![]() |
ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. S.a Öncelikle arkadaşlardan istirhamımdır, soruya bilgisi olmayanlar cevap vermesin, kopyala yapıştır yaparak sırtını googleye dayayıp edinilen bilgileri de vermesin.. Sadece haklarında bilgileri olanlar cevap versin...Kendi sözleri ve düşünceleriyle... Bilmeyenler de konuyu es geçsin.. Sorum şudur : MÜFERRİDUN'lar kimlerdir ? Ne yer ne içerler ? Karşılaşmış olanlarınız varmıdır ? Müferridun olanların NİŞANLARI nelerdir ? Kuranda MÜFERRİDUN kavramı varmıdır ? (Fecr abim bu kavram ellerinden öper : ) Aydınlatacak arkadaş, dost ve yarenlerime şimdiden teşekkür ederim... YAĞMUR |
RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Müferridun Allah yolunda çabalayıp insanları ne kadar bataklıkta olursa olsun kurtarma şiarını kendine gaye yapmış kesimdir. Örnek olarak bizler tebliğ görevimizi hep islami kesimden olan kişilere yapmaya gayret ediyoz ama peygamberimizin tebliğ metodunu gözardı ederek müferridun olanlar ise islami kesime değilde bi haber olan kesimlere ulaşma hedefi olan kesimlerdir. |
RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Kur'an'da müferridun kavramı geçmemektedir. Müferridun ile ilgili bir hadisten bahsediliyor: Yine Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Rasulullah (s.a.v.) “Muferridun ilerlediler” buyurdu. Ashab: “Müferridun nasıl adamlardır?” diye sordular. “Allah’ı çok zikreden erkeklerle kadınlardır.” Buyurdu Fakat bu hadisin orijinalini ve kaynağını belirtmemişler. Bu hadis genellikle tasavvufi kitaplarda geçmektedir. Kur'an müminlerin açılımları içerisinde böyle bir kavram literatürü göremiyoruz. Allahu Alem(Allah en iyisini bilir),Tasavvuf erbabının "kutup,gavs" gibi Kur'anda olmayan kavramlardan birisidir.Bu sonradan oluşturulan kavrama da kendilerine uygun anlamlar vermişlerdir. |
RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Abi; Cevabında bir şey eksik tatmin olmadım dersem.. beni tatmin etmek için çabalarmısın ?... |
RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Bu konuda belki de çok şey söylenebilir ama fazla teferruata girmek istemedim.Çünkü olayın boyutları genişler,forumda bazı tartışmalara yol açabilir.O tür tartışmaların forumlarda tartışılıp da güzellikle halledildiğine şahit olmadım. Seyyid Kutub'un bir sözü vardı(hatırladığım kadarıyla): İslamın ortaya koymayıp cahiliyyenin ortaya koymuş sorunlara islami çözümler aramak abesle iştigaldir. Birileri veya bir topluluk Kur'anın değil de kendileri bazı kavramlar oluşturmuş ve bu kavramları sanki İslamın kavramı gibi lanse etmeye etmeye çalışmışlar ve bir çok müslüman arasında bu kavramları yerleştirmişler.Bu kavramların,literatürün yerleştirilmesi bir anda olan bir şey değil,yüzyılların ürünüdür.Toplumun büyük kesiminin literatüre geçmiş kimi kavramları Kur'anla delillendirmeye çalışmak da bir anlamda abesle iştigaldir.Haşa Allah,Kur'an'da peygamberler dışındaki olağanüstü varlıkları (Kutup,Gavs gibi) unutmuş!. Öyle bir duruma gelinmiş ki evliya denilen zatlar Peygamberlerden üstün tutulmuş,Evliyayı kendi aralarında derecelendirmişler.Ayrı ayrı meclis grubları oluşturmuşlar ki müferridun diye isimlendirilen kimseler de bunlardan birisidir. Kur'anın müminleri tarif ederken kullandığı ifadeler veya sınıflandırmalar yeterli olmuyor mu ki yeni sınıflandırma yapmaya gereksinim duyalım. Bilmem sorununuz cevabı oldu mu? |
RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Evet abi sorumun cevabı oldu bu daha açıklayıcı oldu; Peki; Tasavvufi anlamda Evliya dediğimiz zatlar,Kurani anlamda ise kuranda geçenlerin işaret ettikleri, kendilerine birtakım özel haller verilmiş olan insanlar (biz katımızdan ilim verdiğimiz..şeklindeki ayetlere bianen) kendilerini belli ederler mi; yahut onları nasıl tanıyabiliriz ? |
RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Konuyla alakalı birkaç kaynak taramasında elde edilen bilgiler bunlardır. Bu konuyu bir okurmusunuz... Ne düşünüyorsunuz ? Yâ Gavs-ı Â’zâm. Resûl ve Nebîlerin hâricinde kullarım vardır ki, onların hâllerine muttalî olamaz ne dünya ehlinden biri, ne uhrâ ehlinden biri, ne cennet ehlinden biri, ne azâb ehlinden biri, ne Mâlik, ne Rıdvan, ve ne cennet için halkettiklerim ve ne de cehennem için halkettiklerim!.." Dünyada, Allah'ın bazı tecellîlerine mazhar olan öyle kullar vardır ki, onların hâllerine, kendilerinde izhâr olan ilâhî sıfatlara hiç kimsenin vukûfu mümkün olmaz. Bir diğer deyiş ile bu zevât, "Vârisi Rasûlullah" olarak öyle bir sırra ve bu sırrın neticesi olarak öyle özelliklere sahip olmuşlardır ki, bunları dışarıdan bir kimsenin anlaması imkân dışıdır. Bu hususa Hazreti Rasûlullah Aleyhisselâm şöyle işaret etmektedir: "Benim öyle bir zamanım olur ki ne bir nebiyyi mürsel, ne de melekî mukarreb o hâlime vâkıf olamaz!.." İşte yukarıda bahsedilen kişiler, Hazreti Muhammed Mustafa Aleyhisselâm’ın yaşadığı bu hâlden miras almış "FERDİYET" sahibi kişilerdir ki, bunların durumuna da şöyle işaret edilmiştir ashaba hitâben: "- Müferridûn sizi geçti!." "Ferdiyet" sahibi denilen zevâtın sayısı devre göre on - oniki civarında olup, Gavs'ın tasarruf dairesi dışındadırlar. Zât tecellîsine mazhar kişilerdir. İdarî bölümde, sadece "Dİvân" toplantılarına katılan zevâttır. "Dİvân" ehli dışında kimse onları tanımaz. "Divân ehli"nin bir kısmı dahi onların hâllerine muttalî olamaz. Onlar Allahû Teâlâ’nın yeryüzündeki en değerli kullarıdır. Bunlar, sadece Hazreti Rasûlullah Aleyhisselâm’a karşı sorumlu olan zevâttır. Bilmeden, farkında olmadan, bunlardan birine rastlamak dahi insanın hayatı boyunca rastlayacağı en büyük nimettir. Onları üzen Allah'ı üzmüş, onların gönlünü hoş eden Allah'ı hoş etmiş olur. Gavs-ı zaman’da olduğu gibi, bunlarda da zâtıyla tecellî eden Cenâb-ı Hakk, burada bir farkla, idarî tasarruf izhâr etmez. Ancak irfan, aynı irfandır!.. Bu zevâtın durumuna ne geçmişteki herhangi bir nebî, ne de herhangi bir melek vâkıf olamaz. Çünkü öylesine örtülüdürler ki, bu örtüleri bile bilmek çok büyük bir iştir. "ALLAH DİLEDİĞİNİ KENDİNE SEÇER" (42-13) âyeti kerîmesinin izâh ettiği mânânın yeryüzünde âşikâr olmasına vesile olan zevât dahi bir çok zaman bunlardır. İstidatlı bir kişiyi tesbit ettikleri zaman, o kişi hangi yolda olursa olsun, alıp yetiştirirler. Çünkü önemli olan yol değil, hedeftir. Gerçekte, bu "müferridûn" denilen zevât, sûret âlemi dolayısıyla, bu âleme izâfeten bu ismi alırlar. Oysa onlar, Hakk'ın zâtî sıfatları ile bu âlemdeki zuhûr mahallerinden başka bir şey değillerdir. Bundan daha ötesini söylemek de vardır, ama dar havsala kâselerini çatlatmamak için ötesine gitmeyelim. Bu zevât, içinde yaşadığımız şu dünyada kimse tarafından tanınmadığı gibi, öbür âlemde de gene tanınmayacaktır kimse tarafından!.. Ne cennet denilen ortamın halkının lideri olan Rıdvan isimli Melek tarafından bilinir; ne de elbette onun altındakiler tarafından!.. Hele hele, cehennem ehli tarafından bilinmeleri tamamiyle imkânsızdır. Elbette, Cehennem halkının lideri Mâlik isimli varlık tarafından dahi bilinmeleri muhâldir. ALINTI |
RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Bu yazının kaynağı Ahmet Hulusi adında bir şu anda yaşayan birisidir. Okuduğumuz yazının yazarı ve konusu ne olursa olsun,o yazıya bakış açımız ne olmalıdır 1-Yazıda bahsedilen olayların Kur'an'da dayanağı var mı? Bahsedilen kişilerle ilgili yani Muferridun,Gavs,Kutub gibi kimselerin ve bunların üçler-beşler-onbirler-kırklar gibi meclislerin olduğuna dair,ayrıca meleklerin bile bilmediği-tanımadığı kimselerin olduğu sanmak,onları insan üstü vasıflarla donatmak Kur'an'da dayanağı olmayan görüşlerdir. Yukarda ayetin sadece bir cümlesini alıp da ona göre yorum yapmak,Bektaşi mantığıyla Kur'an'a yaklaşmaktır.Ayetin tamamını birlikte okuyalım: Allah Nuh'a buyurduğu şeyleri size de din olarak buyurmuştur. Sana vahyettik; İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da buyurduk ki: «Dine bağlı kalın, onda ayrılığa düşmeyin.» Ortak koşanları çağırdığın şey onların gözünde büyümektedir. Allah dilediğini kendine seçer, kendisine yöneleni de doğru yola eriştirir.42/Şura-13 Şura suresi Mekke'de nazil olan bir suredir.Bu ayet Mekkeli Müşriklerin Allah Rasulu a.s'in peygamberliğine itiraz ettikleri zaman inen bir ayettir.Allah bu ayette;İbrahim'e,Musa'ya,İsa'ya risalet verdiğim gibi MUhammed'e de risalet verdim,ben dilediğimi peygamber seçerim diyor.Peygamberlik insanların isteği ile olan bir şey değildir,yalnızca Allah kimi dilerse ona peygamberlik verir. Ayet bu derece açıkken insanların bu ayeti kendi Mehdiliklerine!,Rasul! veya Gavs,Kutup,Munferidun oldukları iddialarına mesnet kabul etmeleri Kur'an ayetlerine uymalarını değil,Kitabı kendi hevalarına uydurmalarıı ortaya koymaktadır ki bu durum ne kadar da acı. 2-Yazıda bahsedilen durumun Allah Rasulu a.s'ın sahih hadis ve sünnetinde de olmadığı rahatlıkla görülebilir.Bu zatların Rasulullaha karşı sorumlu olmaları iddialarının hiç bir dayanağı yoktur. Tarih boyunca bir takım insanlar Kur'an ve Sünnetin ortaya koymadığı şeyleri kendi kafalarında kurgulayarak Peygamber üstü insanların varlığına inandırmaya çalışmışlar ve bu insanların her yerde hazır nazır olduğu ve darda,zorda kalan insanlara yardım ettiği inancını topluma yerleştirmeye çalışmışlardır.Ne garibtir ki bu zatlar Afganistan,Çeçenistan'da,Irak'ta ,Filistin'de ve dünyanın değişik yerlerinde zulüm gören müslümanlar için kılını kıpırtatmazlar. Ahmed Hulusinin yazısını nereden ele alırsak alalım,elimizde kalır.Her yanlış yazılanı çürütmeye çalışırsak bunun sonu gelmez.Çünkü yanlışın birini düzeltsen hemen başka bir yanlış onun yerine geçer.Onları çürütmeye çalışacağız diye de doğruların anlatılması azalır.Burada metod şu olmadıdır ki;Kur'an ve Sünnete göre doğruları en iyi şekilde anlayalım,anlatalım ve bilelim ki bunun haricindeki bilgilerin yanlışlığı kendiliğinden ortaya çıkar zaten. Öncelikle yapmamız gereken şey;Kur'an ve Sünneti iyi bir şekilde öğrenmektir.Bunları öğrenmeden başka bilgilerden beslenmek,kanserojen gıdaları almaktan farksızdır. |
RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Allah razı olsun abicim bundan güzel anlatılamazdı İyiki açmışım konuyu, soru sormak ve bilinmeyenlerin kuran & sünnet ekseninde peşine düşmek gerek... Sağolasın, varolasın sfhfgshsfhsgh |
RE: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Sizden de Alllah razı olsun Fazla ayrıntıya girmeden elimden geldiğince cevaplamaya çalıştım. |
