Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Şiirler ve Şairler (https://www.forum.medineweb.net/517-siirler-ve-sairler)
-   -   sen'i koydum yüregime (https://www.forum.medineweb.net/siirler-ve-sairler/5411-seni-koydum-yuregime.html)

MescidiAksa 18 Ağustos 2008 12:35

sen'i koydum yüregime
 
SEN'i koydum yüreğime,

Artık ne sıradan bir aşk ,
Ne de geçici sevgi alamaz yerini.
Veremem sana olan sevgimi hiç kimseye
Ben yıllardır yanarken hasretinle;
Olur da bir gün, bir gün değer verdiklerimin
En başında yer almanı hayal ederken
Şimdi; değerlerin en değerlisi ve sevgilerin
en yücesindesin SEVGİLİ

Nasıl sunabilirim ,
sana açtığım bu aşk kapısını bir başkasına.
SEN ki huzur veriyorsun her ağlayışımda bana,
SEN ki rahatlatıyorsun benliğimi her anışımda SEN'i.
Dertlerim sevinç oldu bana,senin çektiğin çile yanında
Derdimi unutuyorum EY SEVGİLİ!her anışımda SEN'i.

SEN'i sevmek bu kadar tatlı, bu kadar güzelken
Başka aşklarda işim ne...
Dostum SEN'sin,yarim SEN'sin, şimdi bana.
Ne sahte dostlar gibi sırtımdan vuruyorsun
Ne sahte aşklar gibi vefasız çıkıyorsun
SEN beni büyük bir rahmetle kucaklıyorsun.
Geceler boyunca sana ağlıyorum;
Göz yaşlarım aktıkça seviniyorum,
Çünkü ben başkasına değil ,
SANA ağlıyorum!!!

Hiç ağlarken bu kadar sevinmemiştim,EY SEVGİLİ!
Sevinç göz yaşları, hasret göz yaşları bunlar,
hasretim SANA şimdi,
Nasıl toprak susarsa suya,
bende toprak gibi susadım SANA.
SEN ki ümmetine feda ediyorsun sevdiklerini!
FATIMA,ZEHRA,HATİCE,HASAN ve HÜSEYİN’ im
Feda olsun ümmetime diyorsun...
Ne CENNETİ, ne BURAK’I ne de MAHMUT MAKAMINI
İstemem ümmetim olmayınca diyorsun...

EY SEVGİLİ! SEN'in ümmetin bunlara layık değil ki,
Sevdiklerini feda ettiğin bu ümmet;
Nasıl şefaatini bekleyebilir ki?
Bizler! Acizane kullarız, şefkatine muhtacız.
Gün değişti,mevsimler değişti,insanlar değişti
Artık çağdaş yaşantı varmış bu zamanda
Ümmeti için onca çile çeken,göz yaşı döken HABİBİ
Örnek almak yok şimdi,
Körpecik yürekler perişan,
Gençler neyin mutsuzluğunu yaşıyor
Onu bile bilmiyorlar;

SEN'i sevmek ayıp geliyor şimdi ki çağa
SEN'in hayatını yaşamak,
Hem de hiç eksiksiz yaşamak var şimdi,
Bunu yaşatmak;
Gelecek nesillerde bu yaşantıyı görmek var.
SEN'i yürekten sevmek var şimdi.
Ben SANA aşığım YA RESULALLAH
Başka aşk istemem gönlümde;
Göz yaşlarım SANA aksın,
Sözlerim SEN'i söylesin, ahlakım SEN'in ahlakın olsun!

Şimdi güllerde solgun,senin hasretinden susamışlar suya!
Sana kavuşmayı gün be gün arzuluyorum EY SEVGİLİ!
Bitsin artık benim dünya sürgünüm...
SEN'i sevmek var şimdi;
Körpecik yüreklerde SEN'i sevmek,
Gelecek nesillerde SEN'i sevmek,
Bu zamanda SEN'i sevmek, var şimdi....
SEN'i seviyorum güllerin efendisi
SEN'i seviyoruz Ey SEVGİLİ
EY Rasul...
--------------------------------- Baki sevgiler adına nice dilekler vardır.
Ölümü bile ayırır saymayan gönüller vardır.
Mesafeler araya set çekmişse ne çıkar
Dualarda birleşen gönüller vardır

Muhteşem 18 Ağustos 2008 18:22

Cvp: sen'i koydum yüregime
 
eline sağlık allah razı olsun

Emekdar Üye 18 Ağustos 2008 20:02

Cvp: sen'i koydum yüregime
 
EFENDiM......

Yokluğunda seni özledik.

Sana değen rüzgarı, seni örten bu*lutu özledik. Özlemeyi, özlenilmeyi, sevmeyi, sevilmeyi, sevindirmeyi, sevindirilmeyi özledik Efendim.

Aşkı, gözyaşını, müsamahayı, ah*lakı, adabı, ihsanı, irfanı, iz'anı, fe*raseti, basireti, şecaati, celadeti, adaleti, meveddeti, muhabbeti özle*dik. .

