Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Soru Cevap Arşivi (https://www.forum.medineweb.net/650-soru-cevap-arsivi)
-   -   Kadın-Erkek Birbirine Eşit midir? Kadın ile erkek eşit midir? (https://www.forum.medineweb.net/soru-cevap-arsivi/11539-kadin-erkek-birbirine-esit-midir-kadin-ile-erkek-esit-midir.html)

KuM TaNeSi 08 Nisan 2009 10:10

Mirasta Kadın - erkek eşitliği söz konusu mudur?
 
Öncelikle mutlak manada kadın erkek eşitliği fikrine katılmadığımızı ifade edelim

Kadınla erkeğin eşit oldukları sahalar bulunduğu gibi, erkeğin kadını çok gerilerde bıraktığı, yahut onun çok gerisinde kaldığı sahalar da mevcut Onun için, meseleyi sadece bir tek madde de çözümlemek mümkün değil

Şayet, "Kadınla erkek arasında iyi insan, üstün insan olma noktasında bir fark var mıdır?" diye sorulursa o zaman şunu hemen belirtmek isteriz: Hakimiyet başka, üstünlük ve fazilet daha başkadır Bu ikincisinde hemen çalakalem şu yahut bu üstündür, demek çok zordur Çünkü, kadın olsun erkek olsun, her insan Allah ın kuludur O, hangi kulunu üstün tutuyor, daha çok seviyorsa ve hangi kulundan razı ise üstünlük ancak onundur İlahi ferman olan Kur ana baktığımızda, üstünlük ölçüsü olarak, karşımıza cinsiyetin değil takvanın çıktığını görüyoruz Evet, Allah indinde üstünlüğün ölçüsü takvadır

Nedir takva? En kısa ifadesiyle Allah tan korkmak, günahlardan sakınmak, Onun razı olmadığı hareket, tavır, hal ve sözlerden uzak durmak Onun rızasına ermeyi en büyük maksat bilip, bunu kaybetmekten son derece korkmak İşte, kim böyle yaparsa üstün insan, faziletli insan odur Bu noktada cinsiyete itibar edilmemiştir

Takva dendi mi hemen salih ameli hatırlıyoruz Salih amel, yani, hayırlı, güzel işler görmek Onda da cinsiyete itibar edilmiyor Mesela okunan her Kur an harfine karşılık on sevap verilmişse, bu bütün insanlar için böyledir Kadına daha az, erkeğe daha çok sevap söz konusu değil

Soruyu bir de psikolojik yönden ele alabilir ve şöyle sorabiliriz: Kadınla erkek arasında psikolojik yönden farklılık var mıdır?

Bu soruya hiç tereddüt etmeden elbette diye cevap veririz Kadınla erkek arasındaki psikolojik farklılık kendini çocukluk çağından itibaren göstermeye başlar Erkek ve kız çocukların oyuncakları farklıdır Bir kız çocuğu en çok oyuncak bebekleri sever Henüz evlilik nedir bilmediği o yaşlarda, bebeklerini bağrına basar, öper, elbiselerini değiştirir, beşikte sallar ve uyutur Günün büyük bir kısmını onlarla geçirir Erkek çocuk ise, taksi, uçak, tabanca gibi oyuncaklara daha fazla rağbet gösterir

Bu çocuklar büyüdüklerinde bu defa, sohbetleri değişir Erkeklerin toplantılarında daha çok, iş hayatı yahut politika konuşulurken, kadınlarda ön sırayı ev eşyaları ve örgüler alır

Kabiliyet yönünden de iki cins arasında bariz bir fark var Erkek, terkip ve tahlilde, kadın ise taklit ve ezberde daha ileri Bir misal ile anlatmak gerekirse; erkek bir mimari eseri ortaya koymakta, onun bütün bölümlerini güzelce yerleştirmekte, kadından daha ileri Kadın ise, o eserin herhangi bir bölmesini ince nakışlarla süslemekte erkekten çok daha hassas

