış olan namaz sever amcalar, şeklen namaz kılmakla namazın içini doldurmak arasındaki farkı kavrayamamışlardır. Namaz sever amcalarımız yaşam içerisinde kıblesine yöneldikleri sistemin hacı adaylığı üzerinden dahi nasıl bir vurgun yaptığını, ne tür torpil mekanizmaları işlettiğini sorgulayamayacak şekilde namaz kılmaktadırlar.

Namaz kılan ama var olan sorunlarla ilgilenmeyen, camiden çıktığında yanı başında zulme uğrayanı görmeyen, serbest piyasa ekonomisinin nasıl bir üçkâğıtçılık olduğunu bilmeyen, gerçekte neye taptığının farkında olmayan muhafazakâr zihin, felaha ermenin anlamını ancak namazın şuuruna vardığında idrak edebilir. Bu bağlamda namaz, Allah’ın dinini yeryüzünde ikame etmek için mal ve canla yapılan mücadelenin önemli bir parçasıdır. Dinin direği Tevhid’dir, namaz ise Tevhid’in sosyal, ekonomik, siyasal ve hukukî anlamda bireysel ve toplumsal olarak dile getirilmesidir.

Günümüzde içi boş namaz propagandası yapan zihnin temel derdi Tevhid midir, yoksa belirli hareketleri yerine getirmek suretiyle büyük bir yükten kurtulmak mıdır? Tapınmaya indirgenmiş bir namaz anlayışıyla hareket eden muhafazakâr zihin, bu tür bir namazla hemen her alanda var olan yamuklukların, sahtekârlıkların, sömürünün, ribanın üzerini örtebilir, komşusu aç iken tok yatanı, kendisi için istediğini başkası için isteyemeyecek kadar bencil olanı, dara düşen için “Bize ne?” diyeni, hırsızı, arsızı, yolsuzu temize çıkarabilir. Böylece kendisi gibi halk nezdinde itibar kazanmak amacıyla namaz borcunu “eda eden” kimseleri safına katabilir, ancak Maun Suresi’nden kaçamaz.

Allah bizlere öncelikle tağutu reddetmemizi emretmektedir, dolayısıyla Müslüman, bilinçli bir şekilde Allah’a yönelebilmek için önce “Lâ” demeyi öğrenmek zorundadır, aksi takdirde onun İslam’la arasındaki bağ pamuk ipliğine bağlıdır. Bunun yanı sıra toplum içinde kalıplaşmış ön yargıları Kur’an terazisinde tartmamız gerekmektedir. Allah’ın kelâmı bütün çağlara hitap etmektedir, dolayısıyla Allah, Ehl-i Kitab’a yönelik uyarılarını indiği dönemle ve belli bir inanç grubuyla sınırlamamış, kıyamete kadar tüm insanlık için geçerli kılmıştır.

Bugün İslam âleminde sahte rabler, sahte ilahlar çoğalmıştır, para, mal-mülk, makam-mevki, evlat, şan-şöhret, cinsellik, bütün bunlar kutsanmış, bir nevi put haline getirilmiştir. Namaz kulluk görevimizdir ve bunun da temeli Tevhid’dir, dolayısıyla asıl amaç Tevhid’in ikamesidir, aksi halde namazın kılınıp kılınmaması herhangi bir anlam ifade etmez.

Bunca ifsat ve yıkım içinde namaz kılan Müslüman vicdanen rahat mıdır? Eğer rahatsa, henüz nefis putunu kıramamış demektir. İlahî emirlere meydan okuyan, adaleti yok eden, her yanı zulüm ve kargaşaya boğan, dünyanın dört bir yanını cehenneme çeviren beşerî sistemler ve söz konusu sistemleri ihdas eden tağutlar bu dünyanın kanseridirler. Günümüz Müslüman’ı tağuta, dolayısıyla tağutî sistemlere “Lâ” demeksizin namaz kıldıkça zulüm başımızdan eksik olmayacaktır.