Cevap: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. kafir lerden ve musriklerden haric herseyi ve herkesi karsiliksiz bir sevgiyle sevendir muferridun.. bunu basaran muferridun olur karsiliksiz sevgi baskadir icten gelirse vardir icte yoksa sonradan kazanilmaz bu sevmek ve sevilmek degildir karsiliksiz sevmek demek teklik demektir yanlizlik demektir kuranda isim olarak gecmez Allah diledigini kendine secer diye gecer arif olan anlar cahil olan isim yazsaydi ya der Allah yediklerine gelince olmeyecek kadar yerler sonsuz zevk ve sefa icindedirler ama gonulleri kiriktir hala sebebi kutsaldir nisanlarini sormussun bi gun gozlerinin ici sevgiyle gulen ve bu hal onda devamli olan birini gorursen iste onun pesinden sakin ama sakin ayrilma ve gercekten onlarla gorusmeyi istersen onlar seni bulurlar ama niyetine bagli neden gorusmek istedigine.. |
Cevap: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Alıntı:
İslam dininde sevmekte,buğz etmekte Allah içindir,yani müslüman olan kişi için sevmektede,buğz etmektede serbestlik yoktur ve müslüman olan kişi,, kafir-müşriği sevmez ÇÜNKÜ RABBİMİZ KURANI MÜBİNDE BUNLAR PİSLİKTİR DER, TEKLİĞE gelince TEKLİK SADECE ALLAH CC aittir,Bu bahsettiğiniz durumda KURANDA GEÇMEZ DEMİŞSİNİZ VE ALLAH DİLEDİĞİNİ KENDİNE BÖYLE SEÇER DEMİŞSİNİZ Şanı yüce Allah böyle şeylerden MÜSTAĞNİDİR Çünkü Allah yarattığı kulu kendine ,kendinide kula İNDİRGEMEZ YARATICI VE YARATILAN ARASINDA BÖYLE BAĞ KURULUR DİYENLER VAHDEDİ VUCUT VE VAHDEDİ ŞUHUD anlayışında TASAVVUF TA MEVCUTTUR ayrıca MELAMİLİK,BUDİSTLİK,HİNDUİSTLİKTEDE bu böyledir....Ve bu tür durumlar İSLAMDA SADECE SAPIKLIKTAN ÖTEYEDE GEÇMEZ,.... |
Cevap: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Sırf bu konu başlığını gördüm ve sırf inkarcı mesajlarınıza cevaben yazmak için üye oldum sayfanıza siz resmen evliyaları karalıyor inanmıyorsunuz, kim dedi size evliyalar nebilerden üstün diye nerden aldınız bu kaynağı ? evliyalar arifler nebilerin zilletidir, ayaklarının altındadırlar. Allah şükürler olsun dilediğini kendine çeker, siz dersinizki allah böyle şeylerden uzaktır... peki biz insanlara bir dirhem ihtiyacı var mıki hala yaşatıyor ? yaşatmasının sebebi biz yaradanın ruhuyuz bizi öyle severki içkici bir kulunun küfrü ziyanına bile katlanır o kula yinede rıskını verir... siz cennet cehennem için ibadet edersiniz. mukarrebler ise ne cennet ne cehennem nede dünya için... sadece ve sadece kulluk için allah için allaha köle olmak için yaşarlar ve ibadet ederler.. benden size tavsiye makamınız yoktur belli oluyor oradan buradan aldığınız cümleleri kendinizce karalıyorsunuz mukarrebleri, yapmayın bunu zira allah'ın size vereceği nimet hikmet var isede vermez bekletir takii siz yola girinceye kadar bekletir. bana her türlü mukarrablerle ilgili sorabilirsiniz yada başka birşeyle sizin aklınızın alamayacağı şeyleri izah ederim ama aklınızla gelmemelisiniz gönlünüz açık olmalı akıl islama giremez. mukarrebler hakkında konuşurken inkarcı olmayın tek diyeceğim budur size onlar ilmi ledün ilmiyle terbiye edilir sizin bilmediklerinizi bilirler allah 'ın kudretiyle, ve unutmayın size bir sır vereyim..... İnsan ruhu tertemizdir o kadar parlaktır ki güneş görse utanır kararır söner, Dünya bir gölgedir karanlık bir şehirdir insan kalbine, kalp ise ruhun eşi.... insanın ruhu sığmıştır ufacık bir bedene hapishanedeki bir hücre gibi hücredeki lamba kalptir ruhu o aydınlatır veya karartır allah'ından uzaklaştırır hücreden aldıklarını kalbinizin üstüne ekledikce ruhunuz kararır hücre içindekileri sevdikçe ruh ahiretten uzaklaşır ama unutmayın ruh tertemizdir. sadece ama sadece ruhun üstünü kara bir dünya lekesi kaplamıştır. o kadar lekeyi kaldırmak isterse insan, allah haricinde ne varsa kalbinde atsın bir an önce. selametle... |