Erkek dış aleme daha açık Şefkatte kadından geri, ama teşebbüs kabiliyetinde ileri Kadın ise erkeğe nispeten daha içe dönük Bunun en büyük faydası, yavrusuna ve yuvasına göstereceği ihtimam

Bu iki cinsin zafiyetleri de farklılık gösteriyor: Erkekte, tahakküm ve baskı hastalığı mevcut Kadında ise, gösteriş ve desinler belâsı

Kadının en bariz bir özelliği de hassasiyetidir Buna "teessürilik" deniliyor Kadın, çevreden etkilenmekte erkekten daha hassas Dolayısıyla, telkine kapılmaya, aldatılmaya ondan daha müsait

Kadında sezgi gücü, erkekten çok kuvvetli Değişikliğe ondan daha çok ihtiyaç duymakta, yenilik ve heyecana daha açık Vücut büyüklüğü itibariyle ve güç ile kuvvet yönünden, kadın erkekten genellikle daha geri Bunun neticesi olarak, sığınma ihtiyacı kadında kendini daha fazla hissettiriyor Ama bazılarında bu ihtiyaç, aşağılık kompleksine dönüşüyor; bu da erkeklik kompleksi olarak kendini gösteriyor

Kadın, hayat arkadaşına (ona nispetle) daha çok bağlı Ondan daha vefalı Dünya sevgisinde erkekten çok ileri

Kadını bu psikolojisi içinde değerlendirmek ve onun erkekleşmesine değil, ideal bir kadın olmasına çalışmak gerekir

Etrafımıza şöyle bir göz atalım Bütün canlılarda bedenler ve ruhlar arasında mükemmel bir uygunluk var Ceylan ruhunu, aslan bedenine sokmak ve onu aslanca davranmaya zorlamak, en başta o sevimli ruha zarar verir Her kükreyişte ruhundaki letafetten birazını kaybeder; her hamlede kendi öz güzelliğinden bir parçayı harap eder Kadın ve erkek eşitliği diyerek kadını erkekçe davranışlara itmek de en başta kadına zarar verir

Aslında, bu vadide gösterilen kasıtlı ve yoğun faaliyetler, bir bakıma hiçbir şeyi değiştirememiştir "Hüküm çoğunluğa göre verilir" kaidesinden hareketle şöyle diyebiliriz: Kadınlar yine fabrikatör olmaktan çok işçi, hâkim olmaktan çok kâtip, amir olmaktan çok sekreter, pilot olmaktan çok hostes, patron olmaktan çok tezgâhtardırlar Zira, yaratılışı değiştirmek mümkün değildir

Maalesef, kadına lâyık olduğu yeri bir türlü veremedik Ya onun rızkı bize bağlıymışçasına, kendisine aşırı derecede hükmetmeye kalktık, ona haksız muamelelerde bulunduk, yahut, kendisine çok fazla fırsat verdik, onu erkekliğe heveslendirdik ve mahvettik

Alaaddin Başar (ProfDr)

KuM TaNeSi 08 Nisan 2009 10:38

Kadın-Erkek Birbirine Eşit midir? Kadın ile erkek eşit midir?
 
Kadın-erkek eşitliği mevzuuna girmeden önce 'eşit' ve 'eşitlik'in kelime mânâlarını görelim 'Eşit', hiçbir fark göstermeyen, tabiatı, niteliği, değeri ve boyutları bir olan demektir 'Eşitlik' ise hakları bakımından insanlar arasında hiçbir ayırım bulunmaması anl-----dır Bu 'eşit' ve 'eşitlik' tarifleri çerçevesinde acaba kadının, erkek karşısında durumu nedir?

