![]() |
Aşk Ömer Hayyam'dan Dörtlükler Şarap sonsuz hayat kaynağıdır... İç; Gençlik sevincinin pınarıdır... İç; Gamı yakar eritir ateş gibi, Sağlık sularından şifalıdır... İç. -------- Can bir şaraptır, insan onun destisi; Beden bir ney gibidir, kan o neyin sesi. Hayyam, bilir misin nedir bu ölümlü varlık: Hayal fenerinde bir ışık pırıltısı. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Dünyada akla değer veren yok madem, Aklı az olanın parası çok madem, Getir şu şarabı, alın aklımızı: Belki böyle beğenir bizi el alem! ---------- Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce; Halden anlar bir dost gelip falı görünce; Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin: Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Bahar geldi; başka bir şey istemem kafamda; Hele akla hiç yer vermem bahar soframda; Şarap, seninleyim bu mevsim, koru beni: Söğüt ağacı, sen de ser gölgeni altıma. --------- Gece, gül bahçesinde ararken seni, Gülden gelen kokun sarhoş etti beni; Seni anlatmaya başlayınca güle Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi; Gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi; Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar, Bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi. ----------- Bu uçsuz bucaksız dünya içinde, bil ki, Mutlu yaşamak iki türlü insana vergi; Biri iyinin kötünün aslını bilir, Öteki ne dünyayı bilir, ne kendini. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Bu varlık denizi nerden gelmiş bilen yok; Öyle büyük bir inci ki bu büyük sır delen yok; Herkes aklına eseni söylemiş durmuş, İşin kaynağına giden yolu bulan yok. ----------- Seher yeli eser yırtar eteğini gülün Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün Sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler Kopup dallarından toprak olmadalar her gün. --------- Gönlümün dilediği gül yüzüne bakmak; Elimin özlediği kadehi kavramak. Her zerrem nasibini almalı dünyadan Yarın güle kavuşturmadan beni toprak. --------------- Gönül dedi: Ben neyim ki, bir damla sadece; Ben nerde, görmediğim koca deniz nerde! Böyle diyen gönül denize kavuşunca Baktı kendinden başka şey yok görünürde. ------------ Dün gece usul boylu sevgilim ve ben, Bir kıyıda gül rengi şarap içerken; Sedefli bir kabuk açıldı karşımızda; Sabah müjdecisi çıkıverdi içinden. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk AŞK Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben Perde ardında sen ben dedikodusu var amma... Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun Dünya esen yel üstüne kuruldu.. Varlığımız iki yokluk arasındadır Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin Medresede söz vardır tekkede de hal Fakat bu aşk sözden de dışarıdır halden de İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak Yarını düşünmen beyhude bir heves Bir çok kişiden arda kalanlar Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin... Ömer Hayyam |
