Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Şiirler ve Şairler (https://www.forum.medineweb.net/517-siirler-ve-sairler)
-   -   Ali Şeriati Şiirleri (https://www.forum.medineweb.net/siirler-ve-sairler/23296-ali-seriati-siirleri.html)

KEVİR 07 Temmuz 2008 22:55

Ali Şeriati Şiirleri
 
Buradan Bir Yere Yol Yok
yolcunun ayak izi bellidir

-kimdir bu yolunu yitiren, bu bilinmeyen yol
ne kat ediyor?
bu yolculukta, bu yolda ne arıyor o?
bu çölden arzu kentine bir yol var mı?
-sevginin ak kucağında
tanrısının seher yağmuruyla el yüz yıkayan kente
şu andan itibaren ezelin
aşk mehtabının eteğinde
rahat uyuyan şehre
alemin efsanesinin güzel kötü bir şehrine
hayal parmağı onun güzel çehresinden sildiği
nerede? ey yolunu yitiren yolcu
-gel dön
bu çölde kimseye aşina değil bir şey ölümden başka,
harmandan başka
gel, dön artık, ey yol garibi!
görmüyor musun orada
-kuru tek ağacın sığınağında
zırh garip kalmış, sessiz yolcu öldü
ve soğuk gözlerinde
-müphem ve hayran bakışında
binlerce umut goncası saçıldı.
Görmüyor musun hasretten
“Behrami avının kemendi atıldı”
ve ecelin elindeki bir elle
-şu kuru tek ağaçta
bu yolu kat eden herkesin yazgı sözü kazındı:
“ben kat ettim bu çölü, ne Behram, ne Güreş.”
Nerede ey yolunu yitiren yolcu
*Bu şiir “Garip Yolcu [Yola Batan]” adıyla da bilinir. [Farsça Yayıncı]
Çeviri: Ejder Okumuş, Şamil Öcal, Said Okumuş



************************************************** **************************

Ben Neyim? suskun bir efsane yüzlerce yalanın kucağında


rüzgarın işvesine kanmış bir toprak
gülüşün her zehri sonrasında sönen bir hışım
orman gecelerinin gönlünde saklı bir sır.



ben neyim?
zincirlenmiş hışım feryatları
bir cinnetin hatıralı bakışının iftirası
yüzlerce umudun dişleri dibinden sızan bir zehir
çağın lanet kahpesinin çirkin sövgüsü




yerde arzunun mutlu kervanından
bir kül yolda
yuvanın yolunu yitiren bir kuş dolunayda
kara gecede


ben neyim?
bir tek leke yaşamın eteğine şöhretten
yaşama onurundan eteği kirlenmiş
kimsesizlik gırtlağına takılmış feryat

söylenmemiş bestelenmemiş bir sır
ben neyim?

sıkıntılı gülümsemesi batışın sonbaharının
gece arayışında
hayat gecesinin pençesine düşen bir şebnem
bilinmeyen, işaretsiz
ölüm gecesinin doğuş arzusunda
1957
Çeviri: Ejder Okumuş, Şamil Öcal, Said Okumuş


************************************************** *********
Zindan Mumu


sehere dek, ey mum, başucumdaki
bu gece Allah için uyanık ol
hüznün gölgesi gönle çöktü ansızın
bu gece acı bana hüzünlen.
umut arzum kana bulandı
hüzün okları öylece gönle saplandı
hayatın bu sarhoş denizinde
umut gemim karaya oturdu.
ah! Dostlar yetişin feryadıma
ölüm yetişecek feryadıma bu gece yoksa
korkarım canımdan da öte şu şirin, yoldan

ben ölümün tuzağına düşünce yetişir.
ey mumum! Kes ağlamayı inlemeyi

yaralı gönlüme tuz serpme artık
önümde hikayesi gönül güçsüzlüğünün
bundan fazlasını söyleme sus artık.
ey karanlık gecelerin munisi! Senden başka
benim için bir dost kalmadı artık dünyada
şu dostların hepsinden ölümle görüşmekten başka
kimseyle bir görüşme ümidim kalmadı.
yoldaşım, munisim, mumum benim
bu dünyadan hüzünlenen nerede senden başka?
bu vahşet çölünde doğur ölümü
vay bana, vay bana dost nerede?
bu zindanda, ben bu gece, mumum benim
el yıkayacağım bu hayattan
yarın kırıncaya kadar arslanlar gibi
hayatın zincirlerini milletin
1954
Çeviri: Ejder Okumuş, Şamil Öcal, Said Okumuş