1) Fıtratta Farklılık


Kâinatta Allah (cc) her şeyi çift yaratmıştır Bu çiftlerden her birinin diğerine, bütün yönleriyle eşit olduğunu söylemek mümkün değildir 'Her şeyi çift (erkek ve dişi) yarattık ki düşünüp ibret alasınız' (Zâriyât, 51/49) Zerrelerden bitkilere, ondan hayvanlar ve insanlar arasındaki erkeklik-dişiliğe kadar her şey çifttir ve birbirine muhtaçtır Pozitif negatife, elektron protona, gece gündüze, yaz kışa, yeryüzü gökyüzüne, erkek kadına, kadın erkeğe muhtaçtır Bunlarla birlikte şu anda bilemediğimiz fakat ilim ve teknolojinin gelişmesiyle öğrenebileceğimiz daha nice çiftler vardır
İşte Allah (cc) kadını yaratırken, elektrona nispeten protonu, pozitife nispeten negatifi, erkek tohuma nispeten dişi tohumu yarattığı gibi yaratmış ve bu çiftlerden bir vahdet meydana getirmiştir Fakat elektron protona, pozitif negatife eşit olmadığı gibi, kadın da erkeğe eşit olamaz Bu, fıtratın değişmeyen kanunlarındandır Zira tek olan Allah'tan başka herşey eksik olduğu gibi, varlığını sürdürebilmek için de, hiçbir şey kendi kendine yeterli değildir Bu itibarla, eksik olan erkek ve kadın bir araya gelerek birbirlerini tamamlayacak ve bir vahdet teşkil edeceklerdir ki, bütünde asıl olan da budur Dolayısıyla kadın ve erkek birbirinin eşiti değil, aksine birbirinin tamamlayıcısıdır Allah Rasulü bir hadislerinde bu gerçeği şöyle ifade ederler: 'İnnema'n-nisâ şekâikur'r-ricâl (=Kadınlar erkeklerin yarısıdır)' (Ebû Dâvut, Tahâret, 94; Tirmizi, Tahâret, 82) Hadiste geçen 'şakik' kelimesi, tam ortadan ikiye bölünen bir bütünün parçası mânâsınadır Yani, bir bütünü meydana getiren iki parçadan herbiri, diğerinin 'şakikidir' Buna göre, insan olma yönüyle kadın ve erkek eşit yarımlardır Ama hiçbir zaman biri diğerinin aynı değildir Yani bunların fıtratları ruhî ve psikolojik yapıları tamamen farklıdır Hiçbir zaman kadın fizik ve ruh bakımından erkeğe eşit olamayacağı gibi, erkek de ona eşit olamaz Ne erkek kadının biyolojik olarak daha gelişmiş bir şekli, ne de kadın erkeğin az gelişmiş bir tipidir Cinsiyet farklılığına beşerin müdahalesi olamayacağına göre, inanan veya inanmayan herkesin, eşitlik hayallerinden vazgeçip erkeği ve kadını olduğu gibi kabullenmesi şarttır Kaldı ki sadece farklı cinsler arasında değil, aynı cinsler arasında bile, tam bir eşitliğin olduğunu söylemek mümkün değildir Böyle bir ümniyenin gerçekleşmesi için uğraşmak, fıtrat kanunlarını değiştirmeye uğraşmaktır ki, bu tür gayretler bütünüyle boşa giden emek sayılır Burada şunu da belirtmek gerekir ki, kadınlarda bu yaratılış farklılığı onların hor ve hakir görülmelerini gerektirmez Bilakis Cenab-ı Hak, 'her şeye takdir ettiği şekli verip, sonra da doğru yolu gösterendir' (A'la, 87/3) Kadını, erkeği 'en güzel yaratılış üzerine yaratan' ve ona yücelmenin, yükselmenin yollarını öğretendir Onları birbirinin tamamlayıcısı, örtüsü ve koruyucusu yapandır