Cevap: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. Sayın baturayd sizin evliya anlayışınız şöylemidir... [YT]JljDuDNBsG0[/YT] |
Cevap: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. şimdi bu adam neci ? bu adam daha iki kelamı bir araya getiremiyorki ne diyor ki bu adam ? ilham diye birşeye inanmazlar halleri yaşayamayanlar!!! der evliyalar.... size ne denirsede inanmazsınız o ayeti kerime varya yaptıkları hiç hep ziyan işte o ayetin içindeki bir anlamda tavuk gibi başlarını hızlı hızlı aşaya egip kaldırarak namaz kılanlardan bahsediyor bir nebze.. resull a.s aşk-ı getirdi kalbiyle ve onun feyzi dağılmakta her gönülde bu hocanın dediği şeyi anlatsam size anlamazsınız daha doğrusu nefsinize zor gelir idrak etmek kısacası adamın dediği : kuran-ı kerim ayetlerinin benzer halleri yaşatılır evliya olan kula ayetin aynısı demiş bu hacı yanılmış yalan konuşmuş töbe haşa.... ilham ve keşif vardır allah dostlarında mukarrebunlar gerçek arkadaşım hattimi aşıpta konuşmak istemiyorum ama şunu söylemek isterim inanmazsanız allahın velilerine alamazsınız hiç bir nimeti'de... Allah dır herşeyin sahibi mülk onundur dilediğine verir. islamiyet ceviz gibidir; şimdiki insanlar kabuğunun tadına bakar tabi diş geçirmeden kabuğundan yaşarlar ama birde ihlaslı kullar vardırki onlar işte namazında tefekküründe tadına varırlar. Allâh, dilediğini kendine seçer..." (42.Şûrâ: 13) âyeti mukarrabler'e tecelli eder. hamd ve şükür yalnız allah'a aittir. selam ve dua ile tek dediğim şudur ki şimdiki insanların tuttuğu yol yol değildir sevab diye birşey yoktur kader de iyiliklerin hepsi allah tan gelir kötülükler ise nefsimiz ve şeytandan. "merhametim gazabımı kapsar" hadisinde açıkca ortada biz allahın karşısına sevapla değil sevgiyle varsa merhametimizle çıkabiliriz ve ancak cennet istiyorsanız merhamete sarılın namaz sadaka oruç bunların hepsi ayrı ayrı birer yol sebebi m; " siz bana bir arş yaklaşın ben size on arş geleyim" der yüce merhamet sahibi mülkün maliki Allah... ALLAH RAZI OLSUN. |
Cevap: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. evliya haktır sayın bilinmez. ama çapulcudan evliya olmaz.size de çapulcu bulmak çok zor değil çay-kahve000 |
Cevap: ÖNEMLİ BİR SORUM VAR.. BATURAYD,yukardaki yazında İLMİ LEDUN demişsiniz, aşağıdaki yazınızdada KEŞİF,bunlar nedir ve bunların bilgi kaynağı nedir.. örneğin islamın bilgi kaynağı,ve islamın Rasul ve evliyalarının bilgi kaynağı vahiy dir..ve bu vahiyde Rsaullere ,Allah tarafından verilir ve islamın evliyalarıda artık dinin bilgisinin tamamlandığına[maide3] ki beyana göre inanıp teslim olmuşlardır..İŞTE İSLAMIN EVLİYALARININ BİLGİ KAYNAĞI BÖYLEDİR... Şeytanın evliyalarınında BİLGİ KAYNAĞI ,VAHİYNİN DIŞINDAKİ BÜTÜN HEVALARININ ÜRÜNLERİDİR VE BUNLAR VAHİYNİN İNDİĞİ RASULLERİN BİLE BU BİLGİYE ULAŞAMADIKLARINI ŞU MISRALARINDA GÖRMEK MÜMKÜNDÜR... İlim ile hikmet ile kimse ermez bu sırra,[burda anlatılan bu sır marifet ve keşftir] ve Rasuller Allahtan ilim ve hikmet dışında bir şeye almamışken bu sözleri söyleyen zevat anlayış Rasulleri bile bu SIRRA ULAŞAMADIĞINI SÖYLEYE BİLMİŞLERDİR... Neyse baturayd bu kadar açıklamadan sonra sizin evliyalarınızın bu ledun be keşf lerinin BİLGİ KAYNAĞI NEDİR... |
SAAT: 20:20 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.