Aşıklardan....... Allah Hu Diyen Tende canım canda cananımdır Allah Hu diyen Dide sırrım serde sübhanımdır Allah Hu diyen Dest-i kudretle yazılmış yüzüne ayat-ı Hakk Gönlümün tahtında sultanımdır Allah Hu diyen Cümle azadan gelir zikr-i ene'l Hakk haresi Cism içinde zar-ı efganımdır Allah Hu diyen Giceler ta subh olunca inletir bu dert beni Derdimin içinde dermanımdır Allah Hu diyen Yere göğe sığmayan bir müminin kalbindedir Katremin içinde ummanımdır Allah Hu diyen Kisve-i tenden muarra seyreder bu gökleri Çark uran abdalı uryanımdır Allah Hu diyen Her kişiye kendinden akrab olan dost zatıdır Ey Niyazi dilde mihmanımdır Allah Hu diyen Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Allah aşkına talip olmak Aşka Düş Zühdünü ko, aşka düş ehl-i cenan etsin seni Piyr-i aşka kulluk et canane can etsin seni Bir zeman bülbül gib efganın ağdır göklere Şol kadar kıl naleyi kim gülistan etsin seni Ar u namusun bırak, şöhret kabasından soyun Giy melamet hırkasın kim ol nihan etsin seni Yüzünü yerler gibi ayaklar altında ko kim Hak teala başlar üzre asüman etsin seni Verme rahat nefsine daim gaza-yı ekber et Ka'be-yi dil fetholup darül-eman etsin seni Gel Niyazi'nin elinden bir kadeh nuş eyle kim Mahvedip nam u nişanın bi-nişan etsin seni Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Allah aşkına talip olmak Bahr İçinde Katreyim Bahr içinde katreyim bahr oldu hayran bana Ferş içinde zerreyim arş oldu seyran bana Dost göründü çun ayan kalmadı bir şey nihan Tufan olursa cihan bir katre tufan bana Surette ne'm var benim sirettedir madenim Kopsa kıyamet bugün gelmez perişan bana Kaf-ı dil ankasıyım sırrın aşinasıyım Endişelen hasıyım ad oldu insan bana Niyazi'nin dilinden Yunus'durur söyleyen Herkese çun can gerek Yunus durur can bana Niyâzî-i Mısrî ... |
Cevap: Aşk Ey dünyanın işinden haberi olmayan, sen yoksun Dünya esen yel üstüne kuruldu.. Varlığımız iki yokluk arasındadır Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin Medresede söz vardır tekkede de hal Fakat bu AŞK sözden de dışarıdır halden de İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi AŞK mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk TEK HECE Var mı beni içinizde tanıyan? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim... Bülbül benim lisanımla ötüştü. Bir gül için can evinden tutuştu. Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü. Yangınımı söndürmedi kar benim... Niceler sultandı, kraldı, şahtı. Benimle değişti talihi bahtı, Yerle bir eylerim tac ile tahtı, Akıl almaz hünerlerim var benim... Kamil iken cahil ettim alimi, Vahşi iken yahşi ettim zalimi, Yavuz iken zebun ettim Selim'i, Her oyunu bozan gizli zor benim... Yeryüzünde ben ürettim veremi. Lokman Hekim bulamadı çaremi. Aslı için kül eyledim Kerem'i. İbrahim'in atıldığı kor benim... Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di. Hatrım için yüce dağlar delindi. Bilek gücüm Ferhat ile bilindi. Kuvvet benim, kudret benim, fer benim... İlahimle Mevlana'yı döndürdüm. Yunus'umla öfkeleri dindirdim. Günahımla çok ocaklar söndürdüm. Mevla'danım, hayır benim, şer benim... Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da Görünmezim cismim de yok, resmim de Dil üzmezim, tek hece var ismimde Barınağım gönül denen yer benim Benim için yaratıldı Muhammed Benim için yağdırıldı o rahmet Evliyanın sözündeki muhabbet Embiyanın yüzündeki nur benim CEMAL SAFİ |