2) Vazifede Farklılık


Yukarıdaki açıklamalarda görüldüğü gibi, fıtratta kadın erkeğe eşit olamayacağı gibi, vazifede de eşit olamaz Erkeğe ait vazifeler kadından istendiği zaman ona zulmedilmiş olur Zira kadının fizyolojik, biyolojik ve ruh yapısı itibariyle, erkekten çok farklı olduğu inkâr edilemeyecek kadar açıktır Böyle bir yaratılış farklılığından kaynaklanan bazı hak ve vazife farklılıkları da gayet tabiîdir Meselâ; erkek kadına nispetle daha güçlü ve daha kuvvetlidir Kadının bu noktada, erkeğin yapabileceği vazifeyi yapması oldukça zordur Bu durum, kadın için asla bir eksiklik değildir Buna karşılık kadın da erkeğe nazaran daha şefkatli, daha merhametli, daha zarif ve daha duygusaldır Bu noktada da erkek kadınla boy ölçüşemez Her iki cins de göreceği vazifelerin gerektirdiği kabiliyetlerle donatılmıştır ki, gerçek hak ve adalet de işte budur Dolayısıyla, erkek-kadın eşitliği değil, kadın ve erkeği ayrı ayrı, kendi fıtratları içerisinde ele alıp değerlendirme en isabetli yoldur
Evet; kadının yaratılışına ve istidatlarına göre belli vazife ve hakları vardır ve kadın, bu istikamette istihdam edildiğinde daha iyi neticeler elde edilebilir Nesiller kadın tarafından dünyaya getirilir ve onun tarafından terbiye edilir Beşeriyete, iyi fertler, onun feyizli ve bereketli eli ile kazandırılır Hele neslin yetişmesi hususunda kadının şefkatle donatılması kadına ayrı bir lütuftur Bu yönüyle kadın, bütün aile fertleri içinde, saygı duyulacak bir ihtiram âbidesidir O, evin mürebbiyesi, muallimesi, kayyimesi ve huzur kaynağıdır Erkek onda itmi'nana kavuşur Çocuk onun şefkatli sinesinde neş'et eder, büyür; hisli, duygulu, şefkatli ve sağlam fikirli yetişir Eğer o, iffetli yaşayabilmiş ise, onun sayesinde çocuk yozlaşmaktan ve bu gibi çocukların teşkil edecekleri cemiyet de bodurlaşmaktan kurtulur
Evet, Cenab-ı Hakk'ın, ona bahşettiği eltâf-ı sübhâniyesinin yanında, bazı insanların eşitlik adı altında ona vereceği her şey çok sönük kalır Ve eşitlik iddialarıyla ona tanınacak haklar, yapılacak iyilikler, baştan aşağı altın madalyalarla donatılmış bir kişinin yakasına, bir bakır madalya iliştirmek gibi gülünç olur ve hafif kaçar Allah (cc), kadına öyle müzeyyen bir elbise giydirmiştir ki, artık bundan sonra onun üstüne giydirilecek her şey sırtına bir çul geçirme, bir semer yükleme mânâsına gelirAllah (cc), her hak sahibine hakkını vermiştir Verirken de onu ne hoyrat hale getirmiş, ne de gülünç duruma düşürmüştür Bundan öte ona verilecek her hak bir haksızlık ve zulümdür Kadın bir iş yapacaksa, bu mutlaka onun, fizyolojik, psikolojik ve ruhî yapısına uygun olmalıdır Ona altından kalkamayacağı ağır işler teklif etmenin ve kadını fıtratının dışına taşan işlerde çalıştırmanın ne eşitlikle ne de insânî yaklaşımla alâkası vardır Aksine böyle bir davranış kadının elinden birçok hakkını gasbetme mânâsına gelir Efendimize ait şu hadis, söz konusu hususu ne güzel ve ne çarpıcı ifade eder 'Bir ineği boyunduruğa koşmuşlardı Döndü ve sahibine şöyle dedi: Ben bu işler için yaratılmadım' (Buhârî, Fedâilu's-Sahâbe, 5; Enbiyâ, 54; Müslim, Fedâilu's-Sahâbe, 13) Yani bu iş için öküzler yaratıldı Hülasa, her şeyin bir yaratılış gayesi vardır Her varlık yaratılış gayesine ve kabiliyetlerine göre istihdam edilmelidir ki, gerçek adalet teessüs etsin

MFGülen

Esma_Nur 28Haziran 2012 15:07

Cevap: Kadın-Erkek Birbirine Eşit midir? Kadın ile erkek eşit midir?
 
