Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Şiirler ve Şairler (https://www.forum.medineweb.net/517-siirler-ve-sairler)
-   -   İşte Gerçek bir Aşk Hadisesi (https://www.forum.medineweb.net/siirler-ve-sairler/22653-iste-gercek-bir-ask-hadisesi.html)

muallime 01 Ağustos 2012 19:13

İşte Gerçek bir Aşk Hadisesi
 
Gerçek bir aşk hadisesi

Beykoz'da öğretmen Muhammed bin Receb efendinin 1649 da yazdığı (Nevha-tül-uşşak = Aşıkların feryadı, iniltisi) kitabından alınan şiiri sadeleştirerek yayınlıyoruz. Gerçek bir aşk hadisesidir.

Hâlimi arz
Olayın aslını yazmadan önce,
Bir örnek vereyim, yerli yerince.

Bir gün bizim merhum Hoca Nasreddin,
Bir iş için çıkmış, damına evin,

Ayağı kayarak aşağı düşmüş,
Konu komşu duyup hep üşüşmüş.

Derler: ”Niçin böyle bağırıyorsun?
Yangın varmış gibi çağırıyorsun?

Acılar içinde kıvranan hoca,
Hemen doğrularak der ki, usulca;

Varsa böyle damdan düşmüş olanlar
Ancak onlar benim hâlimi anlar.

İşte buna benzer, benim hâlim de,
Hemen anlar bunu aşk varsa kimde

Başından geçenler pek iyi bilir,
Aşkı tatmayana bu oyun gelir.

Sanmayın bir yerden nakledeceğim,
Başımdan geçeni söyleyeceğim.

Ayıplama beni, gülme komşuna!
Belki de bu senin de gelir başına.

Her işte bulunur, çeşitli hikmet,
Ârif olan ondan alır çok ibret.

muallime 01 Ağustos 2012 19:15

Cevap: İşte Gerçek bir Aşk Hadisesi
 
Hasbihâl

Nasıl anlatayım dertli halimi,
Dünyadan çekmiştim artık elimi.

Yalnız ahireti düşünüyordum,
Etmeliydim dine hizmet diyordum.

Yoktu hâtırımda başka düşünce,
Allah’ı anardım gündüz ve gece.

Bir okulda öğretmenlik ederdim,
Her gün aynı vakit gelir giderdim.

Çocuklara Kur’an öğretiyordum,
Hepsine itina gösteriyordum.

Bir cami de imamlık da ederdim,
Muntazaman oraya da giderdim.

İşlerimden başka şey görmez idim,
Halkın arasına hiç girmez idim.

Hakkın muhabbeti beni sarmıştı,
Genç değildim, yaşım kırka varmıştı.

Ağarmaya yüz tutmuştu sakalım,
Netice nereye varır bakalım.

Durmayıp gözümden yaşlar akardı,
Bilmeyenler tuhaf tuhaf bakardı.

Pek çok zayıfladım eridi etim,
Hastalandım hiç kalmadı takatim.

İştahım da kesilmişti iyice,
Bir simit yeterdi gündüz ve gece.

Gizli kalmıyordu artık feryadım,
Ona kavuşmaktı yalnız muradım.

Ne hâlden ne hâle düştüm bir bilsen,
Hayrette kalırsın eğer işitsen.



muallime 01 Ağustos 2012 19:16

Cevap: İşte Gerçek bir Aşk Hadisesi
 
Devamı...

Edepli çocuk
Ahlakı güzeldi edebi çoktu,
Onun gibi iyi öğrencim yoktu.

Mümkün değil onun hâlini beyan,
Mest olurdu hemen sözünü duyan.

Bulunmazdı belki onun misâli,
Hem hürmetli hem de hâyâ timsâli.

Her ne kadar küçük olsa da yaşı,
Haktan korkar, akıtırdı göz yaşı.

Kim olmaz ki temiz ruhuna meftun,
Gören melek derdi, olurdu mecnun.

Sevilmez mi onun gibi bir civan,
Tanıyan verirdi yollarına can.

Hayran kaldım çocuğun her hâline,
Aşık oldum onun bu kemâline.

Bakışı manâlı, yüzü nurluydu,
Boynunda Mushafı nur üzre nurdu.

Okula vaktinde gelip giderdi,
Bu âşıktan ilim tahsil ederdi.

Garip hâli vardı dikkati çeken,
Dersini okuyup giderdi hemen.

Diğerleri gibi dersten kaçmazdı,
Sırrı neyse hiç kimseye açmazdı.

Şaşılacak kadar zekası çoktu,
Sanki bilmediği hiçbir şey yoktu.

Kalbi; ilim, irfan ile dolmuştu,
Daha küçük yaşta hâfız olmuştu.

Her işinde Kur’an ahlakı vardı,
Dinimizin her emrine uyardı.

muallime 01 Ağustos 2012 19:19

Cevap: İşte Gerçek bir Aşk Hadisesi
 
İlm-i Ledünni
Bu edepli çocuk, Kur’an okurdu,
Tilaveti kalbimizi yakardı.

Hem öyle bir okuyuşu var idi,
Belki tefsirini hep anlar idi.

Yaklaşıp yanına imandan sordum,
Verdiği cevaba çok hayran oldum.

Okuduğum kitap elbet pek çoktu,
Ama bu bilgi hiç birinde yoktu.

O sözler ezberden söylenemezdi,
Hem ezberlemeye ömür yetmezdi.

Bu çocuk yaşta bu ilmin kaynağı,
Ne ola diyerek aklımı sardı.

Bunlar ledün ilmi olsa gerektir,
Hak dilediğine elbette verir.

Bir kula tecelli eylese Hudâ,
Onda bir çok kemâl olurdu peydâ.

Habibin nurundan ederse ihsan,
Hemen hikmet söyler böyle bir insan.

Hikmet; fen, ahlak ve edep demektir,
Özetle faydalı olan her şeydir.

Temiz kalbler ona hemen bağlanır,
Resulün feyzini hep ondan alır.

Feyz, kalbe marifet, nur gelmesidir,
Mârifet de, kalb ve ruh bilgisidir.

Bir kalbde bulunsa, edeple iman,
Böyle kalbe dolar sevgi o zaman.

Bu aşkın aslı Allah sevgisidir,
Feyiz ancak bu aşk yolundan gelir.

Feyizli kalb, anlaşılır sözünden,
Bunu âşık belli eder gözünden.

Çocuk da maşuk olur bu nur ile,
Resulü sevmeyi var kıyas eyle.

Sakın çocuk feyiz alır mı deme,
Almıştı Celâleddin-i Rumi de.

Henüz beş yaşında iken Mevlana,
Verilmişti ilm-i ledünni ona.

Bunun misalleri elbet pek çoktur,
Hak teâlâ için hiç zorluk yoktur.

Kimileri zahmet çeker yıllarca,
Kimi de hizmetle olur bir anda.

Bu sevgi mecâzi aşka benzemez,
Masivaya bağlı kalblere gelmez.

İlâhi bu aşktan nasip et bize,
Dostların aşkını ver kalbimize



SAAT: 17:09

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320