Cevap: Aşk Eşi dostu verdik birer birer toprağa; Kiminden bir taş bile kalmadı ortada. Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin; Sırtında bunca yük, yürü bakalım hala. ----------- Dert içinde sevinci bul da yaşa; Haksız düzende haklı ol da yaşa; Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın, Varından yoğundan kurtul da yaşa. ----------- Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok. ----------- Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil; Erdiğim sırları söylemek elimde değil; Aklım düşüncenin derin denizlerinden Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; Aşıklara cennet, cehennem, hepsi bir; Ermiş ha çul giymiş, ha atlas; Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir. --------- Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben; Şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken. Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi, Niye geldik kaldık, niye gidiyoruz bilmeden. ----------- Felek doğruyu eğriyi tartaydı, Her işine güzel demek kolaydı. Böyle mi yaşardı iyiler dünyada, Evrenin özü doğruluk olaydı? --------------- Açılmaz kapıları açmanız mı gerek? Dünyada insanca yaşamanız mı gerek? Bırakın öyleyse iki dünyayı birden: Ey ölü canlılar, canlar uyanık gerek! ----------- Gönül, her an sevdiğinin kapısında ol; Her istediğini onda ara, onda bul. Aşk tavlasında hileye kaçma kalleşçe: Koy canını ortaya, soyulursan soyul. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Biz de çocuktuk, bir şeyler öğrendik; Bildiklerimizle övündük, eğlendik. Şu oldu, bu oldu da ne oldu sonra? Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik. ---------- En doğrusu, dosta düşmana iyilik etmen; İyilik seven kötülük edemez zaten. Dostuna kötülük ettin mi düşmanın olur: Düşmanınsa dostun olur iyilik edersen. ---------- Gök yaban gülleri döküyor eteğinden Bir çiçek yağmuruna tutuldu sanki çimen Gül şarap dolsun kadehimin lalesine Mor buluttan yere yaseminler düşerken. ---------- Saki, gökler, denizlerce dolgunum; İçime sığmaz oldu coşkunluğum; Ak saçlarımla sarhoş ettin beni, Kış ortasında bahar bulutuyum! Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk "ben ve Hallac aynı şey idik. ne varki o sırrı açığa vurdu, ben sakladım .." 'şibli' |
Cevap: Aşk Geçmiş günü beyhude yere yad etme Bir gelmemiş an için de feryat etme Geçmiş gelecek masal bütün bunlar hep Eğlenmene bak ömrünü berbat etme ---------- Bu şarabı dilenci içti, bey oldu gitti. Bu şarabı tilki içti, aslan kesildi. Bu şarabı ihtiyar içti, oldu delikanlı. Delikanlı içti, ömrü bir uzadı, bir uzadı, bir uzadı. ----------- Doyacak kadar aşın varsa, Başını sokacak bir damın, İnsanoğluna kulluk etmiyorsan, Başkasının sırtında değilse geçimin, Tamam, güneşli günler içindesin. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Bir gün yıkılır saltanatın, yapma güzel, Fırsat sana el vermiş iken, ver bize el, Bir ülkeye benzer bu güzellik, sonu yok, Bir gün çıkar elden; hadi, lütfetmeye gel. ------------- Tan rüzgarı esmiş, düşmüş gül etekten, Bülbül güle tutkun, hem öylesi içten, Kalk, içkini doldur, savrulmada dallar, Sönmüş göreceksin, gül, bir sabah erken. ------------ Ben, gönlü temiz insana kurban olayım, Gezsin başım üstünde benim, hoş tutayım, Ham insanı al karşına, söylet azıcık, Dön, sonra cehennem ne imiş, gel sorayım. ---------- Bir solukluk canımız var, o da saki, senden, Gerçi hoşlanmadı halk, gitti ne yapsak, bizden, Kalan içkim geceden bir yudum ancak, bilirim, Yaşamından, ama kaç gün geri kalmış, bilmem. --------- Düşmüş feleğin çarkına, hep fırlanırız, Sizler onu esrarlı fenermiş sanınız, Evren koca fanus ve güneş lambasıdır, Bizler de biçim, simge, bireyler kalırız. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Ey gül, sen, bir gönül kapanın, Bir sevgilinin yüzüne benziyorsun. Ey şarap, sen cana canlar katan, Bir dilberin la'l dudaklarını andırıyorsun. Ey benimle; Kavga edip duran baht, Her solukta daha da yabancı davranıyorsun bana; Sen, bir bildiğe benziyorsun. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Geçici aşkın tadı-tuzu yoktur, Köz olmuş, yarı sönmüş ateş gibi, Bir parlaklığı, bir ısısı yoktur. Aşık olan kişinin yıllar, aylar, boyunca Gece-gündüz ne rahatı ne kararı olmalı, Ne yeyip ne de içmesi... ---------- Dostum boş yere dünya gamını yeme; Boş yere şu yıpranmış dünyanın derdiyle dertlenme; Olan oldu, geçen geçti; Olmayansa daha belirmedi; Hoş olmaya bak; Olanın, olmayanın gamına dalma. ---------- Aklını başına al, Zaman pek kötüdür. Tozu dumana katmadadır. Emin olarak oturma, Devranın pençesi pek yırtıcıdır. Zaman, ağzına baklava koysa, Helva verse sakın inanma, Zehirlidir o baklava, Ağıyla karışmıştır o helva. Ömer Hayyam |
Cevap: Aşk Acizeneden Gönlü firaneye özlem. Sonbaharımı yaza çeviren, Gönlümü harmanlıyıp serpen, Derdime dertler katıp sinemi dağlayan, Hep sen oldun ötesi yalan bende Ey sineme adını yazan Aşkım,oda sensin Rabbim.. Sevincimde yanımda olan, hüznümde şahdamarımda tüten, Kapanan kapıları ardına kadar açan, Hep sensin Rabbim ötesi yalan bende.. Sewdayı ömrüme kilitleyen, Her adıma adını veren, wuslatıma hüzün biçip ağlatan, Hep sensin Rabbim ötesi yalan bende.. Erkam Eroğlu 05.08.2014 20:03 |
Cevap: Aşk Alıntı:
alkış000 Çok güzel Erkam. |
Cevap: Aşk AŞKTI O - ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi Aşktı o! Beni durup yenileyen Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen Bir bıçağın keskin yüzünde kan lekesiydim Aşktı yine beni yıkayan, arıtan su Böyle ak pak olacağımı bilir miydim? İçimde açmasaydı o sevmek duygusu Ben bir tutsağım şimdi sevgiye, gönüllü Çözmeyin ellerimi, zincirlerim kalsın Görsün prangalarım o doğacak günü Ve bu dünyaya aşk dolu şiirlerim kalsın Seninle her yerde güzel, her zaman yeni İstemem, sensiz hatırlamasınlar beni. |
Cevap: Aşk "Aşk bir şuur halidir. Ancak bütün şuur halleri kendilerine özel bir düzen içinde tek tek yaşandıkları halde aşk, kalabalık şuur hallerinin toplu halde şuura yaptıkları baskındır. Bu baskın şuur dışında, yani yaşarken varlığının farkında olmadığımız derinlerdeki ruh dünyamızdan gelir; onun taşarak şuur alanını kaplaması halidir. Bendini yıkan bir selin bağları, ovaları ve ormanları doldurması gibi, bizdeki duygularla düşünceler ve kararlar aşkın baskını ile dolar, örtülür ve gözden kaybolurlar. Tereddütler, şüpheler, korkular da öyle. Onlar da bağ ve bahçelerinin dikenlerini ve çalılarını örten suyun baskını altında yok olurlar. Aşkın seli altında ruhta ne hesap kalır, ne menfaat fikri, ne de kin. Ölçüler, hesaplar ve planlar aşk tufanında silinen tarla ve bahçe sınırları gibi, eriyip giderler. Aşk, nazariye ve tenkidi de tanımaz. O mutlak hakikattir; bütünün varlığına iman halinde tek taraflı temaşadır; kendini alemde temaşadır; kendini alemden ayrı görmeyen, Bir'den başka kemmiyet tanımayan, secde edenle edileni secdede birleştiren ilahi sarhoşluktur. Fuzuli'nin diliyle: 'Öyle sermestem ki idrak etmezem dünya nedir' Sözü aşkın tam ifadesidir." Nurettin TOPÇU, Var Olmak dip not:aşk=şiddetli sevgi |