Kadın – erkek eşitliği söz konusu mudur?

Bu soruya hemen “evet” veya “hayır” demek çok zor. Çünkü, soru bu haliyle yeterince açık değil. Onu bir başka soru ile açmak gerekiyor. “Nerede? Hangi konuda? Ne yönden?” gibi. Eğer, “hukukî açıdan” soruluyorsa, cevap olarak “evet” diyebiliriz.

Eğer, her hususta denilirse, o zaman, bu soruya cevap vermeye gerek kalmayacaktır. Zira, cevabı sorunun içindedir. Madem ki, iki ayrı cinsten söz ediliyor. Öyleyse mutlak eşitlik nasıl düşünülebilir?

Kadınla erkeğin eşit oldukları sahalar bulunduğu gibi, erkeğin kadını çok gerilerde bıraktığı, yahut onun çok gerisinde kaldığı sahalar da mevcut. Onun için, meseleyi sadece bir tek madde çözümlemek mümkün değil.

Şayet, “Kadınla erkek arasında iyi insan, üstün insan olma noktasında bir fark var mıdır?” diye sorulursa o zaman şunu hemen belirtmek isteriz: Hakimiyet başka, üstünlük ve fazilet daha başkadır. Bu ikincisinde hemen çalakalem şu yahut bu üstündür, demek çok zordur. Çünkü, kadın olsun erkek olsun, her insan Allah ın kuludur. O, hangi kulunu üstün tutuyor, daha çok seviyorsa ve hangi kulundan razı ise üstünlük ancak onundur. İlahi ferman olan Kur ana baktığımızda, üstünlük ölçüsü olarak, karşımıza cinsiyetin değil takvanın çıktığını görüyoruz. Evet, Allah indinde üstünlüğün ölçüsü takvadır.

Nedir takva? En kısa ifadesiyle Allah tan korkmak, günahlardan sakınmak, Onun razı olmadığı hareket, tavır, hal ve sözlerden uzak durmak. Onun rızasına ermeyi en büyük maksat bilip, bunu kaybetmekten son derece korkmak. İşte, kim böyle yaparsa üstün insan, faziletli insan odur. Bu noktada cinsiyete itibar edilmemiştir.

Takva dendi mi hemen salih ameli hatırlıyoruz. Salih amel, yani, hayırlı, güzel işler görmek. Onda da cinsiyete itibar edilmiyor. Mesela okunan her Kur an harfine karşılık on sevap verilmişse, bu bütün insanlar için böyledir. Kadına daha az, erkeğe daha çok sevap söz konusu değil.

Soruyu bir de psikolojik yönden ele alabilir ve şöyle sorabiliriz: Kadınla erkek arasında psikolojik yönden farklılık var mıdır?

Bu soruya hiç tereddüt etmeden elbette diye cevap veririz. Kadınla erkek arasındaki psikolojik farklılık kendini çocukluk çağından itibaren göstermeye başlar. Erkek ve kız çocukların oyuncakları farklıdır. Bir kız çocuğu en çok oyuncak bebekleri sever. Henüz evlilik nedir bilmediği o yaşlarda, bebeklerini bağrına basar, öper, elbiselerini değiştirir, beşikte sallar ve uyutur. Günün büyük bir kısmını onlarla geçirir. Erkek çocuk ise, taksi, uçak, tabanca gibi oyuncaklara daha fazla rağbet gösterir.

Bu çocuklar büyüdüklerinde bu defa, sohbetleri değişir. Erkeklerin toplantılarında daha çok, iş hayatı yahut politika konuşulurken, kadınlarda ön sırayı ev eşyaları ve örgüler alır.

