Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   SİVAS İlitam (https://www.forum.medineweb.net/801-sivas-ilitam)
-   -   cuzem 3. dönem mantık tüm özet (https://www.forum.medineweb.net/sivas-ilitam/32293-cuzem-3-donem-mantik-tum-ozet.html)

verayy 05 Eylül 2015 16:37

cuzem 3. dönem mantık tüm özet
 
Ünite 1

Mantığın konusu tasavvurat ve tasdikat, kurucusu Aristotelestir. Amacı; zihni yanlış yapmaktan korumaktır.
Mantık, Arapça kelime olup kökü N-T-K (nutk) dur. (konuşmak, söylemek, dile getirmek)
Batı dillerinde ise Logos ile ifade edilir. Kelime anlamları; ilke, düşünce, doğanın ve aklın yasası,söz'dür.
Aristoteles mantık çalışmalarını ‘tahliller/analitik’ olarak isimlendirmiştir.

‘Bu sanat, hataya düşme ihtimali olan bütün hususlarda düşünce kuvvetini doğru yöne sevk eden şeylerle ilgilidir. Akılla elde edilen her konuda insana, onu hatadan koruyacak şeyleri öğreten bir sanattır.’ >>> FaRaBi

mantık, ‘insana, zihinde kazanılmış bilgilerden kazanılacak bilgilere geçme işlemlerini, bu bilgilerin özelliklerini, bu geçiş işlemlerini sıralamayı ve sınıflamayı, bunların sayısını öğreten ilimdir.’>>>>> İbn-i Sina

doğru tanım ve kıyası, yanlış tanım ve kıyastan, kesinlik ifade eden bilgileri, kesinlik ifade etmeyen bilgilerden ayıran bir ilim>>>>>Gazzali

Konusu açısından mantık;
‘bilinenden hareketle bilinmeyenin elde edilmesine vasıta olan ilim’
Amacı

bakımından mantık; ‘kurallarına uyulduğunda zihni hataya düşmekten alıkoyan bir ilim ve

sanat,’

Mantığın Bölümlerini Meydana Getiren Kitaplar;
1-İsagûci (Beş Tümel) ve 2 -kategoriler mantığın tasavvurat

kısmını teşkil ederken; 3-Önermeler, 4-Birinci Analitikler (Kıyas), 5-İkinci Analitikler

(Burhan), 6-Cedel, 7-Hitabet, 8-Şiir ve 9-Safsata (Muğalata)

Akıl İlkeleri;

1. Özdeşlik İlkesi; Bir şey ne ise odur, her şey kendisinin aynıdır veya A, A dır şeklinde ifade edilir.
2. Çelişmezlik İlkesi; Bu ilke, A, A-olmayan değildir, şeklinde ifade edilir. Çelişik olan iki şeyden biri doğru ise diğeri zorunlu olarak yanlıştır.
3- Üçüncü Şıkkın İmkansızlığı İlkesi: Bir şey ya doğrudur ya da yanlıştır; üçüncü

bir durum söz konusu değildir. Bu ilke, A ile A olmayan arasında üçüncü bir ihtimal
yoktur, şeklinde ifade edilir.





Ünite 2

Mantığı belirli kurallar çerçevesinde sistemleştirenler; Antik Yunanlılar'dır.

Elea okulu mensubu Parmenides ve öğrencisi Zenon‟a „varlık vardır, yokluk yoktur. Hareket ve değişme görünüşten ibarettir.‟

Akıl yürütme, biçimlerini biraraya getirip tasnif etmek ve sistem oluşturmak Aristonun temel uğraşı olmuştur. Mantık konularını 6 kitapta incelemiştir.

1-Kategoriler 2-Önermeler, 3-Birinci Analitikler 4-İkinci Analitikler 5-Cedel, 6- Safsata

Ammonios Saccas arisatonun Retorik ve Poetik, Porphyrios'un ise İsagolaji'sini de bu gruba ilave ederek Organon'u 9 kitap olarak tasnif etmiştir.

Kıyas, Aristoteles mantığının bel kemiğini oluşturur.

Ortaçağ Avrupa‟sında mantık çalışmaları Aristoteles‟in eserlerinin Latinceye tercüme edilmesiyle başlamış, ilk defa Boéce, Aristoteles‟ten Kategoriler ve Önermeler ile Porphyrios‟tan İsagoji‟yi tercüme etmiştir

Ortaçağ Avrupa düşüncesine Aristoteles hakimdi. Bu durum Rönesansa kadar devam etmiştir.