Cevap: Aşk Aşkın ifadesi olan secde, sığınmak demektir ve aşk insanın bütün irade kuvvetleriyle kendinden başkasına sığınmasıdır. Aşkımızın bir sonu, bir bittiği merhale bulunmadığı için onu arayan ızdırabımız da nihayetsizdir. En büyük ilme ulaşamamanın, en azametli varlığa sahip olamamanın ızdırabını çekiyoruz. Daha çok sevmeyişimizin, hatta dilediğimiz kadar acı çekmemiş olduğumuzun ızdırabını çekiyoruz. Dilek, ızdırabla hamleler yaparak, daha büyük ızdırap için aşk duraklarında mest olup dinlenmek suretiyle, bir sonsuzluğa, Allah'a doğru ilerliyor Nurettin TOPÇU, İradenin Davası / Devlet Ve Demokrasi(Sf.27) |
Cevap: Aşk Alıntı:
|
Cevap: Aşk Alıntı:
|
Cevap: Aşk [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Aşk; eşine , 'Cennette seninle yaşayacağım için, ölüm bana hoştur Yâ Âişe' , diyen Efendimizin (sav) yaşadığıdır. . . |
Cevap: Aşıklardan....... Bizi Anlayan Zat-ı Hakk'da mahrem-i irfan olan anlar bizi İlm-i sır'da bahr-i bi-payan olan anlar bizi Bu fena gülzarına talib olanlar anlamaz Vech-i baki hüsnüne hayran olan anlar bizi Dünye vü ukba'yı tamir eylemekten geçmişiz Her taraftan yıkılıp viyran olan anlar bizi Biz şol Abdal'ız bırakdık eğnimizden şalımız Varlığından soyunup üryan olan anlar bizi Kahr u lütfu şey'-i vahid bilmeyen çekdi azab Ol azabdan kurtulup sultan olan anlar bizi Zahid'a ayık dururken anlamazsın sen bizi Cür'a-yı safi içip mestan olan anlar bizi Arifin her bir sözünü duymağa insan gerek Bu cihanda sanmanız hayvan olan anlar bizi Ey Niyazi katremiz deryaye saldık biz bu gün Katre nice anlasın umman olan anlar bizi Haklı koyup LAMEKAN ilinde menzil tutalı Mısri'ya şol canlara canan olan anlar bizi Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Bulan özünü gören yüzünü Bir yüzü dahi görmek dilemez Vuslatta olan hayrette kalan Aklın diremez kendin bulamaz Her şam u seher odlara yanar Her benzi solar ağlar gülemez Aşık olagör sadık olagör Cehd eylemeyen menzil alamaz Meftun olalı mecnun olalı Bu Mısri dahi akla gelemez Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Derviş Olan Derviş olan aşık gerek yolunda hem sadık gerek Bağrı anın yanık gerek can gözleri açık gerek Alçaktan alçak yürüye toprak içinde çürüye Aşk ateşinde eriye altın gibi sızmak gerek Zikr-i Hakka meşgul ola, yana yana ta kül ola Her kim diler makbul ola tevhide boyanmak gerek Eyven kişi yol alamaz maksudunu tez bulamaz Yoğ olmayan var olamaz varını dağıtmak gerek Dervişlerin en alçağı buğday içinde burçağı Bu Mısri gibi balçığı her bir ayak basmak gerek Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Dost Bakıp cemal-i yare çağırırım dost dost Dil oldu pare pare çağırırım dost dost Aşkın ile dolmuşum zühdümü yanılmışım Mest-i müdam olmuşum çağırırım dost dost Mescid ü meyhanede, hanede