Namaz ibadetini Kur’an ayetlerinin nüzûl sırası çerçevesinde ele aldığımızda, bu ibadetin yoksulları, yetimleri, zulme uğrayanları, borçlu olanları himaye etme, onlara yardımcı olma anlayışı üzerine bina edildiğini görürüz. Zulüm sistemlerini alaşağı eden namazı kim kılacak, cevaplanması gereken asıl soru budur, biz bu namazı kılacak mıyız, yoksa bizden sonra gelecek olanlara mı havale edeceğiz?

Kuşkusuz emperyalizmin işgali altında inleyen milyonlarca insan varken hiçbir şey yokmuş gibi dertsiz, tasasız, sancı çekmeden kılınan namaz bir tür uyuşturucudur. Profesyonel din tüccarlarının anlattıkları namaz Allah Resulü Muhammed’in ve ashabının kıldıkları namaz değildir, öncelikli olarak bilinmesi ve anlatılması gereken budur.

Mevlüt HÖNÜL
Malazgirt
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kara Kartal beğendi.
__________________
“...Kendinizi satmayınız. Hür, özgür insanlar olunuz, kendini satan satıcılardan olmayınız”
İmam HÜSEYİN (a.s)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Seküler Cemaat-Tarikatlar ve Modern Kölelik Makale ve Köşe Yazıları AlimOğlu 47 18108 15 Eylül 2016 23:11
Akletmez misiniz? Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları Mevlüt HÖNÜL 0 2462 18Haziran 2016 01:59
İRTİCA’YA KARŞI İSLAM / Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları Yitiksevda 4 2064 22 Şubat 2016 22:34
Mü’min Kime Derler? /Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları Mevlüt HÖNÜL 0 1744 26 Ocak 2016 22:38
Allah’ın Hükmüne Meydan Okuyanlar/ Mevlüt Hönül Makale ve Köşe Yazıları 'Yolcu' 3 2134 10 Mayıs 2015 22:35

Alt 06 Ocak 2015, 11:34   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
İslaminesil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:İslaminesil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 40187
Üyelik T.: 20 Mart 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Wan
Yaş:42
Mesaj: 2.709
Konular: 316
Beğenildi:1404
Beğendi:590
Takdirleri:533
Takdir Et:
Standart Cevap: Bu Namazı Kim Kılacak?

Yüreğine sağlık hacım...
__________________
Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin
Alıntı ile Cevapla
Alt 06 Ocak 2015, 13:12   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
Allahın kulu_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Allahın kulu_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 33478
Üyelik T.: 09 Kasım 2013
Arkadaşları:29
Cinsiyet:
Memleket:sıratı mustakım
Yaş:48
Mesaj: 2.632
Konular: 164
Beğenildi:1153
Beğendi:1570
Takdirleri:5244
Takdir Et:
Standart Re: Bu Namazı Kim Kılacak?

Nsmaz dinin diregidir Allahin emridir bir musluman namaz kilmak zorundadir cunku farzdir
Cevrenizde ornek insan yoksa siz ornek olup namaz kilmak zoorundasiniz
Namaz kilmamak icin ucuz bahaneler bulamazsiniz dersenjz seytanin fitnesi amenna boyle konusmak
Muslumana yakismaz tabi muslumsnsa eger ivi bos namaz yoktur ici bos musluman vardir
__________________

Vakit namazinizi kildiniz mi?
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle:
Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz.
Alıntı ile Cevapla
Alt 06 Ocak 2015, 13:55   Mesaj No:4
Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart Cevap: Re: Bu Namazı Kim Kılacak?

Alıntı:
Allahın kulu_ Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Nsmaz dinin diregidir Allahin emridir bir musluman namaz kilmak zorundadir cunku farzdir
Cevrenizde ornek insan yoksa siz ornek olup namaz kilmak zoorundasiniz
Namaz kilmamak icin ucuz bahaneler bulamazsiniz dersenjz seytanin fitnesi amenna boyle konusmak
Muslumana yakismaz tabi muslumsnsa eger ivi bos namaz yoktur ici bos musluman vardir
Allah'ın Kulu Kardeşim konuyu bir daha okumanızı rica edecem.
__________________
Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır .

-İmam Ali- (a.s)
Alıntı ile Cevapla
Alt 06 Ocak 2015, 22:17   Mesaj No:5
Medineweb Emekdarı
Allahın kulu_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Allahın kulu_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 33478
Üyelik T.: 09 Kasım 2013
Arkadaşları:29
Cinsiyet:
Memleket:sıratı mustakım
Yaş:48
Mesaj: 2.632
Konular: 164
Beğenildi:1153
Beğendi:1570
Takdirleri:5244
Takdir Et:
Standart Cevap: Bu Namazı Kim Kılacak?

Alıntı:
Mevlüt HÖNÜL Üyemizden Alıntı Mesajı göster
İslam’ın dinamikleri arasında başı çeken namaz ibadetini “destek vermek/desteklemek” olarak sunan zihniyetin asıl amacı, hem nassla hem de yaşanarak -canlı şekilde- bize ulaşmasına rağmen kendi nefislerine ağır geldiği için iptal etmek, böylece namazı dinin -dolayısıyla hayatın- dışına çıkarmaktır.

demişsiniz ki namaz bazıları tarafından hayatın dışına atılıyor bende yazımda bu kimseler için cevap yazdım dedim ki namaz namaz dinin direğidir


Namaz, kul ile Allah arasında kesintiye uğraması mümkün olmayan bir bağlılığı ifade eder, günlük yaşam içerisinde arınma, kulluğu ifade etme, alçak gönüllü olma, serkeşlikten uzak durma, Rab karşısında acziyeti kabul anlamı taşır. Gerçek manada idrak edilerek kılınan namaz, zalimlerin karşısında eğilmeyen başı Allah’ın huzurunda tevazu ile eğmektir.

Kur’an’da namaz tehire dahi izin verilmeyecek derecede kuvvetli bir farzdır. Allah Resul’ünün ve sahabelerin hayatlarının her safhasında en canlı örnekliği ile eyleme dökülmüştür. Savaş esnasında dahi tehir edilmeyen bir ibadeti bugün basit bir algı ile sadece “desteklemek” şeklinde tanıtanlar, tıpkı ifrat ve tefrit hususunda eleştirdikleri kesimler gibi kavramları yozlaştırıyorlar.

Namaz ibadetinin zihin dünyasında ve hayat içerisinde yansıması nasıl olmalıdır, bunu izah etmemiz gerekir. Din adına sahih-mevzu ayrımı yapmaksızın “hadis” olduğu öne sürülen her sözü baş tacı yapan, yığınla uydurmayı dinden saymakta ısrar eden muhafazakârlığın hâkimiyeti altındaki bir ülkede yaşamaktayız.

Bu ortamda öncelikle namazı küfür ideolojilerinin karşısında dertlenmeyen, kıldığı namazın sosyal boyutunu oy vereceği parti kadar önemsemeyen, zengin ile fakir arasındaki uçurumu görmeyen, ailesinin, evladının, komşusunun derdi ile dertlenmeyen, bol abdestli-namazlı profesyonellerin propagandasını yaptığı ibadet anlayışından tenzih etmek zorundayız.

bu kimselere müslüman denmez komsusu açken tok yatan bizden değildir

Kılınan/kıyılan namazlarda Fatiha’nın mesajından bihaber, bol şeddeli ayetler okuyan ve Kur’an’ın ne dediğinden habersiz olan kafalar İhlâs Suresi’ni okuyup “Qul hu vallahu ehad” derken sosyal yaşamda “ehad”ın ne anlam ifade ettiğini düşünme zahmetine girmiyorlar. Serbest piyasa ekonomisi üzerinde düşünmeyen zihin, namaz ile ekonomik adalet arasında bağ kurmuyor, felaha ermek için kendince uygun gördüğü bir cemaate dâhil oluyor lakin “ehad”ın sosyal, siyasî, ekonomik alandaki karşılığı üzerinde kafa yormuyor.

kuran ı kerimin buyurduğu gibi Kur?anı öğüt almak için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan yok mu?) [Kamer 17]
Oysa namazın kazandırdığı yetileri elde etmiş olsa milli eğitimi, ekonomiyi, hukuk sistemini, iktidarı vs. sorgulamak zorunda kalacak, adaletsiz gelir dağılımından, taşeronluk sistemine kadar her şeyi sorgulaması gerekecek. Ne var ki, saati kurup sabah namazına kalkıyor, soğuk suyla abdest alıyor, uzun uzun secdede kalıyor, ancak gündelik hayatta sistemin kıblesine dönerek yaşıyor.

taklidi iman olsa gerek

Eğer namaz dinin direği ise, öncelikle namazın şuuruna varmak gerekiyor, zira şuuruna varılmayan namaz dinin direği değildir. Dolayısıyla bu ezberi bozmak lazım, namazın ehemmiyetini küçümsemeden onun sosyal hayatta ifade ettiği anlamı idrak etmek ve bunu anlatmak gerek.