Ortaçağ Aristo Temsilcileri ; Albert le Grand Saint Thomas d‟Aquin, Pierre d‟Espagne.

Rönesansla başlayan doğa bilimlerinde Aristonun metodu yetersiz çıktı.Böylelikle Bacon ve Descartes Aristonun metodu olan Kıyas'a karşı çıktı. Bacon, Aristonun aksine tümdengelime karşı tümevarım metodunu uyguladı.

İlk defa Petrus Ramus mantığı bölümlere ayırarak KAVRAM, HÜKÜM ve AKIL YÜRÜTME den sonra METOD bahsini ekledi.
Modern mantığın ilk habercisi Raymond Lulle kabul edilir.

Asıl sembolik mantık çalışmaları De Morgan, Boole ve Stanley Jevons‟la başlar. Bunlar matemtiği örnek alarak mantığı yeniden kurmak istemiş ancak başaramamışlardır. Russell arkadaşı A.N.Whitehead ile 1910-13 yılları arasında Principia Mathematica isimli bir eser yazarak Lojistik denilen yeni mantık‟ı kurmuş oldu.

Kur‟an ve sünnet kaynaklı olmayan, dışarıdan alınan ilimler= ulumu dâhile

Tercüme hareketi Emeviler döneminde Halid b. Yezid b.
Muaviye zamanında başlamış Abbasiler döneminde hızlanarak devam etmiştir. Bu faaliyet, Abbasi halifesi Me‟mun devrinde Dârü’l-Hikme‟nin kurulmasıyla altın çağını yaşamıştır.

. Arapça karşılıklarıyla Organon Külliyatı:
1- İsagoci (el- Medhal) Bu eser Porphyrios‟a aittir.
2- Kategoriler (Kitabu‟l-Ma‟kûlât)
3- Önermeler (Kitâbu‟l-İbâre)
4- I. Analitikler (Kitâbu‟l-Kıyas)
5- II. Analitikler (Kitâbu‟l-Burhan)
6- Topikler (Kitâbu‟l-Cedel)
7- Retorik (Kitâbu‟l-Hitabe)
8- Poetik (Kitabu‟ş-Şiir)
9- Sofistik Çürütmeler (Kitâbu‟s-Safsata/ Muğalata)


Bu konuda İslam mantıkçıları üç gruba ayrılabilir:
1- Aristoteles mantığını aynen alıp şerh edenler. Mesela; İbn Rüşd.
2- Aristoteles mantığını alıp kültüre ve dile adapte etmeye çalışanlar. Mesela, Farabi, İbn Sina, Gazali.7
3- Aristo mantığına karşı çıkıp toptan ret edenler: İbn Salah, Nevevi, Bakıllani, İbn Teymiyye, Musa Carullah Bigiyev

Ünite 3

İnsan bilgi edinir>>>> sonucunda zihinde tasavvurlar oluşur ve buna KAVRAM denir.
Bu tasavvurlar söze dökülürse TERİM olur.Terimler isim, fiil ve harf olmak üzere üçe ayrılırlar.

Kavram bir önerme içinde yer almazsa, tek başınaysa ne doğru ne yanlıştır.

Terimler anlamları bakımından eşit-anlamlı (mutavatı) ve dereceli anlamdaş
(müşekkek) olmak üzere temelde ikiye ayrılırlar

Tek bir mana için konulmuş terimlere münferit denir. Mesela, ‘güneş’ terimi
münferittir.

Yine konulduğu manayı eşit derecede göstersin ya da göstermesin, birden çok manayı gösteren terimler müşterek’tir. Mesela, ‘göz’ terimi böyledir. Çünkü birden çok anlam için kullanılabilir.

Gösterdiği ikinci anlamı birinci anlamdan çok daha güçlü bir şekilde
ifade eden terimler de menkul’dür. Mesela, ‘canlı’ terimi menkul bir terimdir.

İkinci bir mana için değil, konulduğu ilk anlamı gösteren terimler de hakiki’dir.

