Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Soru Cevap Arşivi (https://www.forum.medineweb.net/650-soru-cevap-arsivi)
-   -   En ilkel inanç sistemi evrim teorisidir (https://www.forum.medineweb.net/soru-cevap-arsivi/11273-en-ilkel-inanc-sistemi-evrim-teorisidir.html)

MERVE DEMİR 07 Nisan 2009 22:18

En ilkel inanç sistemi evrim teorisidir
 
Evrim hipotezine göre bütün hayat, ölü, cahil, şuursuz maddeden dünyanın en gelişmiş laboratuvarlarında bile üretilemeyen canlı bir ilkel hücrenin meydana gelmesiyle başlamış, yolda kendini kopyalama metoduna ve kendini sürdürme ve terakki mücadelesi içinde adaptasyon mecburiyetiyle rastgele mutasyonlara ve natürel seleksiyona uğrayarak milyonlarca çeşit bitki, hayvan türü ve insan neslini üretmiştir.
Mutasyon, kromozom veya genlerdeki rastgele ve tevarüs edilebilir değişmelerdir. Canlı vücuttaki mutasyonlar, meselâ insan vücudunu meydana getiren 100 trilyon hücreden bir tanesinin mekanizmasındaki bozulmanın bugün insanlığın tedavide aciz kaldığı kansere sebep olması gibi, genellikle canlılığın aleyhinde sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca, canlı hücre, yüzlerce farklı proteinden; proteinler, 1000-1500 aminoasidin tam bir düzen içinde dizilmesinden; aminoasitler, karbon, azot, hidrojen gibi atomların farklı şekillerde birleşmesinden meydana gelir. Bu dizilme ve birleşmede en küçük bir hata, işlemi neticesiz kılar. Bu proteinlerden, meselâ oksijenli solunumda görev alan Sitokrom-C'nin tesadüflerle oluşma ihtimalini Türkiyeli bir evrimci, "Bir maymunun daktiloda tuşlara rastgele vurarak insanlık tarihini hiç yanlış yapmadan yazma ihtimali"yle kıyaslamaktadır. Bugüne kadar yapılan deneyler de, bırakın böyle bir ihtimalin gerçekleşmesini, onun tam tersini ortaya koymaktadır.
ABD Houston Baylor Tıp Fakültesi'nde beyaz fareleri renkli fare haline getirebilme üzerinde çalışan Paul Overbeck ve arkadaşları, bu maksatla pigment üretilmesinde rol alan renk genini, beyaz farenin döllenmiş embriyosuna zerkettiler. Sonra bu farenin yavrularını çiftleştirdiler ve torunlarda herhangi bir renk değişimi görülmediği gibi, tersine yarısı bir hafta içinde öldü. Overbeck, bunun sebebini şöyle açıklıyordu: "Fare embriyosuna enjekte ettiğimiz gen, fonksiyonunu kaybetmişti. Embriyonun genom kütüphanesinde bu renk geninin diğer genlerle etkileşimi, bu genin mesajının okunmasını engellediği gibi, diğer genlerin de doğru çalışmasına mani olmuştu. Bütün iç organlar hem ters yerlerde oluşmuş hem de pankreasla böbrekler tamamen hasara uğramıştı. Anladık ki, henüz herhangi bir gen transferini başarabilme şansımız, farede tahmin edilen gen sayısı olan 100.000'de 1'dir. Farenin genom kütüphanesinde bulunan her bir gen, diğer 100.000 gen ile bağlantılı olarak fonksiyon görmektedir. (Discover, 20.8.93)"
"Evrimleşme"nin zirvesi insanın bile "evrim" çağında farelerde 100.000'de 1 ihtimalle gerçekleştirebileceği küçük bir gen müdahalesinin evrimcilerin iddia ettiği gibi tesadüflerle dünyanın 5-10 yerinde 100.000'de 5-10'a çıkacak bir ihtimalle gerçekleşebileceğini varsaysak bile, bu durumda, upuzun evrim sürecinde ara form fosillerinin yanı sıra, bir de mutasyon hasarlarıyla ölmüş milyarlarca hayvan fosilinin bulunması gerekmez mi? Yoksa, ünlü Fransız zoolog P. P. Grassé'ın dediği gibi "Tesadüfü ateizm görüntüsü altında kendisine gizlice tapınılan bir tür ilah haline getirerek," sadece kavramdan ve iddiadan ibaret bu "ilâh" sayesinde bütün mutasyonların, her bir unsuru diğerleriyle ve bütünle tam bir münasebet içindeki kusursuz kâinatın ve insan vücudunun oluşum sürecinde daima ve mutlaka gerekli neticeyi verdiğini mi kabul edeceğiz?
Evrimciler, evrimin üç temel unsurundan türlerin birbirlerinden ne zaman ayrıldıklarını ve evrimi gerçekleştiren mekanizma ile süreçleri izah edemeseler de, tek dayandıkları, canlı organizmalardaki benzerliklerden hareketle, bütün canlıların bir tek atadan evrimleşerek meydana geldiği iddiasıdır. Oysa, meselâ hepsi de aynı malzemeden yapılma ve temel özellikler itibarıyla birbirine benzeyen, dolayısıyla hepsine ortak "bina" adını verdiğimiz, fakat bazı bakımlardan birbirlerinden ayrılan ve cami, okul, hastane, hapishane, ev gibi farklı adlarla andığımız binalar vardır. Bu binalar arasındaki farklılıkları ve isimlerini tayin eden, onların göreceği fonksiyondur; dolayısıyla gaye ve fonksiyon yapıyı, organizmayı belirler ve organik benzerlikler, türlerin birbirinden türediğini asla ispat etmez.
ALİ ÜNAL, 23 Mart 2009, Zaman Gazetesi


SAAT: 04:29

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320