Zorlayıcı yaklaşımlar ise ayrı bir dert. Yıllarını yurtlarda geçiren gençlerin ilk fırsatta maruz kaldıkları baskılardan yakınmaları yabana atılacak gibi değildir. Birtakım yurtlarda ve öğrenci evlerindeki uygulamalar gençleri namazdan soğutmaktadır, bununla birlikte yerleştirilmeye çalışılan namaz anlayışının sosyal yaşamda karşılığı yoktur, aksine söz konusu anlayış hem namaz kılan hem de yaşam içerisinde sistemin kıblesine yönelen, rejime methiyeler dizen bireyler var etmektedir. Bu yolla tevhid mesajı ölülerin kitabı haline getirilmekte yaşayanların dünyasından uzak tutulmaktadır.

“Namaz dinin direğidir” diyebilmemiz için öncelikle namazın içini doldurmamız gerekmektedir. Siyasî ideolojilerin hâkim olduğu bölgelerde sistemin zalimliğini, iktidarın ikiyüzlülüğünü, söz konusu ideolojilere mensup gençler kadar anlayamamış olan namaz sever amcalar, şeklen namaz kılmakla namazın içini doldurmak arasındaki farkı kavrayamamışlardır. Namaz sever amcalarımız yaşam içerisinde kıblesine yöneldikleri sistemin hacı adaylığı üzerinden dahi nasıl bir vurgun yaptığını, ne tür torpil mekanizmaları işlettiğini sorgulayamayacak şekilde namaz kılmaktadırlar.

Namaz kılan ama var olan sorunlarla ilgilenmeyen, camiden çıktığında yanı başında zulme uğrayanı görmeyen, serbest piyasa ekonomisinin nasıl bir üçkâğıtçılık olduğunu bilmeyen, gerçekte neye taptığının farkında olmayan muhafazakâr zihin, felaha ermenin anlamını ancak namazın şuuruna vardığında idrak edebilir. Bu bağlamda namaz, Allah’ın dinini yeryüzünde ikame etmek için mal ve canla yapılan mücadelenin önemli bir parçasıdır. Dinin direği Tevhid’dir, namaz ise Tevhid’in sosyal, ekonomik, siyasal ve hukukî anlamda bireysel ve toplumsal olarak dile getirilmesidir.

Günümüzde içi boş namaz propagandası yapan zihnin temel derdi Tevhid midir, yoksa belirli hareketleri yerine getirmek suretiyle büyük bir yükten kurtulmak mıdır? Tapınmaya indirgenmiş bir namaz anlayışıyla hareket eden muhafazakâr zihin, bu tür bir namazla hemen her alanda var olan yamuklukların, sahtekârlıkların, sömürünün, ribanın üzerini örtebilir, komşusu aç iken tok yatanı, kendisi için istediğini başkası için isteyemeyecek kadar bencil olanı, dara düşen için “Bize ne?” diyeni, hırsızı, arsızı, yolsuzu temize çıkarabilir. Böylece kendisi gibi halk nezdinde itibar kazanmak amacıyla namaz borcunu “eda eden” kimseleri safına katabilir, ancak Maun Suresi’nden kaçamaz.

Allah bizlere öncelikle tağutu reddetmemizi emretmektedir, dolayısıyla Müslüman, bilinçli bir şekilde Allah’a yönelebilmek için önce “Lâ” demeyi öğrenmek zorundadır, aksi takdirde onun İslam’la arasındaki bağ pamuk ipliğine bağlıdır. Bunun yanı sıra toplum içinde kalıplaşmış ön yargıları Kur’an terazisinde tartmamız gerekmektedir. Allah’ın kelâmı bütün çağlara hitap etmektedir, dolayısıyla Allah, Ehl-i Kitab’a yönelik uyarılarını indiği dönemle ve belli bir inanç grubuyla sınırlamamış, kıyamete kadar tüm insanlık için geçerli kılmıştır.