Konulduğu ilk anlamı değil ikinci anlamı ifade eden terimler ise mecazî’dir

Delalet, sözlü ve sözsüz delalet olarak iki kısma ayrılır. Bu iki delalet çeşidi de kendi aralarında vaz’i, akli ve tabii delalet olarak üç kısımda incelenir

Sözlü vaz’î delalet; mutabakat, tazammun ve iltizam olmak
üzere üçe ayrılır.

a. Mutabakatla Delalet = bir lafzın konulduğu
mananın tamamını göstermesidir

b. Tazammunla Delalet = lafzın konulduğu anlamın sadece bir kısmını, kendi kapsamı içerisinde yer alacak biçimde göstermesidir

c. İltizamla Delalet = manayı zihinsel gerektirme yoluyla göstermesidir. Lafızla o lafzın gösterdiği şey arasında doğrudan bir ilişki olmayıp dolaylı bir ilişki, bir çağrışım vardır.


Ünite 4

Kavram Çeşitleri
Kavramlar çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulmuşlardır; somut-soyut, gerçek
olan/olmayan, özel-genel, birincisel-ikincisel, aşkınsal-matematiksel vb. gibi.

A) Yapılarına göre ; basit (müfret) ve bileşik (mürekkep) olarak 2'ye ayrılır..

1. Basit (Müfret) Kavramlar : Bunlar ayrı ayrı ele alındıklarında parçaları bir anlam ifade etmeyen kavramlardır. Örn; İn-san

2. Bileşik (Mürekkep) Kavramlar : Bileşik kavramlar, tam ve tam olmayan bileşik kavramlar olmak üzere ikiye ayrılır.

Tam bileşik kavramlar en az iki isimden veya bir isim ve bir fiilden oluşur. Bunlar doğru veya yanlış olma ihtimali taşıyorsa haber, taşımıyorsa emir'dir. Tam bileşik kavramlar doğru ve yanlış olma ihtimali taşımıyorlarsa ve talepte bulunulan kimseye eşit düzeydeki bir kimse tarafından söylenirse rica (iltimas); alt düzeydeki birinden geliyorsa soru’dur. Eğer bu anlamlardan birini ifade etmiyorsa tenbih’tir.

Tam olmayan bileşik kavramlar ise söylendiğinde manası tam olarak anlaşılamayan
kavramlardır. Söylediği şey tam bir anlam ifade etmediği için söyleyen kimseden onu
tamamlaması ya da açıklaması beklenir. Örneğin bir kimse, ‘her işin değeri…’ dedikten sonra susar başka bir şey söylemezse, dinleyenler, o ifadenin tamamlanmasını beklerler.

B) Tek Tek Ele Alınışlarına Göre Kavram Çeşitleri :Kavramlar, manalarında ortaklık kabul edip etmemeleri bakımından tekil, tikel, tümel olmak üzere üçe ayrılır.

Bir sınıfın tek bir ferdine işaret ediyorsa TEKİL,
Bir bütünün yalnız belirli bir parçasını gösteriyorsa TİKEL
Bir bütünün tüm fertlerini ifade ediyorsa TÜMEL'dir.


Ünite 5

1. Kavramların Özellikleri

a. Mahiyet (Nelik), Hakikat (Gerçeklik), Hüvviyet (Kimlik)

Tümel bir kavramın yalnız zihindeki fertleri göz önüne alınırsa buna mahiyet denir.

Bir kavramın zihin dışındaki fertleri göz önüne getirildiğinde buna da hakikat denir.

Gerçekliği olan bir kavramı, temel özellikleriyle ortaya koyup, başka şeylerden ayırmaya da hüvviyet denir.

b. İçlem, Kaplam

İçlem: Bir kavramın işaret ettiği, hatırlattığı ortak özellikler, yani kavramın anlamı, onun içlemidir. İçlem bir kavramda bulunan veya bulunabilecek özellikler demektir. (İnsanda akıl bulunması ayak bulunması vs.)

Kaplam: Bir kavramın kapsadığı, içine aldığı, işaret ettiği, belirttiği konu ve
nesneler o kavramın kaplamını oluşturur. (insanın, canlı kaplamında yer aldığı gibi..)

Bir kavramın kaplamı ne kadar genişse, o kavram o kadar üstte yer alan cinstir.

Kavramlar Arası İlişkiler

1.Tam girişimlilik; İki kavramdan biri diğerinin bütün fertlerini içeriyorsa (insan, canlı)
2.Eksik girişimlilik; bazı fertlerini içeriyorsa (canlı, beyaz)
3.Eşitlik; aynıysa (düşünen, konuşan)
4.Ayrılık; tamamen farklıysa (insan, kuş)

Ünite 6

Beş TümeL;

Beş tümel ilk olarak Aristoteles tarafından ele alınmıştır. Fakat onları sistemli olarak
Porphyrios (233-304), İsagoci isimli eserinde ortaya koymuştur

Beş tümelden cins, tür, ayırım, hassa ve ilintiden ilk üçü özseldir (zâtî); geri kalan ikisi ilinekseldir (arazî).