İzzeti, hikmeti, fıtratı, şefkati, hür*meti, devleti özledik.

Senden sonra tefrika meşrebimiz, taklit mezhebimiz, cehalet mektebimiz, atalet fıtratımız, hamakat şöhretimiz, ihanet sıfatımız, küffar velinimetimiz oldu.

Efendim,

Sen kendini 'abduhu ve rasuluhu: O'nun kulu ve elçisi' olarak takdim etmiştin. Sana iman eden bazıları sana hürmet adı altında seni kulluktan 'kurtarıp' melekleştirerek hayattan dışladılar. Bu ifrata karşı başka bazı*ları da tefrite sapıp seni 'güzel örnek' olmaktan çıkarıp bir 'postacı', bir 'ara kablosu' seviyesinde görerek hayattan dışladılar.

Bunların hepsi sana iman ediyor*du. Ama seni hayatımızdan çıkarma*nın ızdırabını çektirdiler bize. Bu işi, göğe çekerek ya da yere sokarak yapmaları sonuçta hiçbir şeyi değiş*tirmedi.

Allah seni 'güzel örnek' olarak gös*terdi. Sen, Kur'an'ın konuşanı, yürü*yeni, hareket edeniydin. Tıpkı bir an*nede spermin insana, bir ağaçta su*yun meyvaya, bir arıda tozun bala, bir tavukta darının yumurtaya, bir ko*yunda samanın süte dönüşmesi gibi, ayetler sende hayata dönüşüyordu.

Allah ısrarla seni örnek gösterirken, birileri ısrarla 'kitab'ı, kitapları örnek göstermekte direndiler. Öylesi işlerine geliyordu, cansız bir nesneyi ör*nek edinmekle, canlı bir insanı örnek edinmek aynı olur muydu?

Efendim ,

Kitapsızlıktan değil, 'peygambersizlikten' kırıldık. Yokluğumuz pey*gamber yokluğu. Seni hatırlatan, se*ni andıran insanların hasretim çeki*yoruz. Çocuklarımız peygamberi so*runca 'evladım onun ahlakı tıpkı fa*lancanın ahlakı gibiydi' diyeceğimiz insanlar yok denecek kadar az.

İnsanlık destanıyla yaşıt olan vahiy sürecinde birçok kitapsız peygamber gelmişti de, bir tek 'peygambersiz ki*tap' gelmemişti. Sayemizde yaşlı dünya ona da şahid oldu efendim. Peygambersiz Kitab'a, Muhammed aleyhisselamsız Kur'an'a da şahid ol*du. Şimdi Kur'an mahzun efendim , Kur'an öksüz. Seninle Kur'an'ın arasını ayırdık, etle tırnağın, toprakla to*humun, anayla evladın arasını ayırır gibi.

Gel de bir bak Efendim, bu maz*lum ümmetin hali pür melaline. Bı*raktığın din tanınmaz hale geldi. Bı*raktığın sitenin harabelerinde bay*kuşlar tünedi.

Gün geçmez ki ümmetin coğrafyasından feryat yükselmesin, oluk oluk kan akmasın.

Bir olarak bıraktığın ümmetin kaç parçaya ayrıldığının sayısını onu parçalayanlar dahi unuttu.

Bıraktığın kutlu mirası hovarda mi*rasyediler gibi parçalayarak paylaş*tık Efendim . Nebevi mirasın irfani ve ahlaki boyutuna bir hizip, ilmi ve fik*rî Boyutuna bir başka hizip, siyasî ve hareketi boyutuna ise daha başka bir hizip sahip çıktı. Yüzyıllardır tüm bu hizipler ellerindeki parçanın 'bütü*nün kendisi' olduğunu iddia etmekle ömür tükettiler. 'Her hizip ellerindeki parçayla övünüp durdu.' Hepimiz hakikatin merkezine kendimizi oturtup 'hak benim' dedik.

Oysa ki Efendim, bazen parçala*nan hakikat hakikat olmaktan çıkar. Ait olduğu bütün içerisinde anlamlı olan bir parça o bütünden ayrılınca anlamsızlaşabilir. Bunu farkedemedik Efendim .

Efendim ,

İsrailoğulları, peygamberlerini kat*lediyorlardı. Biz de senin güzel hatı*ratını, emanetini, adını ve sünnetini katlettik. Seni katlettik Efendim .

Kimilerimiz için sen hiç ölmedin, o ender bahtiyarlar seni hep içlerinde, işlerinde, hayatlarında, düşüncelerinde, duygularında, eylemlerinde, evlerinde yaşattılar.

Kimilerimiz içinde sen hiç doğma*dın. Onlar hep senden mahrum yaşa*dılar. Şol mahiler ki derya içreydiler, deryayı bilmediler.

Varlığının kaç bahara bedel oldu*ğunu bilmeyenler yokluğunun ıstırabını nasıl duysunlar Efendim ?

Seni çok seviyoruz, seni çok öz*lüyoruz.

Bize kırgın mısın Efendim ?


MUSTAFA İSLAMOĞLU

Allah razı olsun .


SAAT: 10:03

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306