viyranede Ka'be'de büthanede çağırırım dost dost Sular gibi çağ çağ dolaşırım dağ dağ Hayran bana sol u sağ çağırırım dost dost Geldim cihane garib, oldum güle andelib Herdem ciğerler delip çağırırım dost dost Dünya gamından geçip, yokluğa kanat açıp Aşk ile daim uçup çağırırım dost dost Aradığım candadır, canda ve hem tendedir Bilir iken bendedir çağırırım dost dost Gah düşerim mutlak'a, gah asl u geh mülhak'a Bakıp kamudan Hakk'a çağırırım dost dost Dolunmaz ol hal ü had min-el ezel ta ebed Unulmaz asla bu derd çağırırım dost dost Hep görünen dost yüzü andan ayırmam gözü Gitmez dilimden sözü çağırırım dost dost Derya olunca nefes parelenince kafes Ta kesilince bu ses çağırırım dost dost Ne yerdeyim ne gökde, ne ölüyüm ne zinde Her yerde her zamanda çağırırım dost dost Geldim o dost ilinden koka koka gülünden Niyazi'nin dilinden çağırırım dost dost Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Gönlüm Sana Çün sana gönlüm mübtela düştü Derd ü gam bana aşina düştü Zühd ü takva'ya yar idim evvel Aşk ile benden hep cüda düştü Vaiz eydür gel aşkı terk eyle Bendeyim sabrım bi-vefa düştü Nice terk etsin aşkı şol aşık Ana karşı sen mehlika düştü Vechini görsem dağılır aklım Zülfün ana çün mukteda düştü Kim seni buldu, kendi yok oldu Vaslına ey dost can baha düştü Aşka uşşakın davet etmişsin Can kulağına ol seda düştü Bu Niyazi'nin hiç vücudunda Zerre komadı hep yaka düştü Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Hüda Davet Eder Hüda davet eder elhamdülillah Bu can dosta gider elhamdülillah Hakikat Şehrine Çün rihlet oldu Gönül durmaz uyar elhamdülillah Duyaldan can ü dil vaslı habibi Hem okur hem yazar elhamdülillah Yakın geldi tulua Şems-i ruhum Bugün kevnim doğar elhamdülillah İlim dedikleridir halveti yar Kamu ağyar gider elhamdülillah Şehadet mansıbıdır ali mansıb Bize veriliser elhamdülillah Görüde mani yüzünden cemali Bozuldu hep suver elhamdülillah Biliştik bunda hem ihsanlar etti Nasibimiz kadar elhamdülillah Ne gam giderse dünyadan Niyazi Visaline erer elhamdülillah Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Kesret-Vahdet Oldum çü mahv-ı mahz-ı zat, buldum vücudumdan necat Ben içmişim ab-ı hayat, ermez bana herkiz memat Ben dost yolunda varımı terk eyledim önden sonra Küfrile iymandan geçüp a'yanda bulmuşam sebat Her kande baksam görünür gözlerime sırr-ı ezel Her şey ulaşıp aslına çıktı aradan kainat Dost ile ben dost olalı, zevkiyle işret bulalı Zayf-ı mükerremdir bu can hep yediğim kand ü nebat Halvet'den ettim rıhleti, kesretde buldum vahdet'i Bazar'da düzdüm halveti, ruz u şeb'im iyd ü berat Gördüm bu alemler kamu benim vücudumla dolu Bir olmuş 'Uçmağ' u 'Tamu', cümle bana olmuş sıfat Her ne yana kim eğilem, ol yana her şey eğilir Olmuş Niyazi hep senin sayelerin sitti cihat Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Nadanı Terk Etmedin Yaranı Arzularsın Nâdanı terk etmedin yârânı arzularsın, Hayvânı sen geçmedin insânı arzularsın. “Men arefe nefsehû fakad arefe Rabbehû” Nefsini sen bilmedin Subhânı arzularsın. Sen bu evin kapusın henüz bulup açmadın, İçindeki kenz-i bî-pâyânı arzularsın. Taşra üfürmek ile yalunlanır mı ocak, Yönün Hakk’a dönmedin ihsânı arzularsın. Dağlar gibi kuşatmış benlik günâhı