1. Cins = Porphyrios, cinsi, kendisinin altında türün sıralandığı şey olarak tanımlamıştır.
Ortak özellikleri olan iki kavramdan kaplamı daha fazla olan veya altında türlerin
sıralandığı genel kavramdır. Cins, yakın ve uzak cins olarak ikiye ayrılır. Bir kavramın
doğrudan bağlı olduğu veya hemen üstünde yer alan kavram, onun yakın cinsi, diğerleri de uzak cinsidir

2. Tür = Bir cinsin altında sıralanan ve o cinsin özelliklerini taşıyan kavramlardır. r. Tür, gerçek (özel) tür ve göreli tür olmak üzere ikiye ayrılır. Göreli tür ise hem cins olabilen hem de yeniden türlere bölünebilen türdür. Bir kavram, altındakilere göre cins, üstündekilere göre tür oluyorsa bu kavram göreli türdür.

3. Ayrım = Bir türü hem cinsten hem de başka türlerden ayıran özelliklere ayrım denir.
Ayrım, uzak ayrım ve yakın ayrım olmak üzere ikiye ayrılır. Bir türü, yakın cinsten ayıran özelliğe akın ayrım, uzak cinsinden ayıran özelliğe ise uzak ayrım denir.

4. Hassa = Başka türlerde bulunmayan, sadece bir türe özgü olan özelliklere denir. (akıllı olmak insana hastır)

5. İlinti = Bir türün varlığı için zorunluluk içermeyen ve birçok türde ortak olarak
bulunan özelliklere ilinti denir. Örneğin; uyumak, beslenmek, hareket etmek..


Ünite 7

Tanım ve Bölme

Tanımın tamamlayıcısı olan bölme, en özlü ifadesiyle bir şeyi parçalarına ayırmaktır. Bir şeyi tanımlamakla, o şeyin içine giren unsurları bir araya getirirken; bir şeyi böldüğümüzde, o şeyi oluşturan parçaları birbirinden ayırırız.

Tanım ; Aristoteles’e göre tanım, özün araştırılmasından ibarettir. Kavram incelemelerindeki temel amaç tanıma ulaşmaktır.
İbn Sînâ’ya göre tanım, şeyin mahiyetine delalet eden sözdür ve şeyin kurucu
öğelerini bütünüyle kapsar.

Mantıkçılar tanımı, ‘tanım’ (hadd) ve ‘resm’ olmak üzere ikiye ayırmışlardır.
Bunlar da kendi içlerinde, ‘tam’ ve ‘eksik’ kaydıyla ikiye taksim edilirler.

a. Beş Tümele Göre Tanım Çeşitleri

1- Tam Tanım (Hadd-i Tam): Bir şeyin mahiyetini gösteren tanımdır. Yakın cins
ve yakın ayrımdan oluşur. (Düşünen canlı)
2- Eksik Tanım (Hadd-i Nâkıs): Bir şeyin uzak cinsi ile yakın ayrımından oluşur. (düşünen cisim)
3- Tam Resm (Resm-i Tam): Bir şeyin yakın cinsi ile hassasından meydana gelir
ir; ‘gülücü’ ise hassasıdır. (gülücü canlı)
4- Eksik Resm (Resm-i Nâkıs): Bir şeyin uzak cinsi ve ilintilerinden hareketle
yapılan tanımdır. Bunun yanında eksik resm, yakın ayrım ile hassa veya ilinti ile hassa kullanılarak yapılabileceği gibi, yalnızca hassa ile de yapılabilir. (uyuyan cisim)