Bugün İslam âleminde sahte rabler, sahte ilahlar çoğalmıştır, para, mal-mülk, makam-mevki, evlat, şan-şöhret, cinsellik, bütün bunlar kutsanmış, bir nevi put haline getirilmiştir. Namaz kulluk görevimizdir ve bunun da temeli Tevhid’dir, dolayısıyla asıl amaç Tevhid’in ikamesidir, aksi halde namazın kılınıp kılınmaması herhangi bir anlam ifade etmez.

Bunca ifsat ve yıkım içinde namaz kılan Müslüman vicdanen rahat mıdır? Eğer rahatsa, henüz nefis putunu kıramamış demektir. İlahî emirlere meydan okuyan, adaleti yok eden, her yanı zulüm ve kargaşaya boğan, dünyanın dört bir yanını cehenneme çeviren beşerî sistemler ve söz konusu sistemleri ihdas eden tağutlar bu dünyanın kanseridirler. Günümüz Müslüman’ı tağuta, dolayısıyla tağutî sistemlere “Lâ” demeksizin namaz kıldıkça zulüm başımızdan eksik olmayacaktır.

Namaz ibadetini Kur’an ayetlerinin nüzûl sırası çerçevesinde ele aldığımızda, bu ibadetin yoksulları, yetimleri, zulme uğrayanları, borçlu olanları himaye etme, onlara yardımcı olma anlayışı üzerine bina edildiğini görürüz. Zulüm sistemlerini alaşağı eden namazı kim kılacak, cevaplanması gereken asıl soru budur, biz bu namazı kılacak mıyız, yoksa bizden sonra gelecek olanlara mı havale edeceğiz?

Kuşkusuz emperyalizmin işgali altında inleyen milyonlarca insan varken hiçbir şey yokmuş gibi dertsiz, tasasız, sancı çekmeden kılınan namaz bir tür uyuşturucudur. Profesyonel din tüccarlarının anlattıkları namaz Allah Resulü Muhammed’in ve ashabının kıldıkları namaz değildir, öncelikli olarak bilinmesi ve anlatılması gereken budur.

Mevlüt HÖNÜL
Malazgirt
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________

Vakit namazinizi kildiniz mi?
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle:
Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz.
Alıntı ile Cevapla
Alt 02Haziran 2021, 12:01   Mesaj No:6
Medineweb EDİTÖRÜ
Kara Kartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Kara Kartal isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 59105
Üyelik T.: 03 Şubat 2018
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Mesaj: 3.592
Konular: 423
Beğenildi:3211
Beğendi:3693
Takdirleri:25945
Takdir Et:
Standart

Harika yazı.Allah rasulunun kıldığı namaza ne zman başlarız gerçekten? Şükür-dua herşey namazda.
Namazı desteklemek,dua etmek anlamında yorumlayan,tağutları, mevcut yönetimleri bahane edip bize ulaşan anlamıyla namaz yok diyen, kılmayan ilim erbabı ile namazda ne dediğini bilmeden anlamadan kılan arasında fark yok bence. Birininki şirke bulanmış digerininki inkarla òzdeş.tm yerinde bir soru :kim kilacak bu namazı.
Esma_Nur beğendi.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Zelzele Namazı NUR Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 10 Nisan 2009 23:10
Cuma namazı ve O günkü öğle namazı MERVE DEMİR Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 09 Nisan 2009 21:27
Şafii mezhebindeSefer Namazı (yolculuk namazı) KuM TaNeSi Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 09 Nisan 2009 21:11
Sabah namazı ne zaman kılınır ?İmsak vakti girince sabah namazı kılınabilir mi? MERVE DEMİR Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 09 Nisan 2009 21:06
Cenaze Namazı Huzurİslam Hadis-i Şerif 0 22 Kasım 2008 00:54

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.