Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Şiirler ve Şairler (https://www.forum.medineweb.net/517-siirler-ve-sairler)
-   -   Bir Nur Yaratıldı.... (https://www.forum.medineweb.net/siirler-ve-sairler/24847-bir-nur-yaratildi.html)

enderhafızım 26 Şubat 2013 23:16

Bir Nur Yaratıldı....
 
Bir Nur Yaratıldı

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]



Bir Nûr Yaratıldı, Kâinata Rahîm Olanın Rahmetini Muştulayan.
Selâm Olsun O Müjdeciye!
Ve gözlerin düşer gecelerime!
Gözlerin düşer, gecelerde üşüyen yüreğime.
Gözlerin, kâinattaki her bir zerreye düşer tek tek, hakikâti gösteren bir nûr olarak.
Rahmân ve Rahîm olanın mâhlukata bir büyük ikrâmıdır siyah gözlerin.
Ki onlardır zulmeti nûra çeviren, nazar kıldığı yerde güller bitiren…
Ve bir bakışıyla âlemi âşka doyuran!
Hamdolsun bizi bir çift siyah gözde âşka düşürene!
Hamdolsun, seni kendine "sevgili" eyleyene!
Seni en güzel şekilde terbiyene edene hamdolsun.
Hamdolsun sana hikmeti verene, sana kitabı indirene,
seni âlemlere uyarıcı olarak gönderene…
Seni bize peygamber; bizi sana ümmet edene hamdolsun!
Ve hamd yalnız O’na olsun!
Ey Nebî; sana, zaman denilen mâhluku sıyırarak aradan,
mahcubiyetle, hasretle ve elbette muhabbetle sesleniyorum, haddim olmayarak.
Seni anlayabilme nimetinden beridir,
görmeden sana inanıp bağlanmanın hadsiz hesapsız şerefini ve saâdetini tadıyorum,
şükür ile…
Benim gibi belki kâinat da senin gelişine hiçbir zaman şâhit olamadı.
Âlemlerin nefes alışı belki senin hilkâtinle başladı.
Senden aldı sanki melekler zârafeti; senden aldı ahlâk, letâfeti…
Ve olacaksa bu arzın hüsranı, seni unutup yitirmekten…
Rabbinin nûrundan bir ziyâ idin sanki.
Hiçbir şey bilmezken seni, belki sen Rabbinin "Ol" emrindeydin!
Âdemin tevbesindeydin, İbrahim’in duasında…
Nuh’un gemisindeydin, İsa’nın müjdesinde…
Ey Nebî, sen teşrif edince yeryüzüne,
zaman belki yaratılışından beri en güzel, en mutlu ânını yaşadı.
Çünkü Âlemlerin Rabbinin "Habibim" dediği o mukaddes nûrunun gölgesi düşüvermişti arza.
Şerefine bu olayın, yer gök bayram etti. Nice küfür sarayı yıkıldı,
nice küfür ateşi söndü zuhûrunun hürmetine, zuhûrunun haşmetiyle…
En çok Rabbin sevmişti seni.
Sen de en çok O’nu…
Sonra melekler sevdi seni, kanat gerdiler sana,
başının üzerinde rahmet bulutu oldular kimi zaman…
Ve sonra insanlar!..
Ne güzel dostların vardı senin ey Nebî!
Seni canından çok, her şeyden çok seven…
Sen güneşsen onlar ışığını senden alan yıldız oldular karanlık gecelerimize.
Sen son peygamberdin, sen Allah’ın Habibiydin!
Daha ötesi nedir ki?
Ve gelince vakit, bırakıp nûrundan bir parça bize, sen Refîk-i Âla ile vuslâta erdin.
Bize ise hep hüzünler düştü ey Nebî!
Bir boşluktu sanki senden ayrı kalmanın sonu!
Halbuki ne "zaman" açabilirdi seninle aramızı,
ne de sonu toprak bir beden yakınlaştırabilirdi seninle bizi; farkedemedik…
Bilemedik! Senin o siyah gözlerinin nûru bir miskinin,
bir fakirin gözlerinde saklıymış meğer; göremedik…
Bilemedik! Senin ellerinin sıcaklığını hissedebilmek için bir yetimin başını okşayabilmek yetermiş; düşünemedik…
Ve yine bilemedik ey Nebî; seni sevindirmek, senin gönlünde yer edinebilmek,
karanlıklar içerisinde kalan bir kalpte sevginin ateşini yakabilmekmiş; beceremedik…
Yolda kalmışlığımızın, şaşıp durmuşluğumuzun kusuruna bakma ey Nebî!
Hani sen kral gibi değil de kul gibi yaşayan bir peygamber olmayı tercih etmiştin.
Sıkıntı, ezâ, hüzün…
sanki senin en yakın yol arkadaşlarındı.
Bir gün tok olursan bir gün aç olurdun.
Ve hani yatışsın diye açlığın, bir değil de iki tane taş bağlamıştın ya mübârek karnına!
Biz de sanki gönlümüze sayısız taşlar bağlamışız ey Nebî, seni unutmamıza sebep olan…
Sanki, sana muhtâç ruhumuzun üzerine demirden ve betondan yaptığımız gökdelenlerle koca bir şehir inşâ etmişiz de seni anmak istersek, seni bulmak istersek o şehrin sokaklarında kaybolup değil seni, kendimizi dâhi unutalım, bulamayalım diye!
Ey Nebî, nefesini ver bize!
Nefes ver sensiz kalmaktan, seni hatırlayamamaktan kurumuş gövdelerimize!
Nefes ver ki dile gelelim ve dem vuralım firâkından…
Nefes ver ki bize yeşersin gövdemiz, gülzar olsun bedenimiz…
Nefes ver bize; bitsin artık bu asırlardır süren ümmetinin kara kışı;
nefes verdiğin baharları teneffüs edelim senin kokundur diye, kokusu sensin diye…
Ey Nebî! İçimdeki hüznümü hasretine adadım…
Ne zaman sensizliği tüm hücrelerimle hissedebilsem takatim kalmıyor.
Nefesim kesiliyor da, kanım donuyor.
Ey Nebî, yolda kalmışlığımızı yüzümüze vurma n’olur!
Pürkusur hâlimizle gelip de aklayamazsak kendimizi mizanda,
bizi önce sen sitemli gözlerinle utancın nârına atma, n’olur!
Ey Nebî! Seni yaratılmış tüm zerreler miktârınca sâlat ve selâmla anıyoruz; utanarak…
Ey Nebî! Şefaâtini umarak…
Allah’ım! Peygamberimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına selâm olsun…
Allah’ım! Sen peygamberimize vesîleyi ve fazîleti ihsân et.
Ve onu vaad ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a eriştir.

Ümit DEMİR



SAAT: 03:50

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306