Kabiliyet yönünden de iki cins arasında bariz bir fark var. Erkek, terkip ve tahlilde, kadın ise taklit ve ezberde daha ileri. Bir misal ile anlatmak gerekirse; erkek bir mimari eseri ortaya koymakta, onun bütün bölümlerini güzelce yerleştirmekte, kadından daha ileri. Kadın ise, o eserin herhangi bir bölmesini ince nakışlarla süslemekte erkekten çok daha hassas.

Erkek dış aleme daha açık. Şefkatte kadından geri, ama teşebbüs kabiliyetinde ileri. Kadın ise erkeğe nispeten daha içe dönük. Bunun en büyük faydası, yavrusuna ve yuvasına göstereceği ihtimam.

Bu iki cinsin zafiyetleri de farklılık gösteriyor: Erkekte, tahakküm ve baskı hastalığı mevcut. Kadında ise, gösteriş ve desinler belâsı.

Kadının en bariz bir özelliği de hassasiyetidir. Buna “teessürilik” deniliyor. Kadın, çevreden etkilenmekte erkekten daha hassas. Dolayısıyla, telkine kapılmaya, aldatılmaya ondan daha müsait.

Kadında sezgi gücü, erkekten çok kuvvetli. Değişikliğe ondan daha çok ihtiyaç duymakta, yenilik ve heyecana daha açık. Vücut büyüklüğü itibariyle ve güç ile kuvvet yönünden, kadın erkekten genellikle daha geri. Bunun neticesi olarak, sığınma ihtiyacı kadında kendini daha fazla hissettiriyor. Ama bazılarında bu ihtiyaç, aşağılık kompleksine dönüşüyor; bu da erkeklik kompleksi olarak kendini gösteriyor.

Kadın, hayat arkadaşına (ona nispetle) daha çok bağlı. Ondan daha vefalı. Dünya sevgisinde erkekten çok ileri.

Kadını bu psikolojisi içinde değerlendirmek ve onun erkekleşmesine değil, ideal bir kadın olmasına çalışmak gerekir.

Etrafımıza şöyle bir göz atalım. Bütün canlılarda bedenler ve ruhlar arasında mükemmel bir uygunluk var. Ceylan ruhunu, aslan bedenine sokmak ve onu aslanca davranmaya zorlamak, en başta o sevimli ruha zarar verir. Her kükreyişte ruhundaki letafetten birazını kaybeder; her hamlede kendi öz güzelliğinden bir parçayı harap eder. Kadın ve erkek eşitliği diyerek kadını erkekçe davranışlara itmek de en başta kadına zarar verir.

Aslında, bu vadide gösterilen kasıtlı ve yoğun faaliyetler, bir bakıma hiçbir şeyi değiştirememiştir. “Hüküm çoğunluğa göre verilir.” kaidesinden hareketle şöyle diyebiliriz: Kadınlar yine fabrikatör olmaktan çok işçi, hâkim olmaktan çok kâtip, amir olmaktan çok sekreter, pilot olmaktan çok hostes, patron olmaktan çok tezgâhtardırlar. Zira, yaratılışı değiştirmek mümkün değildir.

Maalesef, kadına lâyık olduğu yeri bir türlü veremedik. Ya onun rızkı bize bağlıymışçasına, kendisine aşırı derecede hükmetmeye kalktık, ona haksız muamelelerde bulunduk, yahut, kendisine çok fazla fırsat verdik, onu erkekliğe heveslendirdik ve mahvettik.



alıntı

alya dua 16 Mart 2013 21:02

Cevap: Kadın-Erkek Birbirine Eşit midir? Kadın ile erkek eşit midir?
 
Erricalü kavvamüne alennisa...
Ayetle de sabir,eşit diyen dinden çıkar.
Ama kadınların ezilmesi ve hor görülmesini icap etmez bu üstünlük.....


SAAT: 23:58

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321