seni, Günâhın bilmeden gufrânı arzularsın. Cevizin yeşil kabını yemekle dad bulunmaz, Zâhir ile ey fakîh Kur’ânı arzularsın. Şarâbı sen içmedin sarhoş u mest olmadın, Nice Hakk emrine fermânı arzularsın. Gurbetliğe düşmedin mihnete sataşmadın, Kebab olup pişmedin büryânı arzularsın. Yabandasın evin yok bir yanmış ocağın yok. Issız dağın başında mihmânı arzularsın. Ben bağı ile bostanı gezdim hıyâr bulmadım, Sen söğüt ağacından rummânı arzularsın. Başsız kabak gibi bir tekerleme söz ile Yunusleyin Niyâzi irfânı arzularsın. Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Uyan Gözün Aç Uyan gözün aç durma yalvar güzel Allah'a Yolundan izin ayırma yalvar güzel Allah'a Her geceyi kaaim ol her gündüzü saim ol Hem zikr ile daim ol yalvar güzel Allah'a Bir gün bu gözün görmez hem kulağın işitmez Bu fırsat ele girmez yalvar güzel Allah'a Aslığı ganimet bil her saati nimet bil Gizlice ibadet kıl yalvar güzel Allah'a Ömrünü hiçe sayma kendini oda yakma Her şam u seher yatma yalvar güzel Allah'a Hey nice yatırsun dur olma bu safadan dur Bahr-ı keremi boldur yalvar güzel Allah'a Her vakt-i seherde bir lütfu gelir Allah'ın Ol vakt uyanır kalbin yalvar güzel Allah'a Allah'ın adın yadet, can ile dili şadet Bülbül gibi feryat et yalvar güzel Allah'a Gel imdi Niyaziyle Allah'a niyaz eyle Hacatı dıraz eyle yalvar güzel Allah'a Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Vaiz Bugün bir meclise vardım oturmuş pend ider vaiz Okur açmış kitabını bu halkı ağlatır vaiz İki bölmüş cihan halkın birini cennete salmış Eliyle kürsüden biri tamuya sarkıtır vaiz Çıkar ağzından ateşler yakar şeytan-ı melunu Sanırsın yedi tamunun azabı kendidir vaiz Tamuya şöyle doldurmuş içinde yok duracak yer Ana yerleştirir halka acep hizmettedir vaiz Yaraşır va'z ana hakkı ki yanar yakılır her dem Niyazi'nin hemen ancak cihanda adıdır vaiz Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Varidat Can kuşunun her zeman ezkarıdır Varidat Akl u hayalin heman efkarıdır Varidat İşidicek adını duydu canım tadını Bildim ki ariflerin esrarıdır Varidat Sıdkile gönlün sever görmeye canım iver Anıniçün kim Hakk'ın emvarıdır Varidat Ol dürr-i yekdane'nin kadri bilinmez anın Bu dil-i viyrane'nin mi'marıdır Varidat Gerçi kütüb çok yazar İlm-i Ledün'den Cümlesi bir bağçedir ezkarıdır Varidat İlm-i Füsus'la tamu odları söner kamu Anın yerinde biten gülzarıdır Varidat Muhyeddin ü Bedrettin etdiler ihyay-ı din Derya Niyazi 'Füsus' enkarıdır 'Varidat' Niyâzî-i Mısrî |
Cevap: Aşıklardan....... Ya Resulallah Zuhur-ı kainatın madenisin ya Resulallah Rumuz-ı küntü kenz'in mahzenisin ya Resulallah Beşer denen bu alem ki senin suretle şahsındır Hakikatte hüviyette değilsin ya Resulallah Vücudun cümle mevcudatı nice cami' olduysa Dahi ilmin muhit oldu kamusun ya Resulallah Dehanın menba-ı esrar ilm-i min ledünnidir Hakayık ilminin sen mahremisin ya Resulallah Ne kim geldi cihana hem dahi her kim gelisedir İçinde cümlenin ser-askerisin ya Resulallah Cihan bağında insan bir şecerdir gayriler yaprak Nebiler meyvedir sen zübdesisin ya Resulallah Şefaat kılmasan varlık Niyazi'yi yoğ ederdi Vücudun zahmının sen merhemisin ya Resulallah Niyâzî-i Mısrî |
SAAT: 06:15 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.