************************************************** *******


Laleye Söyledigözden yaş yerine kan geliyor


gönül kanlandı gözden dökülüyor
kanlandı gönül bu hüzünden, bu aşk hikayesinden
efsun ahengi geliyordu görüyordu
gidiyordu intizarımın iki gözü yolda
giden ömür nasıl geri gelir
laleye söyledi halimizi böyle
gönlü yanmış kana boğulmuş geliyor
kısa kes bu can yakan kıssayı ey mum
sohbetinden cinnet kokusu geliyor
1956


Çeviri: Ejder Okumuş, Şamil Öcal, Said Okumuş



************************************************** ****

Zerrin Kûb’a Ağıt


ey kardeşim!
şahâb
ve sen
ey bacım!
rüzgâr
bana ağıt yak
geride kaldım
ağla bana
hayattayım
ve sensiz kaldım hayatta


ey kardeşim

şahâb
ve sen
ey bacım!
rüzgâr
bir omuzluk yükü omuzda “oluş”umun şöhretinin
hayatta kalışımın kara elbisesi bedende
şu emanet bir arada elde
ve bu soluk
benim için mükerrer bir melâmet
“hala hayatta oluş”umun an be an şehadeti!

Yitiksevda 19 Mayıs 2009 17:03

RE: Ali Şeriati Şiirleri
 
Biz sadece birbirimize tutunur, birlikte yanarız. Ateşimiz suyumuzu yakar, nefesimiz ateşi.

Yitiksevda 19 Mayıs 2009 17:06

RE: Ali Şeriati Şiirleri
 
Dr. Ali Şeriati’nin ilk eseri Ebu Zer Gıffar-i ile ilgili tercümesidir. O Arap bir yazar olan Cudet us-Sehhar’ın kaleme aldığı bu kitabı babasının tavsiyesi üzerine tercüme etti. Bu kitabın ilk baskısı Şeriati daha yirmi iki yaşında iken yapıldı. O günlerde Ali Şeriati’nin hiçbir unvanı ve sosyal bir aktivitesi yoktu. Gencecik birisiydi. Babasının alakası üzerine bu kitabı tercüme etmişti. Bu kitabın basılıp yayınlanmasıyla birlikte Şeriati de kendisini halkın arasına attı. Çünkü bu kitaptan etkilenen ilk kişi kendisi idi.



Ali Şeriati Ebu Zer’i islamın kendisinde şekillendiği kişi olarak kabul ediyordu. Ebu Zer Şeriati için ömrünün sonuna kadar Ebu Zer olarak kaldı. Mevlana’nın değimiyle “Mihr-i Evvel” onun kalbinden hiçbir zaman çıkmadı. Ona göre Ebu Zer islama göre zamanın gerekliliklerini ortaya koyan kişiydi. Şeriati Ebu Zerce olmayan hiçbir islami açıklamayı, Ebu Zer’in içerisinde yer almadığı hiçbir islami anlayışı kabul etmezdi. O islama Ebu Zer’in penceresinden bakıyordu ve hiçbir zaman bu pencereye gözlerini kapamadı.

Abdulkerim Suruş, Ferbeter ez İdeoloji, Ferheng-i Sırat yay. 3. Baskı,Tahran. H. Ş. 1370./ M.1991, s.98


Allah Bu parçalanmış bölünmüş ümmete Ebu zerler nasip etsin....

Esma_Nur 30 Ekim 2012 18:57

Cevap: Ali Şeriati Şiirleri
 
Ey özgürlük,
Seni seviyorum, sana muhtacım, sana aşığım, sensiz yaşamak zordur, sensiz ben de yokum; varım ama ben değilim; öyle bir varlık olurum ki içi boş, kof, yolunu şaşırmış, ümitsiz, soğuk, tatsız, bezgin, kötümser, kindar, ukdeli, bitkin, ruhsuz, kalpsiz, nursuz, tatsız tutsuz, bekleyişsiz, anlamsız, sensiz bir ben işte
Yani bir hiç!...
Ey özgürlük,
Ben zulümden usandım, bağlardan usandım, zincirden usandım, zindandan usandım, iktidardan usandım, gereklilikten usandım, seni zincire vuran her şey ve herkesten usandım.
Ey özgürlük ne zindanlar çektim senin için!
Ne zindanlar çekeceğim, ne işkencelere katlandım, ne işkencelere katlanacağım.
Ama kendimi istibdada satmayacağım. Beni özgürlük büyüttü, öğretmenim Ali’dir; korkusuz, zaafsız, sabırlı adam. Önderim de Musaddık, özgür adam, özgürlük için yetmiş yıl inleyen adam.
Ben ne yapsalar senin havandan başka havada nefes almayacağım ama seni tanımam gerekiyor, bunu esirgeme benden, söyle her an neredesin, ne yaparsın? Ben de o anda nerede olacağımı, ne yapacağımı bileyim…
Dr. Ali Şeriati


SAAT: 10:15

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320