b. Farklı Tanım Çeşitleri

1. Adsal Tanım: Bir adın anlamının açıklanmasıdır.
2. Gerçek Tanım: Bir nesnenin ne olduğunun ortaya konulmasıdır. Bir şeyin reel
nitelikleriyle ortaya konmasıdır. (bir kişilik oturma eşyası)
3. Deneysel (Empirik) Tanım: Bir şeyin temel özelliklerinin, deney yoluyla elde
edilen verilerle belirtilmesidir. Kaynamanın, kırılmanın, çatlamanın vs. tanımı
böyledir.
4. Aklî (Rasyonel) Tanım: Akıl ilkelerine dayanarak bir şeyin temel
özelliklerinin belirtilmesidir. Doğrunun ve çizginin tanımı buna örnek olarak
verilebilir.
5. Analitik (Tahlili) Tanım: Bir şeyin öğelerini, parçalarını işaret ederek o şeyi
tanımlamadır. Örneğin, evi, duvarlar ve çatıdan oluşan şey olarak tanımlamak
böyledir.
6. Şartlı Tanım: Bir şeyi bir şarta bağlı olarak ya da kayıtlayarak yapılan
tanımdır. Örneğin, bu kitaba göre ilim, alim ile malum arasındaki münasebettir,
şeklindeki bir tanım böyledir.
7. Hatırlatıcı (Tenbîhî) Tanım: Hatırlatma amacıyla bilinen bir şeyi tekrar
tanımlamadır. Örnek: Hatırla, serçe büyüklüğünde, sarı renkli, küçük gagalı bir
kanaryaydı.
8. Betimleyici (Tasvîrî) Tanım: Bir şeyin dikkat çekici özelliklerinden hareketle
tanımlanmasıdır. Örnek: Çam, iğne yapraklı, dört mevsim yapraklarını
dökmeyen, daha çok yüksek bölgelerde yetişen bir ağaçtır.
9. İlham Verici Tanım: Bir kimsede fikir uyandırmak amacıyla özellikle
edebiyatçıların, mecaza dayanarak yaptıkları tanımlardır. Örnek: Altın yeleli
bir kısrak gibi boynunu Avrupa’ya doğru uzatmış güzel Türkiyem!

2. BÖLME
Bir bütünün bölümlerine ayrılması olarak tanımlanabilecek bölme, tanımın tamamlayıcısıdır. Tanım, bir kavramın içlemi ile ilgili iken, bölme, kaplamı ile ilgilidir.
Bölme, bir tanımın içine aldığı fertleri, ortak vasıflarına göre ayırmaktır.

Mantıkçılar iki tür bölmeden bahsetmişlerdir.

1- Bütünün elemanlarına bölünmesi (küllün eczasına taksimi)= Su>> hidrojen oksijen
2- Tümelin tikellerine bölünmesi (küllinin cüz’îyyâtına taksimi)= Madde>>> canlı,cansız,bitki


Ünite 8

ÖNERME

Önerme bir yargının dil ile ifadesidir. Klasik mantıkta yargı konusu, bilgiyle bağlantılı olarak ele alınmıştır. Bilgi, kavram ve yargı olmak üzere ikiye ayrılır. Kavram bir şeyin zihinde canlandırılmasıdır.Yargı ise zihnin bir şey üzerine olumlu ya da olumsuz hüküm vermesidir. Kavramlardan yargılara hükümlerle ulaşılır.

Mantıkta dua, emir, rica, nida, hayret ve soru ifadeleri önerme olarak kabul edilmemiştir. Örneğin, ‘Allah’ım beni affet! Kapıyı kapat! Kitabı verir misin? Saat kaç?’ Ey, biçare! Ne hoş, Ey güzel Rabbim, ne hoş,’ gibi ifadeler önerme değildir.

Tanımı; Aristoteles, önermeyi, ‘bir şey hakkında bir şey tasdik veya inkar eden söz, olarak tanımlamıştır.
Her önerme bir cümledir ancak her cümle bir önerme değildir.

Unsurları: Önermeler, konu (mevzu), yüklem (mahmül) ve bağ (rabıta) olmak üzere üç
unsurdan oluşur. Konu, kendisine hükmedilen (mahkûmun aleyh) terim; yüklem kendisiyle hükmedilen (mahkûmun bih) nitelik; bağ ise konu ile yüklem arasında ilişki kuran ektir.

Nicelik: Tikel (bazı fertleri kaplar) ya da Tümel (tümünü kaplar) olması
Nitelik: Olumlu ya da Olumsuz olması

Bütün insanlar canlıdır: Tümel olumlu.
Hiçbir insan taş değildir: Tümel olumsuz.
Bazı insanlar memurdur: Tikel olumlu.
Bazı insanlar memur değildir: Tikel olumsuz


Hatice Kübra

5252 16 Kasım 2017 23:39

Elinize saglik


SAAT: 04:25

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306